Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/252 E. 2019/422 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/252 Esas
KARAR NO : 2019/422
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 13/03/2017
KARAR :KABUL
KARAR TARİHİ: 25/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacı ile davalı şirket arasındaki icap kabul niteliğinde olan mailleşmelerle taraflar arasında alacağa konu malların teslimi ve fiyatı hususunda anlaşma sağlanmış olduğunu, bu anlaşma uyarınca davacı şirketin daavlı şirkete konu malları faturaları ile birlikte teslim etmiş olduğunu, davacı şirket tarafından düzenlenen ve davalı şirkete teslim edilen faturalardan kaynaklı 202.000,00 TL alacağın var olduğunu, davalı tarafından bu faturalara itiraz edilmediğinin görülmekte olduğunu, davacı şirket tarafından davalı şirketin borcunu ödememesi nedeniyle davalı tarafa … Noterli’nden 10.11.2016 tarih 12112 nolu ihtarname gönderildiğini ve tebliğ edilmiş olduğunu beyan ederek davcının davalı taraftan olan 202.000,00 TL’lik alacağının temerrüt tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanacak avans faiz oranlarıyla birlikte hesaplanacak faiziyle birlikte davalı tarafından tahsilini, alacaklarının dava boyunca güvence altına alınabilmesi ve dava sonunda infazının sağlanabilmesi için davalı şirketin adına kayıtlı bulunduğu tespit edilecek taşınır, taşınmaz malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının borca yetecek kadarı üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA / Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; taraflar arasında davalı şirketi bağlayıcı herhangi bir sözleşme akdedilmediğini, davalıya sözleşme ve faturaların tebliğ edilmemiş olduğunu, davalının davacı taraf ile herhangi bir sözleşme akdetmediğinden tarafların arasında herhangi bir mal ve hizmet alım satımı meydana gelmediğini, bu nedenle davacının taraflar arasında mutabakat sağlandığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak huzurdaki davada davacının dava dilekçesinde yer verdiği iddiaların esas yönünden incelemeyi ve yargılamayı gerektirdiğini, davalı şirketin halen ticari faaliyetini devam ettirdiğini, herhangi bir mal kaçırma girişiminde bulunulmakta olduğunu beyan ederek davanın reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE / Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı, davalı şirketin davacı şirketten 2015 ve 2016 yılının belirli tarihlerinde iş güvenliği ekipmanları malzemeleri satın aldığını ve bu malzemelerin davalı tarafa teslim edildiğini ancak davacı şirket tarafından düzenlenen faturalara konu borcun toplamda 202.000,00 TL tutarındaki bakiyesinin ödenmemesi nedeniyle 202.000,00 TL tutarındaki alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş, aradaki ticari ilişkiyi inkar etmiş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava; iş güvenliği ekipmanları malzemeleri satım sözleşmesinin varlığına, alacağın varlığına ve alacağın miktarına ilişkindir.
Buna ilişkin tarafların iddia- savunma ve toplanan delilleri mahkememizce değerlendirilmiş, ticari kayıtların defterlerin incelenmesi özel ve teknik bilgi gerektirdiği için bilirkişiden rapor alınmıştır. Hukuki ve nihai değerlendirme tarafımızca yapılmıştır. TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. buna ilişkin tarafların ibraz edilen ticari kayıt ve defterleri incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan bilirkişi raporu alınmıştır. HMK 222 gereğince usule uygun tutulan ticari defterlerin ve kayıtların ibrazı ve delil olma vasfına dikkat edilmiştir. Ayrıca faturanın geçerliliği hukuken TTK ve vergi kanunlarınca değerlendirilmiş ve bunun sonucunda aşağıdaki hükme varılmıştır.
Bilirkişiler … ve…’ın 14/12/2018 tarihli raporu (davacı şirketin 2015 ve 2016 yıllarına ait defterlerinin sahibi lehine delil teşkil edeceğini, davalı şirketin 2015 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdikinin olmadığından, sahibi lehine delil teşkil etmeyeceğini, 2016 yılına ait yasal defterlerin sahibi lehine delil teşkil edeceğini, dava dosyasının taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evrakların, taraflarınca yapılan incelemeler neticesinde davacının davalıdan 31/12/2016 tarihi itibariyle 202.279,27 TL alacaklı olduğunu, eş deyişle davalının davacıya 31/12/2016 tarihi itibariyle 202.279,27 TL borçlu olduğunu, davacı talebinin 202.000,00 TL olduğunu, bu bakiyenin davalı şirket yasal defterlerinde 202.049,67 TL olarak kayıtlı olduğunu, aradaki farkın 16/03/2016 tarih 423942 nolu faturanın hem davacı şirket hem de davalı şirket tarafından yanlış kayıt edilmesinden kaynaklanmakta olduğunu, davacı şirket tarafından 15/07/2016 tarih 424109 nolu faturanın nakliye faturası olarak düzenlendiğini ve davalı tarafa faturanın tebliği ile ilgili bir bilgi ve belgenin ibraz edilmediğini, dolayısıyla bu faturanın tutarının olan 69,62 TL davacı alacağına dahil edilmemiş olduğunu, davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturaların 6102 sayılı TKK.nın 3. Fatura ve teyit mektubu başlıklı 21. Maddesi hükmü gereği dava dosyasında davacı tarafından düzenlenen faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanmamış olduğunu, davacı şirket tarafından davalı şirkete Beyoğlu 42. Noterliği 10/11/2016 tarih 12112 yevmiye nolu ihtarnamenin düzenlendiğini, ihtarnamenin adı soyadı imzası bulunan daim çalışan şirketin evrak memuru …’a 11/11/2016 tarihinde tebliğ olduğunun şerhte görülmekte olduğunu, davacı taraf ile davalı taraf arasındaki elektronik posta haberleşmelerinin incelendiğini, davacı tarafın bilgisayarında incelenen elektronik postalarda davalı tarafın teklif ve satın alma yetkililerince gönderilen elektronik postalar ve ekinde yer alan… Şti’ne ait siparişin formlarının tespit edildiğini, bu durumda davalı taraftan alınan tüm siparişlerin elektronik sözleşme kapsamında değerlendirilebilmesinin gerekmekte ve bu koşulda ticaret faaliyetinin gerçekleştirilmiş olduğuna dair teknik değerlendirme yapılmıştır. ) incelenmiştir.
Tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulanların sahibi lehine delil olduğu hususu gereği ile bilirkişilerce usule uygun tutulan defterlere ve kayıtlarına göre hesaplanan miktara değer verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme gereğince, davacının, borçlu davalıdan takipte belirlenen miktar kadar iş güvenliği ekipmanları satış sözleşmesi gereğince satılan mallar bedeli açısından usule uygun düzenlenen ve itiraza uğramayan ve iade edilmeyen ve tarafların kayıtlarında mevcut faturalardan dolayı alacaklı olduğu görülmüştür. Aksine dair veya borcun ödendiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Alacağın varlığı, miktarı ve faiz taraflar arasındaki sözleşme gereğince ve kayıtlar gereğince değerlendirilmiştir. ”… Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır. ” hükmü karşısında ve taraflar arasındaki sözleşmeye dikkat edilerek TTK kapsamında bulunan aralarındaki ticari işin değerlendirilmesi sonucu; davalının sözleşme gereğince davacı tarafa borçlu olduğu, aksine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığına kanunen kanaat getirilmiştir. Her ne kadar davalı ticari ilişkiyi inkar etse de taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu taraf kayıtlarından anlaşılmıştır. Sonuç olarak davacı alacağının dava konusu edilen miktar kadar olduğu hesaplanmıştır. Tarafların özel ve teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davacının davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu, davalı tarafın yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, davacının davasını ispatladığı değerlendirilerek davalı tarafın ret savunmasında haksız olduğu ve sorumlu olduğu, davacının talebi dikkate alındığında davanın kabulünün gerektiğine kanaat getirilmiş, saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; 202.000,00 TL alacağın temerrüt tarihi olan 21/11/2016 tarihinden itibaren işletilecek ticari işlere uygulanan ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline davacı tarafa verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 13.798,62 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.449,66 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 10348, 96 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 3.449,66 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 1.160,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 18.070,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair,Davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır