Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1140 E. 2021/467 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1140 Esas
KARAR NO : 2021/467

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2017
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkil ile davalılardan …, aralarındaki bir alış veriş nedeniyle 16.12.2017 tarihinde bir protokol tanzim ederek …’e toplam 800.000,00.USD. ödenmesi konusunda anlaşıldığını, protokolde …’in kardeşi …’in şahit olarak imzası bulunduğunu, bu protokole göre …’e ödenmesi kararlaştırılan işbu 800.000,00.USD. 16.12.2016 tarihinde 100.000,00.USD, 30.04.2017 tarihinde 150.000,00.USD. 30.07.2017 tarihinde 150.000,00.USD. 30.09.2017 150.000,00.USD, 30.12.2017 tarihinde 150.000,00.USD. ve 30.03.2018 tarihinde de 100.000,00.USD. olmak üzere 6 taksitte ödeneceğini, müvekkilinin ödenmesine karar verilen ödemelere karşılık, ödeme tarihleri ile aynı vadeli olarak davalılardan …’e teminat senetleri verildiğini, …’in işbu protokolle, her bir taksit ödendiğinde, o aya ait teminat senedini iade etmeyi taahhüt ettiğini, ödenmiş olan 16.12.2016 tarihli 100.000,00.USD. tutarlı taksit için verilen 16.12.2016 vadeli 150.000,00.USD. tutarlı teminat senedi, 30.04.2017 tarihli 150.000,00.USD. tutarlı taksit için verilen 30.04.2017 vadeli 150.000,00.USD. tutarlı teminat senedi ve 30.07.2017 tarihli 150.000,00.USD. tutarlı taksit için verilen 30.07.2017 vadeli 150.000,00.USD. tutarlı teminat senedinin müvekkiline iade edildiğini, 30.09.2017 tarihli 150.000,00.USD. tutarlı taksidinin ödendiğini ancak bu taksit için verilen 30.09.2017 vade tarihli teminat senedinin … tarafından iade edilmediğini, …’in müvekkili tarafından elden nakit olarak ödenen 30.09.2017 tarihli taksit için düzenlenen 30.09.2017 vade tarihli teminat senedinin …’e emanet olarak bıraktığını, ancak …’in işbu senedin talep etmesine rağmen kendisine iade etmediğini belirttiğini, yine …’in, işbu teminat senedini ciro etmediğini, yani lehtar olarak her hangi bir ciro imzasının bulunmadığını belirttiğini, müvekkili aleyhinde … 33.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığını, başlatılan takipte bonodaki imza müvekkile ait olduğunu, ancak bu senet, kesin bir borç ikrarı içermemekte olup kambiyo senedi niteliğinde olmadığını, senette lehtar görünen …’e de bu senet nedeniyle müvekkilinin borcunun bulunmadığını, …’in de, işbu teminat senedini ciro etmediğini, ciro imzası kendisine ait olmadığını, Senedin ciro silsilesinden, senedin … tarafından …’e ciro edildiği, … tarafından da davalı …’a ciro edildiğinin görüldüğünü, ancak, senet metninde işbu senedin teminat senedi olduğu yazılı olduğunu, senet ön yüzünde “ Teminat senedidir, tek başına kullanılamaz” ibaresi bulunmadığını, takibe konu senet teminat senedi olduğunu belirterek müvekkili hakkında … 33.İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan haksız icra takibinin, senedin teminat senedi olduğu ve ciro silsilesinin de sahte olduğu, esasen teminat senedi nedeniyle bir borcun da bulunmadığının ekli delillerden anlaşılmakta olduğu hususları da dikkate alınarak takdiren teminatsız veya uygun teminat mukabili dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, bu hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yapılacak yargılama neticesinde de haklı davamızın kabulü ile işbu takibe konu bono nedeniyle borçlu bulunmadığımızın tespiti ile icra takibinin iptaline, takip tutarının % 20 sinden aşağı olmamak üzere müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkili … tarafından borçlu … hakkında … 33.İcra Müdürlüğü’nün … Es. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin takip dayanağı senedi ciro yoluyla devralan iyiniyetli 3.kişi ve son hamil durumunda olduğunu, senedi kendisinden önceki ciranta …’e elden verdiği 150.000,00 USD borç paraya karşılık devraldığını, müvekkilinin …’den gerçek alacağına karşılık işbu senedi almış olup, …’i tanımadığı gibi, … ile … arasındaki ilişkiyi ve borcun nedenini bilmesi mümkün olmadığını davalı müvekkilinin senette imzası bulanan …, … ile … arasındaki ilişkiden bilgisi bulunmadığı gibi, lehtar …’in imzasının gerçek olup olmadığını da bilmediğini, kaldı ki; kendisinden taraflar arasındaki temel borç ilişkisinin nedenini ya da …’in imzasının sahte olduğunu bilmesinin de beklenemeyeceğini, davacı taraf kendi imzasını inkar etmemekte, senet metnine göre ciro zincirinde şeklen bir kopukluk bulunmadığını, hamilin ciro yoluyla senedi devraldıktan sonra cirantasını takip etme gibi yasal bir zorunluluğu bulunmadığını, müvekkilinin davacı ile … ya da … arasındaki temel borç ilişkisinden bilgisi bulunmadığını, dolayısıyla davacı taraf ile lehtar … arasındaki şahsi (ödeme defi.) defi müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, senet üzerinde “teminat” ibaresi senede tek başına teminat senedi niteliğini kazandırmayacağını belirterek öncelikle tedbir talebinin reddine, davanın esastan da reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava konusu bononun 16/12/2016 tarihli sözleşme gereği müvekkiline verildiğini ve bedelinin de ödendiğini, müvekkilinin yurt dışında olması nedeniyle bonoyu kardeşi …’e bıraktığını, ancak kardeşinin bonoyu iade etmeyerek kendisinin başkaları aracılı ile tahsil edeceğini daha sonra kaybolduğunu belirttiğini, bu nedenle müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturma sonuçlanmadan bono, … 33.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile takibe konulduğunu, icra takibinde müvekkilinin ciranta görünmesine rağmen borçlu olarak gösterilmediğini, bu nedenle icra takibine itiraz edemediklerini, müvekkilinin dava konusu bonoyu ciro etmediğini, kardeşi … veya onun aracılığı ile üçüncü şahıs tarafından adı kullanılarak sahte ciro yapıldığını belirterek açılan davayı kabul ettiğini belirtmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İİK.nun 72. maddesi hükmüne dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, … 33. İcra müdürlüğünün … Sayılı takip dosyasına konu senedin 16/12/2016 tarihli protokolün teminatı olarak davacı tarafından davalı …’e verildiği ve ödendiği, adı geçen tarafların kabulünde olup davalı …’in elinden isteği dışında çıkan senedin sahte ciro ile diğer davalı …’a verilip verilmediği, davalı …’ın bu senedin teminat senedi olduğunu ve cironun sahteliğini bilip bilmediği sonuç olarak davacının bu senetten dolayı davalılara borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … Cumhuriyet Başsavcılığının …soruşturma ve … soruşturma numaralı soruşturma evraklarının birer örneği, … 19 Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasınınbir örneği, … 33. İcra müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyası, dava konusu bono aslı, davalı …’in yazı ve imza örnekleri dosya arasına alınmıştır.
… 33. İcra Müdürlüğünün …sayılı takip dosyası kapsamından, 150.000,00-USD bedelli “Bono” dayanak alınarak kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu tespit olunmuştur.
Dava konusu mahkememizin 8583 numaralı kasasında bulunan senet aslında davalı … adına atılan ciranta imzasının bu davalının eli ürünü olup olmadığının tespiti bakımından bilirkişi raporu alınmış,11/02/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda; inceleme konusu belgede … adına atfen atılmış imza ile …’in dosyada mevcut mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; imzaların başlangıç hareketlerinde ara gramalarında ve bitiş hareketlerinde farklılıklar görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu belgede … adına atfen atılmış imzanın elde mevcut …’in imzalarına benzerlik göstermediği, dolayısıyla inceleme konusu belgedeki imzanın …’in eli ürünü olmadığı, inceleme konusu belgedeki ve …’e ait karşılaştırma belgelerindeki yazı ve rakamlar incelendiğinde; karşılaştırma yazı örnekleri ile inceleme konusu belgedeki B,b,y,ş harflerinde, 4,5,9 görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farkılıklar saptandığı, dolayısıyla inceleme konusu belgedeki yazı ve rakamların …’in eli ürünü olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Menfi tespit davalarının nispi harca tabi olduğu, dava değerinin takip tutarı olduğu, ancak peşin harcın eksik ikmal edildiği anlaşıldığından, davacı vekiline eksik 9.073,92 TL peşin nispi harcı karşılaması hususunda kesin süre verilmiş, davacı vekilince eksik harç ikmal edilmiştir.
… 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde dava dışı … hakkında, dava konusu bonoya atılan ciranta imzası nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasının halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Davalı … tanığı …’in beyanının alınması için … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasında alınan yeminli beyanında tanık ” 2013 Temmuz ayından 2017 yılına kadar yaklaşık olarak bu tarihler arasında … ve …in yanında koordinatör olarak çalıştım. … şirketinin sahibiydi, bu şirket hastane laboratuvar ile ilgiliydi, … de … ‘in iş ortağı olduğunu biliyordum. Irak’ta, Sağlık Bakanlığından ihale almışlar. Ben …’ı tanımıyorum. Iraktaki iş ile ilgili olarak aralarında bir hesaplaşma olduğunu biliyorum, ancak kimin alacaklı kimin borçlu olduğunu bilmiyorum. Senetle ile ilgili her hangi bir bilgim yoktur’ şeklinde ifade vermiştir.
Mahkememizce, davalı …’ın HMK 144/1 fıkrası uyarınca dava konusu vakalar hakkında dinlenilmesine karar verilmiş, davalı adına usulüne uygun tbeligat yapılmasına rağmen, davalı duruşmaya katılmamıştır.
Davalı …’ın devam eden … 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı ceza dava dosyasında, soruşturma aşamasında cumhuriyet savcısı tarafından tanık sıfatıyla dinlenilmiş ve ; dosyaya konu senedi gördüm, bu senette ismi geçen şahıslardan yalnızca …’i tanırım kendisinden yaptığımız pazarcılıkta kullanmak için araç 2 adet satın alacaktım, ancak kendisi araçları teslim etmedi, bu nedenle kendisi alacağım araçlara karşı dosyaya konu senedi verdi, ben dosyaya konu olay hakkında bilgi sahibi değilim, senet …’den …’e nasıl geçmiş bilmiyorum, dosya da yer alan şahıslardan …ve … isimli şahısları tanımam, dosyada yer alan yazı ve imzalardan yalnızca … yazısı ve yanındaki T.C. kimlik numarası yazısı ve altında yer alan imza tarafıma aittir, diğer yazılar bana ait değildir, benim olay ile ilgili diyeceklerim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava ve takip konusu senet incelendiğinde; keşidecisi davacı, lehdarı davalı … olan, 150.000,00-USD bedelli, 30/07/2017 vadeli, 16/12/2016 tanzim tarihli, nakden kaydını havi emre yazılı bono olduğu, bononun arka yüzünde, lehdar …’in ciranta sıfatıyla imzasının bulunduğu, bononun …’e ciro edildiği, … tarafından da davalı …’a ciro ediliği, bononun ön yüzünde “teminat senedidir, tek başına kullanılamaz” ibaresinin yer aldığı anlaşılmıştır.
İİK.nun 72/1. maddesi gereğince; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir. Anılan yasanın 72/7. maddesi gereğince de; takibe itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan kişi, ödediği tarihten itibaren 1 yıl içinde genel hükümler kapsamında paranın geri alınmasını isteyebilir.
İcra takibine dayanak alınan senedin TTK’nun 776. maddesi hükmünde öngörülen zorunlu unsurları içerdiğinden “Bono” niteliğinde kambiyo senedi olduğu anlaşılmaktadır. Kambiyo senedi, hukuksal niteliğince, sebebini içermeyen bir borç ikrarı senedi niteliğindedir.
TTK’nun 778/2-d bentleri atfı ile TTK’nun 677 maddesi uyarınca; bir bono, bono ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez. Buna kambiyo senetlerinde imzaların istiklali prensibi denir. Başka ifade ile kambiyo evrakı üzerindeki tüm beyanlar birbirinden bağımsız olup, bir imzanın sahteliği diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Bu ilkenin doğal sonucu olarak, ciro silsilesinde yer alan ciranta imzalarından herhangi birinin sahteliği sadece imzası sahte olan kişi tarafından ilgililere karşı ileri sürülebilir.
TTK’nun 778/1-a bendi atfı ile TTK’nun 686 maddesi uyarınca; bir bonoyu elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, yetkili hamil sayılır.
TTK’nun 778/1-a bendi atfı ile TTK’nun 687 maddesi uyarınca; bonodan dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı kural olarak ileri süremez; hamilin bonoyu iktisap ederken kötü niyetli olması bu kuralın istisnasıdır.
Dava konusu bonoda davacı keşideci durumunda olup, davalı … bonoya ciro yoluyla hamil olmuştur. Görünüşe göre ilk ciro, senedin lehtarı durumundaki … imzası ile yapılmıştır. …’den sonraki ciro …’in kardeşi olan ve hakkında, dava konusu bonoya dayalı olarak resmi evrakta sahtecilik suçundan ceza yargılaması devam eden …’e aittir. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalı …’e ait imzanın … eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır. Dava dışı … soruşturma aşamasında alınan savunmasında, dava konusu bononun abisi İsmail tarafından kendisine, abisinden olan alacağına karşılık verildiğini beyan etmiştir. Davalı … gerek soruşturma aşamasında alınan beyanında, gerekse mahkememize sunduğu cevap dilekçesi ile , davacı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, davacının kendisine olan 700.000,00-USD borcuna karşılık dosyaya mübrez 16/12/2016 tarihli protokol kapsamında, dava konusu bononun da içerisinde yer aldığı 5 adet teminat bonosunu kendisine verdiğini, bono bedellerinin peyderpey kendisine elden ödendiğini ve kendisinin de ödenen bonoları davacıya iade ettiğini, dava konusu olan bononun ise kardeşi … tarafından rızası hilafına elinden alındığını(çalındığını), bono bedelinin vadesinden önce davacı tarafından kendisin elden ödendiğini, bono çalınmış olduğu için protokole istinaden bono bedelinin elden ödendiğine dair davacıya dosyaya mübrez 29/08/2017 tarihli makbuzu verdiğini beyan etmiştir.
Dosyaya mübrez protokol incelendiğinde, davacının davalı …’e 800.000,00-USD borçlu olduğu, bu borcun altı taksit halinde ödeneceği, ilk taksit dışındaki taksitler karşılığında davacının davalıya dava konusu bononun da içerisinde bulunduğu 5 adet teminat bonosu verileceği, bu bonoların üçüncü kişilere ciro edilemeyeceği ve protokol harici işleme tabi tutulamayacağı hususunda davacı ile davalı …’in anlaştıkları, dava dışı …’in de şahit sıfatıyla protokole imza attığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere; dava konusu bono ön yüzünde, protokole uygun şekilde “teminat senedidir, tek başına kullanılamaz” ibaresinin yer aldığı görülmektedir.
Davacı keşideci, kendi imzasını inkar etmemektedir. Yukarıda belirtilen düzenlemeler çerçevesinde, dava konusu bononun teminat bonosu olduğunu, bono bedelinin ödendiğini ve ilk ciranta/lehdar …’in ciro imzasının sahte olduğunu kural olarak bonoyu elinde bulunduran davalı …’a karşı ileri süremez. Ancak bu kuralın istisnası …’ın bonoyu iktisap ederken kötüniyetli olmasıdır. Bono metnine göre ciro silsilesinde şeklen bir kopukluk olmamakla birlikte, bono üzerinde açıkça teminat kaydı yer almaktadır. Öte yandan takip dosyası kapsamından, davalı …’ın dava konusu bonoya dayalı olarak yalnızca davacı aleyhine takip başlattığı, bonoyu ciro yoluyla devraldığı …’e karşı takibe girişmediği görülmektedir. Davacının delil olarak dayandığı ve dosya arasına alınan … 19 Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı ceza dosyasında, soruşturma aşamasında cumhuriyet savcısı tarafından tanık sıfatı ile dinlenen davalı …, … ile iki adet aracın satışı hususunda anlaştıklarını, …’in araçları kendisine teslim etmediğini, karşılığında dava konusu bonoyu kendisine verdiğini beyan etmiştir. Ancak bu araç satış anlaşması uyarınca …’e ödeme yaptığını beyan etmemiştir. Şu halde kendisi tarafından araç bedeli ödenmeyen davalının, teslim edilmeyen araçlar karşılığında bir de bono almış olması hayatın olağan akışına aykırıdır. Davalının ciro yolu ile devraldığı bono üzerinde “teminat senedidir, tek başına kullanılamaz” ibaresinin açıkça yazılı olması, davalının alacağına karşılık devraldığını beyan ettiği bonoya dayalı olarak keşideci dışında, kendi akidi aleyhine takip başlatmamış olması ve kendisi tarafından araç bedeli ödenmeyen davalının, teslim edilmeyen araçlar karşılığında bir de bono almış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olması karşısında, davalı …’ın bononun teminat bonosu olduğunu bilerek ve kötüniyetle bonoyu iktisap ettiği hususu mahkememizce sabit görülmüş, davacının TTK’nun 687 maddesinde yer alan istisna kapsamında lehdar ile arasındaki teminat ilişkisini davalı …’a karşı da ileri sürebileceği tespit edilmiştir. İzah edilen gerekçeler ile davacının dava konusu bonodan ötürü davalı …’a karşı ileri sürdüğü menfi tespit talebi yerinde görülmüştür. Mahkememizce davalı …’ın bonoyu iktisapta ve takipte haksız ve kötüniyetli olduğu sabit görüldüğünden İİK’nun 72/5 fıkrası uyarınca davalı aleyhine takip tutarının %20’si oranında kötüniye tazminatına hükmedilmiştir.
Davalı … tarafından dava cevap dilekçesi ile kabul edilmiştir.
HMK’nın 308.maddesi hükmüne göre kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Davalı … tarafından, davayı kabul yetkisi bulunan vekilince dava konusu bononun teminat bonosu olduğu ve bedelinin ödendiği kabul edilmiştir. İzah edilen gerekçe ile bu davalı yönünden HMK’nun 308 ve 311 maddeleri uyarınca davanın kabul nedeniyle kabulüne karar verilmiştir. Bu davalı tarafından davacı aleyhine herhangi bir takip başlatılmadığı anlaşılmakla yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı … tarafından dava ön inceleme duruşmasından önce kabul edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. Maddesi uyarınca bu davalı aleyhine hesaplanan nispi vekalet ücretinin yarısında hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın; davalı … yönünden HMK’nun 308 ve 311 maddeleri uyarınca kabul nedeniyle KABULÜNE; davalı … yönünden KABULÜNE; dava ve … 33. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine konu, 30/09/2017 vadeli, 150.000,00-USD bedelli, 16/12/2016 tanzim tarihli bonodan ötürü davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2- Davacının davalı …’e yönelik kötü niyet tazminatı talebinin yasal şartlar oluşmadığından reddine,
3- Davacının davalı …’a yönelik kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile takip tutarının %20’si (118.027,85-TL) oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 40.312,42-TL nispi karar ve ilam harcından 10.663,88-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 29.648,54-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 46.556,96 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan(davalı … 23.277,98-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 11.642,48 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalılarca yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
8- Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair , davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … vekili yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI /
40.312,42- TL. KARAR HARCI
10.663,88 TL. PEŞİN HARÇ
29.648,54 -TL. KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
10.695,28 TL İLK GİDER
600,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
347,20 TL POSTA MAS.
11.642,48 TL TOPLAM