Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/162 E. 2018/158 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/162 Esas
KARAR NO : 2018/158
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2017
KARAR TARİHİ : 20/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyada takip konusu yapılan senetlerin teminat senedi olduğunun tespitine ve teminat senedi ile kambiyo takiplerine özgü haciz yolu ile takip yapılamayacağından takibin iptaline, takip dosyasına dayanak teşkil eden senetlerden dolayı müvekkillerinin takip tarihi itibarıyla borçlu olmadıklarının tespitine, kötü niyetle hareket ederek müvekkillerinin ticari hayatlarına onarılmaz zararlar veren davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle görev itirazında bulunmuş, görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu beyan etmiş, esasa ilişkin olarak da, davanın reddine, davacıların %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İİK.nun 72. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, davacının davalıya icra takibine dayanak alınan bonolardan dolayı borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İİK.nun 72/1. maddesi gereğince; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir. Anılan yasanın 72/7. maddesi gereğince de; takibe itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan kişi, ödediği tarihten itibaren 1 yıl içinde genel hükümler kapsamında paranın geri alınmasını isteyebilir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası kapsamından, hükmün istem bölümünde belirtilen, keşidecisi davacı şirket, kefilleri davacılar … … ve …, lehtarı dava dışı … olan 18/05/2015 tanzim,10.06.2015, 17/06/2015 ve 30.05.2015 vade tarihli, her biri 350.000,00 TL bedelli bedelli 3 adet “bono” dayanak alınarak, davalı tarafından davacılar hakkında, 1.161,263,79 tutarındaki varlığı ileri sürülen alacağın ödetilmesi istemiyle, kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu tespit olunmuştur.
İcra takibine dayanak alınan senetlerin 6102 sayılı TTK.nun 776. maddesi hükmünde öngörülen zorunlu unsurları içerdiğinden “Bono” niteliğinde kambiyo senedi olduğu anlaşılmaktadır. Kambiyo senedi, hukuksal niteliğince, sebebini içermeyen bir borç ikrarı senedi niteliğindedir. Soyut borç ikrarı içeren senedin bedelsizliğini lehtara karşı ileri süren taraf, önce bu senedin belli bir sebebi olduğunu, sonrada bu sebebin gerçekleşmediğini, HMK.nun 200 ve izleyen maddeleri uyarınca yasal ve yazılı deliller ile kanıtlamak durumundadır. Böyle bir delil ile iddiasını kanıtlamayan senet borçlusunun ancak karşı tarafa yemin teklif etmeye hakkı vardır.
Somut olayda, dava konusu senetlerin dava dışı … ile davacı şirket arasında bağıtlanan 09.01.2015 tarihli “Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi” kapsamında teminat amacıyla adı geçen kişiye verildiği, ayrıca 150.000,00 TL bir adet senedin daha düzenlenerek teslim edildiği, sözleşmenin noterde düzenlenmediğinden geçersiz olduğunu bilindiği, bu nedenle imzalanmakta sakınca görülmediği, senet bedelli toplamı olan 1.200.000,00 TL nin … tarafından davacıların hesabına gönderildiği, ancak daha sonra anlaşmazlık çıktığından sözleşmenin yürürlükten kaldırıldığı ve …’ın kendisine teslim edilen sözleşmeye bağlı teminat senetlerinden 3 tanesini sözleşmeye aykırı şekilde doldurarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden takibe koydurduğu, senette lehtar olarak görülen …’ın davacılar tarafından tanınmadığı, aralarında hiçbir ilişkinin bulunmadığı, …’ın senetleri kendi kontrolündeki kişilere doldurup, lehtar ve ciranta olarak göstermek suretiyle işlem yapıldığı, müvekkillerinin davalıya karşı hukuken geçersiz olan sözleşmenin teminatı olarak verilen senetlerden dolayı hiçbir borcunun bulunmadığı ileri sürülmüştür.
09.01.2015 tarihli adi şekilde düzenlenmiş taşınmaz satış sözleşmesi örneği dosyaya ibraz edilmiş, davacı şirket ile dava dışı … arsında düzenlendiği belirlenmiştir. Sözleşme eki olduğu belirtilen 10.06.2015 tarihli yazıda sözleşmenin teminatı olarak tanzim ve vade tarihi bulunmayan 350.000,00 TL bedelli senedin alındığı belirtilmiştir. Ayrıca 09.01.2015 tarihli, ve 14.06.2015 tarihli, yazılarda da 350.000,00 TL bedelli,tanzim ve vade tarihi bulunmayan 2 adet senet ile 150.000,00 TL bedelli bir adet senedin sözleşmenin teminatı olarak alındığı belirtilerek … adına imza atıldığı belirlenmiştir. Senetlerin fotokopileri yazı ekinde bulunmaktadır. İncelendiğinde davacılar tarafından borçlu ve kefil sıfatıyla imzaladıkları anlaşılmaktadır. Dava konusu olmayan 150.000,00 TL bedelli senette … lehtar olarak gösterilmiş olup, diğer senetlerde lehtar kısmı boş bırakılmıştır. Dosyaya fotokopisi ibraz edilen bu senetlerin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu olan senetler olduğu, lehtar hanesini, tanzim ve vade tarihlerinin sonradan doldurularak takibe geçildiği ileri sürülmektedir. Davacı tarafça yapılan şikayet üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/7841 soruşturma numaralı dosyasında yürütülen soruşturma sonucunda “kovuşturmaya yer olmadığına” ilişkin karar verilmiş olup, davacı tarafından yapılan itiraz red edilmiştir. Dava dilekçesi ekinde verilen senet fotokopileri ile Mahkeme kasasına alınan takip ve dava konusu senet asıllarının aynı senetler olduğu yönünden bilirkişi incelemesi yapılması istenilmiş ise de; fotokopi belge üzerinde inceleme yapılarak sonuç alınamayacağından davacı vekilinin bu istemi yerinde görülmemiştir. Dava dışı ve teminat senedi verildiği iddia edilen … ile davalı arasındaki bağlantı iddiası kanıtlanamamış, senetlerin geçersiz olduğu ileri sürülen 09.05.2015 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin teminatını oluşturmak üzere boş olarak düzenlendiği, senetlerin daha sonra doldurularak takibe geçildiği, senet lehtarı … ile takip alacaklısı … arasında danışıklı bir işlemin bulunduğu yolundaki iddianın yasal ve yazılı delilerle kanıtlanması gerekirken bu konuda kanıtlayıcı delil ibraz edilemediği belirlenmiştir.
Davaya konu senetler kambiyo senedi niteliğinde olup, soyut borç ikrarını içermektedir. Bu senetlerin teminat olarak verildiği, tanzim, vade tarihleri ile lehtar hanesinin sonradan doldurularak kambiyo senedi haline getirildiği iddiası HMK 200 ve devamı maddeleri gereğince yazılı delillerle kanıtlanmalıdır. Davalının düzgün ciro sırasıyla teslim aldığı, senetler üzerinde “teminat senedi” ibaresi bulunmamaktadır. Senet lehtarı … ile davalı arasında danışıklık bir işlem bulunduğu kanıtlanamamıştır. Teminat iddiasına dayanak gösterilen taşınmaz Satış Vaadi sözleşmesinde lehtarın imzası bulunmamaktadır.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; davacıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takibe konu yapılan senetlerden dolayı davalıya borçlu oldukları, bu nedenle davanın reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafça İİK 72/4 maddesi gereğince tazminat isteminde bulunulmuş ise de mahkememizce verilen takibin kısmen durdurulmasına ilişkin 09/04/2014 tarihli ihtiyati tedbir kararının teminatın yatırılmaması nedeniyle infaz edilmediği, davalının takip dosyasındaki alacağının görülmekte olan davadan dolayı tahsilinin gecikmesine sebebiyet verilmediği anlaşıldığından koşulları oluşmayan tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın REDDİNE,
Koşulları oluşmadığından davalının inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacılardan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacılara iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 58.787,91 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 229,00 TL gider avansından geriye kalan 185,00 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davalı tarafından yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
20/02/2018
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
HARÇ BEYANI /
19.831,49 TL PEŞİN HARÇ
35,90- TL. KARAR HARCI /
19.795,59 TL. TALEP HALİNDE İADE HARÇ