Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/352 E. 2018/262 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/352 Esas
KARAR NO : 2018/262
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/04/2017
KARAR :DAVANIN REDDİ
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 31/12/2013-2014 vadeli … nolu … Poliçesi ve açılan … nolu hasar dosyası kapsamında 12/08/2015 tarihinde sigortalıya ödenen 1.962,00 TL asıl alacağın ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 161,42 TL faiz olmak üzere 2.123,46 TL tazminat bedelinin TTK’nun 1472 hükmü gereğince rücuen tazmini için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, sözü edilen takibe karşı davalının borca itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, ancak yapılan itirazın takibi geciktirme amaçlı olduğunu, 08/11/2014 tarihinde … adresinde bulunan sigortalı iş yerinin borçlu … tarafından sigortalı olduğunu, bina cam temizliğinden sorumlu … A.Ş ve diğer borçlu … Şti’ne ait cam temizleme aracının … Marka … model antene çarpması sonucu 3.7 metre motorize antenin 8 parça olan ana reflektörün 2 parçasının birbirlerine bağlandığı noktadan boydan boya kırılmış olduğunu ve buna bağlı hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, meydana gelen hasar sonucu 31/12/2013-2014 vadeli … nolu… Poliçesi ve açılan … nolu hasar dosyası kapsamında ve 12/08/2015 tarihinde sigortalı … A.Ş’ye 1.962,00 TL tazminat bedelinin ödendiğini beyan ederek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptaline ve takibin devamına %20 icra inar tazminatına, takip tarihi itibariyle ana rakam, takipten önce işlemiş ve takipten sonra işleyecek avans faiz alacağının tüm davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu olarak hüküm altına alınmasına, yargılama masrafı ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … Grup Bina Yönetim ve Sosyal Hizmetleri vekili cevap dilekçesinde ve özetle; öncelikle Elektronik Cihaz Sigortası Genel Şartları gereğince Sigorta sözleşmesinden doğan bütün taleplerin 2 yılda zaman aşımına uğramakla hasar tarihi olan 08.11.2014 tarihi olduğuna göre talep için dava zamanaşımının geçtiğini, bu durumda zamanaşımı itirazında bulunduklarını, şirket nezdinde cihazda yapılan 13.11.2014 tarihindeki yerinde incelemede sonucu 17.11.2014 tarihinde durum tespit tutanağı ile sabitlenen bu arızanın cam temizleme makinesinden kaynaklı olduğunun şirket temizlik amirine bildirildiğini, bunun üzerine söz konusu durumun o günün temizlik elemanları ve amiri tarafından 18.11.2014 tarihli bir tutanak ile kayıt altına alındığını, bahsi geçen tutanağın dilekçe ekinde sayın mahkememize sunulduğunu, ayrıca tutanakta adı geçen temizlik görevlileri ve amirlerinin mahkeme huzurunda tanık olarak da dinletileceğine, davacının iddia ettiği Elektronik cihaz ağrızasının müvekkil şirketten kaynaklı bir sorun olamayacağını çünkü hasarın iddia edildiği gün dava konusu antenin çevresi ya da herhangi bir bina dış cephe temizliğinin yapılmadığını, borçtan sorumluluğu kabul anlamına gelmemekle birlikte 05.01.2015 tarihli eksper raporunda hasarın iddia edildiği oluş şekli ve muafiyetler göz önüne alındığında bu miktarda bir hasarın meydana gelmesinin de imkansız olduğunu, yargılama sırasında yeniden yapılacak olan keşif ve bilirkişi raporunda bu durumun açığa çıkacağını, iddia edilen hasarın tam olarak nedeninin ne olduğunun açıkça ifade edilmediğini, Cam temizleme makinesinin hasara yol açtığının sözlü olarak beyan edilmesi dışında hiçbir hukuki ve fiziki görülen gerekçenin bulunmadığını,
belirtilen nedenlerle hasız ve hukuka uygun olmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle ;
Sayın mahkememizde açılan işbu davada müvekkil şirkete husumet yöneltilmesinin sebebinin müvekkil şirket nezdinde düzenlenen, sigortalısı …olan … no’lu 19.07.2014-2015 vadeli … POLİÇESİ olduğunu, davacı şirket, sigortalısı olan işyerinde diğer iki davalının sorumluluğunda bulunan cam temizleme aracının, sigortalı antene zarar verdiğinden bahisle ödenen 1.962,00TL’nın rücuen tahsilini talep ettiğini, müvekkil şirketin de sigortalıların 3. kişilere verdikleri zararları teminat altına aldığının ileri sürüldüğünü, ancak müvekkil şirket nezdinde düzenlenen poliçede 3.şahıslara karşı mali mesuliyet teminatının bulunmadığını, bu sebeple müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, poliçe incelendiğinde açıkça görüleceği üzere, poliçede yalnızca yangın mali sorumluluk teminatının bulunduğunu, bu teminatın kapsam ve içeriğinin de poliçede “yangın sigortası genel şartları ve işbu sigorta ve zeyilnamelerinde kayıtlı hüküm ve özel şartlara tabi olmak kaydıyla yangın, yıldırım infilak,dahili su, duman grev,lokavt, kargaşalık,halk hareketleri, kötü niyetli hareketler, ve terör sonucu sigortalıya gelebilecek sorumluluklar poliçe üzerinde yazılı limitlerle sınırlı olmak üzere temin edilmiştir” şeklinde düzenlendiğini, davaya konu uyuşmazlığın temelini teşkil eden zarara sebebiyet veren olayın yukarıda tam metni yer alan teminatın kapsamı içine girmediğinin açıkça anlaşılmakta olduğunu, poliçe incelendiğinde de poliçede 3. şahıslara karşı mali mesuliyet teminatının bulunmadığının görüleceğini, yukarıda açıklanan nedenlerle, müvekkil şirket nezdinde bulunan poliçede 3. şahıs mali mesuliyet teminatı bulunmadığından, meydana gelen zararın poliçe teminat kapsamında olmadığını ve müvekkil sigorta şirketinin bir sorumluluğunun bulunmadığını beyan edererek davanın reddi ile masraf ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle ; davacı şirketin dava dilekçelerinde ileri sürdükleri beyan ve iddialarının gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu, müvekkil şirkete rücu ederek haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, davacı tarafın daha önce … dosya numaralı hasar dosyası ile müvekkil şirkete rücu ederek sigortalı …A.Ş ile ilgili olarak 1.962,00 TL hasar bedelinin ödenmesi talebinde bulunduklarını, müvekkil şirketin olumsuz cevap verdiklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan İstanbul … İcra Dairesi’ nin … E sayılı ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Davalı taraf genel mahiyette davanın reddini savunmuştur.
Takip dosyası incelendiğinde davalı tarafın yetki itirazında bulunduğu görülmektedir.
Davacının alacağın fer’ ileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK.nun 62, 66/1 maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Davalı vekili takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını belirterek, Ankara İcra Daireleri ve mahkemeleri yetkili olduğuna ilişkin olarak süresi içinde yetki itirazında bulunmuştur.
Davacının sigorta nedeni ile ödenen hasarın rücusu iddiası gereği takip yapıldığı anlaşılmaktadır.
Sigorta hasarının ödenmesi sonucu rücuen alacaktan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde yetki genel kurallara göre belirlenir. İlamsız takipte yetki kamu düzenine ilşkin olmadığından icra dairesi kendiliğinden yetkisizlik kararı veremez. Bu nedenle iş bu davada olduğu gibi tarafların icra dairesine yetki itirazında bulunması gerekir. Yetki itirazı süresinde 7 günlük sürede yapılmış, yetkili icra dairesi Ankara olarak gösterilmiştir. Davalının belirlediği icra dairesi borçlunun yerleşim yeri/ ticari merkezi adresi icra daireleri olduğundan yetki itirazının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin faaliyet adresleri İstanbul İcra Daireleri’nin yetki sınırları kapsamında değildir. Davalı şirketin Çankaya (Ankara) ilçesinde bulunduğu ve buna göre Ankara İcra Daireleri’nin yetkili olduğu belirlenmiştir.
İtirazın iptali davası bakımından yetkili icra dairesinde takibin başlatılmış olması, özel bir dava koşulu niteliğindedir. Somut olayda para alacağı söz konusu olup, İİK 50, HMK’nun 10 ve TBK 89. Maddesi gereğince alacaklı şirketin bulunduğu yer icra dairesi takip için yetkili bulunmaktadır. Ancak alacaklı şirket …’ de mukim olup, takip için İstanbul Anadolu İcra Daireleri yetkilidir. Bu durumda İİK’nun 50 maddesi ve HMK’nun 6. Maddesi hükmüne göre, davalı borçlunun faaliyette bulunduğu Ankara İcra Daireleri’nin yetkili olduğu sonucuna varılmıştır.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca, yetkili icra dairesinde başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından, davalının buna ilişkin itirazı yerinde görülmüş, HMK’nun 114/2 maddesi gereğince buna ilişkin dava koşulu yerine getirilmediği anlaşıldığından HMK 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davalı … A.Ş’nin süresinde olan yetki itirazı yerinde görülmekle Ankara İcra Dairelerinin yetkili icra daireleri olduğu anlaşılmakla davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereğince hesap olunan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, artan harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 -TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince gider avansından geriye kalan miktarın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … İnş. Vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır