Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/307 E. 2018/1311 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/307 Esas
KARAR NO : 2018/1311
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/03/2017
KARAR TARİHİ: 25/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili bankanın …şubesi ile dava dışı …A.Ş arasında bağıtlanan 3 adet kredi sözleşmesi uyarınca adı geçen şirkete kredi açıldığını ve kullandırıldığını, davalının bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi şartlarına uyulmaması ve ödeme yapılmaması üzerine hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname keşide edildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığından yasal takibe geçildiğini, davalının haksız ve dayanaksız itirazı ile takibi durdurduğunu belirterek, itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 2.213.805,54 -TL nakdi alacağın ve 17.050,00 TL gayrinakdi alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, kredi sözleşmesi, kat ihtarnamesi, hesap özeti asılları kasaya, örnekleri dosyaya alınmış, takip dosyası getirtilerek incelenmiş, ve bağıtlandığı çekişmesiz bulunan kredi sözleşmesinde uyuşmazlık halinde kesin delil olacağı kararlaştırılan davacı bankanın uyuşmazlık dönemine ilişkin ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak rapor düzenlenmiştir.
28/02/2018 Tarihli Bilirkişi Raporunda; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu …A.Ş arasında bağıtlanan 25/02/2012 tarihli 2.000.000,00 TL, aynı tarihli, 2.000.000,00 USD ve 29/07/2013 tarihli 560.000,00 EURO limitli kredi çerçeve sözleşmeleri ve ek taahhütnameler uyarınca adı şirkete kredi açıldığı ve kullandırıldığı, davalı kefil Adnan İdris Uçar’ın bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname keşide edildiği, davalının 07/12/2016 tarihinde temerrüde düştüğü, davacı bankanın takip tarihi itibarıyla dava dışı asıl borçludan toplam 2.204.202,23 TL tutarında alacaklı bulunduğu, kısmi tahsilatın TBK 100 madde kapsamında uygulama talep edilmediğinden asıl alacaktan düşülerek sonuca gidildiği, davacı bankanın talebi ile bağlı kalınarak dava dışı asıl borçludan 2.183.423,91 TL alacaklı bulunduğu, davalının kefalet limiti yeterli olmakla TBK nın 589 maddesi gereğince belirlenen nakdi alacağın tamamından sorumlu olduğu ve 1.921.185,44 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %72 oranında temerrüt faizi istenebileceği belirtilmiştir.
Takip talebinde ayrıca 17.050,00 TL tutarında çek bedelinin deposuna ilişkin gayri nakdi alacak isteminde bulunulmuş ise de bağıtlanan kredi çerçeve ve kefalet sözleşmesi ile taahhütnamelerde açık hüküm bulunmadığından çek bedelinin deposundan davalı kefilin sorumlu olmadığı belirtilmiştir.
İtirazlar üzerine düzenlenen 20/04/2018 tarihli ek Bilirkişi Raporunda; TBK 100 maddesi hükmüne göre; talepte bulunulmadığı ancak; bu durumun benimsenmesi halinde, 30/01/2017 tarihindeki 6.934,51 TL lik tahsilatın faiz alacağından düşümü sonucunda; davacı bankanın takip tarihi itibarıyla asıl borçludan 1.928.119,95 TL asıl alacak ve talebiyle bağlı kalınarak 262.238,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.190.358,42 TL tutarında alacaklı bulunduğu, davalı kefilin TBK nın 589/1 maddesi gereğince kefalet limiti kapsamında kalan borçtan asıl borçlu ile birlikte sorumlu olduğu belirtilmiştir.
20/04/2018 tarihli ek bilirkişi raporu gerekçesi ve hesaplama yöntemi ile yerinde görülerek hükme dayanak alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu …A.Ş arasında bağıtlanan 25/02/2012 tarihli 2.000.000,00 TL, aynı tarihli, 2.000.000,00 USD ve 29/07/2013 tarihli 560.000,00 EURO limitli kredi çerçeve sözleşmeleri ve ek taahhütnameler uyarınca adı geçen şirkete kredi açıldığı ve kullandırıldığı, davalının bu sözleşmeleri ve taahhütnameleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığından kefalet limiti kapsamında kalan borçtan sorumlu tutulması gerektiği, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiği ve takip tarihi itibarıyla davacı bankanın dava dışı asıl borçlu şirketten toplam 2.190.358,42 TL tutarında alacaklı bulunduğu, 30/01/2017 tarihindeki 6.934,51 TL lik tahsilatın TBK 100 maddesi gereğince öncelikle faizden mahsubu gerektiği, bu şekilde yapılan hesaplama sonucunda ve taleple bağlı kalınarak davacının takip tarihi itibarıyla işlemiş faiz alacağının 262.238,47 TL olduğu, asıl alacak tutarı olan 1.928.119,95 TL sına takip tarihinden itibaren yıllık %72 oranında temerrüt faizi yürütülebileceği belirlenmiştir. Davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla TBK 589/1 maddesi kapsamında takip tarihi itibarıyla varlığı belirlenen nakdi kredi alacağının tamamından asıl borçlu ile birlikte sorumlu olduğu, takip talebindeki itirazının nakdi alacak yönünden toplam 2.190.358,42 TL için iptali gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Takip talebinde ayrıca 17.050,00 TL tutarındaki gayri nakdi alacağın deposu istenilmiş ise de bağıtlanan kredi çerçeve sözleşmeleri ve çek taahhütnamelerinde gayri nakdi yükümlülüğün depo edilmesi konusunda kefillerin sorumlu olacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmadığından istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren tespit edilen nakdi alacak miktarının % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
DAVANIN KISMEN KABULÜNE
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında ve tahsilde tekerrür olmamak üzere davalının nakdi alacağa itirazının toplam 2.190.358,42 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve fakat asıl alacak tutarı olan 1.928.119,95 TL sına takip tarihinden itibaren yıllık %72 oranında temerrüd faizi yürütülmek suretiyle takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazla isteminin reddine,
Davalının %20 (438.071,68 TL) oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
Gayri nakdi alacağa ilişkin istem yönünden davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 149.623,38TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 83.055,38 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.813,65 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Reddedilen gayrinakdi alacak yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 761,00 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre %98’inin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri ve yatırılana avans bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 765,00 TL gider avansından geriye kalan 40,00 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. Açıklandı.
Başkan
Üye
Üye
Katip
HARÇ BEYANI /
149.623,38 TL KARAR HARCI
DAVACI GİDERİ /
36,00 TL BVH VE VSH.
600,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
125,00 TL TEBLİĞLER /
761,00 TL TOPLAM