Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/190 E. 2020/632 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/190 Esas
KARAR NO:2020/632

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/02/2017
KARAR TARİHİ:03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili banka ile davalı dışı kredi borçlusu ….Ltd.Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden firmaya nakdi ve gayrinakdi ticari krediler açılıp kullandırıldığını, davalılar ….A.Ş. ve …’ın söz konusu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını,kredi borcunun ödenmemesi üzerine dava dışı kredi borçlusunun hesapları kat edilerek, …. Noterliği’nin 09.12.2016 tarih, … yevmiye sayılı ihtarnamesi ve eki hesap özetleri ile nakit borçlarının ödenmesi ihtar edilmişse de borcun ödenmediğini,ihtara rağmen ödenmeyen banka alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, ancak davalıların haksız itirazı ile takibin durduğunu, davalı borçluların takibe ilişkin itirazlarının takibi uzatmaya yönelik olduğunu ve talep edilen temerrüt faizinin sözleşmeye ve Medeni Kanun’un 2. maddesine uygun olduğunu belirterek netice olarak; davalı borçluların …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalıların nakit alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davalı borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalılara yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmedikleri gibi, yazılı bildirimde de bulunmadıklarından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettikleri varsayılmıştır.
Davalı … vekili 16/07/2020 tarihli dilekçesinde ve özetle; dosyada mevcut itirazdan müvekkilinin talimatı ile vazgeçtiklerini, dosya kapsamında herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığını belirtmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 8.921.195,74 -TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
22/06/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu ihtilafın, davacı …Ş. ile dava dışı asıl borçlu ….Ltd.Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan 2 adet Rotatif Kredi, 1 adet Spot Kredi ve 4 adet Taksitli Ticari Krediden kaynaklanan borca ve faizine, kefiller ….A.Ş. ve …’ın itirazının iptaline ilişkin olduğu, davacı bankanın, dava dışı asıl borçlu şirketten 02.01.2017 takip tarihi itibariyle 8.600.954,01 TL alacak tutarının bulunduğu, toplam 8.600.954,01 TL alacağın olduğu, davalı kefil ….A.Ş.’nin, dava dışı asıl borçlu şirket için hesaplanan ve davalının kefalet limiti içinde kalan toplam 8.600.954,01 TL’lık borcun tamamından sorumlu tutulabileceği, ancak davacı banka tarafından takip talebinde 8.921.195,74 TL talep edildiği, bu durumda 320.241,75 TL (= 8.921.195,74 TL – 8.600.954,01 TL) fazla talebin yerinde olmadığı, davalı …’ın takipten önce temerrüde düşürülmediği, bu sebeple adı geçenin takip tarihinde temerrüde düştüğü dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda, davalı kefilin, takip tarihi itibariyle dava dışı asıl borçlu şirkete ait borcun toplam 8.322.697,27 TL’lık kısmından sorumlu tutulabileceği ve bu tutarın davalının kefalet limiti içinde kaldığı, davacı banka tarafından ise takip talebinde 8.921.195,74 TL talep edildiği, bu durumda 598.498,47 TL (= 8.921.195,74 TL – 8.322.697,27 TL) fazla talebin yerinde olmadığı, gerek huzurdaki davanın temelini teşkil eden …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında, gerekse ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında mevcut bulunan belgeler üzerinde yapılan incelemede, tahsilata ilişkin bir belgeye rastlanılmadığı,davacı banka tarafından …’na yapılan bildirime göre; Türk Lirası cinsinden kredi alacakları için en yüksek kredi faiz oranı olarak % 50 faiz oranı bildirildiğinden, sözleşmenin 22. Maddesi uyarınca, ticari kredilerden kaynaklanan alacak tutarlarına, yıllık % 100 (% 50 + % 50) faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talep edilebileceği belirtilmiştir.
Davalı … vekili tarafından icra dosyasına ve mahkememize, takibe yapılan itirazdan vazgeçtiklerine dair dilekçe sunulduğu anlaşılmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı …Ş. ile dava dışı asıl borçlu ….Ltd.Şti. Arasında 29/04/2016 tarihli 16.000.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalıların anılan sözleşmeyi aynı limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kefaletlerin TBK’nun 583 ve devamı maddeleri kapsamında geçerli oldukları, anılan sözleşme uyarınca kredi lehdarına farklı tarihlerde rotatif kredi, spot kredi ve taksitli ticari kredi kullandırıldığı, 07/09/2016 tarihinden itibaren taksitli kredilerin taksitlerinin ödenmemesi üzerine kredi hesabının davacı banka tarafından 09/12/2016 tarihinde kat edildiği, kat edilen borcun 24 saat içerisinde ödenmesi uyarısını içeren kat ihtarının dava dışı kredi lehdarının sözleşmedeki adresine yapılan tebliğe çıkarıldığı, tebligatın 15/12/2016 tarihinde bila tebliğ döndüğü, ancak sözleşmenin 28 maddesi ile İİK’nun 68 maddesi uyarınca tebligatın bu tarihte yapılmış kabul edileceği, buna göre kredi lehdarının 19/12/2016 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı kefil …şirketine tebligatın 14/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre kefilin 15/12/2016 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı kefil …’ın ise, kat ihtarı tebliğ edilemediğinden takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporu ile davacı bankanın takip tarihi itibariyle kredi lehdarından 8.262.717,98-TL asıl alacak, 321.327,92-TL işlemiş temerrüt faizi, 16.066,40-TL BSMV ile 841,71-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 8.600.954,01-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Temerrüt faizi hesap edilirken taraflar arasındaki sözleşmenin 22.maddesine uygun hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Takip talebinde talep edilen asıl alacak tutarı ile mahkemece tespit edilen asıl alacak tutarı arasındaki farkın, davacı bankanın taksitli ticari kredilere kat tarihinden itibaren %100 oranında temerrüt faizi yürütmesi nedeniyle oluştuğu tespit edilmiştir. Oysa hesabın kat edilmesi ile alacak muaccel hale gelir, oysa temerrüdün gerçekleşmesi ihtarnamenin borçluya tebliğ edilmesi ve ihtarname ile verilen mehlin dolmasına bağlıdır. Buna göre taksitli ticari krediler yönünden temerrüt faizi oranı ancak temerrüdün gerçekleştiği 19/12/2016 tarihinden itibaren uygulanabilir. Mahkememizce tespit edilen alacak tutarı kefil … Şirketinin kefalet limiti dahilindedir. Davalı kefil’e TTK’nun 7 maddesine uygun tebligat yapılmıştır. Buna göre kefil TBK’nun 589 maddesi uyarınca borçlunun temerrüdünün sonuçlarından ve kendi kefalet borcunun temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. Bu gerekçe ile davalı … A.Ş.’ye karşı açılan davanın kısmen kabulüne, … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına bu davalı tarafından yapılan itirazın (…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya ile dava konusu takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere); 8.262.717,98-TL asıl alacak, 321.327,92-TL işlemiş temerrüt faizi, 16.066,40-TL BSMV ile 841,71-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 8.600.954,01-TL alacak yönünden iptali ile, takibin; asıl alacak olan 8.262.717,98-TL ye takip tarihinden itibaren yıllık %100 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte devamına karar verilmiş, hüküm altına alınan alacak likit nitelikte olduğundan bu davalı aleyhine takdiren %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmiştir. ,
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, davalı … vekili tarafından icra dosyasına ve mahkememize, takibe yapılan itirazdan vazgeçtiklerine dair dilekçe sunulduğu anlaşılmıştır. Böylece bu davalı yönünden açılan dava konusuz kaldığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davanın devamı sırasında, dava konusu alacağın ödenmesi, menkul malın davacıya teslim edilmesi, gayri menkulün tahliye edilmesi gibi nedenlerle davanın konusuz kalması mümkündür. Davanın konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde, mahkemece; esas (asıl talep) hakkında “Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir. Bu tür kararlar, hükümler gibi (eda, tespit, inşai) nihai kararlardandır. Mahkeme kararı, aynı zamanda dava konusu hakkın mevcut olmadığını da tespit ettiği için tespit hükmü niteliğindedir. Davanın konusuz kalması halinde, mahkemece; yargılamaya devam edilerek davanın açıldığı tarih itibariyle hangi tarafın haklı olduğunun tespit edilmesi, o taraf lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Başka bir deyişle, davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan ve davasını avukat ile takip eden taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, yargılama giderlerinin ise karşı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir.
Davalı … adına çıkartılan kat ihtarını içerir tebligat, davalıya tebliğ edilememiştir. Her ne kadar tebliğ adresi sözleşmede belirtilen adres olsa da, İİK’nun 68 maddesi sadece kredi lehdarı hakkında uygulanabileceğinden, bu davalının takip ile temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. 6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde: “Ancak, kefil ve kefillere, tahahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez.” hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2018/3501 esas 2019/3769 Karar sayılı, 12/06/2019 tarihli ilamının konuya ilişkin bölümü aşağıdaki şekildedir:
“TTK yasa tasarısının 7. maddesinin 1. fıkrasına eklenen 2. cümle ilgili olarak kanunlaşma sürecinde verilen önerge ve kanunun gerekçesinde kefile alacağın ve borcun yerine getirilmediğinin ihbarı gerektiği, ihbar edilmeden asıl borçlunun temerrüdü yönünden kefillerden temerrüt faizi istenemeyeceği belirtilmiştir. Eklenen bu fıkra 6762 sayılı Eski TTK’nunda bulunmayan yeni bir hükümdür.
6102 sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu dönem içerisindeki kefillere yönelik alacağın tahsili yönündeki hukuki işlemlerde bu hükmün uygulanması gerekir. Buna göre asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefil sorumlu tutulamaz.
Ancak kefil kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağından kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkan temerrüt faizleri ve fer’ilerinden sınırsız olarak sorumlu tutulabilir.
Somut olaya gelince davalı kefil …. hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilememiş, davalı icra takip tarihi itibarıyla temerrüde düşmüş olup, mahkemece bu davalı yönünden icra takibinden önceki döneme ilişkin temerrüt faizi uygulanmayacağı yönündeki gerekçesi usul ve yasaya uygun olup, mahkeme hükmünün onanması gerektiğinden, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.07.2018 gün, 2016/18998 E. – 2018/3728 K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak, usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme hükmünün onanmasına karar vermek gerekmiştir.”
TTK’nun 7/1-2.cümle maddesine uygun şekilde ihbarda bulunulmayan ve kat ihtarı kendisine tebliğ edilmeyen kefil … yönünden temerrüt taip tarihi itibariyle gerçekleşeceğinden, bu kefil yönünden takipten önceki dönem için sadece akdi faiz işletilebilir. Alınan bilirkişi raporu ile kefilin takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş akdi faiz, gider vergisi ve ihtarname masrafı olmak üzere toplam sorumlu olduğu tutarın 8.322.697,27-TL olduğu tespit edilmiştir. Buna göre konusuz kalan davada, davacının dava tarihi itibariyle bu kefilden talep etmekte haklı olduğu tutar 8.322.697,27-TL’dir. Bu davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilirken bu tutar esas alınmıştır.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …’a karşı açılan davanın, davalının takibe itirazından vazgeçmesi nedeniyle konusuz kaldığı anlaşılmakla, esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- a) Davalı … A.Ş.’ye karşı açılan davanın KISMEN KABULÜNE, … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına bu davalı tarafından yapılan itirazın (…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya ile dava konusu takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere); 8.262.717,98-TL asıl alacak, 321.327,92-TL işlemiş temerrüt faizi, 16.066,40-TL BSMV ile 841,71-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 8.600.954,01-TL alacak yönünden İPTALİ ile, takibin; asıl alacak olan 8.262.717,98-TL ye takip tarihinden itibaren yıllık %100 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Hüküm altına alınan alacak tutarı olan 8.600.954,01-TL’nin takdiren % 20 si oranında 1.720.190,80-TL icra inkar tazminatının davalı … A.Ş.’ alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 587.531,17 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 107.745,75-TL’nin mahsubu ile bakiye 479.785.42-TL nin davalılardan tahsili ile(davalı … 464.240,38-TL inden sorumlu olmak kaydıyla) hazineye irat kaydıni
4-Davacı tarafça yatırılan 107.745,75 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile(davalı … 104.254,79-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 174.634,54 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak(davalı … 171.851,97-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 3.018,80 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 2.910.12-TL’sinin davalılardan alınara(davalı … 2.816,54-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla)k davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/11/2020

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır