Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1025 E. 2021/841 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1025 Esas
KARAR NO : 2021/841

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2017
KARAR TARİHİ : 10/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket … Ltd. Şti’nin şirket yetkilisi …’ olduğunu, davalıların aşağıda belirttikleri hususta alakamız olmayan senette müvekkil şirketin kaşesi basılarak imzası müvekkili şirket yetkilisine ait olmayan bir senet imzaladıklarını, davalıların sorumlu tutulması gerekirken ,hernasılsa şirketimizin kaşesi basılmış, imzası bize ait olmayan senet ibraz edip hakkımızda … Bankası … Şubesi tarafından ödememe protestosu çekildiğini, müvekkil şirketin davalılara karşı hiçbir borcu sözkonusu olmadığını beyan ederek davalı aleyhine açtıkları Menfi Tespit Davalarının kabulünü, taraflarının davalılara borçlu olmadığının tespitini, dava konusu senedin tahsili halinde, müvekkili şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senedin, teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı banka üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı’nın müvekkili şirket aleyhine yöneltmiş olduğu işbu dava haksız ve hukuka aykırı olup reddi gerektiğini, zira davacının davaya konu etmiş olduğu bonolar üzerinde herhangi bir cirosu olmayan müvekkil şirketin işbu bonolar bakımından ne hamil ne de ciranta sıfatı bulunmadığını, yine müvekkili şirket ile davacı arasında başkaca bir ticari/hukuki ilişki de söz konusu olmadığını, dolayısı ile müvekkili şirketin davacı aleyhine ne dava konusu bonolara istinaden ne de başka bir ticari/hukuki ilişki kapsamında alacak talebi/iddiası vaki olmadığını, hal böyleyken, davacının hangi hukuki sebebe istinaden müvekkili şirket aleyhine eldeki davayı açmış olduğunu anlamamız mümkün olmadığını beyan ederek yukarıda yer alan anlatımlarımız doğrultusunda, müvekkili şirket aleyhine açılmış olan işbu haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep ettiklerini beyan ederek davacı tarafından müvekkil şirket aleyhine ikame edilen işbu haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti vekilinin cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı vekilinin de dava dilekçesinde beyan ettiği gibi davacı şirket … Ltd. Şti’nin ortağı ve yetkilisi … olduğunu, diğer davalı şirket …Şti.’nin ortağı ve yetkilisi ise …’dır. Nüfus kayıtları incelendiğinde bu iki kişinin kardeş oldukları görüleceğini, davaya konu senetlerin … Tic. Ltd. Şti. tarafından …Tic. A.Ş.’ye olan borçları karşılığında protokol ile verilmiş sıralı senetler olup, dava konusu senetlerden önceki senetlerin tamamı … Bankası … Şubesi tarafından borçlu davacı … Ltd. Şti.nden tahsil edildiklerini, Protokol fotokopisi ile tüm senetlerin fotokopileri ekte sunulduğunu, ellerinde henüz vadesi gelmemiş ıslak imzalı senetler de mevcut olduğunu, bu ıslak imzalı senetlerde imza incelemesi aşamasına geldiğinde dosyaya sunulacağını, dava konusu oları ve olmayan önceki senetlere ait kayıtlar defterlerimizde de yer aldığını, davacının bu davayı açmasının nedeni tedbir kararı alarak bankada olduğunu bildiği senetleri protesto olmadan senetleri ödemeden kurtulduğunu, yoksa gerçekte sahte hazırlanmış senet olmadığını, … A.Ş.’nin iddia edildiği gibi senetlerin tanziminde bir etkisi ve katkısı olmadığını, borçlu şirketin bu güne kadar imza ve borç inkarında bulunmadığını beyan ederek davacının davasının reddini, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, davaya konu yapılan 17/06/2016 düzenleme 31/10/2017 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli senette davacı adına atılan imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadğıı ve davacının bu bonodan dolayı davalılara borçlu olup olmadığı, davalıları …A.Ş ve …Ltd. Şti’nin hamil ve ciranta sıfatının ve buna dayalı pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Davacının sunmuş olduğu 01/12/2021 tarihli dilekçesi ile; karşı tarafla anlaştıklarını beyan ederek davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. Vekilinin 08/12/2021 tarihli dilekçesi ile; davacı tarafından feragat beyanını kabul ettiklerini, huzurdaki davada yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davadan feragat edilmiş, feragatin tek taraflı ve mahkemeye ulaşmakla sonuçlandıran, davayı sona erdiren işlemlerden olduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
492 Sayılı Harçlar Kanunu 22.Maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” amir hükmü yer aldığı, davacının yargılamanın ilk celsesinden sonra davadan feragat ettiği anlaşıldığından ret harcı olan 59,30-TL’nin 2/3’ünün alınmasına yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça ön inceleme zaptı imzalandıktan sonra davadan feragat edilmiş olması nedeniyle 492 Sayılı Harçlar Kanunun 22. Maddesi gereğince 2/3 oranında hesap edilen 39,53-TL harcın, davacı taraftan peşin olarak tahsil edilen 31,40.-TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 822,47 TL olmak üzere toplam 853,87.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 814,34.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalılar tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde talep eden davalıya iadesine,
7-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 7.300,00.-TL nispi vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
8-Davalı … Ltd. Şti.’nin vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, Davalılardan… A.Ş. vekilinin huzurunda, diğer tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/12/2021

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır