Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1088 E. 2021/862 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1088 Esas
KARAR NO : 2021/862

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2017
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01.03.2016 tarihinde sözleşme imzalandığını, bu sözleşme ile müvekkilinin sahibi ve işletmecisi olduğu … ve/veya … gazetelerini her gün 100 adet satın alacağını, müvekkili tarafından gazetelerin anılan sözleşmenin 3.3 maddesinde belirtilen ve davalının ”…” adresine teslim edileceğini, sözleşme kapsamında müvekkilinin üstlendiği tüm yükümlülükleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen davalının sözleşme hükümleri gereğince üstlendiği edimleri süresinde yerine getirmemesi ve özellikle sözleşmenin 4.1 maddesi gereğince üstlendiği ödemeleri süresinde yerine getirmeyerek borcunu ödemekte mütemerrid olması nedenleri ile davalıya … 58.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, 22/09/2017 tarihinde taraflar arasındaki münakit sözleşmenin feshedildiği ve bakiye müvekkili şirket alacağının en geç 7 gün içerisinde mevekkili davacıya ödenmesi hususunda bir ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye davalı tarafından … 10.Noterliğinin … tarih ve … nolu ihtarnamesi ile cevap verildiğini, davalının müvekkili ile arasındaki ticari ilişkiyi kabul ettiğini, işin yapılmasına müteakip faturaların davalıya gönderildiğini ve herhangi bir itiraz olmadan faturaların kayıtlara alındığını ancak ödeme yapılmadığını beyanla davalının 152.853,17-TL borcunu tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, 25.09.2017 ihtarname tarihinden itibaren işleyen reeskont faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, mahkeme masrafları ve ücret-i vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; öncelikle usul yönünden işbu dosyanın … 16.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı ilamsız icra takip dosyasına yapılmış olan itirazları üzerine takibin durdurulması nedeniyle açılan bir dosya olduğunu, anılan dosyada hem yetkiye hem de borca ve ferilerine itiraz edildiğini ancak henüz durdurulmasına veya yetki itirazına ilişkin bir karar tesis edilmeden işbu davanın açılmış olmasının usule aykırı olduğunu, öncelikle bu hususun araştırılarak işbu davanın itirazın iptali mi yoksa alacak davası mı olduğuna dair tespit açısından inceleme yapılarak bir karar tesis edilmesini, söz konusu açılan icra takibine itiraz dilekçesinde de belirttikleri üzere müvekkili şirketin ikamet adresinin … ili olduğunu, sözleşmenin ifa yerinin de … olduğunu, her ne kadar sözleşmede yargılama yeri ve yetkili icra dairesi İstanbul olarak belirtilmiş ise de, sözleşmenin yetkili mahkeme ve icra dairesini belirleyen hükmü dikkate alınmaksızın müvekkili şirketin ikametgah yeri ve sözleşmenin ifa yeri olan … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu yönündeki ilk itirazlarının öncelikle incelenerek karar verilmesini talep ettiklerini, Esas yönünden ise davalı müvekkili ile davacı arasında imzalanmış olan 01.03.2016 tarihli sözleşme gereğince müvekkili şirketin aldığı gazeteleri dağıtmak ve bedelini ödemekle yükümlü olduğu gibi müvekkil şirketinde bu sözleşmeden kaynaklı gazete alımları sırasında uygulanması gereken %65 iskontonun %60 olarak uygulanması nedeni ile doğan ”%5 iskonto fark alacakları” ve ”satış komisyonu primi(abone yenileme primi)” alacakları ile ayrıca yapılan görüşmeler neticesinde davacı tarafça ödenmesi kararlaştırılan ”nakliye desteği bedeli” alacaklarının bulunduğunu, müvekkili şirketin davacıdan yukarıda belirtilen kalemlerde bakiye alacakları olduğunun maillerde ikrar edilerek kabul edilmesine rağmen tam olarak alacak kalemlerinde karşılıklı mahsuplaşma yapılmadığı için sorunun çözülemediğini ve yargılamaya konu edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen gerekçeler ve sonuçta talep edilen alacaklar haksız ve sözleşmeye aykırı olup müvekkili şirketin de aynı sözleşmeye dayalı kurulan bu iş ilişkisinden doğan alacakları olup mahsuplaşma yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin düzenlenmiş olan sözleşmenin 3. Ve 4.maddesinde belirtilen ve taahhüt edilmiş olan yükümlülüklerine tam ve gereği gibi uyduğunu, sözleşmenin feshini gerektiren koşullar bulunmamasına rağmen müvekkilinin kendisine yapılması gereken ödemeleri ve mahsup talebini gündeme getirdiği için sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini, belirtilenlerin aksine sözleşmeye aykırılıkların davacı şirket tarafından gerçekleşmiş olduğunu, müvekkili şirketin alacak talebinde bulunulduğu miktar kadar borcunun bulunmadığını, en son 31.08.2017 tarihinde müvekkili şirkete gazete gönderildiğini, yapılan inceleme neticesinde bu tarihten sonra, gazetelerin müvekkili şirkete gönderilmediğini ve … isimli bir bayiye irsaliye karşılığında teslim edildiğini, bu nedenle 31/08/2017 tarihinden sonraki cari hesapta belirtilen ve müvekkili şirkete gönderildiği belirtilerek alacağa konu edilen gazetelerin bedeli olan 36.120,06-TL’lık miktardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, 31.08.2017 tarihindeki davacının alacak kalemi olan 192.253,11-TL’nin esas alınarak müvekkilinin davacıdan davaya konu iş ilişkisinden kaynaklanan alacaklarının mahsup edilmesiyle müvekkilinin davacıya borcunun kalmayacağını beyanla Mahkemece yapılacak yargılama ve bilirkişi incelemeleri neticesinde iş ilişkisinin sona erdiği 31.08.2017 tarihindeki davacının alacak kalemi olan 192.253,11-TL’nin esas alınmak suretiyle müvekkili şirketin davacı ile imzalanmış olan sözleşmeden kaynaklı iş sebebiyle ”nakliye desteği bedeli”, ”%5 iskonto oranı farkı” ve ”satış komisyonu primi (abone yenileme primi)” alacaklarının hesaplanarak borçtan mahsubu taleplerinin kabulü ile neticede müvekkilinin davacıya borcu kalmadığından haksız olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; sözleşmeye dayalı alacak davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları dosyamız arasına alınmış, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; taraflar arasındaki 01/03/2016 tarihli sözleşme kapsamında davacının davalıdan açık hesaba dayalı alacağının varlığı ve miktarı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 26/11/2018 tarihli duruşmasında ”Taraflar arasındaki 01/03/2016 tarihli sözleşmenin 9.maddesi uyarınca Mahkememiz yetkili olduğundan davalı tarafın yetki itirazının reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 18/12/2017 tarihli tensip tutanağının (11) ve 26/11/2018 tarihli celsesinin (3) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline; cari hesaba konu tüm fatura, irsaliye fatura, makbuz ödeme belgesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin bir örneğini sunması için bir aylık süre verilmesine” dair karar verilmiş ve davacı vekili 28/11/2018 tarihli dilekçesi ile dava konusu alacağa ilişkin 27 adet faturayı sunduklarını belirttiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 03/12/2018 tarihli ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli, alacağın dayandırıldığı faturaların davalı şirket kayıtlarında ne şekilde göründüğü, davacının davalıdan alacağının varlığı ve miktarı hususlarında re’sen seçilecek bir SMMM bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılması amacıyla … Nöb. ATM’ye talimat yazılmasına…” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda SMMM …’nin 20/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının 2016 ve 2017 yıllarına ait resmi defterlerin açılış ve kapanış kayıtlarının Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak yasal süresi içerisinde yaptırmış olduğu, davalının 2016 mali yılına ait resmi defterlerinde kayıtlı aşağıda detayları verilen 62.967,85-TL tutarında ödemenin bulunduğunun tespit edildiği ancak bu ödemelere ait dekontların tarafına ibraz edilmediği, davalı tarafından düzenlenen ve muhasebe kayıtlarında tespit edilen aşağıda dökümü yapılmış olan 153.000,00-TL tutarındaki 2 adet satış faturasının (07/10/2017 fatura tarihli, 5823 fatura numaralı, 84.960,00-TL bedelli ve 12/10/2017 fatura tarihli, 5824 fatura numaralı, 68.040,00-TL bedelli faturalar) davacının dosyaya sunmuş olduğu cari hesap ekstresinde bulunmadığı, davalının 31/12/2017 tarihi itibariyle resmi defterlerindeki kapanış kayıtlarında davacıdan 109.974,12-TL alacağının bulunduğu, davacının cari ekstrelerinde bulunup davalının resmi defterlerinde, KDV beyanlarında ve BA formlarında bulunmayan toplam 36.120,06-TL tutarında 6 adet faturanın bulunduğu görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizin 30/05/2019 tarihli celsesinin (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların, talimat mahkemesi vasıtası ile alınan rapor da değerlendirilerek halli için davacının 2016-2017 yılları Ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına…” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda S.M. Mali Müşavir …’nin 29/11/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı … Anonim Şirketi’ne ait defter, belge, evrak ve kayıtlar tetkik edilmiş; Davacı tarafın 6102 Say. TTK.m.64 ve VUK.m.182 gereğince mecburi olan tabloda belirtilen 2016 ve 2017 yıllarına ait kanuni defterlerinin 1 sıra nolu elektronik defter tebliği uyarınca yevmiye ve kebir defterinin e-defter olarak tutulduğu, defter beratlarının süresinde alındığı kanuni defterlerin HMK 222. Mad. uyarınca davacı lehine delil vasfı bulunduğu, Davacı, … Şirketi’nin, davalı …Ticaret Limited Şirketi.’nden 152.853,17 – 10.274,97 = 142.578,20-TL alacaklı olduğu, takip konusu yapılan alacağın davalı tarafından bilinebilir olması karşısında, likit olması sebebiyle inkar tazminatı verilip verilemeyeceği takdirinin Sayın Mahkemede bulunduğu, tespit edilen alacak tutarının %20’sinin (142.578,20 x %20) 28.515,64 TI. olduğu görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizin 12/03/2020 tarihli celsesinin (1) ve (2) numaralı ara kararları ile; ”1-Davacı vekiline mahkememizce alınan son bilirkişi raporunun 11. Sayfasında yer alan 18 ayrı satış faturasına konu gazetelerinin davalıya teslim edildiğini gösterir delillerini varsa imzalı irsaliyeli fatura asıllarını sunması için 1 aylık kesin süre verilmesine, aksi halde dosyadaki delillere göre karar verileceğinin ihtarına( ihtar edildi.)
2- Davalı vekiline talimat yolu ile alınan raporun 5. Sayfasında listelenen 7 ayrı ödemeye ilişkin ödeme dekontlarını veya ödemeyi gösterir başkaca yazılı delillerini sunması için 1 aylık kesin süre verilmesine, aksi halde dosyadaki delillere göre karar verileceğinin tebliğ ile ihtarına” karar verilmiş, davalı vekili 04/04/2020 tarihli dilekçesi ile özetle; ara karara yazılan davalı şirketin yaptığı 7 adet ödemeye ilişkin dekontun bulunmasa da, davacıya ait ticari defterlerdeki kayıtların incelenmesi sonucunda bunların zaten tespit edildiğini, davacıdan banka hesap ekstresinin istenmesini veya banka bilgilerini davacı taraf verdiğinde mahkemece ilgili bankadan istenmesini talep ettiklerini ve davacı tarafın bu ödemeleri inkar etmediğini beyan ettiği, davacı vekilinin ise süresinde herhangi bir beyanda bulunmadığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte davacı vekili 16/03/2021 tarihli dilekçesi ile özetle; davalı tarafından yapıldığı iddia edilen ödemelerin hangi bankaya yapıldığının belli olmadığını, müvekkili firmanın birden çok bankada hesabı olduğunu, ayrıca müvekkili firmanın çok fazla müşterisi ve çözüm ortağı olması sebebi ile bir gün içinde bile 100 üzerinde hesap hareketi olduğu bu sebeple yapılacak araştırmanın sağlıklı olmayacağı bilgisinin verildiğini, bununla birlikte müvekkili firmanın ilgili yıllarda en çok hesap hareketinin … Bankası … şubede bulunması nedeniyle oranın İBAN numarasını bildirdiği, bunun üzerine Mahkememizce 17/03/2021 tarihinde müzekkere yazıldığı ve … Bankasının 06/07/2021 tarih ve 927/210801951 sayılı cevabi yazısında ilgi sayılı yazıda belirtilen dekontların tespit edilemediği, taraflarına dekont görüntüsü yada daha fazla detay bilgi gönderilmesi durumunda tekrar araştırma yapılacağının bildirildiği tespit edilmiştir. Yine … Bankasının 11/08/2021 tarih ve 927/210959026 sayılı cevabi yazısında ilgi sayılı yazıda yapılan araştırmada yazıda belirtilen tarih ve tutarlarda işleme rastlanılmadığı, taraflarına dekont gönderildiği taktirde tekrar araştırma yapılacağının bildirildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 01/07/2021 tarihli celsesinin (2) numaralı ara kararı ile; ”Davalı vekilinin 10/03/2020 ve 04/04/2020 tarihli dilekçelerindeki bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi ve davalının takas mahsup define konu herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla dosyanın önceki bilirkişiye tevdii edilerek ek rapor tanziminin istenilmesine” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda S.M. Mali Müşavir …’nin18/11/2021 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı vekilinin 10.03.2020 ve 04.04.2020 tarihli dilekçelerindeki bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi ve davalının takas mahsup define konu herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla dosya incelenmiş, İlk bilirkişi SMMM …raporunda davalının 109.974,12 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini bildirmiş ise de 62.967,85 TL’lik çeşitli tarihlerdeki 7 adet ödeme belgesinin kendisine sunulamadığını; 36.120,06 TL’lık 6 adet alım faturasının kayıtlara işlenmediğini ve 153.000,00-TL’lık 2 adet satış faturasının davacının kayıtlarında yer almadığını da belirttiğini, İhtilaf yaratan davalının ödeme yaptığını iddaa ettiği 62.967,85 TL’lik çeşitli tarihlerdeki 7 adet ödeme belgesinin dosyaya sunulamadığı, davalının 36.120,06 TL’lık 6 adet alım faturasının kayıtlara işlenmediği ancak red etme sebebini gösterir herhangi bir belgenin bulunmadığı, davalı tarafından davacı adına düzenlenen 153.000,00 TL’lık 2 adet satış faturasının davacı tarafından kabul edilmeyerek noter kanalıyla iade edildiği ve kayıtlarına almadığı, davalı tarafından davacı adına düzenlenen 10.274,97 TL’lık satış faturasının davacı tarafından kayıtlara alınmadığı ancak red belgesi bulunmadığının tespit edildiğini, belge ile desteklenmeyen hiçbir kaydın kabul edilmesi mümkün olmadığından ve yukarıda ayrıntıları verilen işlemlerin bu yaklaşımla kabul veya red edildiğinden; Kök raporda da belirtildiği üzere Davacı … Anonim Şirketi’nin, davalı …Ticaret Limited Şirketi.’nden 142.578,20-TL alacaklı olduğu, Davacının 320 hesap muavininde yer alan alım faturalarının 120 hesaba mahsup ettiği 320 hesabın bakiyesinin bulunmadığı dolayısıyla davalının takas mahsup define konu herhangi bir alacağının bulunmadığı görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; eldeki davanın davacının, taraflar arasında akdedilen 01/03/2016 tarihli sözleşme kapsamında davalıdan alacağı istemine dayalı alacak davası olduğu, davalının ise taraflar arasındaki akdi ilişkiyi inkar etmediği fakat davacıya borcunun bulunmadığı, ayrıca takas-mahsup def’inde bulunduğu tespit edilmiştir. Öncelikle taraflar arasında 01/03/2016 tarihli sözleşmenin imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasında akdedilen 01/03/2016 tarihli sözleşmenin 2.maddesinde ”Sözleşmenin konusu” düzenlenmiştir. Sözleşmenin 2.maddesi: ”İşbu sözleşmenin konusu; Şirket’in sahibi ve işletmecisi olduğu, işbu sözleşmenin 3.3 maddesinde belirtilen adrese, …’in yayıncısı olduğu …’nin ve … Gazetesi’nin (aşağıda kısaca ”Gazete” ve/veya ”Gazeteler” olarak anılacaktır.) satılıp teslim edilmesi ve tarafların buna ilişkin olarak üstlendikleri karşılıklı hak ve yükümlülüklerin belirlenmesidir.” şeklindedir. Taraflar arasında akdedilen 01/03/2016 tarihli sözleşmenin 3.maddesinde ”Tarafların karşılıklı hak ve yükümlülükleri” düzenlenmiştir. Sözleşmenin 3.1 maddesi: ”Şirket işbu sözleşme süresince, günlük minimum 100 adet (yüz adet) olmak üzere …’e ait … tarafından tayin edilecek Gazeteler’i toplu olarak satın almayı kabul ve taahhüt eder.” ve 3.3 maddesi: ”Şirket işbu sözleşme süresince talep edeceği Gazete teslim zamanlarını en geç (1) gün öncesinden …’e bildirecektir. … talep edilen adette Gazete’yi Şirket’in sahibi olduğu; … adresine zamanında teslim edecektir.” şeklindedir. Taraflar arasında akdedilen 01/03/2016 tarihli sözleşmenin 4.maddesinde ”Bedel ve Tediye Şekli” düzenlenmiştir. Sözleşmenin 4.1 maddesi: ”İşbu sözleşme hükümleri gereğince … tarafından Şirket’e teslim edilecek beher birim fiyatları … Gazetesi Hafta içi ve hafta sonu baskıları için kapak fiyatı üzerinden %65 indirimli olacaktır. Ödemeler … tarafından HAFTALIK olarak tanzim olunacak fatura mukabili, faturaların tanzimini takip eden en geç 15(onbeş) gün içerisinde faturada belirtilen banka hesaplarına havale yapılacaktır. Şu kadar ki; Şirket E-Fatura sistemini kullanmakta ise ilgili faturalar sözleşme süresince 5(beş) günde bir düzenlenmek suretiyle Şirket’e gönderilecek ve ilgili ödemeler …’e yapılacaktır.” şeklindedir. Taraflar arasındaki ihtilaf, taraflar arasındaki 01/03/2016 tarihli sözleşme kapsamında davacının davalıdan açık hesaba dayalı alacağının varlığı ve miktarı ile davalının takas-mahsup def’ine konu herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere; taraflar arasındaki 01/03/2016 tarihli sözleşmeye istinaden taraflar arasında kurulan ticari ilişkinden kaynaklı Davacı … Anonim Şirketi’nin, davalı … Limited Şirketi.’nden 142.578,20-TL alacaklı olduğu, bununla birlikte yukarıda detayları belirtilen 12/03/2020 tarihli duruşmanın (1) numaralı ara kararında belirtilen bilirkişi raporunun 11. Sayfasında yer alan satış faturalarına konu gazetelerin davalıya teslim edildiğinin davacı tarafça ispatlanamadığı, bu faturaların toplam tutarının 73.373,57-TL olduğu, yine aynı tarihli duruşmanın (2) numaralı ara kararında belirtilen ödemelere ilişkin belgelerin de sunulamaması ve ilgili ödemelerin davalı tarafça ispatlanamaması sebebiyle davalının da takas mahsup define konu herhangi bir alacağının bulunmadığı tespit edildiğinden Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile; -tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile- (142.578,20 TL – 73.373,57-TL = 69.204,63-TL) 69.204,63-TL’nin 10/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; -tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile- 69.204,63-TL’nin 10/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 4.727,36-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 2.610,36-TL harcın mahsubuna, bakiye 2.117,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.796,60 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi md.13/3 gereğince hesap olunan 9.796,60 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.610,36-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 269,20-TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.510,96-TL yargılama giderinin davadaki kabul oranına göre %45’inin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/12/2021

Katip … ¸

Hakim … ¸