Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1148 E. 2020/665 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2017/1148 Esas
KARAR NO:2020/665

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/12/2017
KARAR TARİHİ:10/11/2020

BİRLEŞEN DAVA ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … ESAS
BİRLEŞEN DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
BİRLEŞEN DAVA ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … ESAS

BİRLEŞEN DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 08/10/2019
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalının müvekkili ile arasında herhangi bir ticari ilişki olmamasına rağmen müvekkili aleyhine 15 adet senetten dolayı toplam 548.683,24 TL tutarında alacağı yüzünden icra takibi başlattığını, senetler incelendiğinde senetler üzerindeki borçlunun … … … AŞ olduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin şahsi olarak davalı ile herhangi bir ticari iş veya alacak-borç ilişkisinin dolayısıyla da borcunun bulunmadığını, müvekkilinin davalıya senet vermediğini ve herhangi bir borca kefil olmadığını, müvekkilinin … … … AŞ’nin sahibi ve tek yetkilisi olduğunu, firmanın davalıya 350.000,00 TL borcunun bulunduğunu ve bu borcun şirket tarafından kabul edildiğini, şirketin başlatılan icra takibine kısmi itiraz ettiğini, şirketin müvekkilinin davalıya şahsi borcunun bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile müvekkilini ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, davalının İİK 72/5 maddesi gereği takip çıkısı olan 548.683,24 TL’nin % 20’si oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine ilamsız icra takibinde bulunduğunu, müvekkilinin tebliğ edilen ödeme emrine yasal süresi içinde itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalının icra dosyası ile keşidecisi … … … A.Ş olan, değişik vade ve tanzim tarihlerini ihtiva eden 25,000 TL tutarında 15 adet senet, işlemiş faizleri, protesto giderleri ve bakiye fatura alacağı olmak üzere toplam 548.683,24 TL tutarında alacağı müvekkilinden talep ettiğini, icra takip dosyası ve dayanak belgeleri incelendiğinde; müvekkilinin davalı ile herhangi bir ticari işi veya alacak-borç ilişkilerinin bulunmadığını, davalıya herhangi bir senet vermediğini ve herhangi bir şekilde bir borca da kefil olmadığını belirterek, davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin müvekkili açısından iptaline ve haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibi başlatan davalıdan İİK 72/5 maddesi gereği takip çıkışı olan 548.683,24 TL’nin %20’si oranında tazminatın alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkil şirket ile dava dışı … … A.Ş., …. Şti. Arasında ticari ilişki mevcuttur ve müvekkilim şirket bu şirketlere … ürünleri satmıştır ve bu şirketlerden alacakllı olduğu, davalı … …. Ltd. Şti.’nin yetkilisidir. Ancak …, … … A.Ş.’NİN yetkilisi olmamasına rağmen bu şirketin kaşesini kullanmak sureti ile 25.000,00 TL bedelli değişik vadelerde 15 adet bonoyu imzalayarak davacı müvekkilime verdiğini, bonolar vadesinde ödenmeyince müvekkil şirket tarafından …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile …, … Tic. Ltd. Şti. Ve … … A.Ş. Aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlu …’nın takibe itiraz ettiğini ve takip durduğunu, borçlu …’nın … … A.Ş.’ni temsil etme yetkisi bulunmadığı halde bu şirket kaşesi üzerine imza atmak suretiyle her biri 25.000,00 TL bedelli 15 adet bonoyu düzenleyerek müvekkiline verdiği, …’nın bu bonolardan şahsen sorumlu olduğunu, bu nedenle …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından takibe konulmuş olan 10.10.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.11.2016 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.12.2016 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.01.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli 10.02.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.03.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli 10.04.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.05.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli 10.11.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.12.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli 10.10.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.9.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.08.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.07.2017 vadeli 25.000,00 Tl bedelli, 10.06.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli toplam tutarı 375.000,00 TL olan bonolardan dolayı davalıdan alacağının tahsili istemi ile iş bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu belirterek …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının eşi … ile birlikte ortakları oldukları …Ltd.Şti’nin müvekkiline olan borçlarını ödeyemez duruma geldiğini, şirketin batık duruma gelmesi nedeniyle davacının ve eşinin müvekkilinden yardım isteyerek kendilerine vade ile mal satmasını talep ettiklerini, müvekkilinin davacı ve eşi ile aralarında olan hukuka binaen davacının tek ortağı olduğu … … … AŞ isimli şirkete vade ile mal satmaya devam ettiğini, davacının müvekkilinden her ne kadar almış olduğu malları şirketi adına almış ise de , bu borcu eşi ile birlikte ödeyeceği sözünü verdiğini, müvekkilinin de güven duyarak yazılı sözleşme yapmadığını, taraflar arasında yazılı olmayan sözleşme olduğunu, bu borç nedeniyle davacının eşi … müvekkiline kendi imzasını taşıyan 25.000,00 TL tutarında 15 adet bono verdiğini, davacının icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğunu ve kötü niyetli davrandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir,
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının müvekkile olan borçları nedeniyle icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine 29/11/2017 tarihli dilekçesi ile haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, icra dosyasına dayanak olan bonolarda bulanan imzaların davacıya ait olduğunu, davacının bonoların tanzim tarihi itibariyle şirket yetkilisi olmamasına rağmen şirket yetkilisi gibi hareket ederek anılan bonoları imzaladığını, dolayısıyla TTK nın 678.maddesi uyarınca anılan bonolardan dolayı bizzat sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddine davacı aleyhine dava değerinin %20 sinden az olmamak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı derdest olan davamıza konu olan alacak için zorunlu arabulucuya başvurmamış olup davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacının birleştirme talebinin reddi ile davalar arasında bağlantı olmasından dolayı HMK madde 165 gereği …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından verilecek kararı kesinleşmesinin bekletici mesele sayılmasına, Müvekkilin davacıya herhangi bir borcu olmaması sebebi ile davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davaları menfi tespit, birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davası alacak istemine ilişkindir.
Asıl ve birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davalarında uyuşmazlık; TTK nın 778/2 maddesi göstermesi ile TTK 678 ve TBK 547/2 maddesi kapsamında … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında takibe konu olan keşidecisi İcla … … A.Ş, olan 15 adet toplam 548.683,24 TL tutarlı senetlerden dolayı, asıl ve birleşen davacıların davalı şirkete borçlu olup olmadıkları, davacıların şahsen avalist veya ciranta olup olmadıkları, senetlerden dolayı şirket adına senetleri imzaladığı iddia edilen … nın şahsen sorumlu olup olmadığı, imzasının şirketi bağlayıp bağlamayacağı, aksi halde diğer davacı … nın şirket adına keşide edilen senetleden dolayı şahsen sorumlu tutulup tutulamayacağına ilişkin, Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davasında uyuşmazlık; davacının … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına dayanak toplam 375.000,00-TL bedelli bonolardan ötürü davalı …’dan alacağının varlığı ve miktarına ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası getirtilerek incelenmiş, keşidecisi … … … AŞ, lehdarı … olan, 10.10.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.11.2016 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.12.2016 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.01.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli 10.02.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.03.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli 10.04.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.05.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli 10.11.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.12.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli 10.10.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.9.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.08.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.07.2017 vadeli 25.000,00 Tl bedelli, 10.06.2017 vadeli 25.000,00 TL bedelli toplam tutarı 375.000,00 TL bedelli “Bonolar” ile bakiye fatura alacakları dayanak alınarak, … … … AŞ, … ve … haklarında toplam 548.683,24 TL tutarlı takip başlatıldığı tespit edilmiştir.
Takip dosyasına dayanak faturalar incelenmiş, tamamının … tarafından … … … AŞ’ye tanzim edildiği tespit olunmuştur. Öncelikle belirtmek gerekir ki; …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına konu edilen faturalara dayanak ticari ilişkinin asıl davalı birleşen davacı … ile dava dışı D … … AŞ arasında olduğu açıktır. Bu faturalara dayalı olarak varlığı iddia olunan ve takibe konu edilen bakiye alacak tutarının, ticari ilişkinin tarafı olmayan … ve …’dan tahsili talebi pasif husumet yokluğu nedeniyle yerinde değildir.
6102 Sayılı TTK’nun 701/3 fıkrasında; muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, poliçenin yüzüne atılan her imzanın aval şerhi sayılacağı düzenlenmiştir. Fakat Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile de belirttiği üzere, bono ön yüzündeki imzanın aval şerhi sayılabilmesi için şirket kaşesi dışında bir bölüme atılmış olması gerekir. Başka ifade bono üzerinde yer alan birden fazla şirket kaşesi üzerindeki imzalar şirket adına atılmış sayılır(bkz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/3287 esas, 2020/4582 karar sayılı ilamı).
Mahkememizce takibe dayanak bono asılları getirilerek incelenmiştir. İncelenen bono asıllarının tamamına … … … AŞ tarafından iki kaşe basıldığı, her ikisi de kaşe içerisinde kalan iki imzanın bulunduğu görülmüştür. Bonolar üzerinde yer alan çift kaşe üzerinde bulunan imzalar, doğrudan kaşe üzerinde olup, kaşe dışına atılmadıklarından, şirketi temsilen atılmış olup aval şerhi sayılamazlar.
Asıl davacı …, dava dışı … … … AŞ’nin sahibi ve yetkilisidir. Fakat kambiyo senedi düzenleme konusunda …’ya yetki verdiğini beyan etmiş ve imzaların kendisine ait olmadığını belirtmiştir. İmzaların … tarafından atıldığı asıl ve birleşen davaların tüm taraflarınca da kabul edilmekte olup, ihtilaf konusu değildir. Şu halde bonolar üzerindeki imzalar …’ya ait olmadıkları gibi, ait olsalardı dahi yukarıda izah edildiği üzere, şirketi temsilen atıldıklarından, ikinci kaşe ve üzerindeki ikinci imzanın … yönünden aval şerhi sayılamayacağı açıktır.
Birleşen davacı ve birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası davalısı … yapılan incelemede; … tarafından, …’nın … … … AŞ’nin yetkilisi olmamasına rağmen bonoları imzalaması nedeniyle TTK nın 778/2 maddesi atfı ile TTK 678 maddesi uyarınca bonolardan şahsen sorumlu olduğunun iddia olunduğu görülmüştür. … ise … … … AŞ’nin ticari temsilcisi olduğunu ve kambiyo evrakı düzenleme yetkisinin bulunduğunu, nitekim bu şekilde düzenlenen başkaca çek ve bonoların da kendisi tarafından şirketi temsilen imzalanarak …. firmasına verildiğini ve çeklerin ibraz edildiklerinde bonoların vadelerinde ödendiğini savunmuştur.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 547/1 maddesine göre ticari temsilci; işletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verdiği kişidir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise işletme sahibinin, ticari temsilcilik yetkisi verildiğini ticaret siciline tescil ettirmek zorunda olduğu; ancak ticari işletme sahibinin ticari temsilcinin fiillerinden sorumluluğunun, tescilin yapılmış olmasına bağlı olmadığı düzenlenmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 678. Maddesinde; temsile yetkili olmadığı hâlde bir kişinin temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişinin, o poliçeden dolayı bizzat sorumlu olduğu, bu poliçeyi ödediği takdirde, temsil olunduğu kabul edilen kişinin haiz olabileceği haklara sahip olduğu, yetkisini aşan temsilci için de hükmün böyle olduğu düzenlenmiştir.
Mahkememizce Dava dışı … … … AŞ’nin yönetim kurulu karar defteri aslı kasaya alınmış, 01/04/2014 tarihli karar ile …’ya şirket adına her türlü çek ve senet keşide etme yetkisinin verildiği görülmüştür. Bu yetkilendirme karşısında 6102 Sayılı Kanunu 678 maddesinin somut olayda uygulanamayacağı, …’nın bonoları şirketin yetkili temsilcisi sıfatıyla imzaladığı, bonolardan ötürü şahsi sorumluluğunun bulunmadığı açıktır. Öte yandan 6098 Sayılı Kanunun 547/2 fıkrasında yetkilendirmenin sicile tescilinin zorunlu olduğuna ilişkin düzenleme, sicile tescil edilmemiş yetkilendirme ile yapılan işlemin geçersizliğine sebep olmaz. Nitekim aynı fıkrada ticari işletme sahibinin ticari temsilcinin fiillerinden sorumluluğunun, tescilin yapılmış olmasına bağlı olmadığı açıkça düzenlenmiştir.
…’nın şirketin yetkili temsilcisi sıfatıyla hareket ettiği, bonolar üzerindeki imzaların şirketi temsilen atıldıkları, ikinci kaşe ve üzerindeki ikinci imzanın … … yönünden aval şerhi sayılamayacağı açıktır.

Yapılan tüm bu saptamalar ışığında, …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına konu edilen faturalara dayanak ticari ilişkinin … ile dava dışı … … … AŞ arasında olduğu, Bu faturalara dayalı olarak varlığı iddia olunan ve takibe konu edilen bakiye alacak tutarının, ticari ilişkinin tarafı olmayan … ve …’dan tahsili talebinin pasif husumet yokluğu nedeniyle yerinde olmadığı, takibe dayanak bonolar yönünden ise …’nın şirket yetkili temsilcisi sıfatıyla hareket ettiği, TTK’nun 678 maddesinin somut olayda uygulanamayacağı, bono üzerinde yer alan çift kaşe üzerindeki imzaların, kaşe dışına atılmamaları nedeniyle aval şerhi sayılamayacakları, … ve …’nın aval sıfatı ile de sorumluluklarının bulunmadığı göz önünce bulundurularak, asıl ve birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davalarının kabulüne, birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
…’nin, gerek davalı olduğu asıl ve birleşen davalara verdiği cevap dilekçelerinden, gerekse davacı olduğu birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinden, dava konusu bonoların … tarafından imzalandığını, …’nın bono ve çek keşide yetkisi bulunduğunu bildiği anlaşılmaktadır. Şirketin hem bonolar hem de faturalar nedeniyle … ve …’nın şahsi sorumluluklarının bulunmadığını bilmesine rağmen, sadece … … … AŞ aleyhine takip başlatmak yerine, … ve … hakkında da kötü niyetle yakibe giriştiği anlaşıldığından, asıl ve birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı menfi tespit davalarında, talep de bulunduğundan davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın KABULÜNE; davacının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ve bu takibe dayanak bonolar ile açık hesaba konu faturalar nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davalının % 20 (109.736,65 TL) oranında kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 37.480,56 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 28.110,42 -TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 44.484,16 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 9.709,54 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
2-Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davasının KABULÜNE; davacının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ve bu takibe dayanak bonolar ile açık hesaba konu faturalar nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davalının % 20 (109.736,65 TL) oranında kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 37.480,56 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 28.110,42 -TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 44.484,16 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 9.631,54 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
3-Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davasının REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 34.700,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/11/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır