Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/121 Esas
KARAR NO : 2020/409
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 07/02/2017
KARAR TARİHİ: 09/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;… tarihinde davalı … Şirketine … poliçe numaralı ile zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile müvekkili … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarptığını, müvekkilinin olayda yaralandığını, davalıya … tarihinde müracaat edildiğini, 15 günlük sürede cevap verilmemesi üzerine dava yoluna gidilmek zorunda kalındığını, müvekkilinin iş gücü kaybından doğan 3.200,00-TL daimi maluliyet tazminatının 22/12/2016 tarihinden işletilecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; … tarihli kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı motosikletin müvekkil sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, sorumluluğunun kusur nispetinde poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olduğunu, 22/12/2016 tarihinde yapılan müracaata istinaden …. tarihinde eksik belgelerin gönderilmesinin istendiğini müvekkil sigorta şirketinin temerrütünün söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Trafik kaydı, tedavi evrakları, hasar dosyası, nüfus kayıt örnekleri, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları, hastane evrakları ve taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu’ nun … sayılı raporunda özetle; sürücü …’nın %100 (yüzdeyüz) oranında kusurlu, sürücü …’ın kusursuz olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ nun … sayılı raporunda özetle; Mevcut belgelere göre, … oğlu, … doğumlu …’ın … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında Kas İskelet Sistemi-Alt Ekstremite Tablo 3.33c deplase ve intraartiküler kırığa göre; kişinin tüm vücut engel oranının %10 (yüzdeon) olduğu, iyileşme süresinin 29/09/2016 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
12/07/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; geçici iş göremez olunan dönem için hesaplanan maddi tazminatın 5.433,69-TL olduğu, sürekli iş göremez olunan dönem için hesaplanan maddi tazminatın 70.223,57-TL olduğu, toplam maddi tazminatın 75.657,26-TL olduğu, söz konusu tutara temerrüte düşülen 03/01/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, söz konusu maddi tazminat tutarının poliçe teminat üst limitini aşmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 11/12/2019 havale tarihli talep arttırım dilekçesi ile; 3.200,00-TL olan daimi sakatlık tazminat taleplerinin 67.023,57-TL’ artırarak, 70.223,57-TL tazminat miktarının işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi ve 5634 Sayılı Kanun’un 14. maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,dava konusu 26/09/2016 tarihli kazada kusur durumunun ne olduğu, kaza nedeniyle nedeniyle davacının sürekli iş görmezlik zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise tazminat tutarının ne olduğu ve davalı … şirketinin bu zarardan sorumlu olup olmadığı, davalı vekilinin özel dava şartı itirazının yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dava tarihinden önce davalı … şirketine yazılı başvuruda bulunulduğu anlaşılmakla özel dava şartı itirazı reddedilmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacının yaralanması ile neticelenen dava konusu olayda sürücü Hikmet …’nın %100 (yüzdeyüz) oranında kusurlu, sürücü …’ın kusursuz olduğu, davacı …’nın tüm vücut engel oranının %10 (yüzdeon) olduğu, bu hususun kaza tarihinde yürürlükte bulunan 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında tanzim edilen Adli Tıp Kurumu ile sabit olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının bilimsel verilere dayalı, teknik açıdan yeterli ve denetime açık aktüeryal hesap raporuna göre 70.223,57-TL olduğu, davalının bu zarardan 2918 Sayılı Kanunun 91 ve devamı maddeleri kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın 11/12/2019 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi ile talep edilen tutar üzerinden kabulü ile 70.223,57-TL sürekli iş göremezlik zararı tazminatının 03/01/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Davanın 11/12/2019 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi ile talep edilen tutar üzerinden KABULÜ ile, 70.223,57-TL maddi tazminatın 03/01/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 4.796,97-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40-TL nispi harç ile 230,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 4.535,57-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL peşin harç ile 230,00-TL tamamlama harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.929,06-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 876,50-TL ATK ücreti, 273,80-TL posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.881,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair 5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzlerine karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/07/2020
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır