Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/241 E. 2022/409 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/241 Esas
KARAR NO : 2022/409

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/03/2017
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 28.02.2016 tarihinde davalılardan …, … plaka sayılı motorsiklet araçla olay mahalli olan … Caddesi …’de seyir halinde iken müvekkiline çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davalı sürücü …’in, ceza dosyasına da aynen yansıdığı şekli ile “yayalara yeşil ışık yandığında ve müvekkili yaya Zehni Çoçan’ın hareketlendiği esnada ters istikametten gelerek” müvekkiline sağ yanından çarptığını, müvekkilinin … tarih ve … sayılı Adli Tıp Raporuna göre “Basit ubbi müdahale ile giderilemez şekilde, AĞIR (5) derece kemik kırığı oluşacak şekilde” yaralamış olması nedeni ile; olayda tam kusurlu olduğunu, olay nedeni ile müvekkilinin tedavisinin … Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile … Tıp Fakültesi Fizik (Çene) Tedavi Bölümünde devam ettiğini ve halen tedavi sürecinin zaman zaman devam ettiğini, davalılardan …’in aracın malik/ruhsat sahibi ve kullanıcının da patronu olması nedeni ile aracın işleteni olup; işleten sıfatı ile sürücünün kusurlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğunu, diğer davalı …A.Ş. ise … Plaka nolu kazaya karışan aracın olay tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, ekte sunulu … nolu poliçe gereği maddi tazminattan sorumlu olduğunu, bu şirkete karşı manevi tazminat taleplerinin bulunmadığını, davalı … hakkında yapılan tahkikat sonucunda hakkında … 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyası ile dava açılmış olup davanın halen derdest olduğunu, davalı …’in olayda tam kusurlu olduğunun ceza dosyası ile de sabit olduğunu, müvekkilinin sürücünün tam kusuru nedeni ile hayatı boyunca sakat kaldığını, müvekkilinin maluliyeti nedeni ile hayat boyu işgücü kaybına karşılık fazlaya dair tüm haklarımızı saklı tutarak şimdilik 10.000,00 (onbin) TL maddi tazminatın davalıların tamamından müştereken ve müteselsilen tahsilini ayrıca; müvekkilinin ömür boyu sakat kalacak olması nedeni ile hayatı boyunca yaşayacağı gerek manevi ve gerekse psikolojik acılar nedeni ile gerek ceza dosyası ve gerekse Adli Tıp Raporları birlikte değerlendirildiğinde istedikleri manevi tazmıinatın asla acıyı dindirmeyeceğinin açık olmakla birlikte, bir miktar dindirir düşüncesi ile 20.000,00 (yirmibin) TL manevi tazminatın davalılardan … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak taraflarına ödenmesini, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de sorumlulukları oranında davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının müvekkili şirkete herhangi bir başvurusunun bulunmadığını, bu nedenlerle Karayolları Trafik Kanunun md.97 anlamında yapılmış bir başvuru bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddini, … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu, 10.02.2016-10.02.2017 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri, poliçe vadesi, sigortalısının-sürücünün kusuru, kusur oranı ve maddi zararlarla sınırlı olduğunu, bu nedenle tarafların kusur durumunun tespifi için kusur raporu alınmasını, davacının hangi Sosyal Güvenlik Kuruluşuna tabi olduğunun Sayın Mahkemece araştırılması ve davacıya yapılan ödemelerin peşin sermaye değerinin yapılan hesaplamalardan mahsup edilmesini, davacı tarafın daha öncesinde müvekkili şirkete herhangi bir müracaatının olmadığı ayrıca müvekkili şirkete tebliğ edilen dava dilekçesi ekinde de herhangi bir belge gönderilmediğinden müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, temerrüte düşmemiş müvekkili şirket bakımından faiz talebi de yerinde olmadığını beyanla davanın usulden reddini, aksi halde esastan reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yana tahmilini talep etmiştir.
Davalılar … ile … yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmedikleri gibi yazılı bildirimde de bulunmadıklarından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettikleri varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tedavi evrakları, bbb 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nin bbb esas sayılı dosyası, … plakalı aracın malik ve ruhsat bilgileri ile trafik tescil kayıtları, hasar dosyası, hastane evrakları, SGK hizmet dökümü, nüfus kayıt örnekleri, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları ve taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmıştır.
… 24.Asliye Ceza Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden dosyamız arasına celbedildiği ve incelenmesinde; katılanın …, sanığın …, suç tarihinin 28/02/2016, sanığın üzerine atılı suçun ”Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma” olduğu ve Mahkemenin 23/02/2017 tarihli kararı ile “Sanığın üzerine atılı “taksirle yaralama” suçunu işlediği anlaşılmakla;… NETİCETEN 3.000 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” karar verildiği ve verilen kararın 14/04/2017 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun … ve … sayılı raporunda özetle; … oğlu, 16/03/1970 doğumlu …’ın 28/02/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen arızasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme süresinin 28/02/2016 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin … ve … sayılı raporunda özetle; Sürücü …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı…’ın kusursuz olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.Üst Kurulu’nun … ve … karar sayılı raporunda özetle; … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; Mevcut belgelere göre; … oğlu, 16/03/1970 doğumlu …’ın 28/02/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen arızasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme süresinin 28/02/2016 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, Adli Tıp Kurumu Başkanlar Kurulu tarafından alınan karar gereğince Adli Tıp Kurumu İkinci Adli Tıp İhtisas Kurulunun Ticaret Mahkemelerinden gelen maluliyet ile ilgili dosyaları yapmakla görevlendirilmiş olduğu, bu nedenle Adli Tıp Kurumu İkinci Adli Tıp İhtisas Kurulunun maluliyet dosyalarını yapmaya yetkili olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun… ve … sayılı raporunda özetle; … ve … oğlu, 16/03/1970 doğumlu …’ın 28/02/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği dikkate alındığında;
1. Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2. İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.Üst Kurulu’nun … ve … sayılı raporunda özetle; … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; Mevcut belgelere göre; … ve … oğlu, 16/03/1970 doğumlu …’ın 28/02/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği dikkate alındığında;
1. Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2. İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği
3. Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri,aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun …ve … sayılı raporunda özetle; Mevcut belgelere göre;… ve … oğlu, 16/03/1970 doğumlu …’ın 28/02/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının;
1. 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu’nun … ve … sayılı raporunda özetle; … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;
Mevcut belgelere göre …ve … oğlu, 16/03/1970 doğumlu …’ın 28/02/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının:
A-) 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
B-) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 23/09/2021 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları olan; dava konusu 28/02/2016 tarihli kaza nedeniyle davacının sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise tazminat tutarının ne olduğu ve davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığı” hususların tespiti ve dosyada yer alan Karar No: 30/01/2020/115 sayılı ATK maluliyet raporu ile 20/09/2018 tarihli ATK kusur raporuna göre aktüer hesaplaması yapılması için resen seçilecek bir hesap bilirkişisine tevdiine” dair karar verildiği ve bu doğrultuda … tarafından tanzim edilen 20/01/2022 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının maruz kaldığı kaza nedeniyle 10.000,00 TL tutarındaki maddi tazminat ve 20.000,00 TL tutarındaki manevi tazminat talebine ilişkin olarak; Geçici İş Göremezlik Tazminatı 5.203,96 TL olarak belirlendiğini, Adli Tıp Kurumu tarafından davacının çalışma gücü kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı belirlendiğinden sürekli iş göremezlik tazminatına konu zararının olmadığı, davacı adına hesaplanan geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında olduğu saptandığı, manevi tazminat talebine ilişkin takdir Sayın Mahkeme’ye aittir olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi kapsamında haksız fiil failine, 2918 Sayılı Kanun’un 85.maddesi kapsamında işletene ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97.maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi ve manevi tazminat talepli eda davasıdır.
HMK’nın 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının, dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacının yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararı ile manevi zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi tazminat tutarının ne olduğu noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller, ATK raporları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın meydana gelişinde davalı sürücü …’in asli kusurlu, davacının ise kusurlunun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacıda tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, bu nedenle davacının sürekli iş göremezliğe yönelik maddi tazminat isteminin reddine, geçici iş göremezliğe yönelik maddi tazminat isteminin ise kabulü ile 5.203,96-TL maddi tazminatın (geçici iş göremezlik) dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tarafların kazadaki kusur durumları, davacının sürekli maluliyetinin bulunmaması, geçici iş göremezliğinin ise 4 ay olması, davacının iyileşme süresi ile manevi tazminatın bir ceza ve zenginleşme aracı olamayacağı ilkeleri de göz önünde bulundurularak, TBK’nun 49, 56/2 ve 2918 Sayılı Kanunun 85.maddeleri kapsamında, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/02/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacının maddi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ İLE; 5.203,96-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine,
2-Davacının davalılar … ve …yönünden manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE; 7.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/02/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve…’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin ise reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 833,65-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 102,47-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 731,18-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat talepleri yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Red edilen maddi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 4.796,04-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ŞİRKETİ’ ne verilmesine,
6-Manevi tazminat talepleri yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 102,47-TL peşin harç, 5.774,00-TL adli tıp rapor ücretleri toplamı, 900,00-TL bilirkişi ücreti ve 850,79-TL posta masrafları olmak üzere toplam 7.658,66-TL yargılama giderinin kabul red oranı göre (%40) 3.063,46-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … ŞİRKETİ tarafından yatırılan ve kullanılan 50,00-TL gider avansının kabul red oranı göre (%52) 26,00-TL’ nin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
9-Diğer davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalıların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/05/2022

Katip
¸

Hakim
¸