Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/406 E. 2018/1340 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/406 Esas
KARAR NO : 2018/1340
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 19.08.2016 ( Mahkememize görevsizlikle gelmekle tevzi tarihi: 28/04/2017)
KARAR :GÖREVSİZLİK NEDENİYLE RED
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı … A.Ş…. Şubesinden çeşitli tarihlerde kullandırılan 77.097,00 TL kredi için 8.797,62 TL dosya masrafı alındığını, 6502 sayılı Tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 5. Maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart kurumunun düzenlendiği satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, iyi niyet kurallarına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olduğu dolayısıyla, davacıdan alınan dosya masrafı ve sair adlar altında haksız olarak alınan masrafların iade edilmesi gerektiğini beyan ederek toplam 8.797,62 TL ‘nin iade edilmesi ve fiili ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı …Bankası vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı ile …Bankası arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, dolayısıyla kullandırılan kredinin ticari kredi olduğunu ve bu davada ticaret mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi talep edildiğini, bu bağlamda … İstanbul Tüketici Mahkemesi’nin … esası üzerinden yürütülmekte olan dava dosyası sayın mahkemenin 15.12.2016 tarih 2017/2079 sayılı kararı çerçevesinde İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine 28.04.2017 tarihinde tevzi edildiğini beyan ederek davanın reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
*Bilirkişi … 21.05.2018 tarihli bilirkişi raporu (10.11.2009 tarihinde kullandırılan 300.000,00 TL’lik arsa kredisi için komisyon adı altında tahsil edilen 6.750,00 TL tutarındaki komisyonun kredinin niteliği itibariyle iade edilmemesi gerektiğini ve bu haliyle davacı talebinin yerinde olmadığını, 10.03.2013 tarihinde kullandırılan 205.000,00 TL’lik konut kredisinin yukarıda yapılan ayrıntılı değerlendirme ve tespitlerde dikkate alınarak bireysel nitelikli konut edinme kredisi olarak kabul edilebileceği ve komisyon adı altında tahsil edilen 2.047,62 TL’nin davacı talebi doğrultusunda değişken oranlarda avans faizi ile birlikte iadesinin istenebileceğini yönünde özel ve teknik değerlendirmede bulunmuştur. ) incelenmiştir.
*Davacı tarafa davalı banka tarafından kullandırılan kredi sözleşmeleri incelenmiştir.
*Davalı banka kayıtları incelenmiştir.
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan davalı bankanın arsa ve konut için davacı tüketici tarafa kullandırmış olduğu krediler nedeni ile yapılan haksız şart niteliğinde olduğu iddia olunan dosya masrafı alacağı/ istirdadı istemine ilişkindir.
28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
İstanbul …Tüketici Mahkemesi’ nin … E- … K sayılı 15.12.2016 tarihli görevsizlik kararı üzerine davanın mahkememize tevzi olunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının tacir olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığı gibi arsa ve konut alımı niteliği itibarı ile genel hükümlere tabi ve her vatandaşın yapabileceği alım satım işlemlerinden olup bunun sonucu olarak davalı banka tarafından davacı gerçek kişiye kullandırılan (hukuki vasıflandırma hakkı ve yetkisi mahkeme hakiminde olmak üzere ve taleple bağlı kalınarak) krediler tüketici kredileri olarak değerlendirilmiştir.
Davanın açıldığı 19.08.2016 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle gerçek kişi tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği, davacı tüketici sıfatını haiz olmakla bankacılık tüketici kredi sözlşemesinden kaynaklanan tüketici işlemi olan sözleşme gereği davalı banka tarafından davacı tüketici aleyhine arsa ve konut alımı için tüketici kredi sözleşmesi nedeni ile ödenen dosya masrafının iadesinin gerektiği iddiası ile istirdat gereğince tutar iade davası açtığı, açılan iş bu davada mahkememizce Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmiştir. 6100 Sayılı HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’ sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, saptanan ve hukuksal durum bu olunca davalının tüketici ve dava konusu talebin temelinin tüketici işlemi olan bankacılık tüketici kredi sözleşmesine dayandırıldığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/1,2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine kanunen karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Bu nedenle aşağıdaki şekilde kanunen görevsizliğe karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda izah olunduğu üzere tüketici mahkemesince görevsizlik kararı üzerine davanın mahkememize tevzi olunduğu anlaşılmakla karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden reddine, karşı görevsizlik kararı verilmesine,
2-HMK.nun 22. mad. Uyarınca karşı görevsizlik kararı gereğince görevli ve yetkili mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMELERİ olduğunun mahkememizce değerlendirildiğinin tespitine,
3- Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda, karşı görevsizlik kararının inceleme yeri olarak İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri yasa gereğince belirlendiğinden talep halinde iş bu dosyasının İstanbul BAM’a gönderilmek üzere kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu
Katip
e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır