Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1074 E. 2020/275 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1074 Esas
KARAR NO : 2020/275

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2017
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin ahşap kapı üretimi ve satışı ile iştigal ettiğini, müvekkili ile davalıların adi ortak olduğu… Ortaklığı arasında davalıların …adresinde yapmakta olduğu 23 adet dairenin süpürgeliklerinin ve iç kapılarının yapımı ve satışı hususunda 13/03/2017 tarihinde Daire İçi Mobilya Kapı İmalatı ve Montaj Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşme ve ticari ilişki kapsamında davalıların sipariş ettiği toplam 109.955,35.-TL tutarındaki daire içi kapı ve süpürgelikleri, sözleşme hükümlerine uygun olarak eksiksiz olarak davalılara sattığını ve montajını yaparak teslim ettiğini, müvekkilinin davalılara sattığı ürünler ile ilgili olarak … Ortaklığı adına 05/10/2017 tarih ve … seri numaralı 109.955,35.-TL tutarında fatura düzenlediğini, …Ortaklığı tarafından müvekkiline 34.715,35.-TL banka havalesi yoluyla, 54.000,00.-TL çek ile olmak üzere toplam 88.714,35.-TL ödediğini, taraflar arasındaki sözleşme, ticari ilişki ve cari hesaba göre davalılara ait … Ortaklığının müvekkiline 21.240,00.-TL borçlu olduğunu işbu alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalılardan … A.Ş.’nin takibe, yetkiye, borca ve faize, davalılardan … A.Ş.’nin ise takibe, borca ve faize itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalıların itirazlarının haksız olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 12.maddesi ile İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin yetkili kılındığını iddia ve beyan ederek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalılardan … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı ile müvekkili şirketin ortağı olduğu … Yapı İnşaat Ortaklığı arasında 23 adet dairenin süpürgeliklerinin ve iç kapılarının yapımı ve satışı hakkında 13/03/2017 tarihli sözleşmenin mevcut olduğunu, tarafların bu sözleşme ile ne yapacaklarının sözleşmenin 3.maddesinde düzenlendiğini, buna göre işin ölçü alınması ile başlayacağını, davacı tarafça 18/04/2017 tarihinde gönderilen mail ile ölçülerin alınabileceğinin bildirildiğini, davacı tarafça görevlendirilen… beyin 24/04/2017 tarihinde davalı tarafın…adresindeki inşaatına gelerek net ölçüleri aldığını böylece 45 günlük sürenin başladığını, 9 Haziran 2017 tarihinde teslimin gerçekleşmiş olması gerektiğini, müvekkilinin bu süre zarfında defalarca davacı tarafa geç kalındığını maillerle ihtar ettiğini ancak davacı tarafın duruma umursamaz davranması nedeniyle … Noterliği’nin 22/06/2017 tarih ve … yevmiye numarası ile inşaatın halihazır durumunun noter vasıtasıyla tespit edilerek belgelendirildiğini, işbu tutanak ile 22/06/2017 tarihinde davacının halen işi yapmadığının ve teslimi gerçekleştirmediğinin anlaşılabileceğini, davacının iş teslimini 79 günlük gecikmenin ardından 17/08/2017 tarihinde gerçekleştirdiğini, davacıya sözleşmenin 10.1 maddesi gereğince 79 günlük cezai şart için 46.610,00.-TL açıklamalı fatura kesileceğinin mail olarak bildirildiğini, ancak …ortaklığınca tamamen iyi niyetli olarak 30/10/2017 tarih ve 444353 numaralı 21.240,00.-TL bedelli fatura kesildiğini ve davacıya tebliğ edildiğini ancak davacının kötü niyetli olarak faturaya itiraz ettiğini bu nedenle müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu olmadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, %40’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalılardan … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı şirket ile müvekkili şirketin ve ortağı olduğu diğer davalı şirket arasında 13/03/2017 tarihinde …Sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşme ile yüklendiği yükümlülüklerini süresinde yerine getirmediğini, davacı tarafça görevlendirilen Sezgin beyin 24/04/2017 tarihinde şantiyeye gelerek net ölçüleri aldığını, sözleşmenin 6.maddesi ile iş teslim süresinin net ölçülerin alınmasını takiben 45 gün olduğunun kararlaştırıldığını, işin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle müvekkili şirket ve ortağı olan diğer davalı şirket tarafından davacı şirkete uyarılarda bulunulduğunu, bunun üzerine 22/06/2017 tarihinde şantiyede noter kanalıyla delil tespiti yapıldığını, iş tesliminin 70 günlük gecikme ile 17/08/2017 tarihinde yapıldığını, davacıya sözleşmenin 10.1 maddesi gereğince 70 günlük cezai şart için fatura kesileceğinin mail olarak bildirildiğini, tamamen iyi niyetli olarak 30/10/2017 tarih ve… numaralı 21.240,00.-TL bedelli fatura keşide edilerek 07/11/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, davacının kötü niyetle 17/11/2017 tarihinde 21.400,00.-TL tutarında alacak talebi ile icra takibine geçtiğini, müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, davacının takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalılar aleyhinde cari hesap alacağının tahsili amacı ile 21.240,00.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, davalı vekillerinin ayrı ayrı 29/11/2017 ve 04/12/2017 tarihli itirazları ile takibin her iki borçlu yönünden de durduğu anlaşılmıştır.
Dosya içeriği deliller üzerinde Mahkeme duruşma salonunda 25/06/2018 günü saat 13:30’da inceleme yapılarak davalıların gecikme cezasına ilişkin 30/10/2017 tarihli faturalarının sözleşme koşullarına uygun olup olmadığının tespiti bakımından İnşaat Mühendisi bilirkişi marifetiyle bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
29/08/2018 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşme ile yüklenici davacının ölçünün alındığı 24/04/2017 tarihini takip eden 45 günlük süre sonuna denk gelen 09/06/2017 tarihinde teslim edilmesi gereken işin, herhangi bir mücbir sebep gösterilerek süre uzatım talebinde bulunulmadan 17/08/2017 tarihi itibari ile teslim edilmiş olması sebebi ile dava konusu işte meydana gelen 59 takvim günü gecikme nedeni ile; davacının sözleşmenin 10.maddesindeki hüküm gereği davalı şirketler ortaklığına 34.500,00.-TL gecikme cezası bedeli ödemesi gerektiği, davalı şirketler ortaklığı tarafından kendi iradeleri ile 36 günlük gecikme cezası açıklaması ile davacı şirket adına açık şekilde düzenlediği, 30/10/2017 tarihli %18 KDV oranı dahil 21.240,00.-TL tutarlı irsaliyeli faturanın sözleşme koşullarına uygun olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin itirazlarının cevaplandırılması yönünden dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişiye tevdi ile ek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
05/02/2019 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında özetle; itirazların kök raporda herhangi bir değişiklik gerektirmediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyanın mevcut durumu ile iddia, savunma ve toplanan deliller kapsamında değerlendirilmesi açısından SMMM bilirkişi marifetiyle rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
11/12/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacı ile davalı şirketlerin ticari defterleri ile dosyaya inşaat mühendisi bilirkişi tarafından ibraz edilen kök ve ek raporlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıdan alacak talebinin bulunamayacağı, davalı şirketin ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davacıya borcunu raporlamadığının görülüp, 21.240,00.-TL tutarındaki ceza bedeli açıklamalı faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görüldüğünden, bu durumda davalının da davacıdan alacağının bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Davacı ile davalılar arasında Daire içi Mobilya Kapı imalatı ve montaj sözleşmesinin düzenlendiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Bu sözleşmeye göre davacı yüklenici davalı ortaklık iş sahibidir. Eser sözleşmesinde kural olarak davacı sözleşme ve yasaya uygun gerçekleştirdiği imalât miktarını, davalı ortaklık ise yaptığı ödemeleri kanıtlamakla yükümlüdür. Davacı tarafından, davalılara sattığı ürünler ile ilgili olarak …Ortaklığı adına 05/10/2017 tarih ve 028421 seri numaralı 109.955,35.-TL tutarında fatura düzenlediği, …Ortaklığı tarafından müvekkiline 34.715,35.-TL banka havalesi yoluyla, 54.000,00.-TL çek ile olmak üzere toplam 88.714,35.-TL ödendiği, taraflar arasındaki sözleşme, ticari ilişki ve cari hesaba göre davalılara ait …Ortaklığının müvekkiline 21.240,00.-TL borçlu olduğu iddia edilmektedir.
Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2). Süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen ve ticari defterlere de işlenen faturadaki alacakla illgili olarak sonradan iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç değildir. İtiraz süresi geçtikten sonra, iade faturası kesilmesi alacağın varlığını ortadan kaldıran bir sonuç doğurmayacaktır.
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp sözleşmenin ifası safhasıyla ilgili olduğundan, faturanın sözleşmeyi değiştirir nitelikte olmaması ve sözleşmeye uygun biçimde düzenlenmesi gerekir. Bu nedenle, sözleşmeye aykırı düzenlenmiş faturaya itiraz edilmemesi aleyhe sonuç doğurmaz. Ancak fatura kabul edilerek ticari defterlere işlenmiş ise, faturadaki miktar kadar iş bedeli bulunduğunu iş sahibi kabul etmiş sayılacağından ticari defterlere itibar edilerek iş bedeli miktarı belirlenir. Ticari defterlerin kesin delil olması da bu sonucu gerektirir. Zira, faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. Fatura karşı tarafça ticari defterlerine kayıt edilmiş ise burada delil olan fatura değil ticari defterlerdir. Ticari defterler uyumlu olmadığı için lehe delil değeri bulunmasa dahi, karşı çıkılan faturanın ticari deftere kayıt edilmiş olması halinde ticari defter aleyhe delil oluşturacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında TBK’nın 480. maddesi kapsamında götürü bedel eser sözleşmesi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşmede bedel KDV dahil 102.388,60-TL olarak kararlaştırılmış ise de, davalı tarafın, davacının 109.955,35-TL TL bedelli faturasını ticari defterine kaydetmiş olduğu mali müşavir bilirkişi raporunun 5. Sayfasında yer alan davalı ortaklığın ibraz ettiği ticari defterlere göre davacı şirketin cari hesabının yer aldığı tablodaki açıklamalardan anlaşılmaktadır. Bu durumda iş bedelinin 109.955,35-TL olduğunu davacı, kesin delil sayılan ticari defterler ile ispatlamıştır. Bu durumda davalı ortaklık tarafından ödendiği anlaşılan 88.715,35-TL mahsup edildiğinde davacının bakiye iş bedeli alacağının 21.240,00-TL olduğu, her ne kadar davalı taraf 21.240,00-TL cezai şart faturası nedeniyle alacaklı olduğu savunmasında bulunmuş ise de, dosyaya sunulan iş teslim formundan 17/08/2017 tarihinde davalı tarafça işin teslim alındığı ve teslim sırasında ihtirazı kayıt ileri sürülmediği ve sözleşmede de aksine bir düzenleme olmadığından cezai şart isteme hakkının düştüğü, bu hali ile davalılar tarafından teslim sırasında cezai şart alacağı isteme hakkının saklı tutulduğu kanıtlamadığından gecikme cezasını isteyemeyeceği kanaatine varılarak davanın kabulü ile; davalılar tarafından İstanbul … İcra Dairesinin …E. Sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, faturaya dayalı alacak likit olduğundan İİK’ nun 67/2. maddesi uyarınca 21.240,00 TL takip tutarının %20’si oranında (4.248,00 TL) davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile;Davalılar tarafından İstanbul … İcra Dairesinin …E. Sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebinde belirtilen koşullarda devamına,
2-Davalıların 21.240,00 TL takip tutarının %20’si oranında (4.248,00 TL) icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu miktarın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken nispi 1.450,90.-TL karar harcının, 256,53.-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.194,37.-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 256,53.-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 3.400,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.482,10.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılardan …A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılardan…A.Ş. tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.572,50.-TL gider avansından artan bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır