Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/391 E. 2020/188 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/391 Esas
KARAR NO : 2020/188

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :24/04/2017
KARAR TARİHİ :20/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 05/03/2017 tarihinde sürücü … sevk iaderesindeki … plakalı aracıyla bariyerlere çarpması ile bu esnada sol şeritte seyir eden … plakalı araç sürücüsü … durumayarak …’ nın aracıyla çarpışmış araç sağ şerite spin atmış ve sürücü …sevk ve idaresindeki… plakalı araçla çarpışarak yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, bu kaza sebebiyle müvekkili …’ nın yaralandığını ve bedensel güç kaybına uğradığını, 05/03/2017 tarihli kaza tutanağı incelendiğinde kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … şiret izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmemek kuralını ihlal etmesinden dolayı kusurlu olduğunu, kazada … plakalı araç kaza tarihi itibariyle … A.Ş. Nezdinde düzenlenen belgelerle birlikte sigorta şirketine başvuru yapılmış ve başvurunun üzerinden 15 gün geçmiş olmasına rağmen … A.Ş. Tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığını, müvekkilinin trafik kazası sebebiyle oluşan bedensel zarar nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere daimi ve geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplancak avans faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı sigorta şirketinin davaya cevap dilekçesi özetle; müvekkili şirket kayıtlarında yapılan incelemede dava konusu 05/03/2017 tarihli trafik kazasına karıştığı belirtilen ve davacı tarafın yolcu olarak bulunduğu … plakalı arcın dava dışı … adına 16/02/2017/20018 vadeli … nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi bulunduğunu, davacı tarafça yapılan 03/04/2017 tarihli başvuru ile gönderilen evraklar dışında eksik belge tespit edilip istendiğinden herhangi bir belge mevcut olmadığı ve müvekkil şirket tarafından yapılmış herhangi bir ödeme olmadığını, poliçe azami teminat limitinin 330.000,00-Tl olduğunu, müvekkili şirketin gerek tedavi masraflarına ve gerekse bakım ve bakıcı giderlerine ilişkin bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafça talep edilen geciçi iş gücü kaybına ilişkin müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu kazada müvekkil şirkete sigortalı aracın kusur oranı, yaralandığı belirtilen davacının daimi sakatlığa muraz kalıp kalmadığı, kalmışsa derecesi, gerçek zararının miktarının tarafların kusur oranlarına göre ehil ve uzman bilirkişilerce saptanmasını, ve herhalükarda müvekkil şirket sorumluluğunun azami olarak poliçe teminatı ile sınırlı olacağını, temerrüttün söz konusu olmamasından bahisle faiz talebinin reddini, müvekkili şirket aleyhine haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Trafik kayıtları, hasar dosyası, tedavi evrakları, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın … soruşturma sayılı dosyası, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları ve taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmıştır.
İstanbul Adli Tıp Krumu Trafik ihtisas dairesi tarafından hazırlanan 01/02/2019 tarih ve 32346 sayılı ve alternatifli raporunda özetle;
“1.alternatif
Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobile plakası ve sürücüsü belli olmayan bir aracın çarpması durumunda;
A) Plakası ve sürücüsü belli olmayan sürücü, sevk ve idaresindeki araç ile yola gereken dikkatini vermediği, görüş alanını kontrol etmediği, önünde aynı istikamette seyreden araca karşı güvenli ve yeterli takip mesafesi bırakıp kontrollü vaziyette seyrini sürdürmeyerek önlemsizce sürücü … sevk ve idaresindeki araca arkadan çarptığı olayda anlaşılmakla meydana gelen olayda asli kusurludur.
B) Sürücü …, sevk ve idaresindeki otomobil ile nizamlara uygun bir şekilde seyir halindeyken gerisinden gelen aracın çarpmasına maruz kalıp direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarptığı olayda alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığından atfı kabil kusuru yoktur.
C) Sürücü …, sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken spin atıp savrulan aracın ani bir şekilde seyir yönünü kapatması sonucu otomobile çarptığı olayda alabileceği bir önlem bulunmadığından atfı kabil kusuru yoktur.
D) Sürücü…, sevk ve idaresindeki kamyon ile sağ şeritte seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek savrulan aracın çarpmasına maruz kaldığı olayda atfı kabil kusuru yoktur.
E) Mağdur …, sürücü … sevk ve idaresindeki otomobilde yolcu olarak bulunduğu esnada gerçekleşen kazada atfı kabil kusuru yoktur.
2.alternatif
Sürücü … sevk ve idaresi hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun solunda bulunan bariyerlere çarpması durumunda;
A) Sürücü …, idaresindeki otomobil ile meskun dışı mahalde seyri sırasında yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, seyrini aracının teknik özellikleri ile yol şartlarını göz önünde bulundurarak ve yol içinde kalacak şekilde sürdürmediği, bu hususlara riayet etmeyip direksiyon hakimiyetini kaybederek gerçekleşen bu kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği anlaşılmakla asli kusurludur.
B) Sürücü …, sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken spin atıp savrulan aracın ani bir şekilde seyir yönünü kapatması sonucu otomobile çarptığı olayda alabileceği bir önlem bulunmadığından atfı kabil kusuru yoktur.
C) Sürücü …, sevk ve idaresindeki kamyon ile sağ şeritte seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek savrulan aracın çarpmasına maruz kaldığı olayda atfı kabil kusuru yoktur
D) Mağdur …, sürücü … sevk ve idaresindeki otomobilde yolcu olarak bulunduğu esnada gerçekleşen kazada atfı kabil kusuru yoktur.” yönündeki tespitleri yer almış ve buna göre;
1.alternatif durumunda,
A) Plakası ve sürücüsü belli olmayan sürücü’nün % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu,
B) Sürücü …’ın kusursuz olduğu,
C) Sürücü …’ün kusursuz olduğu,
D) Sürücü …’nin kusursuz olduğu,
E) Mağdur …’ın kusursuz olduğu,
2.alternatif durumunda,
A) Sürücü …’ın % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu,
B) Sürücü …’ün kusursuz olduğu,
C) Sürücü Selamettin YERLİ’nin kusursuz olduğu,
D) Davacı …’ın kusursuz olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu …İhtisas kurulu tarafından hazırlanan 01/02/2019 tarih ve 66645 sayılı raporu özetle; … kızı, … doğumlu …’ın 05.03.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerini kapsamında;, Kas-İskelete Sistemi – Üst Ekstremiteye Ait Sorunlarda Özürlülük Oranları, Omuz Şekil 2.10, Şekil 2.11 e göre %12, Tablo 2.3 e göre; tüm vücut engellilik oranının %7 (yüzdeyedi) olduğu, iyileşme süresinin 05.03.2017 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi ve 5634 Sayılı Kanun’un 14. maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne oluğu, davacının yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ise maddi tazminat tutarının ne olduğu, davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacının, dava dışı …’ın maliki ve olay sırasında da soförü bulunduğu … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu, davalının anılan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu hususları sabittir. Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğunun ön şartı; motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunun mevcudiyetidir. Somut olayda Davalının sorumluluğu, sigortacısı olduğu … plakalı aracın hem işleteni hem de olay sırasında şoförü olan …’ın sorumluluğunun mevcudiyetini gerektirmektedir.
Mahkememizce sorumluluğun değerlendirilebilmesi için Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın … soruşturma sayılı dosyası getirilmiş, kusur tespiti bakımından dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdii edilmiştir. Düzenlenen ihtimalli raporda; sürücü … sevk ve idaresindeki otomobile plakası ve sürücüsü belli olmayan bir aracın çarpması ihtimalinde; …’a atfı kabil herhangi bir kusur bulunmadığı, asli kusurun plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç şoförüne ait olduğu; sürücü … sevk ve idaresi hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun solunda bulunan bariyerlere çarpması ihtimalinde ise sürücü …’ın % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir. Soruşturma aşamasında davacı … ile sürücü …’ın beyanları alınmış, her ikisi de, …’ın yolun orta şeridinde gittiği, bu esnada arkadan plakası ve sürücüsü tespit edilmeyen bir aracın kendilerine çarptığı, çarpmanın etkisiyle …’ın direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarptığı yönünde beyanda bulunmuşlardır. Yine davacı vekili Trafik İhtisas Dairesi’nin ihtimalli raporuna karşı itirazlarını içerir 27/08/2019 havale tarihli dilekçesinde, plakası tespit edilemeyen mavi bir aracın müvekkilinin yolcu olarak içerisinde bulunduğu araca çarptığı, bunun üzerine …’ın bariyerlere çarptığı, ardından da zincirleme kaza meydana geldiği, ancak kazanın meydana gelişinde sadece plakası alınamayan araç şoförünün değil, …’ın da kusurunun bulunduğu, zira sürücünün yola gereken dikkati vermediği yönündeki beyanlarda bulunmuştur. Davacı yan esas itibariyle plakası tespit edilemeyen bir aracın, yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca arkadan çarptığını iddia ve kabul etmektedir. Gerek soruşturma aşamasında alınan gerekse mahkememizce alınan ihtimalli kusur raporları ile sürücü … sevk ve idaresindeki otomobile plakası ve sürücüsü belli olmayan bir aracın çarpması ihtimalinde; …’a atfı kabil herhangi bir kusur bulunmadığı tespit edilmiştir. Başka ifade ile dosyaya sunulan ve mahkememizce toplanan tüm deliller ile; plakası tespit edilmeyen bir aracın … plakalı araca arkadan çarptığı ihtimalinin kabulü halinde dava dışı işleten ve sürücü …’a atfı kabil kusur bulunmadığı anlaşılmıştır. Aksi durumu ispat eder ve süresi içerisinde başkaca bir delil sunulmadığından, mahkememizce de kazanın, plakası tespit edilmeyen bir aracın … plakalı araca arkadan çarpması neticesinde gerçekleştiği kabul edilmiştir. Bu kabule göre; davacı vekilinin, plakası tespit edilmeyen araç sürücüsü yanında, yola gereken dikkati vermemesi nedeniyle …’ın da kusurlu bulunduğu yönündeki iddiası; denetime açık, teknik açıdan yeterli ve bilimsel verilere dayalı kusur raporlarına göre yerinde değildir.
Yukarıda izah edildiği üzere; mahkememiz kabulüne göre … plakalı aracın sürücüsü ve işleteni sıfatlarını haiz dava dışı …’ın kazanın meydana gelişinde sürücü sıfatıyla kusuru, işleten sıfatıyla da sorumluluğu bulunmamaktadır. İşletenin sorumluluğu mevcut olmadığından 2918 Sayılı Kanunun 91 ve devamı maddeleri kapsamında davalı Sigorta Şirketi’nin sorumluluğuna gidilemeyeceği açıktır. Bu gerekçelerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, 31,40-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik 23,00-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.000,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır