Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1108 E. 2018/1174 K. 26.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/1108 Esas
KARAR NO : 2018/1174
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 19/12/2017
KARAR TARİHİ: 26/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/10/2015 tarihinde müvekkilinin malik ve dava dışı…’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın … plakalı araç ile karıştığı trafik kazası sonucu Poliçe Genel Şartnamesi ve Karayolları Trafik Kanunu gereği doğan alacak için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, ödenen değer kaybı tazminatı nedeniyle Poliçe Genel Şartnamesi ve KTK gereği doğan alacak için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkilinin ise kazaya karışan … plakalı aracı 25/02/2012 tarihinde harici satış sözleşmesi ile dava dışı …’e sattığını, …’in Mert Otomotiv adıyla oto kiralama işi yapan biri olduğunu, aracın satış tarihinden kaza tarihine kadar …tarafından sürekli olarak kiraya verildiğini, davacı müvekkilin işleten olmadığını bu nedenle hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, kazayı …’in müşterisi olarak aracı kiralayan…’ın yaptığını beyanla menfi tespit davasının kabulü ile müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine ve icra takiplerinin iptaline, müvekkilinden haksız tahsil edilen 143,73 TL’nin ödeme tarihi olan 08/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan istirdadına, 3.250,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete trafik sigortası ile sigortalı bulunan davacı/borçlu…’a ait ve ehliyetsiz…’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 17/10/2015 tarihinde … plakalı aracın çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında … plakalı araç sürcüsünün olayın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkili şirkete sigortalı … plakalı araç sürücüsü dava dışı…’ın ehliyetsiz olması sebebiyle müvekkili şirketin yaptığı ödemeler sebebiyle poliçe genel şartnamesi ve KTK uyarınca…’a rücu hakkı doğduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalı … plakalı araç maliki… ve dava dışı sürücü… aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve… Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını ve yasal süre içerisinde borca itiraz edilmemiş olup söz konusu takibin kesinleştiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu ve araç malikinin tarihinde davacı olduğu kaza tespit tutanağı ve trafik tescil kayıtlarından sabit olduğunu, bu nedenle söz konusu hasardan davalı araç maliki olması nedeniyle kusursuz sorumlu olduğundan işbu davanın reddine karar verilmesini gerektiğini, her ne kadar davacı tarafın sorumluluğunun bulunmadığı beyan edilmiş ise de araç satışının geçerliliğinin noterde resmi şekilde yapılmasına bağlı olduğunu, haricen araç satış sözleşmesinin hiçbir geçerliliğinin bulunmadığını, aracın maliki davacının kusursuz sorumlu olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava İİK’nun 72 maddesi kapsamında menfi tespit davasıdır.
Davalının dava dışı üçüncü kişiye yaptığı hasar ve değer kaybı ödemelerinin rücuen tazmini amacıyla kendi ZMS sigortalısı olan davacıya aleyhine ilamsız icra takibi başlatığı, davacının bu takiplerden ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmıştır.
Getirtilerek incelenen poliçe ve hasar dosyasından davacının maliki olduğu ve davalı tarafından sigortalanan … plakalı aracın ticari araç olmadığı anlaşılmıştır. Gerçek kişi davacının tacir sıfatı da bulunmamaktadır.
Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasanın 73/1. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.Aynı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrasının (l) nolu bendinde, “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olak üzere her türlü sözlşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Somut olayda; davacı, davalı ile aralarındaki Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereği davacı aracının 3. kişilere verdiği ve davalının ödediği hasar ve değer kaybı bedelinin kendisinden rücuen tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takiplerden ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmekte; talebinin dayanağını da davalı ile aralarındaki ZMSS poliçesi ve ZMSS genel şartları oluşturmaktadır.Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, somut uyuşmazlıkta davacı sigortalı tüketici konumunda, davalı ise sigortacı tüzel kişi olup, taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınırlar. Yukarıda izah edilen gerekçelerle mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; Davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar okunup anlatıldı.
Katip
e-imzalı
Hakim ,