Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/437 E. 2021/15 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/437 Esas
KARAR NO:2021/15

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/05/2017
KARAR TARİHİ:13/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Taraflar arasında akdedilmiş alan sözleşme uyarınca yerel hizmetler ve rehberlik hizmetleri kapsamında anlaşıldığını, işbu sözleşme uyarınca, davalı firma davacı firmadan hizmet aldığını, işbu hizmetler için taraflar arasında cari hesap alacağını davacı firma, söz konusu hizmetleri davalı firmaya fatura ettiğini ve davalı firmanın fatura tebliğine müteakip bedeli davacı firmaya ödemesi gerektiğini, muavin defter kayıtlarından anlaşılacağı üzere, davacı firma sözleşme gereği üzerine düşen sorumluluğu gerçekleştirdiğini, ancak davalı firma kendisine tebliğ edilen faturaları davacı firmaya ödemediğini bu nedenle davacı firmanın bakiye cari hesap alacağından dolayı …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosya ile ilamsız takip başlattığını, davalı firmanın hiçbir gerekçe gösterilmeksizin takibe ve ferilerine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde itiraz ettiğini, davacı firmanın, davalı firmanın işini kusursuz ve eksiksiz olarak ifa ettiğini, ancak davalı firmanın hiçbir gerekçe yokken uzunca bir zamandır kalan bakiyesini davacı firmayaödemedİğinûsöz konusu ödenmemiş bedel nedeniyle davacı firmanın ticari kayıplar yaşadığını, sözleşmeye güven ilkesinden kaynaklı olarak ödemelerinde sıkıntıya düştüğünü,sunulan nedenlerle iş bu davayı açma gereğinin hasıl olduğunu beyan ederek davanın kabulü ile …. tera Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın İptalini, davalı firma aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Mahkemeniz yukarıda esas numarası verilen dosyası ile davalı firma aleyhine; …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına haksız itiraz edildiği iddiası ile itirazın iptali ile %20′ den az olmamak Üzere icra inkar tazminatı talepli dava ikame edildiğini, davalı firma tarafından …. icra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın haklı ve hukuka uygun olduğunu, davalı firmanın davacı/alacaklt şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, taraflar arasında 02.03.2016 tarihli “Yerel ve Rehberlik Hizmetleri İşbirliği Protokolü” imzalandığını, sözleşmenin 7. maddesine göre sözleşme imza tarihten itibaren 03.03.2017 tarihine kadar geçerli olduğunu, işbu sözleşme ile davalı firma …’ın son tüketicilerinin Türkiye sınırlarında geçirecekleri tatillerde rehberlik hizmetlerinin … aracılığı ile bu sözleşmedeki şartlar altında, ücret mukabili gerçekleştirilmesi konusunda tarafların anlaştığını, sözleşme ile tarafların hak ve yükümlülükleri ayrıntılı şekilde düzenlendiğini, 02.03.2016 ile 03.03.2017 tarihleri arasında geçerli olacak işbu sözleşme kapsamında taraflar iş birliği halinde hareket etmeye başladıklarını, davacı firmanın ayıplı ve gereği gibi yerine getirmediğini ve bazen de hiç yerine getirmediği edimleri yüzünden davalı firmanın çok ciddi maddi ve manevi zararlara manız kaldığını, ticari itibarının da zedelendiğini,bu itibarını düzeltebilmek için ekstra çaba ve masrafa da katlanmak durumunda kalındığını, davalı firmaca düzenlenen 06.10.2016 tarih ve … numaralı fatura ile KDV Dahil 150.000,00-TL bedelli faturanın kabul edildiğini, davacı firmaca gönderilen …. Noterliği’run 20.10.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kabul edildiğini, işbu ihtarname ile davalı firmaca …. Noterliği’nin 14.10.2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı firmaya iade edilen ve davacı firma tarafından düzenlenen 06.10.2016 tarih … numaralı fatura davalı firmaya yeniden gönderildiğini ,işbu fatura da yine davalı tarafça …. Noterliğinin 28/10/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı firmaya iade edildiğini beyan ederek davalı firma tarafından davacı firmaya karşı açılacak her türlü dava ve icra takibi hakları ve diğer tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, açılan işbu davanın reddini, davacı tarafın %20′ den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlık; Taraflar arasında bağıtlanan 02.03.2016 tarihli, sözleşme kapsamında davacının rehberlik ve yerel hizmeti yerine getirip getirmediği, davacı kusurundan kaynaklanan bir nedenle sözleşmenin sona erdirilip erdirilmediği, ve buna dayalı olarak takip tarihi itibarıyla davacının ticari hesap alacaağının varlığı ve miktarına ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde cari hesap alacağının tahsili amacı ile 173.434,62.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 12/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tensip tutanağının (12) numaralı ara kararı gereğince fatura ve sevk irsaliyesi örneklerinin davacı tarafça süresinde ibraz edildiği görülmüştür.
Bilirkişiler …’ın 09/05/2017 tarihli raporunda “Davacı …. Ltd. Şti. İle davalı …. AŞ. Arasında 02/03/2016 tarihinde imzalanan “Yerel Rehberlik Hizmetleri İşbirliği Protokolünün” hükümlerinde yer alan; “5.7 …, son tüketiciler tarafından …’e- …. A.Ş.’ne iletilen tüm yerel ve rehberlik hizmetlerine ilişkin şikayetlerde tek muhatabın kendisi olduğunu, söz konusu rehberlik hizmetleri ve yerel hizmetlerin gereği gibi yerine getirilmemesi sebebiyle …. A.Ş’nin uğradığı tüm maddi ve manevi zararları karşılamayı kabul ve taahhüt ettiğini” maddesi gereğince davacı …. Ltd. Şti.’nin oluşan maddi ve manevi zararı karşılaması gerektiğini, sözleşme şartları ve uygulamaların sözleşme süresince aynen geçerli olduğunu ve sözleşmeye bağlılığın süresi boyunca sürmesi gerektiğini, dolayısıyla da davalı …. A.Ş’nin davacı …. Ltd. Şti.’ne borcu olmadığı yönünde görüş ve kanaatlerini” bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …’ın 09/05/2017 tarihli ek raporunda “Reklamasyon Faturası: Reklamasyon faturasının, mali hukuk dilinde satışı gerçekleştirilen bir mal veya hizmetin yeterli kalite, özellik, nitelik veya standartta olmaması nedeniyle sözleşmenin karşı tarafından kesilen bir belge olduğunu, reklamasyon faturasının, doğrudan doğruya bir mal teslimi veya hizmet ifasını temsil etmediğini, reklamasyon türlerinin ayrıca uygulamada “iskonto biçiminde reklamasyon”, “iade şeklinde reklamasyon” ve “tazminat-ceza niteliğinde reklamasyon” olarak ayırıma tabi tutulabileceğini, Davalı …. A.Ş. oluşan maddi ve manevi zararın tazmini açıklamasıyla 06.10.2016 tarih ve … fatura numaralı fatura ile KDV dahil 150.000,00 TL bedelli fatura düzenlenerek Davacı …. Ltd. Şti.’ne gönderildiğini, bu faturanın Davacı …. Ltd. Şti. tarafından kabul edildiğini fakat daha sonra 06.10.2016 tarih ve … fatura numaralı fatura ile karşı iade faturası düzenlenerek, tebliğ ettiğini fakat bu faturanın Davalı …. A.Ş. tarafından kabul edilmeyerek ….Noterliği’n in 14.10.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Davacı …. Ltd. Şti.’ne iade edildiğini, davacı …. Ltd. Şti. tarafından bu faturanın yeniden gönderildiğini, davalı …. A.Ş. tarafından da ….Noterliği’nin 28.10.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Davacı …. Ltd. Şti.’ne yeniden iade edildiğini, ticari fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden itiraz mahiyetinde, mali mühür ile imzalı elektronik bir belge üreten yapıyı barındıran “red” yanıtı dönülebileceğini, temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtının dönülememesi, Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen harici yöntemlerle ( noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile ) itiraz edilebilmesi imkanını ortadan kaldırmadığını, bir başka ifade ile temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen yöntemler ile itiraz edilebilmesi imkanının bulunduğunu, ticari fatura senaryosunda düzenlenmiş olan faturalara ilişkin olarak alıcıların e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtı dönmemelerinin, Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen yöntemlerin Kanunun 21’inci maddesinde belirtilen sürede kullanılabilme hakkını ortadan kaldırmadığını, davalı …. A.Ş.’nin, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin verdiği süre içerisinde teslim ettiği ek belgelerde de görüleceği üzere … Bölgelerinde tüketicilere yapılan iadelerin toplamda 150.000,00 TL ‘den çok daha fazla olduğunun da görüldüğünü, kök rapora eklenmiş olan müşteri şikayetlerinin, müşteri şikayetleri içerisinden seçilmiş “Başlıca Müşteri Şikayetleridir” ayrıca müşteri şikayetlerinin; sayısal orandan daha çok, nitelikleri ve verilen hizmetle ilişkili olmaları ile turizm sezonunda son tüketiciler nezdinde güven unsurunu etkileyip etkilemedikleri önem arz ettiklerini, dava dosyasının taraflarına tevdii edildikten sonra Bilirkişi heyetlerince dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler üzerinde davacı ve davalı vekillerinin iddia ve itiraz ettiği diğer tüm hususlar da; yeniden yoğun bir çalışma gerçekleştirilmesi sonucunda iddia ve itiraz edilen hususların tümüne 15.08.2018 tarihindeki bilirkişi raporlarında cevap verildiği yönünde görüş ve kanaatlerini” bildirmişlerdir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasından alınan Bilirkişi …’in 02/05/2018 tarihli raporunda “Dava dosyası ile davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde davacı tarafın ticari defterlerine göre taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu ve bu ticari ilişkiye istinaden davalı şirket adına yapılan borç kayıtlarına istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin 165.958,88 TL tutarında davalı taraftan alacağının kayıtlı olduğunun tespit edildiği yönünde görüş ve kanaatini” bildirmiştir.
Bilirkişiler …’ın 29.07.2020 tarihli raporunda”Davalı tarafın misafirlerine ait şikayetlerin bulunduğunu, şikayet içeriğinde bedel iade taleplerinin yer almadığını, şikayet eden müşterilerin konaklama hizmetini aldığını, davalı tarafın tarafin düzenlemiş olduğu 150.000 TL lik faturanın davacı tarafin kusurlu hizmet sunması sebebiyle düzenlendiğini, ancak bu fatura içeriklerinin erken çıkışlar veya rehber şikayetlerinden kaynaklı verilen kusurlu hizmete dair olup olmadığının anlaşılamadığını, misafir şikayetleri nedeniyle yapılan iadelere ait bilgi ve belge sunulması halinde hesaplama yapılabileceğini, mevcut belgelerle hesaplama yapılamadığını, heyetleri tarafından belirttikleri bakiye tutarların iki muavin defter gözetilerek hesaplandığını, davacı şirketin defter ve belgelerine göre, takip tarihi (31.03.2017) itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 172.313,04 TL (YüzyetmişikibinüçyüzonüçTLdörtKr) alacaklı olduğunu, alacak tutarının büyük bölümünü ve işbu dava konusunu oluşturan 14.02.2017 tarih ve … sıra numaralı KDV dahil 150.000,00 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı yönünde görüş ve kanaatlerini” bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip bakiye fatura alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı faturalara konu edilen hizmeti sunmuş olduğunu dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkememizce tespit ve değerlendirmeler bakımından dosya içeriğine uygun bulunan bilirkişiler …’ın 29.07.2020 tarihli raporunda; davacı şirketin Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiği, davacı şirket defter ve belgelerine göre, takip tarihi itibariyle davalı şirketten 172.313,04-TL alacaklı olduğu, alacak tutarının büyük bölümünü ve iş bu dava konusunu oluşturan 14/02/2017 tarip … sıra numaralı KDV dahil 150.000,00-TL tutarlı fatura içeriğinin; “06.10.2016 tarihli … nolu faturanızın sözleşme kurallarına uymadığından tekrar düzenlenmesi” olduğunun göründüğü, daha önce davalı tarafından 06.10.2016 tarihinde … numaraları olarak düzenlenen bu e- faturaya, davacı tarafından itiraz edilerek 06.10.2016 tarihinde … sayılı iade faturası düzenlendiği karşılıklı gönderilen ihtarlardan anlaşıldığı, gönderilen bu iade faturasını da davalı şirket süresinde itiraz ile ihtaren iade ettiği, davacı defterlerinde, davalı tarafından 06.10.2016 tarihinde düzenlenen … sayılı faturaya dair davacı tarafından aynı tarihte düzenlenen … sayılı iade faturasının kaydının bulunmadığı, ilgili iade faturasının 14.02.2017 tarihinde … sıra numarasıyla tekrar düzenlendiği ve davacı defterlerine bu tarihte işlendiği, davalı şirketin defter ve belgeleri incelendiğinde, davalı şirketin Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süresi içinde tasdik ettirdiği, takip tarihi itibariyle davacı şirkete 25.463,21-TL borçlu olduğunun hesaplandığı, iş bu dava konusunu oluşturan 14.02.2017 tarih ve … sıra numaralı KDV dahil 150.000,00-TL tutarlı faturanın davalı şirket kayıtlarında yer almadığının göründüğü, tarafların defter ve kayıtları arasında 2016 yılında mutabık olunması ve 2017 yılında tek faturaya ilişkin anlaşmazlık olması dolayısıyla davalı şirketin muavin defter dökümlerinin rapora dahil edilmediği, ilgili muavin defter dökümlerinin rapor ekinde yer aldığı, davacı tarafından dosyaya sunulan “BS Bildirimi Mutabakat Formu”, 2017 şubat dönemi mutabakatını kapsadığı ve davacının ilgili dönem defter ve kayıtlarına uygun olarak 8 adet belge ile 134.621,13-TL(KDV hariç) tutarında mutabık kalındığını, ilgili mutabakat formunda davacı ve davalı şirkete ait kaşe ve imzaların olduğunun göründüğü, davalı tarafın düzenlemiş olduğu 150.000,00-TL lik faturanın davacı tarafın kusurlu hizmet sunması sebebiyle düzenlendiği, ancak bu fatura içeriklerinin erken çıkışlar veya rehber şikayetlerinden kaynaklı verilen kusurlu hizmete dair olup olmadığının anlaşılamadığı, erken çıkış yapan misafirlere ait no-show faturalarının dosyaya sunulmadığı, misafirlere iade yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, açıklanan nedenlerle fatura içeriğinin verilen kusurlu hizmet sebebiyle düzenlendiği sonucuna ulaşılamadığının tespit edildiği bildirilmiştir. Anılan bu tespitler ışığında dava konusu somut olay değerlendirildiğinde, taraf şirketlerin uyuşmazlık dönemine ait ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutuldukları ve HMK 222.maddesi gereğince sahibi lehine delil olma niteliğine sahip bulundukları, icra dosyasında Şubat-2017 tarihi itibarıyla davalıya gönderilen ve davalının mutabık olduklarını bildiren mutabakat formunun mevcut olduğu, bu mutabakat formu altındaki imzanın davalı tarafından inkar edilmediği, bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 172.313,04-TL alacağının bulunduğunun hesap edildiği, buna karşı davalının hizmetin ayıplı verildiğine yönelik iddiasını ispat edemediği gibi borçlu olmadığına veya borcu ödediğine dair dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette herhangi bir belge ve delil de sunmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davalının …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın 172.313,04-TL asıl alacak yönünden iptaline karar vermek gerekmiş, davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yaptığı itirazın 172.313,04-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin 172.313,04-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan 172.313,04-TLnin %20’si oranında 34.462,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 11.770,70.-TL nispi karar ve ilam harcından dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 2.961,83.-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 8.808,87.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.961,83.-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 20.319,74.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 1.121,58.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 31,40.-TL başvurma harcı, bilirkişi masrafı, posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 5.656,40.-TL yargılama giderinin, davadaki kabul ret oranına göre 5.619,82.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 36,58.-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-7-Davalı tarafından yapılan 100,00.-TL yargılama giderinin, davadaki kabul ret oranına göre 0,65.-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 99,35.-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır