Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/216 E. 2020/555 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/216 Esas
KARAR NO:2020/555

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:16/09/2014
KARAR TARİHİ:06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;taraflar arasında imzalanan 18.07.2000 tarihli sözleşme ile müvekkilinin davalının bünyesine katacağı her bayi için, bayiiye davalı tarafından satılan gaz bedeli üzerinden belli bir oranda müvekkiline pirim ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 11.maddesinde bu primin %28 kâr payı olarak belirlendiğini, sözleşmenin 14/3 maddesi uyarınca, sözleşmenin süresinin belirlendiğini, davalının 29.06.2007 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeyi uzatmayacağını bildirdiğini ve bu nedenle sözleşmenin 18.07.2008 tarihinde sona erdiğini, sözleşmenin sona erdiği tarihten sonra bile davalının devam eden bayilikler yönünden sözleşmenin 14.3 maddesi uyarınca, prim ödemesi yapması gerektiğini, davalının prim bedellerine ilişkin gönderdiği bayii listesi ve bayii prim ödeme listelerinin incelendiğinde yapılması gereken ödemenin öğrenileceğini, davalının bayilikleri devam eden 18 bayii için prim ödemesi yapması gerektiğini, bu bayilerin 03.04.2007 tarihli yazı ile davalı tarafından kendilerine bildirildiğini, bu bayiiler bakımından davalı ile adı geçen bayiler arasındaki sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar kendilerine prim ödemesi yapılması gerektiğini, davalının …Şti Bayiisini kendiliğinden listeden çıkarıp prim ödemesi yapmadığını, bu konuda ihtarname keşide etmesine rağmen ödeme yapılmadığını hak edilen prim tutarları hesaplanarak ödeme yapılması konusunda davalıya ihtarname keşide edildiğini, bu kapsamda her iki bayii için bu bayilerle davalı arasındaki sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar davalının ödemesi gerektiği miktar ile dava tarihine kadar ödemediği miktardan şimdilik 20.000,00.-TL’nin kendilerine ödenmesini, yine davalının başkaca bayileri listeden çıkartarak ödemede bulunmadığı anlaşıldığından bu bayiler ile arasındaki sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar davalının sözleşme gereği ödemesi gereken miktardan şimdilik 10.000,00.-TL’nin ödenmesi gerektiğini, davalının sözleşmeye aykırı hareket ederek eksik ödeme yaptığı belirlendiğinden 18.07.2000 tarihinden itibaren davacıya yapmış olduğu eksik prim ödemelerinden dolayı şimdilik 10.000,00.-TL’nin kendilerine ödenmesi gerektiğini belirterek toplam 40.000,00.-TL prim alacağının ihtarnamenin tebliği ve eksik primler için dava tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmek suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının tüm taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu, taraflar arasında imzalanan 18.07.2000 tarihli sözleşmenin 11.maddesine uygun olarak satış miktarları üzerinden elde edilen kârdan payı karşılıklı mutabakat doğrultusunda davacı şirkete ödendiğini, davacının da ihtirazı kayıt ileri sürmeden müvekkile fatura ettiği miktarı tahsil ettiğini, geçmişe yönelik bir borç çıkarılıp istenemeyeceğini, esasen davacının sözleşme ile yüklendiği edimini yerine getirmediğini, sözleşmenin 11.maddesine göre, davacıya bir ödeme yapılabilmesi için bayilerde davacının tank ve ekipman gibi ariyet mallarının bulunması gerektiğini, …. Ltd.Şti. ile devam eden bayilikler hakkındaki talebin yersiz olduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi davranıp hesapları inceleyerek tahsilat yapması gerektiğini, satış miktarları üzerinden hesaplanan kâr payının davacının düzenlediği fatura karşılığında kendisine ödendiğini, hiç bir çekince ileri sürülmediğinden geçmiş döneme ilişkin talepte bulunulamayacağını, her bir bayiden dolayı elde edilen kâr farklı olduğundan hangi bayii için ne miktarda talepte bulunması gerektiğini açık olarak belirtilmediğini belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, Bayilik Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, bağıtlandığı çekişmesiz bulunan 18.7.2000 tarihli sözleşme örneği, bu sözleşmenin davalı şirket tarafından feshine ilişkin … Noterliğinin 29.06.2007 tarih … yevmiye numaralı bildirim örneği, davacı tarafından keşide edilen ihtarname örneği, davalı ile dava dışı bayiler arasında bağıtlanan sözleşme örnekleri, davacı tarafından düzenlenen fatura örnekleri dosya içine alınmış ve dosya içeriği deliller üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak bilirkişi raporları düzenlenmiştir.
Bilirkişiler Doç.Dr…., …ve …tarafından düzenlenen 01.04.2011 tarihli Raporda; taraflar arasında bağıtlanan sözleşme uyarınca, devam eden bayilik sözleşmeleri açısından davacının alacak hakkının bulunduğu, kâr payını tahsil ederken ihtirazı kayıt ileri sürmemiş olmasının bu alacak hakkını etkilemeyeceği, 5307 Sayılı Kanunun taraflar arasındaki sözleşmeyi herhangi bir etkisinin olmadığı, davacının geriye dönük kâr payını almaya hakkı olduğunu, davalı bayilerinden … Petrol , …, …, …, … İsimli bayilerle ilgili olarak davalı … davacı … kâr payı ödemelerinin bayilik sözleşme sürelerinin bitiş tarihine kadar devam etmesi gerektiği, bu hesaplamanın yapılabilmesi için bayilerin yıllar itibariyle yaptıkları alım miktarlarının bilinmesi gerektiği, sadece ticari defterlerinin incelenmesinden sonuca ulaşılamayacağı, ayrıca davalı şirket tarafından bayi bazında detaylı bilgileri içeren dökümanların sunulması gerektiği, ayrıca kâr payının hesabı ile ilgili olarak davalı şirket tarafından bu hesaplamaya ilişkin yerel pompa fiyatında rafineri alım bedeli ve rayiç nakliye bedellerine ait bilgilerin, bayinin uyguladığı pampa fiyatına ait bilgilerin gerektiği , bu bilgilerin sunulmasından sonra geriye dönük prim alacağının ve sözleşmenin feshinden sonra devam eden bayi sözleşmeleri ile ilgili primlere ait hesaplamanın yapılabileceği belirtilmiştir.
Sunulan belgeler değerlendirilerek düzenlenen 23.03.2012 tarihli Ek Bilirkişi Raporunda; kök rapordaki görüşler tekrarlanmış, dava dosyasına belirtilen bilgi ve belgeler sunulmadığından hesaplama yapılamayacağı belirtilmiştir.
25.11.2013 tarihli İkinci Ek Bilirkişi Raporunda; kök raporda belirtilen eksik belgelerin tamamlanmadığı, sadece … ve EPDK ‘dan gelen bilgilerin yeterli olmayacağı belirtilerek kök rapordaki değerlendirmeler tekrarlanmıştır.
Bilirkişiler …, Prof…. ve … tarafından düzenlenen 12.6.2014 tarihli Raporda; taraflar arasında bağıtlanan sözleşme çerçevesinde davalı şirket tarafından fesih tarihine kadar davacıya gönderilen bayii ayrıntılı prim listelerinde bildirilen prim tutarları ve bu listelerde yer alan tonaj bilgileri üzerinden, … ‘dan getirtilen veriler uygulanarak hesaplama yapılması ve taahhüt etmesi gereken prim bedellerinin tespit gerektiği , bu şekilde yapılan hesaplama sonucunda sözleşmenin 11.maddesinde yer alan tanımlamalar çerçevesinde sözleşmenin feshine kadar geçen sürede eksik ödenen prim bedelleri olarak 417.198,23.-TL ve yine sözleşmenin 14.3 maddesinde yer alan tanımlamalar çerçevesinde, fesih tarihi itibariyle sözleşmelerinin devam ettiği anlaşılan bayiler kapsamında ileriye dönük prim hak ediş tutarı olarak 357.793,93.-TL olmak üzere davacının davalıdan toplam 774.992,16.-TL talepte bulunabileceği ,davalı şirketçe ekine prim listesi eklenmeksizin 06/2007, 03/2008 dönemlerine ait kümülatif prim bildirimlerinde yer alan ve ödendiği anlaşılan toplam 69.771,26.-TL’nin düşülmesi sonucunda davacının isteyebileceği nihai tutarın 705.220,90.-TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili 26.8.2014 tarihli dilekçesi ile, dava değerini 665.220,90.-TL arttırarak toplam 705.220,90.-TL’nin 21.9.2007 , dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili bu talebin 288.022,67.-TL’lık kısmı için ….Bayileri dışındaki bayiler ile davalı arasındaki sözleşmelerin sona ereceği tarihe kadar ödenmesi gereken prim alacağına ilişkin talepte bulunmuş, ayrıca 18.7.2000 tarihinden itibaren tüm bayiler için sözleşmede belirtilen prim ödeme oranına aykırı olarak davalının yapmış olduğu eksik prim ödemelerinden dolayı 397.198,23.-TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. ….Bayileri ile ilgili olarak ödenmemiş primler ile ilgili hesaplama yapılmamış ise de, davacı vekili bu konuda bir itirazının bulunmadığını, buna ilişkin 20.000,00.-TL’lik talebinin mahkemece takdir edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
12.06.2014 tarihli Bilirkişi Raporu gerekçesi ve hesaplama yöntemi itibariyle yerinde görülerek hükme dayanak yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, mahkememizce verilen karar davalı tarafça temyiz edilmiş, Mahkememizden verilen 14/04/2015 tarih ve 2014/327 Esas-2015/264 sayılı kararı Yargıtay 19. Hukuk dairesinin 31/10/2016 tarih 2016/1465 esas 2016/14092 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Yargıtay 19. Hukuk dairesinin 31/10/2016 tarih 2016/1465 esas 2016/14092 Karar sayılı ilamında”Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 18/07/2000 tarihli sözleşme bulunduğunu, sözleşmenin 11. maddesine göre davalının prim ödemekle yükümlü olduğunu, akdin 18/07/2008 tarihinde sona ermesine rağmen davalının müvekkilince temin edilen bayilere mal vermeye devam ettiğini ve bu nedenle de prim ödemesi gerektiğini ileri sürerek, toplam 20.000 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin devam ettiği süre içinde davacıya prim ödemelerinin yapıldığını, herhangi bir prim borçları olmadığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece benimsenen 12/06/2014 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalının eksik ödediği prim ile taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermesinden sonra da davacının temin ettiği bayilere davalının mal vermeye devam etmesi nedeniyle davalının prim ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle ıslah edilen miktarda dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Hükme esas alınan 12/06/2014 tarihli bilirkişi raporu sadece davacı tarafından sunulan belgeler incelenerek düzenlenmiş olup, davalı taraf rapora karşı ayrıntılı itirazlarını sunmuş ancak bu itirazlar dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı yetersiz rapora göre hüküm oluşturulmuştur. Bu durumda mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, sundukları ticari kayıt ve belgeler yeni bir üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna incelettirilerek, tarafların tüm itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA,”denilmektedir.
Mahkememizin 23/05/2017 tarihli celsesinde bozmaya uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce taraf şirketlerin 2000-2008 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak ve davalı itirazlarını cevaplandırır şekilde dosya içeriği delillere göre davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş; Mali Müşavir Bilirkişi… Bilirkişi Y.Doç.Dr. …, Sektör Uzmanı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 09/11/2017 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması, bu defterlere göre davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmaması, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca asgari satış miktarının her yıl davacı tarafından belirlenerek davalıya bildirilmesinin gerekmesi, sözleşmenin yapıldığı 18.07.2000 tarihinden sözleşmenin feshedildiği 29.06.2007 tarihine kadar, davacının, ödenen prim alacağının gerçeği yansıtmadığı, eksik ödendiği yönünde herhangi bir itirazi kaydının olmaması, ödemelerin 3 gün içinde yapılmasının öngörülmesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, ticari defterlerin de delil vasfının bulunduğu dikkate alındığında; davacının sözleşmenin feshinden önce ödenmeyen bir prim alacağının bulunmadığı, yine, davacının, taraflar arasındaki sözleşmede yer alan “…bu kar payı …’un otogaz istasyonuna 2 adet 10 m3 stok tankı kurması halinde geçerlidir” (m. 11) yönündeki hükmü ihlal ettiği, bu nedenle davalının yapmış olduğu fesih bildiriminin haklı olduğu, sözleşmenin 16. maddesi uyarınca uğramış olduğu “tüm zarar ve ziyanını” (ki bu zarar içerisinde uğranılan kar kaybının da yer alacağı kuşkusuzdur) azaltmak (tazmin etmek) amacıyla, davacının bulmuş olduğu bayilerle faaliyetine devam etmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, bu durumda davacının sözleşmenin feshinden sonra da bulmuş olduğu bayilere yapılan satışlar nedeniyle oluşan prim alacağının ödenmesi gerektiği yönündeki iddiasının da yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce davalı vekiline 18/07/2000 ile sözleşme süresinin sonuna kadar bayilerle yapılan satışların miktarlarına ilişkin belgelerini dosyaya ibraz etmesi için 1 ay kesin süre verilmesine, aksi halde dosyadki delilerle değerlendirme yapılacağını ihtar edilmiştir. Davalı vekilince sunulan belgeler de incelenerek ek rapor tanzimi için dosya daha önce rapor tanzim edilen heyete tevdii edilmiş; Mali Müşavir Bilirkişi …, Bilirkişi Y.Doç.Dr. …, Sektör Uzmanı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 05/10/2018 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; taraflar arasındaki anlaşmanın 18.07.2000 tarihinde başladığı ve 29.06.2007 tarihinde fesh edilmek suretiyle sonlandırıldığı, bu süre zarfında yaklaşık 7 yıl boyunca Davalı …’ ın Davacı …’ a düzenli prim ödemeleri yaptığı, …’ un, yaklaşık 7 yıl boyunca almış olduğu prim ödemelerine bir itirazı veya talebini içeren bir belgesi/yazısının dosya kapsamında görülmediği, sözleşmenin sona ermesinden sonra geriye yönelik prim talebinin sektörel teamüllere uygun olmadığı, kaldı ki, sadece dosyasına sunulan satış miktarları ve tutarları bilgisiyle prim hesaplaması yapılamayacağı, bunun için geriye dönük 2000 yılından itibaren yerel pompa satış fiyatları, rafineri satış fiyatı ve rayiç nakliye fiyatı bilgilerinede ihtiyaç olduğu, …’ un …’ a kazandırdığı 18 adet bayilikden; 5 bayiliğin … ile devam etmediği, 4 bayinin farklı dağıtım şirketleriyle anlaştığı, 2 bayiliğin 29.06.2007 tarihinden önce sonlandırıldığı ve kalan 7 adet bayiliğin 2009 ve 2010 tarihlerine kadar …’ ile sözleşmelerinin devam ettiği Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ nun ilgili yazısından anlaşıldığı, sözleşmenin 29.06.2007 tarihinde fesh edilmesinden sonra … ile sözleşmeleri devam eden yukarıda 5.i) 4) maddesinde zikredilen 7 adet bayilikle ilgili …’ un prim talebinde bulunabileceği, sözleşmesi devam ettiği anlaşılan 7 adet bayilikle ilgili olarak, sözleşmenin fesh edildiği 29.06.2007 tarihinden sonraki satış miktarları, yerel pompa satış fiyatları, rafineri alım bedelleri ve rayiç nakliye bedellerinin dosyasına sunulması halinde prim hesaplaması yapılabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce; taraflar arasında ki sözleşmenin 29/06/2007 tarihinde feshedilmiş olması beyanlarına göre, bu tarihten sonra ki satış miktarlarını, yerel pompa satış fiyatlarını, rafineri alım bedelleriyle raiç nakliye bedellerini dosyaya sunması hususunda davalı tarafa iki haftalık kesin süre verilmiş, kesin süreye riayet edilmek suretiyle bildirimde bulunulmaması halinde bu hususta dosyada ki verilerin kullanılarak bilirkişi nicelemesinin yaptırılacağın ihtar edilmiştir. Davalı tarafça verilen kesin süreye rağmen belge sunulmaması nedeniyle dosya daha önce rapor tanzim eden heyete tevdii edilmiş ve Yargıtay bozma ilamı ile önceki raporlar irdelenerek, varsa aralarında ki çelişkiler giderilere ve tarafların raporlara ilişkin beyanları da gözetilerek; sözleşmenin feshi tarihinden sonra davalı ile sözleşmesi devam eden bayilikler nedeniyle davacının talep edebileceği prim miktarının dosyada ki verilerin kullanılması suretiyle hesaplanmasının istenilmiştir. Mali Müşavir Bilirkişi …, Bilirkişi Y.Doç.Dr. …, Sektör Uzmanı Bilirkişi …tarafından düzenlenen 23/12/2019 teslim tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle; davalı yanın sözleşmenin ayakta durduğu yaklaşık 7 yıl boyunca davacı’ ya her ay düzenli prim ödemeleri yaptığı, sözleşmenin fesih tarihine kadar geçen yaklaşık 7 yıllık sürede Davacının prim ödemeleriyle ilgili bir itiraz veya talepte bulunmamasının kabul anlamına geleceği ve sözleşmenin sona ermesinden sonra geriye dönük prim talebinde bulunamayacağı, sözleşmenin feshinden sonrada bayilik sözleşmeleri devam eden 9 adet bayilik için Davalının prim ödemesi gerektiği, sözleşmenin feshinden sonra Davalının Temmuz 2007-Şubat 2008 dönemi için Davacıya 42.851,14.-TL+KDV prim ödemesinde bulunduğu; ancak bu ödemelerle ilgili detaylı hesap ve bayi listelerini paylaşmadığı, sözleşmenin feshinden sonra bayilikleri devam eden 9 adet bayi için 605.524,64.-TL+KDV prim ödenmesi gerektiği, bu bedelden daha önce ödenen 42.851,14.-TL+KDV prim tutarı düşüldükten sonra ödenmesi gereken net prim tutarının 562.673,50.-TL+KDV olduğu, raporlar arasındaki esas çelişki ilk raporda hesaplama yapılmamış olması, ikinci raporda ise davacı talebi üzerine hazırlanmış bir rapor olması sonuç ve kanaatine varıldığı belirtiltiştir.
Mahkememizce 23/12/2019 tarihli ek rapor yerinde görülerek hükme dayanak alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; taraflar arasında akdedilen 18.07.2000 tarihli sözleşmenin 1.maddesi uyarınca, sözleşmenin konusu belirlenmiş ve davalının bayilik ağına davacı tarafından aracılık yapılarak kazandırılan her bir otogaz LPG istasyon bayinin ve dökme LPG müşterisinin satış rakamları üzerinden ilgili bayiliğin/ müşterinin sözleşmenin devamı süresince davacıya, taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen oranlar dahilindeki kâr marjı üzerinden pay/komisyon/kâr payı verilmesi kararlaştırılmıştır. Bu kar payının öemesi için, davacının kazandırdığı her bir bayiinin otogaz LPG istasyonuna 2 adet 10 m3 stok tankı kurması gerektiği hususunda mutabakat sağlanmıştır. Buna karşılık uygulamada prim ödemesi için bu şartın aranmadığı ve taraflarca sözleşmenin bu hüküm yönünden zımnen değiştirildiği kabul edilmiştir. Sözleşme davalı şirket tarafından sözleşmenin 14/1 maddesi kapsamında 29/07/2007 tarihi itibariyle feshedilmiştir. Davalının sözleşmeyi feshettiği tarihe kadar davacının davalıya, 23/12/2019 tarihli raporun 4 ve devamı sayfalarında isimleri belirtilen on dokuz adet bayiliği kazandırdığı tespit edilmiştir. Sözleşmenin devam ettiği yedi yıllık süre boyunca davalının davacıya her ay düzenli olarak, prim ödenecek bayii listesini, bayi bayi hesaplanan detaylı prim tutarlarını gönderdiği ve ödemelerin düzenli yapıldığı, sözleşmenin feshinden sonra 19/02/2008 tarihine kadar davalının davacıya prim ödemeye devam ettiği, fesihten sonra yapılan toplam 42.851,14-TL ödeme olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi heyetince davacının davalıya kazandırdığı bayilerden, EPDK ve davalı verilerine göre sözleşmenin feshinden sonra da bayilik ilişkisi devam eden dokuz bayi bulunduğu tespit edilmiştir. Yine fesih tarihi ile her bir bayinin sözleşmesinin sona erdiği tarih aralıkları tespit edilerek, davalı tarafça rafineri, pompa satış fiyatları ile nakliye bedelleri kesin süreye rağmen dosyaya sunulmadığından … verileri üzerinden ileriye dönük prim hesabı yapılmıştır. Buna göre davacının fesih tarihinden sonra bayilik ilişkisi devam eden dokuz adet bayii için ileriye dönük olarak talep edebileceği prim tutarı KDV hariç 605.524,64-TL olarak hesaplanmıştır. Davalının fesih tarihinden sonra yaptığı 42.851,14-TL’nin mahsubu ile talep edilebilecek nihai tutarın 562.673,50-TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekilince kısmi dava olarak ileri sürülen eldeki davada Yargıtay Bozma ilamından önce 26/08/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile netice-i talebini 705.220,90-TL ye yükseltmiştir. Ancak dava dilekçesinde talep edilen alacak kalemleri birbirinden farklı olduğundan davacı vekilinden ıslah dilekçesini açıklaması ve her bir alacak kalemi için ıslah ile arttırdığı netice-i talebini ayrı ayrı somutlaştırması istenilmiş, davacı vekili 27/01/2015 tarihli açıklama dilekçesi ile; fesih sonrası devam eden bayiler için ödenmesi gereken prim alacaklarına yönelik alacak taleplerini 10.000,00-TL’den 288.022,67-TL ye yükselttiklerini, geriye dönük eksik olarak ödenen prim alacakları için 20.000,00-TL olan netice-i taleplerini 397.198.23-TL’ye yükselttiklerini, … Bayileri ile ilgili olarak ödenmemiş primler için 20.000,00-TL talep ettiklerini beyan etmiştir.
Yukarıda yapılan saptamalar çerçevesinde davacının, davalıya kazandırdığı ve sözleşmenin fesih tarihinden sonra da davalı ile ilişkisini devam ettiren dokuz bayii yönünden ileriye dönük prim alacağı talebi yerinde bulunmuş, her ne kadar bu tutar hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda daha yüksek tespit edilmiş ise de mahkeme netice-i talep ile bağlı bulunduğundan, 288.022,67-TL ileriye dönük prim alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu tutarın 10.000,00-TL ‘sine dava; 278.022,67-TL sine 26/08/2014 ıslah tarihinden itibaren ticari avans faizi yürütülmesine karar verilmiştir.
Davalının sözleşmeyi feshettiği tarihe kadar davacının davalıya, 23/12/2019 tarihli raporun 4 ve devamı sayfalarında isimleri belirtilen on dokuz adet bayiliği kazandırdığı, sözleşmenin devam ettiği yedi yıllık süre boyunca davalının davacıya her ay düzenli olarak, prim ödenecek bayi listesini, her bir bayii için hesaplanan detaylı prim tutarlarını gönderdiği ve ödemelerin düzenli yapıldığı, davacının her ay gönderilen prim tutarlarına ilişkin listelere itiraz etmediği gibi, bu listelere göre belirlenen primlerin ödemelerini de itirazı kayıt ileri sürmeksizin aldığı, sözleşmenin fesih tarihine kadar da davalıya eksik prim ödemeleri bulunduğuna dair herhangi bir talepte bulunmadığı, şu haliyle davacının her bir bayii için düzenli olarak ödenen prim tutarları yönünden davalı ile mutabık olduğunun ve geçmişe dönük prim alacağı talebinde bulunamayacağının kabulünün gerektiği anlaşılmakla, davacının bu talebi yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili 27.01.2015 havale tarihli dilekçesi ile, ….Bayileri ile ilgili olarak ödenmemiş primlerle ilgili bu iki bayiliğin sona ermesine kadar ödenmesi gereken miktardan şimdilik 20.000,00.-TL talepte bulunmuş ise de, adı geçen bayilerle ilgili olarak davalının fesih bildiriminden sonra sözleşmelerinin devam ettiği belirlenemediği gibi adı geçen bayiler yönünden davacının eksik prim alacağının bulunduğu da kanıtlanamadığından bu konudaki talep yönünden de davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 288.022,67-TL ileriye dönük prim alacağını davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu tutarın 10.000,00-TL ‘sine dava; 278.022,67-TL sine 26/08/2014 ıslah tarihinden itibaren ticari avans faizi yürütülmesine, davacının geçmişe dönük prim alacağı ve fazlaya ilişkini talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 19.674,83 TL nispi karar ve ilam harçtan peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 7.091,38 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 12.583,45 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 28.611,59 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 37.653,88 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 9.517,42 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 3.902,14-TL’sının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.437,70 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 848,24-TL’sının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Davalı tarafça yatırılan gider avansından bakiye avans kalmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır