Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/258 E. 2023/233 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/258 Esas
KARAR NO : 2023/233

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2017
KARAR TARİHİ : 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin, EPDK’dan aldığı onay ile Eylül 2012’den bu yana tüm Türkiye’de elektrik enerjisi tedariki ve toptan satış hizmeti sunduğunu, davalı/borçlununda müvekkili şirket ile akdettiği 01/11/2014 tarihli sözleşmeye binaen müvekkili şirketten elektrik satın aldığını, davalı/borçlunun, ”…” adresinde kayıtlı olarak ticari faaliyetini gösteren bir tacir olduğunu, davalı/borçlunun müvekkili şirketten satın aldığı elektrik ödemelerini aksattığını, düzenlenen faturaları ödemediğinden temerrüde düştüğünü, müvekkili tarafından defalarca uyarılmasına rağmen de ödeme yapmamakta ısrar ettiğini, bunun üzerine davalı/borçlu aleyhine … 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalı/borçlunun, aleyhine ikame edilen takibe 09/01/2017 tarihinde yetkiye ve borca kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve bu sebeple takibin durduğunu, öncelikle borçlunun yetkiye dair itirazının geçersiz olduğunu, zira taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10.maddesi gereğince İstanbul Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, her iki taraf da tacir olduğundan mezkur sözleşmenin yetki şartını havi maddesinin taraflar için bağlayıcı olduğunu beyanla davalı/borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalı hakkında haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı asil cevap dilekçesinde ve özetle; İş yerini 20/02/2016 tarihinde fiilen boşalttığını, 29/02/2016 tarihinde davacı şirket çalışanı … hanımın yönlendirmesi ile son borcu olan 567,05-TL’nin … Bankası ile hesaplarına havale edildiğini, yine aynı tarihte …’daki İpragaz bayii aracılığı ile yazdığı dilekçe ile bilgisayarda taranarak genel merkeze aboneliğinin sonlandırılması talebinde bulunduğunu, davacı şirket tarafından 04/03/2016 tarihinde tarafına borcu yoktur yazısının verildiğini, işbu yazının işbu dilekçenin ekinde yer aldığını, aboneliğinin sonlandırılması için yazdığı dilekçe ve …. Vergi Dairesi kapanış tutanağından da anlaşılacağı üzere, fiili olarak olmadığı iş yerinde cereyanı kullanmadığım halde üzerime atılan borcun yersiz olduğunu, 20/02/2016 tarihinden sonra fiili olarak ilgili iş yerinde yeni işletmeci …Paz. Ltd. Şti.’nin faaliyet gösterdiğini, davacı şirketin kendisinin muvafakatı olmadığı halde ilgili adresteki yeni işletmeciye elektrik vermeye devam ettiğini, öyleki; …’in 27/06/2016 tarihinde… A.Ş ile sözleşme imzaladığını, … Ticaret ile yapılan görüşme neticesinde gelen cereyan faturalarını … bankamatiğinden (… şb.) ödediğini beyan ettiğini, velev ki 20/02/2016 – 27/06/2016 tarihleri arasında ödenmemiş faturalar olsa bile bu tarihler arasındaki kullanıcının … ticaret olduğu için buradaki borcun kendisine ait olmayıp … Ticaret’e ait olduğunu, işbu nedenlerden ve muvafakati olmadığı halde ilgili adresteki yeni işletmeci … Ticaret’e elektrik veren davacı şirketin tarafına kötü niyetle itirazda bulunduğumu söylemekte ise de, kötü niyetli değil mağdur durumda olanın kendisi olduğunu, müşteri memnuniyeti diye aradıkları telefon görüşmelerinden de anlaşılacağı üzere aboneliği sonlandırma talebinin bir türlü dikkate alınmadığını, davacı şirketin aboneliğinin sonlandırılması talebini zamanında yapmış olsa idi bu uyuşmazlığın da olmayacağını beyanla davacı vekilinin açtığı yersiz alacak davasının yerinde olmadığından icra inkar tazminatını talepleri de yersiz olduğundan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davalı hakkında esnaf-tacir araştırması yapılmış, davacı şirketin ticaret sicil kaydı celp edilmiş, … 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya aslı celp edilmiş, davalının ve dava dışı …Gıda Ürün. Paz. Ltd. Şti’nin abonelik dosyaları celbedilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 19/03/2018 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Davalının icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazının, takibin faturaya dayalı para borcuna ilişkin olduğu ve HMK’nun 6, 10, TBK’nun 89 maddeleri uyarınca icra dairesinin ve mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla REDDİNE,” karar verilmiştir.
Mahkememizin 19/03/2018 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile de; “Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için, takibe dayanak cari hesaba konu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise ne şekilde kayıtlı olduğu, davacının davalıdan muhasebesel olarak alacaklı görünüp görünmediği hususlarında davalının 2016 yılı Ticari Defter ve begeleri ile dosya üzerinde SMMM bilirkişi vasıtası ile bilirkişi incelemesi yapılması için … Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılmasına” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM Uzmanı Bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 14/01/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-Eldeki Davacı …ile Davalı … arasındaki İtirazın İptali davasında; İtiraz konusu alacak tutarının; 3.959,56-TL 21/11/2016 tarihli Cari Hesap Alacağına dayandığı, Bu Cari Hesap Alacağının Davacı Şirketçe Davalı adına düzenlenen:
21/07/2016 933 Tüketim Bedeli 684,45 TL
18/08/2016 6476 Gecikme Bedeli 21,95 TL
31/08/2016 2004 Sözleşme Cayma Bedeli 2.536,61 TL
20/09/2016 098 Gecikme Bedeli 33,00 TL
17/10/2016 158 Gecikme Bedeli 27,05 TL
Faturalar ve 21/06/2016 tarihli faturanın toplamına ait olduğu, 21/06/2016 tarihli faturanın örneğinin dava dosyası içerisinde yer almadığı (30/01/2017 tarihli Davacı Şirket dilekçesi üzerinden 21/06/2016 tarihli fatura varlığı tespit edilmiştir.),
-Davacı Şirket ile Davalı … arasında düzenlenen 11.04.2014 tarihli Elektrik Toptan Satış sözleşmesinin imza altına alındığı,
-Davalı …’ün Davacı Şirketçe tarafına elektrik abonesi oluşturularak elektrik satışı yaptığı işyerini; Kapatarak boşalttığı, faaliyette olmadığı 10/03/2016 tarihinde … Vergi Dairesi yoklaması üzerinden tespit ile kapattığı, … A.Ş.’ye işyerini kapattığı ve ilişiğinin kesilmesi hususunu dilekçe ile bilgi verdiği ve … A.Ş. tarafından 04/03/2016 tarihinde düzenlenen dilekçe ile Davalının borcu olmadığının beyan edildiği,
-Davalının Davacı Şirkete son elektrik faturası ödemesi beyanı ile sunduğu; bu ödemenin Davacı Şirket adına … Bankası aracılığı ile 29/02/2016 tarihli 567,05 TL tutarlı bir ödeme olduğu,
-Davalının beyanı ile; kendisinin Davacıdan elektrik satın aldığı işyerini kapattıktan sonra …Ltd. Şti.nin aynı adreste işyeri açtığı ve bu adreste … A.Ş. ile abonelik sözleşmesi düzenlediği 27/06/2016 tarihine kadar kendi adına Davacı Şirketten olan elektrik aboneliğini kullanarak takibat ve dava konusu edilen dönemlerde elektrik kullanımı yaptığı ve bu dönemlere ait elektrik faturalarını ödediği, ödediğine dair 2 adet okunaklı olmayan ve ödeme tutar ve yeri ile ilgili olarak herhangi bir tespit yapılamayan … ATM makbuzu sunduğu,
-Davalı …’ün dava dosyası görevlendirme konum dahilinde tarafıma sunduğu 2016 yılı yevmiye defteri ve 2016 yılı mal alış-masraf belgeleri üzerinden: davacı şirketçe adına düzenlenen; 21/06/2016 tarihli, 21/07/2016 tarihli, 18/08/2016 tarihli, 31/08/2016 tarihli, 20/09/2016 tarihli, 17/10/2016 tarihli faturaların: 2016 yılı yevmiye defteri kayıtlarında elektrik gideri ödemesi adı altında yer almadığı, 2016 yılı mal alış-masraf belgeleri içerisinde yer almadığı,
-Davacı …Ş’nin davalı …’den davalının ticari defter kayıtları üzerinden alacağı olmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 04/07/2019 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; “…Davacının iddiası ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davacının 2016 yıllı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, talimat yolu ile alınan rapor da değerlendirilerek Mahkememizce re’sen seçilecek bir SMMM bilirkişisi ve bir elektrik mühendisi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM Uzmanı Bilirkişisi … ve Elektrik Mühendisi … tarafından tanzim edilen 18/10/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle;
-Dava dışı … tarafından dava dışı …Ltd. Şti. Adına düzenlenmiş ve bir sureti dava dosyasına sunulmuş olan Haziran/2016 dönemine ait elektrik tüketim faturası incelendiğinde; bu faturada ilk okuma tarihinin 03/06/2016 ve bu tarihte okunmuş olan elektrik sayacı endeks değerinin yani ilk endeks değerinin 75.460,00 kwh. yazılı olduğu görülmekte olup, davalının sözleşme fesih tarihindeki elektrik sayacının toplam T endeks değerinin de yine aynı değerde yani 75.460,00 (kwh) olduğu dikkate alınıp karşılaştırıldığında, bu durumda davalının dava konusu iş yerini boşaltıp tasfiye ettikten sonra bu iş yerindeki dava konusu elektrik sayacından elektrik kullanmadığı/kullanılmadığı, dolayısıyla da davacı tarafından davalı adına, davalının aboneliğinin sona erdiği 04/03/2016 itibariyle elektrik tüketimine dayalı elektrik tüketim faturasının düzenlenemeyeceğinin son derece açık olduğu,
-Davalının davacı kurum nezdindeki elektrik aboneliğini, sözleşmede belirtilen iki yıllık süreden önce sonlandırmış olduğundan, yukarıda rapor içeriğinde Tespit Edilen Hususlar bölümünün 7. Maddesinde yapılan açıklamaya istinaden, davalı ve davacı taraf arasında 01/11/2014 tarihinde imzalanmış olan Elektrik Toptan Satış Sözleşmesi ‘nin; 8.3. Maddesine istinaden, davacının davalıdan cezai şart olarak, ancak davalının davacıdan elektrik enerjisi alımının en yüksek olduğu aydaki elektrik fatura bedeli kadar bedel talep edebileceği,
-Davacı tarafından, davalı adına tanzim edilerek dava dosyasına sunulmuş olan 2.536,61-TL tutarındaki Sözleşme Ceza Bedeli faturasının, davalının davacıdan elektrik enerjisi alımının en yüksek olduğu aydaki elektrik fatura bedeli kadar olup olmadığının tespiti için, davacı tarafından, davalı ile aralarında 01/11/2014 tarihinde imzalanmış olan Elektrik Toptan Satış Sözleşmesinin başlangıç tarihinden sözleşmenin sona erdiği tarihe kadar olan ve davalıya düzenlemiş olduğu tüm fatura suretlerini dava dosyasına sunması gerektiği,
-İncelenen davacı şirkete ait 2016 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Detterler ile Envanter Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2016 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 23/09/2021 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davalının 15/01/2020 havale tarihli dilekçesindeki itirazlarının değerlendirilmesi ve itirazlarını da karşılayacak mahiyette ve davacı vekilinin 11/05/2021 tarihli dilekçesinin ekinde sunduğu faturalar nazara alınarak ek rapor tanzimi için dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdiine,” karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM Uzmanı Bilirkişisi … ve Elektrik Mühendisi … tarafından tanzim edilen 22/12/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle;
-Dava dışı Trepaş tarafından dava dışı … Ltd. Şti. Adına düzenlenmiş ve bir sureti dava dosyasına sunulmuş olan Haziran/2016 dönemine ait elektrik tüketim faturası incelendiğinde; bu faturada ilk okuma tarihinin 03.06.2016 ve bu tarihte okunmuş olan elektrik sayacı endeks değerinin yani ilk endeks değerinin 75.460,00 kwh. yazılı olduğu görülmekte olup, sözleşme davalının fesih tarihindeki elektrik sayacının toplam T endeks değerinin de yine aynı değerde yanı 75.460,00 (kwh) olduğu dikkate alınıp karşılaştırıldığında, bu durumda davalının dava konusu iş yerini boşaltıp tasfiye ettikten sonra bu iş yerindeki dava konusu elektrik sayacından elektrik kullanmadığı/kullanılmadığı, dolayısıyla da davacı tarafından davalı adına, davalının aboneliğinin sona erdiği 04/03/2016 itibariyle elektrik tüketimine dayalı elektrik tüketim faturasının düzenlenemeyeceği,
-Davalı ve davacı taraf arasında 01/11/2014 tarihinde imzalanmış olan Elektrik Toptan Satış Sözleşmesi “nin; 8.3. Maddesine istinaden davacının, davalının elektrik enerjisinin alımının en yüksek olduğu 08/2015 dönemi için 2.536.61 TL. bedeli davalıdan Cezai Şart Bedeli olarak talep edebileceği, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları teknik açıdan yeterli, denetime açık ve bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
… 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 3.959,56-TL alacağın ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu takibe davalı tarafından vaki itirazın haklı olup olmadığı, davacının davalıdan TAKİP tutarında ve takibe dayanak faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne olduğu, temerrüt tarihinin ne olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (MK m.6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m.190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında TTK’nın 89.maddesinde tanımlandığı şekilde yazılı bir cari hesap sözleşmesi yapılmamıştır. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle de davacı taraf bu açık hesap ilişkisi nedeniyle alacağı talep edebilir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25/04/2018 tarihli, 2017/19-903 esa, 2018/974 karar, 28/03/2018 tarihli 2017/19-1634 esas, 2018/633 karar, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 30/10/2018 tarihli 2016/20574 esas, 2018/5306 karar, 18/04/2016 tarihli 2015/15462 esas, 2016/6686 karar sayılı ilamları da bu yöndedir.
Takibe konu cari hesap ekstresinin kaynağı ise fatura alacağıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle bu alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar ile dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporlarına göre taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davalının fesih tarihindeki elektrik sayacının toplam T endeks değerinin aynı değer olan 75.460,00 (kwh) olduğu dikkate alınıp karşılaştırıldığında, davalının dava konusu iş yerini boşaltıp tasfiye ettikten sonra bu iş yerindeki dava konusu elektrik sayacından elektrik kullanmadığı/kullanılmadığı, dolayısıyla da davacı tarafından davalı adına, davalının aboneliğinin sona erdiği 04/03/2016 itibariyle elektrik tüketimine dayalı elektrik tüketim faturasının düzenlenemeyeceği anlaşıldığından davacı tarafın elektrik tüketimine ilişkin tanzim ettiği faturalar nedeniyle davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte taraflar arasında akdedildiği hususunda ihtilaf bulunmayan Elektrik Toptan Satış Sözleşmesi’nin 8.3. Maddesine istinaden davacının, davalının elektrik enerjisinin alımının en yüksek olduğu 08/2015 dönemi için 2.536.61 TL bedeli davalıdan Cezai Şart Bedeli olarak talep edebileceği, zira davalının davacı kurum nezdindeki elektrik aboneliğini, sözleşmede belirtilen iki yıllık süreden önce sonlandırmış olduğu başka bir deyişle sözleşmedeki taahhüt süresine uymadığı, bu nedenle de davacı tarafından, davalı adına tanzim edilerek dava dosyasına sunulmuş olan 2.536,61-TL tutarındaki Sözleşme Ceza Bedeli faturasının taraflar arasında akdedildiği hususunda ihtilaf bulunmayan 01/11/2014 tarihli Elektrik Toptan Satış Sözleşmesine uygun olduğu kanaatine varıldığından Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile, davalının … 13.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 2.536,61-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 2.536,61-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 avans faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.İİK’nın 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kısmen kabulüne karar verilen alacak miktarının kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 2.536,61 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının …. 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 2.536,61-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin 2.536,61-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 avans faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
Hükmolunan 2.536,61-TL’nin %20’si oranında (507,32-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 173,27-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 67,62-TL harcın mahsubuna, bakiye 105,65-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Kabul edilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.536,61-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini yargılamada bir vekil ile temsil ettirmediğinden davalı lehine vekalet ücreti hususunda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan 67,62-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı, 2.100,00-TL bilirkişi ücreti ve 297,6‬0-TL posta masrafları olmak üzere toplam 2.496,62-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına (%64) göre 1.597,83-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların huzurunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸