Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1141 E. 2018/1146 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1141 Esas
KARAR NO : 2018/1146
DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ: 28/12/2017
KARAR TARİHİ: 20/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Açılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı dava dilekçesinde ve özetle; Kendisinin iflasa tabii kişilerden olduğunu, alacakları ve mal varlığının borçlarını karşılayacak durumda olmadığından ödeme güçlüğü çektiğini, ortağı ve yetkilisi olduğu…Şti için ve … firması için 17/06/2015 tarihinde iflas nedeniyle kapanış bildiriminde bulunduğunu belirterek iflasına karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İİK’nun 178 maddesi hükmüne dayalı olup davacının iflası istemine ilişkindir.
İİK’nın 178 maddesi hükmüne göre; iflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Borçlu bu halde bütün aktif ve pasifiyle alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikçe iflasa karar verilemez.
Anılan madde hükmünde belirtildiği gibi davacının iflas isteminde bulunabilmesi için “iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan” olması gerekmektedir.
Davacının iflas isteminde bulunabilmesi ancak TACİR sıfatını taşıması halinde mümkün olacaktır. 6102 sayılı TTK’nın 12 maddesinde tacir tanımı yapılmış ve gerçek kişinin bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işletmesi halinde tacir sayılacağı belirtilmiştir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken varsayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyi niyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur. Somut olayda davacı ayrıca bir limited şirket ortağı ve yetkilisi olduğunu, şahsi firması bulunduğunu, kendisinin de tacir olduğunu ileri sürmüş ve doğrudan kendi adına iflas isteminde bulunmuştur. Ticaret Sicil Memurluğu ve Vergi Dairesi nezdinde yapılan araştırmalarda; davacının kendi adına tacir kaydının bulunmadığı, vergi kaydına göre tacir sıfatını taşımadığı belirlenmiştir. Dava dışı… ŞTİ.’nin ortağı ve yetkilisi olduğu, şirketin tasfiye haline girdiği ve tasfiye memurunun da davacı olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan yargılamada toplanan delillere göre gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmayan ve 6102 sayılı TTK’nın 12. maddesinde belirtilen kıstaslara uygun şekilde tacir olduğunu kanıtlayamayan davacının doğrudan iflas isteminde bulunamayacağı İİK 178 maddesindeki koşullara uygun bulunmayan istemin reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 117,50 TL gider avansından geriye kalan 50,50 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacının huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. Açıklandı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
HARÇ BEYANI /
67,30 TL PEŞİN HARÇ
35,90 TL KARAR HARCI
31,40 TL. TALEP HALİNDE İADE HARÇ