Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/249 E. 2022/551 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/249 Esas
KARAR NO : 2022/551

DAVA :Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :13/03/2017
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; İbrahim Bahtiyar tarafından, idareleri, …Tic. A.Ş., …Tic.A.Ş., …Ltd.Şti. ve …Ltd. Şti. aleyhine kıdem, ücret, ihbar, fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izin ve harcırah bedeli alacağnın tahsili amacıyla … 6.İş Mahkemesinin … Esasına kayden dava açıldığını, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 17.12.2013 tarih ve 2013/1018 K. sayılı ile davanın kabulüne dair karar verildiğini, dosyanın taraflarınca temyiz edildiğini, Yargıtay 9.HD’nin 2014/9371 E. ve 2015/22256 K. sayılı ilamı ile ıslaha karşı taraflarınca ileri sürülen zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediğini ve hüküm altına alınan alacakların infazda tereddüde yol açacak net mi brüt mü olduğunun belirtilmemesi nedeni ile bozulduğunu ve 2015/498 Esas sayılı dosyasında yeniden yargılama sonucu bozma ilamı gereğince aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiğini, dosyanın taraflarınca temyiz edildiğini ve yargıtay incelemesinde olduğunu, davacı tarafından, 17.12.2013 tarih ve 2011/570 E.-2013/1018 K.sayılı kararın, idareleri, …Tic. A.Ş. , … A.Ş., … Ltd. Şti. ve …c. Ltd. Şti. aleyhine .. 17.İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamlı icra konusu yapıldığını, davacı alacaklı vekili tarafından banka hesaplarına haciz uygulanarak, 53.808,39 TL tahsil edildiğini (bozma gereği tahmini miktar düşülerek 50.470,00 TL dava değeri belirlendiğini), diğer borçluların icra takibi konusu borcu ödemediğini, hesaplarına konulan haciz sebebiyle icra takibi konusu tüm bedellerin idareden tahsil edildiğini, idare ile davalılar arasında imzalanan sözleşmeler gereği davalı şirketler idarelerince ödenmek zonunda kalınan asıl alacak, faizi, vekalet ücretleri, yargılama gideri ve icra masrafının tamamından sorumlu olduğunu, sonuç itibariyle sözleşmeler hukuku ve davalı taraflar ile idareleri arasında akdedilen sözleşme ve şartname hükümleri gereği mezkur mahkeme kararı dikkate alındığında, taraflarınca ödenmek zorunda bırakılan 50.470,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilinin gerektiğini beyanla fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile taraflarınca haciz tazyiki altında ödenmek zorunda kalınan 50.470,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılara yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmedikleri gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettikleri varsayılmıştır.
KANITLAR /
… 6. İş Mahkemesi’nin … Esas (Eski … Esas) sayılı dosyası celp edilmiş, … 17. İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiş, dava dışı işçi …’ın SGK hizmet döküm cetveli celp edilmiş, davalı şirketlerin İTO kaydı dosyamız arasına alınmış,…Tic. A.Ş. ve…Tic. A.Ş ticaret sicil kayıtları celbedilmiş, dosya üzerinde inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 6.İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; davacının …, davalıların … Tic. A.Ş., …Tic. A.Ş., …Şti. ve … Ltd. Şti., davanın ”Alacak”, dava tarihinin 11/05/2011 olduğu ve Mahkemenin 08/02/2017 tarihinde ”…Davanın Kısmen Kabulüne…” karar verildiği, verilen kararın davalılardan … Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 21/09/2017 tarih, 2017/23101 Esas ve 2017/13971 Karar sayılı ilamı ile ”…usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA…” karar verildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 12/04/2018 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Uyuşmazlık konusu rücu alacağının varlığı ve miktarına ilişkin” rapor tanzimine dair karar verildiği ve bu doğrultuda eser sözleşmelerinde uzman … ve SMMM …tarafından tanzim edilen 02/08/2018 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı yanın davaya konu ettiği rücu ilişkisinin kaynağı olan diğer davalılar ile akdettiği sözleşme ve ekindeki şartnamelerin dava dosyası kapsamında yer almadığı, bu alanda takdirin delillerle doğrudan temas eden Mahkemeye ait bulunduğu, Mahkemece, davacı … Genel Müdürlüğü’nün … 17.İcra Dairesi’nin …E. sayılı dosyasına yapmış olduğu ödemenin tümünü davalı şirketlere rücu etme hakkına sahip olduğu mütalaasında ise, işbu ödemeden ötürü davacının davaya konu ettiği 50.470-TL tutarındaki bedeli davalılara (ödemede tekerrür olmamak üzere/ teselsül ilişkisi kapsamında) rücu edebileceği, davalıların tüzel kişi tacir olmaları hasebiyle, davacının davaya konu ettiği 50.470,00-TL bedele, dava tarihinden itibaren kısa vadeli avans faizinin tatbik olunabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 13/09/2018 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Her ne kadar bilirkişi raporunda davacının diğer davalılarla yaptığı sözleşme ve ekinde şartnamelerin dosya kapsamında bulunmadığı belirtilmiş ise de, delillerin klasörler halinde dosyaya ekli olduğu anlaşılmakla, dosyanın bilirkişi heyetine yeniden tevdii ile uyuşmazlık konusunda ek rapor” tanzimine dair karar verildiği ve bu doğrultuda eser sözleşmelerinde uzman … ve SMMM … tarafından tanzim edilen 01/04/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; Tafsilen arz edilen hususlar nedeniyle, takdiri ve hukuki tavsifi 6100 sayılı HMK’nin md. 266/c.2 ve md. 279/4 ahkâmıyla 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 hükmü gereği tamamen Mahkemeye ait olmak üzere, yukarıda yer bulan sözleşmesel doneler üzerindeki mali incelemelerin işbu Ek rapor kapsamında ulaştırdığı verilere nazaran Kök Rapor’da izhar edilen mütalaanın özünün bu aşamada da muhafaza edildiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 19/12/2019 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; ”Dava dışı işçinin her bir davalı şirketteki çalışma süreleri de esas alınarak, davalılar ile davacı arasındaki hizmet sözleşmelerine göre davacının davalılardan rücu alacağının varlığı ve miktarı hususunda” rapor tanzimine dair karar verildiği ve bu doğrultuda Hukuk & İşletme Ticari Mevzuattan Kaynaklı Nitelikli Hesaplamalar konusunda uzman …ve SMMM bilirkişisi …tarafından tanzim edilen 12/11/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Mahkemece dava dosyası içinde yer alan davacı … ile davalı alt yükleniciler arasında açılan ihaleler sonucu bağıtlanan sözleşmeler ve eklerinde yer alan düzenlemeler, davalı alt yüklenicinin işçisi olarak çalışan dava dışı işçinin tüm işçilik haklarının davalı alt yükleniciler tarafından sözleşme ile üstlenilen bir borç olarak kabul edildiğinde, davacı …’nin asıl işveren sıfatıyla icra dosyasına ödemek zorunda kaldığı 53.808,39-TL’nin istemle bağlı kalınarak 50.470,00-TL’si için davalı alt yüklenicilere rücu edebileceği, var olan sözleşmeler nedeniyle emsal Yargıtay kararlarında da belirlendiği gibi TBK.m.62 uyarınca ödenen işçilik alacaklarının taraflar arasında paylaştırılmasına gerek olamayacağı, … 6. İş Mahkemesinin kesinleşen kararı gerekçesinde yazılı olan “davalı şirketlerin ortaklarının aynı ve aralarında organik bağ bulunduğuna…” ilişkin gerekçe Mahkemece davalıların sorumluluğunu belirleyen kesin bir hüküm olarak değerlendirildiğinde, dava konusu alacaktan tüm davalıların, dava dışı işçiyi çalıştırdıkları süreye ve işçilik alacaklarından sorumlu olduğu kalemlere bakılmaksızın tümünden müteselsilen sorumlu olduklarının kabul edilebileceği, davalı …Ltd. şirketi yetkilisinin bilirkişi raporlarına itiraz dilekçesinde dile getirdiği “Kamu İhale Kanununa Göre İhale Edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımları Kapsamında İstihdam Edilen İşçilerin Kıdem Tazminatlarının Ödenmesi Hakkında Yönetmelik” geçici madde hükümleri uyarınca bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce iş sözleşmesi sona eren davacı hakkında uygulanamayacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 10/02/2022 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ” Davalıların dava dışı işçi …’ı çalıştırdıkları dönem başka bir deyişle her bir davalı yönünden dava dışı işçiyi çalıştırdıkları dönem nazara alınarak davacının icra dosyasına ödediği davalılardan talep ettiği rücuen tazminat talebi yönünden davacının her bir davalıdan rücuen tazminat alacağının varlığı ve miktarının tespiti hususunda” ek rapor tanzimine dair karar verildiği ve bu doğrultuda Hukuk & İşletme Ticari Mevzuattan Kaynaklı Nitelikli Hesaplamalar konusunda uzman …ve SMMM… tarafından tanzim edilen 29/03/2022 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Mahkemece verilen görev kapsamında istenilen şekilde yapılan hesaplamaya göre davacı …’nin dava dışı çalışana asıl işveren sıfatıyla kesinleşen mahkeme kararı uyarınca ödemek zorunda kaldığı ve davalılara rücu etmek istediği 50.470,00-TL için alt işveren davalılardan;
Davalı … Ltd. Şti.’ne 20.987,86-TL
Davalı … Tic. A.Ş’ye 18,505,55-TL
Davalı … A.Ş.’ye 5.858,72-TL
Davalı … Ltd, Şti.’ne 5.117,55 TL rücu edebileceği, davalı…Ltd. Şti şirket savunması Mahkemece yerinde görüldüğü taktirde, her bir davalı için belirlenen rakamların 1/2’sinin davalılardan istenebilcceği, ilk raporlarında yer alan tespit ve değerlendirmeleri yineledikleri görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi ve iş mahkemesi ilamı gereğince, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının yargılama ve takip masrafları ile birlikte rücuen tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının … 17.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ilamlı takip dosyasında ödediği bedeli davalılardan rücuen talep edip edemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
Asıl işverenle alt işverenler arasında yapılan hizmet akitlerine göre yapılan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışan işçilerin işçilik alacakları için açtıkları davalar sonunda ödenmesine karar verilen miktarlardan alacaklı işçiye karşı her biri müteselsilen sorumludurlar. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. İç ilişkide (alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide) ise, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan eski Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (6098 sayılı Borçlar Kanununun 167. maddesi) düzenleme uyarınca, aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça müteselsil sorumlulardan her biri alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu olacaklardır. Yasa hükmünde eşit sorumluluğun müteselsil borçlularda aksinin kararlaştırılmaması halinde uygulanacağı belirtilmiştir.
Somut olayda, uyuşmazlığın çözümü için taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi, hizmet alım tip sözleşmesi, teknik şartname ve hizmet işleri genel şartnamelerinin sorumluluğa yönelik hükümlerinin tatbiki gerekir. Bu nedenle tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme ve şartname hükümlerinde işçi alacaklarından kimin ne kadar sorumlu olduğuna ilişkin hüküm varsa bu hükümler tarafları bağlar. Hizmet sözleşmelerinde, ihale evraklarında teknik ve idari şartnamelerde ve diğer taraflar arasında karşılıklı düzenlenen belgelerde yüklenici şirketin sorumluluğuna ilişkin açık hüküm olan hallerde, asıl işveren ödemiş olduğu miktarın tamamını, ilgili alt işverenden rücuen tahsilini talep edebilirken alt işverenin, asıl işverenden rücu imkanı yoktur. Sözleşme değerlendirilirken işçinin çalıştığı dönemlere ilişkin sözleşme hükümleri dikkate alınmalıdır. Buna göre, son alt işverenin alacağın tamamından sorumlu tutulamayacağı, tamamından sorumlu olmasının İş Kanunu gereği yalnız işçiye karşı olduğu, işçiyi çalıştırmış olan alt işverenlerin her birinin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı, ayrıca işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti yönünden de alt işverenlere rücu edilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının alt işverenlerden bu alacak kalemi ile ilgili talep edebileceği miktar da açıkça belirlenmelidir. (Y.13. HD. 24/05/2018 T, 2015/38873 E.-2018/6205 K. ve yine aynı Dairenin 31.5.2018 T, 2016/2779 E.- 2018/6452 K. ve 11/05/2017 tarih, 2016/7790 E. 2017/5936 K. sayılı ilamları)
Yüklenici şirketlerin her birinin sorumlulukları tam olarak belirlendikten sonra bu miktarlar itibariyle tazmin kararı verilirken yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumluluklarda alacağın tamamı üzerinden hisselerine düşen miktar kadar olacağından bu miktarlarında hükümde açıkça gösterilmesi gerekir.
Somut olayda; taraflar arasında Kamu İhale Kanunu uyarınca yapılan ihaleye binaen, davalı taraflarca hiçbir ihtirazi kayıt sunulmaksızın taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki ilişki davacı işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işleri veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işleri diğer işverene (alt işveren-davalı) devir ettiğinden üst işveren-alt işveren ilişkisidir. İşbu ilişkinin mevcudiyeti (üst işveren-alt işveren) … 6.İş Mahkemesi … Esas(Eski … E.) sayılı dosyasında verilen kararda da vurgulanmıştır.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Dava dışı …’ın işçi alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davacı … tarafından icra dosyasına toplam 53.808,39-TL ödeme yaptığı, davacının, takip dosyasına yaptığı ödemenin rücuen tahsili amacıyla işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının … 17.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ilamlı takip dosyasında ödediği bedeli davalılardan rücuen talep edip edemeyeceğine ilişkindir. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre ihtilafın çözümlenmesi gerekmektedir. Taraflar arasında düzenlenen bağlayıcı hizmet alım sözleşmesi ve eki niteliğinde teknik ve idari şartnamelerde yüklenici firmanın ihale konusu işlerin yapılmasında çalıştıracağı personelin ücret, kıdem, ihbar ve benzeri alacağı ile sair tazminat haklarından dolayı davalıların işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olduğu, davaya konu alacağının dava dışı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, harcırah bedeli ile yıllık izin ilişkin alacağından kaynaklandığından davalı alt işverenlerin tazminatın tamamından sorumlu olduğu ve Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı tarafından ödemesi yapılan 50.470,00-TL için alt işveren davalılardan; davalı …Şti.’ne 20.987,86-TL, davalı …Tic. A.Ş’ye 18,505,55-TL, davalı …Tic. A.Ş.’ye 5.858,72-TL ve davalı … Ltd, Şti.’ne 5.117,55 TL rücu edebileceği kanaatine varılmakla Mahkememizce davanın kabulü ile, 20.987,86-TL’nin davalı …Tic. Ltd. Şti.’den, 18.505,55-TL’nin davalı …Tic. A.Ş.’den, 5.858,72-TL’nin davalı …Tic. A.Ş.’den, 5.117,55-TL’nin davalı …Tic. Ltd. Şti.’den dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE,
-20.987,86-TL’nin davalı … Tic. Ltd. Şti.’den,
-18.505,55-TL’nin davalı …Tic. A.Ş.’den,
-5.858,72-TL’nin davalı … Tic. A.Ş.’den,
-5.117,55-TL’nin davalı … Tic. Ltd. Şti.’den,
Dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.447,60-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.361,10-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 841,90-TL posta gideri olmak üzere toplam 4.341,90-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalıların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/06/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸