Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1135 E. 2018/1129 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1135 Esas
KARAR NO : 2018/1129
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 26/12/2017
KARAR : USULDEN RED- GÖREVSİZLİK
KARAR TARİHİ: 14/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; … plaka sayılı aracın müvekkil şirketin nezdinde 14.09.2015-14.09.2016 tarihleri arasında …numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile …adına sigortalı olduğunu, sigortalı aracın 19.11.2015 tarihinde … sürücüsünün …Şti.’nin işleteni olduğunu, … plakalı aracın asli ve tam kusuruyla sebebiyet verdiği maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, ekte sunulan trafik kazası tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün …’nın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununu ilgili maddesini ihlalden asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kusurlu olan davalıya rücu talebinde bulunulduğunu, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine, davalıya karşı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 3.429,00 TL asıl alacağın ödeme tarihinden itibaren işlemiş 218,14 TL yasal faizi ile toplam 3.647,14 TL için ilamsız icra takibinde bulunulduğunu beyan ederek davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamını, kötüniyetli itiraz nedeni ile, müvekkil şirket lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava konusu olan … plakalı aracın hasarından dolayı …’nin kaza yapılan aracın sigortasına açması gereken davayı açtığını, kaza yapılan ve kusurlu bulunan …plakalı aracın kazanın olduğu tarihte hem trafik sigortası hem de kaskosunun bulunduğunu, davanın sigorta şirketlerine açılması gerektiğini, bir aracın sigortasının ve kaskosunun olduğu halde böyle bir dava açılmasına nasıl bir önlem almalarının gerektiğini ki engel olabileceğini, …’nin aracın sigorta ve kasko şirketine açması gereken davayı şahıslarına açmasının kendilerine rencide edeceğini beyan ederek aleyhlerine haksız halde açılan ve yasalara ters düşen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir .
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir.
Hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu …sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2 nci maddesiyle de teyit edilmiştir. Anılan maddenin ikinci bendi Hukuk Muhakemeleri Kanununda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğunu vurgulamıştır. Asliye Ticaret Mahkemeleri de 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4 üncü madde-sinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin 1 inci bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.
Dava; İcra ve İflas Kanunun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazlarının iptali istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının incelenmesinde,
Dava; haksız fiilden kaynaklanan halefiyete dayalı kasko sigorta ödemesinden doğan rücuen tazmin davasıdır.
Mahkememiz dosyasının incelenmesinde; davacının halefiyet ilkesi gereği, kasko sigortalısına ( sigortalının tacir olmadığı gerçek kişi …olduğu ) yaptığı ödemenin haksız fiilden kaynaklanan davalıya kusuru nedeni ile rücu edildiği görülmüş ve uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında haksız fiilden kaynaklandığı ve halefiyet temelli olduğu değerlendirilmiştir. Halefiyet davası, ticari dava olarak nitelendirilemez. Bu dava, sigortalının sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; 6100 Sayılı HMK.nun 1. maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, m. 2 gereğince asliye hukuk mahkemelerinin de görevi belirlendiğine göre; aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, bu dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsiz olması nedeniyle usulden reddine,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, davacı vekili ve davalı asilin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır