Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/265 E. 2019/1018 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/265 Esas
KARAR NO : 2019/1018

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2017
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkil şirketin sahibi …’ın davalı …’a şirketinde %45 hisse verdiğini ve kendi şahsi hesabından şirkete yönelik olarak 406.095,82-USD değerinde Leasing sözleşmesi ile ödeme planlı olarak çok özel kuyumculuk ve işleme makinaları aldığını ve büyük bir yatırım yaptığını, tüm ödemelerin şirket yetkilisi … tarafından yapıldığını, dava konusu 15 kilo-24 ayar külçe altın da alındığını, müvekkil şirketten 15 kg Külçe altın ile 150.000-USD değerinde pırlanta taş, 10.000-USD değerinde siyah pırlanta, 90.000-USD değerinde çeşitli kıymetli taş ve 15.000-USD değerinde üç adet elmas taş teslim alan davalılar olduğunu, hesap vermemeleri sebebiyle, …’ın 06.08.2015 tarihinde şirkete geldiğini ve ısrarla stok sayımı yapılarak hesap verilmesini talep ettiğini, …; Müvekkil yetkilisi …; tutanakta imzası bulunan, …’ın diğer şirketlerinde danışmanlığını, yöneticiliğini ve yardımcılıklarını yapan …,…, …, … ve … huzurunda kendi beyanına göre stoktaki altın ve değerli taşların dökümünü yapmaya başladıklarını, …’ın; şirket kayıtlarında bulunan 15.kg.Külçe altın ile 150.000-USD değerinde pırlanta taş, 10.000-USD değerinde siyah pırlanta, 90.000-USD değerinde çeşitli kıymetli taş ve 15.000-USD değerinde üç adet elmas taşı …’ m kendisine teslim ettiğini tutanak imzacıları huzurunda kabul ettiklerini, tüm beyanları kabul edilmesine rağmen; 9 kilo 550 gram külçe, altını nerede kullandığını açıklayamayınca ve altınların ve diğer değerli taş ve paraların şirkette bulunmadığını, tutanak imzacıları huzurunda beyan ettiğini ve şirkette ayrı bir odada yapılan görüşmede …’ın, …’a 2 kg. altını özel borçlarını ödemek üzere kullandığını, bir kısım değerli taşları da özel borçlarını ödemek üzere kullandığını, 3-4 kg. altını İsviçre’de özel ilişkisi olduğunu beyan ettiği davalı … ile beraber harcayarak yediklerini, …’ın özel ilişkilerini kullanarak kendisini bu işleri yapmaya teşvik ettiğini ve planlama yaptığını, kalan altın ve taşları da ne şekilde harcadığını dahi hatırlamadığını beyan ettiğini, 07.08.2015 tarihinde yine şirkette tutulan tutanakta ise şirket çalışanı … ‘nun işe kendisini …’ın aldığını, … ile …’ın kendisinin ve başkalarının yanında da ortak olduklarını beyan ettiklerini, … ile …’ın sevgili gibi davrandıklarını beyan ettiğini, …’ın kendisine sürekli olarak altın bozdurttuğunu, bozdurttuğu altınlarla bazen dolar bazen de avro aldırdığını, …’ın tüm giderlerini de bu paralarla sağlıyormuş izlenimi edindiğini, beraber çalıştıkları dönemde mütemadiyen altınları bozdurduğunu ve en 9,5 kg civarında külçe altını bozdurtarak bedelini …’a verdiğini, parayı alırken çoğu kere …’ın yanında …’ın da bulunduğunu, bazen parayı direkt olarak …’ın aldığını belirttiğini, usul ve esasa uygun davanın kabulü ile, Davalıların mal varlığına önlenemeyecek zararların telafisi için ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1 kilo 24 ayar kütçe altının davalılardan müştereken ve müteselsilen, 1 kilo 24 ayar külçe altının tahsil tarihindeki TL. karşılığı olarak (1 kg. 24 ayar külçe altının 16.03.2017 tarihindeki TL. değeri = 144.742,00-TL.’dır.) dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleriyle beraber, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkil şirkete verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş.

SAVUNMA /
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davaya görev/iş bölümü ve yetki yönünden itiraz ettiklerini, tacir olmayan davalılar yönünden öncelikle görev itirazlarının bulunduğunu, taraflar arasında ortaklığın giderilmesine dair davaların mevcut olduğunu ve halen derdest olduklarını, işbu dava ile davalı … yönünden İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası, davalı … yönünden İstanbul … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, zaman aşımı ve husumet itirazlarının bulunduğunu, …’ın altın ve değerli taş ile özel tasarım mücevher ve sanat objesi üreten sadekar olduğunu, …’ın mücevher tasarımcısı ve gemolog olduğunu, müvekkilinin hak ettiği ve vaadedilen işçilik ücretlerinin ödenmediğini, … Kuyumculuğa ait 80’den fazla mücevheri … konsinyen olarak satılmak üzere irsaliye ile davacıya ait … şirketine sevk ettiğini ve mücevherlerin davacı tarafından satılmaya başlandığını, ancak davacının bu ticari ilişkinin ilk satışından bir kez ödemede bulunduğunu devam eden satışlardan ödeme yapmaktan kaçındığını, müvekkilinin alacağını istemesi üzerine davacının 06/08/2015 günü yedi elemanı ile …Şti’de haksız surette müvekkili …’ı darp ettiğini ve … şirketine ait 350 adet mamul, 150 adet yarı mamul, işlenmemiş şirket sermayesi altın ve değerli taş ile 80’den fazla mamul, mücevher, obje, mücevher kalıbı ve ekipmanına el koyduğunu, Davacının, müvekkile ait faturalı 80’den fazla mücevherini, hem … şirketi için …’ın kendi eliyle ürettiği yaklaşık 500 mücevheri kendine ait … AVM’deki mağazasında, … adlı mağazada ve … adlı online internet sitesinde satışa sunmuş olduğunu, davayı ve alacağın varlığını kabul anlamına gelmemek üzere takas def’inde bulunduklarını, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini beyan ederek avanın reddine, haksız davanın görev/işbölümü ve yetki, itirazlarının kabul edilerek ve ayrılmasına karar verilerek yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine ve İstanbul … İş Mahkemesine gönderilmesine, bu olmazsa dosyanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesinin talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava dilekçesine konu davalılara teslim edildiği ve davalılar tarafından zimetlerine geçirildiği iddia olunan altınlar ile ilgili davacı şirketin davalılardan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak tutarının ne olduğu, davalıların pasif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Davalılar vekilinin görev itirazı; davalı …’in tacir olduğu, diğer davalı … tacir olmamakla birlikte davacı tarafça tazminat talebinin müşterek müteselsilen tahsilinin istenildiği bu haliyle mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Davalılar vekilinin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının birleştirilmesi talebi, anılan davanın ticari şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin olduğu, eldeki davanın alacak davası olduğu, her iki dava arasında yargılamaların birlikte yürütülmesini gerektirecek düzeyde hukuki ve fiili bağlantı bulunmadığı anlaşılmakla reddedilmiştir.
Davalılar vekilinin, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında ileri sürdüğü derdestlik itirazının anılan davanın ticari şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin olduğu, eldeki davanın alacak davası olduğu, her iki davanın taraf ve konu bakımından aynı olmadıkları anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … ve … soruşturma sayılı dosyaları celbedilmiş, İstanbul … Asliye Ceza Mahkesmesi’nin… Esas sayılı dosyasının uyap üzerinden celbedilmiş, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası uyap üzerinden celbedilmiş, İstanbul … AĞCM’nin… Esas sayılı dosyasının bir örneği Uyap üzerinden celbedilmiş, incelenmesinde İstanbul … ASCM’nin … Esas sayılı dosyasından verilen görevsizlik kararı üzerine yargılamaya devam edildiği, tensibinin yapıldığı, duruşmasının 19/09/2019 tarihine bırakıldığı, İstanbul …AĞCM’nin … Esas sayılı dosyasında yargılamanın tehdit suçuna yönelik olduğu eldeki dava dosyasını doğrudan etkiler mahiyette bulunmadığı anlaşıldığından, bekletici mesele yapılmamasına karar verilmiş, davacı vekilinin delil listesinin Ek 66 ve Ek 67 numarasında bulunan 06/08/2015 ve 07/08/2015 tarihli davalıların imzasını içermeyen tutanak asılları kasaya alınmış, tutanak tanıkları … ve … adına tanık olarak dinlenilmiştir.
Davacı tanığı Tanık …: “Bana göstermiş olduğunuz (06/08/2015 tarihli tutanak altındaki) imza benimdir, ben … Şirketi’nde tutanak tarihinde çalışandım, hala orada çalışıyorum, bu şirket de …’a aittir, … Şirketi de …’ın ortak olduğu bir şirkettir, tutanak günü … ile birlikte… Şirketi’nin atölyesinin bulunduğu… semtine gittik, orada benim haricimde 3-4 kişi daha vardı, …, … ve… isimli kişiler de vardı, … çalışanı, …’ın …isimli şirketinin çalışanı, … ise … çalışanı idi, …’in o gün orada olup olmadığı hatırlamıyorum, orada eksik altın ve mücevharat ve taşların bulunup bulunmadığının tespiti için sayım yapıldı, … de orada idi, sayım sonrasında altınlarda ve taşlarda eksiklik çıktı, … çıkan eksik altın ve taşları çocuğunun okul taksidi ve kendi şahsi özel borçları için kullandığını kabul etti, hatta borç benim borcum bir evim var satıp ödeyeceğim dedi, … ile ilgili herhangi bir şey söylemedi, eksik çıkan altınları ve taşları … ile birlikte harcadığına dair bir cümle kurmadı, tutanağı kimi hazırladığını hatırlayamıyorum, ben altına imza attım, tutanağı imzalamadan önce okuduğumu hatırlıyorum. Ben … ile …’in ayrı bir odaya girerek konuştuklarını gördüm ancak odadan çıktıktan sonra bana az evvel tutanaktan okuduğunuz …’e atfedilen sözlerin … Hanım ile ilgili kısmını …’in söylediğini duymadım, böyle bir şeyi hatırlamıyorum, ben olay günü gerçekleşen hadiseler ile ilgili sadece yukarıda anlattığım hususları hatırlıyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı Tanık …: “Bana göstermiş olduğunuz (06/08/2015 ve 07/08/2015 tarihli tutanak altındaki) imzalar bana aittir, ben tutanakların tanzim edildiği tarihte … firmasında çalışıyordum, bu firmadan ayrılalı 3-4 yıl kadar oldu, zaten birkaç ay kadar çalıştım, şuanda çalıştığım firmanın taraflarla herhangi bir ilgisi yoktur, 06/08/2015 tarihinde … firmasına ait atölyede … ile çalışırken … ile …, …,… ve… atölyeye geldiler, … sayım yapılmasını istedi, ben … ve … atölyede bulunan altın, para ve taşların sayımını yaptık, sayım sonrası yüklü miktarda 9-10 kg kadar altın eksik çıktı, yine miktarını hatırlayamadığım taş ve para eksiği de çıktı, … eksiği kabul ettiğini, eksik çıkan altın ve taşları kendisinin kullandığını söyledi, bunu çok net hatırlıyorum, ama eksik çıkan altın, taş ve paraları … ile birlikte harcadığına dair bir şey söylemedi, böyle bir şey hatırlamıyorum, sayım sonrasında … ile …’in ayrı bir odaya gidip konuştuklarını da hatırlıyorum, çıktıktan sonra da … ben borcumu kabul ediyorum, ödeyeceğim gibi cümleler söyledi, tutanağı kimi yazdığını hatırlamıyorum, tutanağı imzalamadan önce okudum, ancak tutanağın … ile ilgili bölümlerini daha doğrusu …’in o gün orada böyle şeyler söylediğini hatırlamıyorum. Az evvel söylediğim gibi sayım sırasında orada …, …, …, …, … ve ben vardık, başka kimse yoktu, sayım bütün gün sürdü, o sırada bu saydığım isimlerden içeri girip çıkanlar oldu, …’in üzerinde herhangi bir baskı olduğunu hatırlamıyorum, zaten sayımı bana ve …’a … kendisi yaptırdı. Tutanak günü (07/08/2015 tarihli) … ile birlikte atölyede çalışıyorduk, …’da çalışan usta idi, biz çalışırken … geldi, … sohbet esnasında …ve …nın kendisine zaman zaman altın bozdurduklarını söyledi, yine bir yurt dışı seyahati öncesinde … ve …’nın kendisinden altın bozdurmasını istediklerini kendisinin de bozdurup götürüp parasını onlara verdiklerini, bazen altın bozdurup döviz aldırdıklarını, … ve …’nın sevgili gibi davrandığını anlattı, sonrasında … bunları tutanağa geçmek istedi, o sırada orada …, …, ben ve …vardı, yalnız yukarıda anlattığım gibi bütün bu konuşmalar sohbet sırasında oldu, bir önceki gün yaşanan olaylardan sonra … bunları …’a kendi isteği ile anlattı, … Bey de duyduklarını tutanağa geçmek istedi biz de imzaladık. Ben çalıştığım birkaç aylık süre içerisinde …’ın anlattığı türden şeyleri bizzat görmedim, ben …’da birkaç ay çalıştım ancak …’ta daha önce 9 yıl çalıştım ve bu süre içerisinde… Hanım’ı ve …’i misafir olarak gelip gitmelerinden ötürü defalarca gördüm, ancak çalıştığım süre zarfi içerisinde … firmasına …Hanım’ın geldiğini hiç görmedim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacının iddiası ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli, tarafların ticari defter ve kayıtlarında ne şekilde gözüktüğünün tespiti için tarafların 2014 ve devamı yıllarına ait Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde üç kişilik mali bilirkişi heyeti marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. SMMM …, SMMM… ve SMMM… tarafından tanzim edilen ve 20/05/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, dava konusu altınların davacı şirket müdürü … tarafından teslim alındığına dair vesaikin sunulu olduğu, işbu vesaik sonrasında davalılara ürünlerin teslimine ilişkin vesaikin bulunmadığı, diğer taraftan davalı …’ın ürünleri üretimde kullanmak üzere aldığına dair beyanlarının olduğu ancak aynı ifadede ürünlerin üretimde kullanıldığına dair beyanlarının olduğu, davalı tarafın beyanlarında davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan etmiş olduğu, yine dosya kapsamında ki beyanlardan anlaşıldığı üzere davalı …’ın davacı şirketin feshi için dava açmış olduğu, davacı şirketin de davalı …’ın ortaklıktan çıkması için aynı davada karşı dava açmış olduğu, dosya kapsamında bulunan ceza dosyasında davacı şirket müdürünün ve tutanaklarda imzalan bulunan …ve …’nun Asliye Ceza Mahkemelerinde yargılandığı, yargılamanın CMK 223/8 uyarınca durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça ibraz edilen defterlerde davalıların borçlu olduklarına dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, yine dava konusu kaybolan altınların kaybolduğuna dair de davacı ticari defterlerinde herhangi bir kaydın bulunmadığı, tüm bu hususlar dikkate alındığında tarafların iddialarının soyut olarak kaldığı, Davacı şirketin delil olarak sunduğu tutanaklarla ilgili davalıların kabullerinin olmadığı gibi tutanak tarihindeki olan olaylar ile ilgili yargılmaların yapılmış olduğu, davacı şirketin işbu davada konu ettiği alacak ile ilgili kendi yasal defterlerinde dahi herhangi bir (davalılar aleyhine) kaydın olmadığı dikkate alındığında dava konusu alacağın ispatlamadığının kabulünün gerekeceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İddia, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı tarafça dava dilekçesine konu altınların, davacı ile davalı … arasındaki ortaklık ilişkisi kapsamında bu davalıya teslim ediliği, davalıların, …’e tevdii edilen altınların 9,5 kg lık kısmını ortak hareket ederek zimmetlerine geçirdikleri iddiası ile şimdilik 1 kg külçe altının değerinin davalılardan tahsilini talep ettiği, davacı tarafından davalılar güveni kötüye kullanma suçu kapsamında herhangi bir şikayet bulunmadığı, bu kapsamda yürütülen bir soruşturmanın da mevcut olmadığı, dosyada celbedilen soruşturma dosyaları ile ceza davasının da hakaret, tehdit, yaralama gibi suçlar kapsamında yürütülen soruşturmalar oldukları, davacı şirlket yetkili …’ın dava konusu altınları üretimde kullanmak üzere dava dışı bir firmadan satın ve teslim aldığını ispat ettiği, buna karşılık bu altınların tamamının davalı …’e teslim ediliğinin ve davalıların bu altınları haksız olarak kullandıklarının ispat olunamadığı, 06/08/2015 ve 07/08/2015 tarihli tutanaklarda davalıların imzasının bulunmadığı, kaldı ki tutanak altında imzası bulunan tanıklardan … hakkında davalı …’e karşı eylemlerinden ötürü yürüyen ceza davası bulunduğu, tutanakların tek başına davalılara atfedilen eylemleri ispata yeterli olmayacakları, bu haliyle davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın Reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 2.471,84-TL harçtan mahsubuna, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan 2.427,44-TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.700,49-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avanslarından geriye kalan kısımlarının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

HARÇ BEYANI /
44,40-TL. KARAR HARCI
2.471,84-TL. PEŞİN HARÇ
2.427,44-TL. TALEP HALİNDE İADE HARÇ