Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/115 E. 2018/403 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/115 Esas
KARAR NO : 2018/403
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2017
KARAR TARİHİ : 17/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili banka ile dava dışı … Şirketi arasında bağıtlanan kredi sözleşmelerine dayalı olarak adı geçen şirkete kredi açıldığı ve kullandırıldığı, davalının bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığından borçtan sorumlu tutulması gerektiği, kredi borcu ödenmediğinden borçlular hakkında yasal takibe geçildiği, davalının haksız ve dayanaksız itirazı ile takibi durdurduğu belirtilerek itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20 den az olmamak üzere inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi , yazılı bildirimde de bulunmadığından H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır. Davalı vekili 16/01/2018 tarihli dilekçesinde; bilirkişi raporlarına itirazlarını bildirmiş, ödeme sebebiyle borcun sona erdiğini ileri sürmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 2.469.818,53 -TL nakti alacağın, 520.200,00 TL gayri nakti alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Davalı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulmuş ise de; bağıtlanan genel kredi sözleşmesinin 31.maddesi uyarınca İstanbul İcra daireleri yetkili kılındığından ve HMK 17.maddesi uyarınca tacirler arasındaki yetki sözleşmesi geçerli olup, müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalayan davalı tacir olmasa bile, tacirler arasındaki yetki sözleşmesi 6102 sayılı TTK nın 7.maddesinde öngörülen “teselsül karinesi” sebebiyle davalıyı bağlıyacağından yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, genel kredi sözleşmeleri, kat ihtarnamesi, hesap özeti, bilgi formu asılları kasaya örnekleri dosya içine alınmış, takip dosyası getirtilerek incelenmiş, bağıtlandığı çekişmesiz bulunun kredi sözleşmeleri uyarınca, çekişme halinde kesin delil olacağı kararlaştırılan davacı banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak rapor düzenlenmiştir.
02/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı banka ile asıl borçlu şirket arasında bağıtlanan genel kredi sözleşmeleri uyarınca, şirkete kredi açıldığı ve kullanıldırıldığı, 09/07/2013 ve 19/03/2015 tarihli olmak üzere toplam 6.700.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmelerini aynı limit dahilinde kefil sıfatıyla imzalayan davalının borçtan sorumlu tutulması gerektiği, hesabın 05/01/2015 tarihi itibarıyla kat edilerek, ihtarname keşide edildiği, asıl borçlunun ve davalının 07/01/2014 tarihinde temerrüde düştükleri, takip tarihi itibarıyla davacı bankanın asıl borçlu şirketten 2.458.115,66 TL tutarında toplam alacağının bulunduğu, bu alacağın rotatif krediye ilişkin 2.293.575,84 TL sı için takip tarihinden itibaren %100 oranında, 153.899,28 TL lık kredili mevduat hesabından kaynaklanan asıl alacak için takip tarihinden itibaren %30.24 oranında temerrüd faizi yürütülebileceği belirtilmiştir.
Davacı bankanın çek taahhüdünden dolayı 55.200,00 TL, avans ve kesin teminat mektuplarından dolayı 465.000,00 TL olmak üzere; toplam 520.200,00 TL tutarında gayri nakdi alacağının bulunduğu belirlenmiş ve toplamda 6.700.000,00 TL kefalet limiti çerçevesinde nakdi alacağın tamamının yanı sıra, genel kredi sözleşmesinin 23.maddesi uyarınca 520.200,00 TL tutarındaki gayri nakdi alacağın depo edilmesinden de davalı müteselsil kefil …’in TBK nın 589.maddesi kapsamında ve tahsilde tekerrür olmamak üzere sorumlu tutulması gerektiği belirtilmiştir.
Takip tarihi ile dava tarihi arasında yapılan tahsilatlar, tazmin edilen gayri nakdi alacak iade edilen teminat ve kefalet mektupları dikkate alınarak dava tarihi itibarıyla alacak tutarı belirlenmiş, rotatif kredi, taksitli ticari kredi ve mektup komisyonlarından dolayı davacı bankanın dava tarihinde toplam 3.845.933,71 TL tutarında nakdi alacağının bulunduğu, kredili mevduat hesabının faizi ile birlikte dava tarihi itibarıyla kapanmış olduğu, fazladan yatırılan 247,53 TL nin nakdi alacağından düşüleceği, 338.613,52 TL nakde dönüşen çek yükümlülüğü ve avans teminat mektubundan dolayı toplam alacağın hesaplandığı, çek taahhüt kredisinden dolayı 49.950,00 TL tutarındaki gayri nakdi yükümlülüğün ve sorumluluğun devam ettiği, 03/04/2015 tarihli 125.000,00 TL bedelli, 03/09/2016 tarihli 190.000,00 TL bedelli, teminat mektuplarının iade edildiği bunlarla ilgili bir yükümlülüğün kalmadığı, dava tarihi itibarıyla toplam nakit alacak tutarının 4.184.963,41 TL olup, davalının kefalet limiti çerçevesinde sorumluluğunun bu tutara ulaştığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu yerinde görülerek hükme dayanak alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı bankanın … şubesi ile dava dışı asıl borçlu …Şirketi arasında bağıtlanan 09/07/2013 tarihli 3.200.000,00 TL bedelli ve 19/03/2015 tarihli 3.500.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmeleri uyarınca adı geçen şirkete kredi açıldığı ve kullandırıldığı, davalının aynı limitle sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığından kefalet limiti kapsamında kalan borçtan ve temerrüdenin hukuki sonuçlarından sorumlu tutulması gerektiği, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek 05/01/2015 tarihinde ihtarname keşide edildiği, asıl borçlunun ve davalının 07/01/2015 tarihinde temerrüde düştükleri, takip tarihi itibarıyla davacı bankanın kullanırdığı kredilerden dolayı asıl borçludan toplam 2.458.115,66 TL tutarında alacaklı bulunduğu, asıl alacağın 2.293.575,84 TL lik kısmı için takip tarihinden itibaren %100 oranında, 153.899,28 TL lik kısmı için takip tarihinden itibaren %30,24 oranında temerrüd faizi yürütülebileceği, kefalet limiti kapsamında kalan borçtan davalının müteselsil kefil sıfatıyla ve tahsilde tekerrür olmamak üzere, sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacı bankanın çek taahhüdünden dolayı 55.200,00 TL, avans ve teminat mektuplarından dolayı 465.000,00 TL olmak üzere asıl borçlu şirketten toplam 520.200.00 Tl tutarında gayri nakdi alacak hakkının bulunduğu, genel kredi sözleşmesini 23.maddesi uyarınca davalının kefalet limiti dahilinde kalan gayri nakdi alacaktan da sorumlu tutulması gerektiği ve takip dosyasında davalının nakdi ve gayri nakdi alacağına ilişkin itirazının belirtilen tutarları üzerinden iptali gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren tespit edilen nakdi alacak miktarının % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
Takipten sonra ve davadan önce yapılan tahsilat sonucunda davacı bankanın kredili mevduat hesabından alacağının kalmadığı, rotatif ve taksitli ticari krediden ve tazmin bedellerinden dolayı toplam nakdi alacağının 4.184.963,41 TL olarak hesaplandığı, çek taahhüd kredisinden dolayı 49.950,00 TL gayri nakdi yükümlülüğünün devam ettiği, 03/04/2015 tarihli 125.000,00 TL lık teminat mektubu ile 03/09/2016 tarihli 190.000,00 TL lık teminat ve kefalet mektubunun bankaya iade edildiği, dolayısıyla davalının bu iki teminat mektubu yönünden bir sorumluluğunun bulunmadığı belirlendiğinden bu durumun nihai infaz aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
İstanbul …İcra Müdürlüğünün …sayılı takip dosyasında ve tahsilde tekerrür olmamak üzere davalının nakdi alacağa ilişkin itirazının 2.458.115,66 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve fakat asıl alacak tutarının 2.293.575,84 TL’sına takip tarihinden itibaren % 100 oranında, asıl alacağın 153.899,28 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren % 30.24 oranında temürrüt faizi yürütülmek suretiyle takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davalının % 20 (595.663,13 TL) oranında inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
Davalının gayri nakdi alacağa ilişkin itirazının 520.200,00 TL için iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 203.448,74 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Davacı tarafça yatırılan 27.447,00 TL peşin harcın davalıdan tahsiline,
Kabul edilen nakdi alacak yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 87.071,70 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kabul edilen gayri nakdi alacak yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Rededilen nakdi alacak yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 786,00 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre %99’unun davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.095,00 TL gider avansından geriye kalan 345,00 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …

HARÇ BEYANI /
203.448,74 TL KARAR HARCI
27.447,00 TL PEŞİN HARÇ /
176.001,74 TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
36,00 TL BVH VE VSH.
600,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
150,00 TL POSTA MAS. /
786,00 TL TOPLAM