Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/376 E. 2022/853 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/376 Esas
KARAR NO :2022/853

DAVA TARİHİ : 19/04/2017
KARAR TARİHİ : 24/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket ile davalı/borçlu arasında ticari ilişkiden kaynaklı bir borç ilişkisinin bulunduğunu, cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere davalı/borçlu şirketin müvekkili şirkete 9.462,90-TL borcunun bulunduğunu, işbu sebeple müvekkili şirket lehine davalı şirketten 9.462,90-TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra yolu ile takip başlatıldığını, ancak davalı tarafın malların teslim edilmediği gerekçe gösterilerek borca itirazı neticesinde takibin durduğunu, müvekkili şirket ile davalı borçlu arasındaki alacak ilişkisinin E-faturalara dayandığını, ayrıca borç konusu malların teslimine ilişkin sevk irsaliyesi ve kargo teslim tutanağının da mevcut olduğunu, davalının takibe yaptığı itirazın kötü niyetli ve haksız olması sebebiyle itirazın iptal edilmesini, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden davalı borçlu aleyhine öncelikle teminatsız olarak Mahkeme aksi kanaatte ise davalının mal kaçırmasını engellemek maksadıyla %15 teminat mukabilinde davalının mal varlığı hakkında tedbir kararı verilmesini beyanla fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle davanın kabulüne, haksız şekilde yapılan itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden davalı/borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında hiçbir zaman ticari ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili şirketin ticari defter ve belgelerinin incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını, eldeki davanın fatura, sevk irsaliyesi ve kargo teslim tutanağına dayanılarak açılmış olup, … nolu sevk irsaliyesinde …isimli şahıs tarafından kolinin teslim alındığına dair ibarenin bulunduğunu ancak müvekkili şirketçe …isimli şahsın tanınmadığı gibi davalı şirket nezdinde …isimli kimsenin çalışmadığını, dolayısıyla sevk irsaliyesinde yetkili kişi olarak belirtilen şahsın müvekkili şirket nezdinde yetkili kimse olmadığını beyanla haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, müvekkili şirket aleyhine kötü niyetle hareket ederek icra takibi başlatan takip alacaklısı davacı aleyhine takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacı şirketin İTO kaydı dosyamız arasına alınmış, davalı şirketin ticaret sicil kaydı celbedilmiş ve tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporları alınmıştır.
Mahkememizin 11/11/2021 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”… Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak; Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen “”tarafları arasındaki ticari ilişki kapsamında icra takibine dayanak cari hesaba konu faturalar nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı, davalının icra takibine itirazının haklı olup olmadığı ile icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında”” uyuşmazlıkların halli için davalının 2016 ve 2017 yılları Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde talimat mahkemesince re’sen seçilecek SMMM bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasının istenilmesine…” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM … tarafından tanzim edilen 08/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İnceleme yapmış olduğum davalı ticari defterlerinin zorunlu noter açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılı olduğu, davalı ticari defterlerinde davacının 320.01.029 – … İnşaat A.Ş. alt hesabında takip edildiği, davacı tarafından dava konusu yapılan iki adet faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 9.462,90-TL alacaklı olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 09/06/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen ”taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında icra takibine dayanak cari hesaba konu faturalar nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı, davalının icra takibine itirazının haklı olup olmadığı ile icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında” yönündeki uyuşmazlıkların halli ile davalı vekilinin 27/05/2022 tarihli dilekçesindeki itirazların da değerlendirmesi amacıyla, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına…” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM … tarafından tanzim edilen 16/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1-Davacı tarafça inceleme gününde herhangi bir defter ve belge ibraz edilmediği gibi tarafımıza ibraz edilen dosya içeriğine girmiş herhangi bir mazeretinin de bulunmadığı, Davacının defter ve belge sunmamasına ilişkin takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
2-Davalı ile ilgili yapılan bilirkişi incelemesinde davacının davalı ile olan ticari ilişkisinin ispatlandığı, yine davacı tarafça takibe konu edilen faturaların davalı yasal defterlerine aynen kaydedildiği tespit edildiğinde davalının söz konusu irsaliyeyi kendi bünyesinde çalışan olmadığına dair savunmasının kabul edilmemesi gerektiği, davalının davacı tarafça tanzim edilen faturalar ile ilgili herhangi bir iade ve/veya kalan kısmını ödediğine dair ispat edici mahiyette vesaik sunmadığı ayrıca davalı adına yapılan takip ile ilgili alacak kaydının davalı defterinde de kayıtlı olduğu dikkate alındığında 09/03/2017 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 9.462,90 TL’si asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı,
Davalı tarafın TBK. m 117 uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere 09/03/2017 takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı,
09/03/2017 tarihli 9.462,90 TL’lik takip miktarı ile karşılaştırıldığında fazla talebin söz konusu olmadığı,
Bu itibarla takibin 9.462,90 TL’si üzerinden devamı ile tarafların tacir olduğu nazara alınmak suretiyle 09/03/2017 takip tarihinden itibaren ispatlanmış davacı asıl alacağı 9.462,90-TL’sine 3095 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince T.C Merkez Bankası tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01/01/2017-30/06/2018 tarihleri arası %9,75; 01/07/2018-31/12/2019 arası %19,50; 01/01/2020-30/06/2020 arası %13,75; 01/07/2020-31/12/2020 arası %10,00; 01/01/2021-31/12/2021 tarihleri arası %16,75; 01/01/2022 sonrası %15,75) üzerinden basit usulde(3095 Sy.K.m3) temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 9.462,90-TL alacağın ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
HMK’nun 320/2 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında icra takibine dayanak cari hesaba konu faturalar nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı, davalının icra takibine itirazının haklı olup olmadığı ile icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporlarına göre usulüne uygun tutulmuş davalı tarafın ticari defterleri itibariyle davacının davalıdan icra takibi konusu açık hesaba konu faturalar nedeniyle alacaklı olduğu anlaşılmıştır. 7251 sayılı kanun ile değişik 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca davacı tarafa ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunması aksi taktirde usulüne uygun tutulmuş davalı taraf defterlerine itibar edileceğine dair meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı taraf ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamıştır. Bununla birlikte her ne kadar davalı taraf, davacı taraf ile ticari ilişkilerinin hiçbir zaman olmadığını ileri sürmüşse de, davalı tarafın incelenen ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğini taşıdığı, davalı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarında dava konusu yapılan iki adet faturanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla davacının davalı ile olan ticari ilişkisinin davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi ile birlikte ispatlandığı, yine davacı tarafça takibe konu edilen faturaların davalı yasal defterlerine aynen kaydedildiği tespit edildiğinden davalının söz konusu irsaliyeyi kendi bünyesinde çalışan olmadığına dair savunmasının Mahkememizce kabul edilmediği, davalının davacı tarafça tanzim edilen faturalar ile ilgili herhangi bir iade ve/veya kalan kısmını ödediğine dair ispat edici mahiyette vesaik sunmadığı ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 9.462,90-TL alacaklı olduğu sabittir. Bu hususlar ile HMK’nun 222. Maddesi dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Davalının bu bedele ilişkin varsa ödeme hususunu bu durumda ispat etmesi gerekir. Davalının bu alacak yönünden ödeme savunması da bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenler ile davanın kabulü ile, davalı tarafından ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takibin takipteki diğer koşulları ile devamına karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 9.462,90 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin, takipteki diğer koşullarla birlikte devamına,
Davalının hükmolunan 9.462,90-TL’nin %20’si oranında (1.892,58-TL) icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu tutarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 646,41-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 161,61-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 484,8‬0-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan, 31,40-TL başvuru harcı, 161,61-TL peşin harç, 2.300,00-TL bilirkişi ücreti ve 2.676,20-TL posta masrafları olmak üzere toplam 5.169,21‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸