Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/394 E. 2018/626 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/339 Esas
KARAR NO : 2018/625
DAVA : Tazminat (Ölüm nedeni ile)
DAVA TARİHİ : 06/04/2017
KARAR : RED
KARAR TARİHİ : 06/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 21/11/2015 tarihinde sürücü…’ın sevk ve idaresindeki kepçe ile 12 metre uzunluğundaki profil demiri kaldırdığı esnada demir profilin …’in kafasına düşmesi neticesinde müvekkilin desteği …’in hayatını kaybettiğini, olayla ilgili olarak Sulakyurt Asliye Ceza Mahkemesinin… Esas… Karar sayılı dosyası ile görülen ceza dosyasında kusurlu bulunan kepçe sürücüsü…’ın cezalandırılmasına karar verildiğini,… doğumlu müteveffa …’in müvekkil …’in eşi olduğunu, müvekkilinin …doğumlu olup ev hanımı olduğunu, müteveffanın yaşamını kaybetmeden önce çiftçilik yaparak kendisinin ve ailesinin geçimini temin etmekte olduğunu, müteveffanın desteğinden başka bir gelir kaynağı olmayan müvekkilin hali hazırda yakınlarının yardımları ile hayatını idame ettirmeye çalıştığını, dava açılmadan evvel …na başvuru yapılmış ise de … tarafından gönderilen 23/02/2017 tarihli yazıda ”kazanın meydana geldiği yerin kanunda öngörülen kamuya açık karayolu kapsamında bulunmaması nedeniyle talebinize konu kaza ZMSS Genel Şartlarının A.1. Maddesinde belirtilen trafik kazası kapsamında bulunmamaktadır” denilerek başvurunun reddedildiğini, tüm bu sebeplerle müvekkilin söz konusu trafik kazası neticesinde uğramış olduğu maddi zararının davalıdan tahsili için iş bu davayı açmak zarureti hasıl olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 21/11/2015 tarihli trafik kazasında desteğini kaybeden müvekkil için şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ve kalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; İşbu davadan önce, davacı tarafın müvekkil kuruma yapmış olduğu başvurunun davaya konu kazanın karayolunda gerçekleşmediğinden dolayısıyla trafik kazası sayılamayacağından ve müvekkilin bu olay sebebiyle ortaya çıkan zarardan sorumluluğu bulunmadığından reddedildiğini, davaya konu kazaya ilişkin olarak Resmi görevlilerce düzenlenmiş olan Kaza Tespit Tutanağında olayın “Ölümlü İş Kazası” olarak tanımlandığını, davaya konu olayın müteveffaya ait evin bahçe kısmında meydana geldiğini, evin dış kısmına mandıra yapmak için çalışıldığı sırada demir profilin kayarak müteveffanın başına düşmesi sonucu …’in hayatını kaybettiğini, kazaya ilişkin tutanak ve ifadelerden kazanın gerçekleştiği yerin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 2 inci maddesinde öngörülen kamuya açık bir alan olmadığı, özel alan olduğu ve dolayısıyla bu yerin Kanunda öngörülen karayolu kapsamında bulunmadığının anlaşıldığını, ayrıca olayın trafik kazası olmadığından, soruşturma dosyasında bulunan hiçbir evrakta kazaya karışan aracın plakasına dahi yer verilmediğini, müvekkil kurumun Sigortacılık Kanunu’nun 14. Maddesi ve … Yönetmeliği’nin 9/b maddesi gereğince hak sahibine ödeme yapmak ile yükümlü bulunduğunu, … Yönetmeliği’nin 16. Maddesi ile müvekkile …’na yasada belirtilen nedenlerle yaptığı ödemeler için zarara neden olanlara (aracın işletenine, sürücüsüne, diğer sorumlulara ve mirasçılarına) rücu etme hakkı tanındığını, bu sebeple öncelikle Türkiye Sigortalar Birliği’nden kazaya karışan aracın kaza tarihi ve saatini kapsar şekilde geçerli sigorta poliçesinin olup olmadığının sorulması gerektiğini, ilgili kurumdan gelecek cevabi yazı neticesince müvekkil kurumun sorumluluğunun tespit edilmesi gerektiğini, yapılacak yargılamada, müvekkil kurum aleyhine hüküm kurulması halinde, zarar görenin kusuru oranında tazminattan indirim yapılması gerektiğini, zarar görenin tam kusurlu olması halinde ise davacının tazminat talep hakkı bulunmadığını, davacı vekilinin kazaya sebebiyet veren araç sürücüsünün ve müteveffann kusur oranına ilişkin geçerli bir rapor ibraz etmediğini, ayrıca müteveffanın kazanın gerçekleşmesindeki kusuruna ek olarak müterafik kusuru da bulunduğunu, …’in kazanın gerçekleştiği sırada evinin bahçesine mandıra yaptırdığını dolayısıyla işveren olduğunu, kaza sırasında kepçeyi kullanan…’ın kepçe kullanmak için sürücü belgesi ve eğitiminin olmadığının anlaşıldığını, bu nedenle işinde ehil olmayan kimseyi çalıştırdığı sırada hayatının kaybeden müteveffanın sonucu gerçekleşmesinde müterafik kusuru bulunduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil aleyhine karar verilmesi halinde hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi de yapılmasını gerektiğini beyan ederek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
-…nın 10/11/2017 tarih 30332 sayılı hasar dosyası,
-Kırıkkale Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 20/02/2018 tarihli 1058911 Sayılı dosyası,
-Sulakyurt Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı kovuşturma dosyası
Tüm asıl ve birleşen dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı taraf, ölen …’ in desteğinden yoksun kalmaları nedeni ile maddi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
Davalı taraf, genel mahiyette ve davanın trafik kazası olmaması nedeni ile sorumluluklarının bulunmadığından bahisle davanın reddini savunmuştur.
Dava, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
…’ in 21.11.2015 tarihinde evinin önünde hayvan mandırası yapmak amacı ile çalıştığı esnada JSB kepçe makinası ile kaldırttığı demir profili sonrasında elindeki kürekle oturtmaya çalıştığı sırada demir profilin üzerine başına düşmesi sonrasında öldüğü iddia, savunma ve dosyaya sunulan evraklardan anlaşılmakla bu konu tarafların ikrarındadır. Çekişme, bu kazada davacının davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı istenip istenemeyeceği konusundadır. Kazada kullanılan kepçenin sigortasının bulunmaması nedeni ile dava davalıya yöneltilmiştir. Kaza; tarafların ikrarında da olduğu şekliyle, ceza dosyasındaki belgelerden anlaşılacağı üzere, … dosyası ile hasar dosyası da incelendiğinde; trafik kazası kapsamında değerlendirilemez çünkü …’ in 21.11.2015 tarihinde evinin önünde hayvan mandırası/ ahırı yapmak amacı ile çalıştığı esnada JSB kepçe makinası ile kaldırttığı demir profili sonrasında elindeki kürekle oturtmaya çalıştığı sırada, demir profilin üzerine/ başına düşmesi sonrasında öldüğü anlaşılmaktadır. Ölüme neden olan olayın vuku yeri; 2918 S KTK 2. maddesine göre kara yolu kapsamında kalan yer değil ölenin evinin önünde mandıra/ ahır inşaatı yaparken vuku bulan kara yolu kapsamı dışında kalan bir alandadır. Bunun sonucu olarak kaza, KTK m 3 e göre trafik kazası olarak değerlendirilemez. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca, kaza zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında kalmamakla davalının … olması ve mevzuatı gereğince davacının davalıdan destekten yoksun kalma maddi zararının tazminini davalıdan talep etmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 35,90 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda dava konusu miktar dikkate alındığında kesin olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip
Hakim
¸e-imzalıdır