Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/131 E. 2023/159 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/131 Esas
KARAR NO:2023/159

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/02/2017
KARAR TARİHİ:02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin, Türkiye genelinde sektöründe öncü firmalardan olduğunu, müvekkili şirket ile dava dışı … … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında … malzemesi alım-satımı konusunda anlaşıldığını, dava dışı … … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili şirket arasında yapılan sözleşme gereğince müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, fakat üçüncü şahısça ürünlerin müvekkili şirkete tesliminin gerçekleştirilmediğini, müvekkili şirketin, üçüncü şahsa ödeme olarak çek verdiğini fakat üçüncü şahsın müvekkiline ürünleri teslim etmediğini, ürünlerin teslimi müvekkiline yapılmadığı gibi üçüncü şahsın ürün bedelleri için verilen çekleri de müvekkiline iade etmediğini, müvekkili şirketin işbu çekleri üçüncü şahsa verdiğinden dolayı ticari defterlerinde alacaklı konumda olduğunu, üçüncü şahıs tarafından işbu çeklere ilişkin tahsilat makbuzu hazırlanıp müvekkiline verildiğini, ayrıca verilen çeklerden dolayı üçüncü şahıs aleyhine … 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla menfi tespit davası açılmış olduğunu ve açılan davanın halen derdest durumda olduğunu, mal teslimi yapılması için üçüncü şahsa ödeme olarak verilen çeklerin keşidecisinin müvekkili şirket olduğunu, lehtarının ise dava dışı üçüncü şahıs olduğunu, üçüncü şahsa verilen çeklerden bir tanesinin davalının uhdesine geçtiğini ve davalıca bankadan tahsil edildiğini, davalının uhdesine geçen çekin, … …/… Şubesine ait, … çek seri numaralı, 20/08/2016 keşide tarihli ve 10.000,00-TL bedelli çek olduğunu, davalı tarafın işbu çekin bedelini bankadan tahsil ettiğinin öğrenildiğini, davalının işbu çekleri tahsil etme yetkisinin olmadığını, şöyle ki; Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin 22/2.maddesi gereğince davaya konu çeklerin davalı … şirketince üçüncü şahıstan bir mal veya hizmet satışı sonucu alınan çekler olmadığını, davalının işbu çekleri tahsil etme yetkisinin olmadığını, kaldı ki bu çeklerin karşılığı hizmet, dava dışı üçüncü şahısça müvekkiline verilmediğini, tüm bu nedenlerle davalının tahsil ettiği bu çek bedelini müvekkiline iade etmesi gerektiğini, davalının çek bedelini bankadan tahsil etmeden önce müvekkilinden teyit de almadığını, müvekkilinin ticari itibarının zedelenmemesi adına çek bedelinin ödendiğini beyanla davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket ile dava dışı … arasında 06.02.2015 tarihli faktoring sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden müvekkili şirketin, faturayla tevsik edilmiş bulunan alacağı ve davacı şirket tarafından keşide edilen dava konusu çeki ilgili mevzuata uygun şekilde tevdi aldığını, temlik işleminden önce davacı aranarak çek bilgileri, vade ve tutar hakkında teyit de alındığını, 11/05/2016 tarihinde … numaralı telefondan davacı şirketin arandığını ve … Bey ile görüşüldüğünü, davacı tarafça Antalya’daki konut inşaatı için …’tan … malzemesi satın aldığının söylendiğini, teyit alındıktan ve istihbarat yapıldıktan sonra çek tevdii alındığını, davacı da zaten çeki bizzat keşide ettiğini açıkça ikrar ettiğini, müvekkili şirketin müşterisinin faturalı alacağı hukuka uygun şekilde faktoring işlemine konu edildiğini, çek üzerindeki ciro silsilesi düzgün olduğunu ve son hamil olan müvekkili şirketin kanuna göre iyi niyetli yetkili hamil konumunda olduğunu, müvekkiline kötü niyet ya da ağır kusur yüklenmesinin mümkün olmadığını, çekin yetkisiz ve usulsüz şekilde elde bulundurulup tahsil edildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirketin basiretli davrandığını ve gereken her türlü araştırmayı yaparak çeki tevdii aldığını, basiretli davranarak üzerine düşen yasal yükümlülükleri yerine getiren Faktoring Şirketi müvekkiline karşı şahsi def’ilerin ileri sürülmesinin 6361 sayılı Faktoring Kanunu’nun 9/3.maddesindeki düzenlemeye, bu düzenlemenin amacı ile gerekçesine açıkça aykırı olduğunu, davacının iddialarının Yargıtay uygulaması ile de bağdaşmadığını beyanla haksız davanın reddine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
… 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/08/2017 tarih, … Esas ve 2017/… Karar sayılı ilamı ile; ”1-Mahkememizin işbu dosyasının … 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamanın … 6.Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/… Esas sayılı dosyası üzerinden YÜRÜTÜLMESİNE,…” karar verildiği, dosyanın 20/09/2017 tarihinde kesinleşerek Mahkememize gönderildiği, davacı vekilinin 14/11/2017 tarihli ”Birleşen … 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyadan feragat ve asıl dava dosyasının … 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesi talebi” konulu dilekçe sunduğu, bunun üzerine Mahkememizin 15/03/2018 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Mahkememizin birleşen … 1 ATM’nin … Esas sayılı dosyasının işbu dosyadan tefrikine,” karar verilerek tefrik edilen dosyanın Mahkememizin 2018/… Esas sayılı sırasına kaydedildiği, Mahkememizin 27/03/2018 tarih, 2018/… Esas ve 2018/… Karar sayılı ilamı ile; ”Davanın, davacı vekilinin feragatleri nedeniyle REDDİNE,..” karar verildiği, aynı tarihli duruşmanın (2) numaralı ara kararı ile de; ”Davacı vekilinin birleşme talebinin davalılar arasında hukuki ve fiili bağ bulunmadığından reddine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacı şirketin ticaret sicil kaydı celbedilmiş, davalı şirketin İTO kaydı dosyamız arasına alınmış, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, Faktoring Sözleşme aslı, alacak bildirim formu aslı, tevdi bodrosu aslı ve fatura sureti mahkememiz kasasına alınmış, çek bilgileri ilgili bankadan celp edilmiş, davalı ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden dosyamız arasına alındığı ve incelenmesinde; davacının … İnşaat Taah. Mim. Müh. Emlak İnş. Mal. Tur. Tic. A.Ş., davalının … … San. Ve Tic. Ltd. Şti., davanın İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan), dava tarihinin 06/09/2016 olduğu ve Mahkemenin 19/04/2018 tarihli kararı ile; ”Davanın istirdat davası olarak kabulü ile; 125.000,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verildiği ve işbu kararın ”Tarafların Kararı İstinaf Etmemesi Üzerine Kesinleşme” ile 13/07/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Yine işbu kesinleşen kararın içeriğinde; ”…taraflar arasında davacının alıcı,davalının satıcı olduğu bir ticari ilişki mevcut olduğu,davacının mal teslimi için … çek nolu 20/08/2016 tarihli 10.000 TL bedelli çek ,-… çek nolu 10/09/2016 tarihli 20.000 TL bedelli çek, … çek nolu 10/10/2016 tarihli 20.000 TL bedelli çek, … çek nolu 12/11/2016 tarihli 25.000 TL bedelli çek, … çek nolu 24/09/2016 tarihli 20.000 TL bedelli çek ,… çek nolu 29/10/2016 tarihli 20.000 TL bedelli çek,… çek nolu 26/11/2016 tarihli 20.000 TL bedelli çeklerin davalıya verildiği,BA formlarına göre çek tarihlerine tekabül eden ürünlerin davacıya teslim edilmediği,bu arada davacı tarafından çek bedellerinin 3.kişilere ödendiği, davacının 125.000,00 TL toplam çek bedeli kadar istirdat talebinin yerinde olduğu…” ibarelerinin yer aldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 28/11/2017 tarihli dilekçesi ile; işbu dosyada talep konusunun istirdat davası olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizin 15/03/2018 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; “Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davalı …’in 2016 yılı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde Mahkememizce re’sen seçilecek olan bir SMMM bilirkişi vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına.. ” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM bilirkişisi… tarafından tanzim edilen 17/08/2018 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; Huzurdaki dava ve huzurdaki dava ile birleşen dava hakkında tam bir tespit ve değerlendirme yapılabilmesi için davacı şirket (… A.Ş.) ile dava dışı … Ltd. Şti.’nin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak, ayrıca Mahkemece de uygun bulunması durumunda, dosyaya Faktoring konusunda uzman bilirkişinin eklenmesinden sonra değerlendirme yapılabilecek olmakla birlikte, bu konuda takdir ve yorumun Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 14/02/2019 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; “Dosyanın faktoring konusunda uzman bir bilirkişide eklenmek suretiyle daha önce rapor tanzim eden bilirkişiye tevdii ile dosyaya giren … 2 ATM nin … esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu da gözönünde bulundurularak davalı şirketin dava konusu çeki faktoring mevzuuatına uygun şekilde temlik alıp almadığı hususunda ek rapor tanziminin istenilmesine” karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM bilirkişisi… ve Muhasebe – Finans Uzmanı … tarafından tanzim edilen 21/08/2019 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
-Dava konusu çekin; … … Şubesi/… … nolu 20.08.2016 keşide tarihli 10.000,00 TL bedelli, davacı … İnşaat Taah. Mim. Müh. Eml. İnş. Malz. Turizm Tic. A.Ş. tarafından dava dışı … … San. ve Tic, Ltd. Şti. adına keşide edilmiş olduğu, çekin arka yüzündeki ciro silsilesine göre; … … San. Ve Tic. Ltd.Şti. Cirosu ile davalı … Faktoringi A.Ş.’ye verilmiş olduğu,
-Davalı … ile dava dışı … … San. Ve Tic. Ltd.Şti. arasında akdedilen Faktoring Sözleşmesi kapsamında, davalı şirkete temlik edilen fatura borçlusunun davacı … İnş. Taah. … A.Ş. olduğu, fatura karşılığında davalı şirkete teslim edilen dava konusu çekin; fatura borçlusu tarafından fatura alacaklısı şirkete keşide edildiği ve bu şirket tarafından davalı …Ş.’ye teslim edildiği, buna göre dava konusu çekin faktoring işlemine konu edildiği böylece faktoring sözleşmesi çerçevesinde dava konusu çekin düzgün ciro silsilesi ile davalı şirkete ulaştığı,
Davalı şirket ticari defterlerinde 11.05.2016 tarihinde dava konusu 10.000,00-TL bedelli çek kaydının mevcut olduğu, bu çek bedeline istinaden davalı … tarafından davalı … tarafından davalı … müşterisi şirkete 11.05.2016 tarihinde 9.030,00-TL ödeme yapılmış olduğu,
-Dava konusu 10.000,00 TL çek bedelinin 23.08.2016 tarihinde davalı şirket tarafından tahsil edilmiş olduğu,
-Davacı şirketin çek bedelinin iadesi talebi hususunda davalı … şirketinin kambiyo senedini iktisab ederken bile bile borçlunun zararına hareket edip etmediğine ilişkin dosyadaki delillerin nihai takdirinin Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 03/11/2022 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; “İddia, savunma ve ön incelemede tespit edilen uyuşmazlığın halli bakımından davalı şirketin dava konusu çeki Faktoring Kanun ve Yönetmeliğine uygun şekilde iktisap edip etmediği, davalı … şirketinin müşterisi olan dava dışı şirketten fatura ve çeki alırken gerekli istihbarat çalışmasını yapıp yapmadığı, bu şirketin mali durumuna ilişkin bir değerlendirme yapıp yapmadığı, faktoring işlemi yapılırken faturaların sahihliği yönünde bir araştırma yapıp yapmadığı hususunda bilirkişi raporu alınmasına” dair karar verildiği ve fakat bilirkişi incelemesi için Mahkememizce takdir edilen ücretin yatırılmadığı tespit edildiğinden Mahkememizce 09/12/2022 tarihinde ”İncelemenin Yapılamadığına Dair Tutanak” tutulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE/
Dava; istirdat istemine ilişkindir.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu … seri numaralı, 10.000,00-TL bedelli ve 20/08/2016 keşide tarihli çekin davalı şirket tarafından 6361 Sayılı Kanunun 9/2 fıkrasına uygun şekilde devir alınıp alınmadığı, davacı açısından aynı kanunun 9/3 fıkrası kapsamında davalıdan çek bedelini talep şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Yargıtay 11 HD.nin 2019/4107 Esas-2020/1903 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere somut uyuşmazlığın, TTK’nın kambiyo senetlerine ilişkin genel hükümlerine nazaran faktoring işlemleri bakımından özel bir hüküm niteliğinde olan ve uyuşmazlığın çözümünde öncelikle uygulanması gereken 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve buna ilişkin Yönetmelik ile BDDK Genelgeleri çerçevesinde değerlendirilip, çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketler Kanunu’nun 9/2. maddesine göre; “faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulaca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz ve tahsilini üstlenemez,” hükmü düzenlenmiştir.
Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, BDDK. Tarafından 04/02/2015 tarihli ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandığı ve Yönetmelik 11. maddeye göre yürürlük tarihi 01/01/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir.
04.02.2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in 8/1 maddesinde ise; “faturalı alacağa istinaden kambiyo senedi veya diğer senetlerin alınması halinde alınan kambiyo senedi veya diğer senetteki ciro silsilesinde kuruluşa kambiyo senedi ve diğer senedi ciro edip veren kişinin, devralınan faturada alacaklı olarak gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın veya keşidecinin de faturadaki borçlu ile aynı kişi olması gerekir. Fatura ile kambiyo senedi veya diğer senetteki tutarın uyumlu olmasına dikkat edilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
04.02.2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in İstihbarat Çalışması başlıklı 5 maddesinde ise;
“(1) Kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması, sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması gerekir. İstihbarat çalışması;
a) Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan faturanın tarifi, şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgilerin kontrol edilmesi,
b) İç kontrol sisteminin devralınan faturalara ilişkin gerekli istihbarat ve araştırma yapılmasını sağlayacak ve Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü tamamlanmaksızın kullandırım yapılamayacak şekilde oluşturulması,
c) Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veri tabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur,” hükmü düzenlenmiştir
Kanun ve Yönetmelikte açıkça, faktoring şirketlerinin kambiyo senedine dayalı olsa bile, bir mal satışından veya hizmet arzından doğmayan alacakları devralamayacakları düzenlenerek, kambiyo senedinin içerdiği hakkın soyutluğu ilkesi ortadan kaldırılmıştır. Buna göre faktoring şirketleri, ancak bir mal satışından ya da hizmet arzından doğan alacağın ifası için verilen kambiyo senetlerini, ciro ve teslim yolu ile devralabilmektedirler. Burada kambiyo senedindeki hakkın devri için yapılan ciro ve teslim, alacağın devrinin hukukî sonuçlarını doğurmaktadır. Senet borçlusu, faktoring işleminden haberdar olduğu andan itibaren, faktoring müşterisine karşı ileri sürebileceği şahsî defileri, faktöre karşı da ileri sürebilmektedir.
Şahsî defilerin faktoring şirketine karşı ileri sürülebilmesi, işlemin taraflarının, kambiyo ilişkisinin sıralı tarafları olmasına bağlıdır. Buna göre, senette düzenleyen ya da keşideci, lehtar ile faktoring şirketi arasında faktoring sözleşmesinin bulunması ve senedin de ciro ve teslim yolu ile lehtardan faktoring şirketine geçmesi hâlinde, lehtar ile arasındaki temel ilişkiden kaynaklanan şahsî defıleri, faktoring şirketine karşı ileri sürebilmektedir. Ciro ve teslim yoluyla devraldığı bir senedi, aradaki temel ilişki sebebiyle devreden borçlu, senedi kendisinden devralan ile faktoring şirketi arasında faktoring sözleşmesinin bulunması ve senedin, ciro ve teslim yoluyla kendisinden devralandan faktoring şirketine geçmesi hâlinde, temel ilişkiden kaynaklanan şahsi defileri faktoring şirketine karşı ileri sürebilecektir.
Özetlemek gerekirse; Factoring işlemi içinde yer alan kambiyo borçlusu, 818 Sayılı BK’nın 167/1 (TBK, md. 188/1) maddesi uyarınca temlik eden durumundaki önceki alacaklısına yani satıcı firmaya (müşteriye) karşı ileri sürebileceği defi ve itirazları faktoring şirketine karşı da ileri sürebilir. Burada Yönetmeliğin 22/2 ve yürürlük tarihine göre 6361 Sayılı FKFFŞK’nın 9/2. maddesi uyarınca kambiyo senedi sebebe bağlandığından kambiyo senetlerinin soyutluk ve kamu güvenliği ilkesi ortadan kalkacak ve bunun sonucu olarak şahsi defilerin hamile karşı ileri sürülebilmesi için 6762 Sayılı TTK’nın 599. (6102 Sayılı TTK ,md.687) maddesinde öngörülen “hamilin senedi kötüniyetle iktisap etmesi gerektiği” koşulu aranmayacaktır. Zira, Yönetmeliğin 22/2. ve yürürlük tarihine göre FKFFŞK’nın 9/2. maddesi uyarınca kambiyo senedindeki alacağın mutlaka bir mal veya hizmet satışından kaynaklanması gerekmekte ve senetteki alacak sebebe bağlanmaktadır. Sebebe bağlanan bu alacağın faktoring şirketine devri ciro yoluyla olmakla birlikte işlemin temelinde alacağın temliki hükümleri yatmaktadır.
Bu durumda davacı keşideci, lehtara karşı ileri süreceği şahsi def’ileri davalı … şirketine karşı da ileri sürebilir. Anılan yönetmelik maddesi gereğince faktoring şirketi ciro suretiyle aldığı çekin dayanağı olan mal ve hizmet satışına dair fatura ve teslim belgesini mahkemeye sunmak zorundadır.
Somut olayda, davacı ve dava dışı … … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Arasında satım sözleşmesinden doğan ticari ilişki bulunduğu, davacının, dava dışı şirkete, ürün/mal teslimi karşılığında, içlerinde dava konusu çekinde olduğu toplam 125.000,00-TL bedelli çekleri verdiği, dava dışı şirketin anlaşma doğrultusunda ürün/mal teslimatlarını yapması gerekirken teslimatta bulunmadığı, işbu hususun kesinleşen … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile de tespit edildiği, keza davacı şirket ile dava dışı şirket arasında ticari ilişki bulunduğu hususunda taraflar arasında da ihtilaf bulunmadığı, yine bununla birlikte dava dışı satıcı firma tarafından çek karşılığı malın/ürünün davacıya teslim edildiğinin kanıtlanamadığı, davalı …Ş.’nin, dava konusu çeki dava dışı … … San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile aralarında düzenledikleri Faktoring Sözleşmesine istinaden temlik alıp tahsil ettiği, her ne kadar davalı …Ş. vekili tarafından davacı taraf ile dava dışı şirket arasındaki şahsi defilerin kendilerine karşı ileri sürülemeyeceği savunmasında bulunulmuşsa da, yukarıda açıklandığı üzere, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin 22/2.maddesi hükmü uyarınca Faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş ve doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları satın alamayacakları veya tahsilini üstlenemeyecekleri, davacı, dava dışı satıcı şirket ile davalı factoring şirketinin faktoring işleminin tarafı ve köşesi oldukları ve bu sebeple dava konusu işlemin alacağın temliki hükümlerine tabi olduğu, davacı keşidecinin, dava dışı lehtara karşı şahsi defilerini davalı factoring şirketine karşıda ileri sürebileceği, dava dışı şirket ve davalı tarafça mal teslimininin kanıtlanmak zorunda olduğu, bu konuda ispat yükünün 6100 Sayılı Kanunun 190. maddesi uyarınca davalı … ve dava dışı şirkette olduğu, fakat dava dışı şirketin ve davalı şirketin mal teslimini kanıtlayamadıkları anlaşılmakla Mahkememizce davanın kabulü ile -tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile (zira … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında da davacı tarafından dava dışı şirkete karşı açılan davanın da kabulüne karar verildiğinden) – 10.000.00-TL’nin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Bknz.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30/03/2022 tarih, 2019/(19)11-259 Esas ve 2022/426 Karar ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44.Hukuk Dairesinin 24/03/2022 tarih, 2020/874 Esas ve 2022/481 Karar sayılı ilamları)
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE, -tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile- 10.000.00-TL’nin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 683,10-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 170,78-TL’nin mahsubuna, bakiye 512,32‬-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 170,78-TL peşin harç, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 389,40-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.791,58-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin huzurunda, davacının yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸