Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1022 E. 2021/635 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1022 Esas
KARAR NO : 2021/635

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2017
KARAR TARİHİ : 24/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 8 icra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı taraf icra takibinin dayanağı olarak 600,00 TL bedelli 04/02/2013 tanzim tarihli farklı vade tarihli 24 adet senedi gösterdiğini, takip dayanağı senetlerin karşılığı olarak alacaklı davalı taraf ile müvekkili arasında herhangi bir borç ilişkisi kurulmadığını, müvekkilinin davalı alacaklıyı hiçbir şekilde tanımadığını, icra takibinde senet borcunun sebebi olarak bir fatura belge vs. gösterilmediğini, taraflar arasında herhangi bir mal alım satımı olmadığı gibi bir hizmet akdinin de bulunmadığını, takibin yapılmasının asıl sebebinin, müvekkilinin 2004 senesinde davalının babasıyla yapmış olduğu ticari ilişkiden dolayı alınan açık tarihli borç senetlerinden kaynaklandığını, davalının babası ve müvekkilinin ticari ilişkilerinden kaynaklı müvekkilinin vermiş olduğu açık tarihli senetlerin muhtelif zamanlarda müvekkili tarafından ödendiğini, geriye senetlerin müvekkiline tesliminin kaldığını, bedelsiz kalan senetler için davalının babasının hiçbir alacak kalmadığını ve senetlerin iade verileceğini belirttiğini ve söz konusu senetlerin kızı olan davalıda olduğunu açıkça yazdığını, ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın bu senetlerin gecikmesizin iadesinin sağlanacağını, kendisinin herhangi bir alacağı kalmadığını kendi rızasıyla, imzasıyla teyit ettiğini, davalının borcu yoktur yazılarını hiçe sayarak tamamen kötü niyetli olarak boş senetleri işleme koyma suçunu işlediğini, vefat etmiş olan davalının babası olan …’e ait imzaların ve sonradan doldurulmuş olan açık senetlerdeki yazıların davalıya ait olduğunun ve senet tanzim tarihlerinden çok daha sonra doldurulduğunun bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, davalının babasının vefatından sonra boş senetleri doldurarak işleme koyduğunu, davalının haksız kazanç amaçlı icra takibi başlatarak müvekkilini yeterince mağdur ettiğini, icraya koyulan senetler için herhangi bir mal alım satımı yapılmadığını yada herhangi bir hizmet verilmediğini, davalı tarafın müvekkilini dolandırmaya çalıştığını, müvekkiline hacze gelip, haciz baskısı ve korkusu altında bahsedilen yeni icra takibine konulan yeni senetleri düzenlediklerini ve mal kaldırma tehdidiyle bu senetleri imzalattıklarını, senetlere bakıldığında bedelin malen ahzolunduğu ibaresinin görüldüğünü, daha önce davalının babasına verilen senetleri, davalının müvekkiline teslimini gerçekleştirmeyip üzerine doldurduğu senetlerle de … 36. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile haksız ve kötü niyetli takip başlattığını, 12/12/2012 tarihinde … 26. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, müvekkilinin davalı ile uzlaşma sağlandığını düşünerek bahsi geçen davadan feragat ettiğini, davalının uzlaşmayı hiçe sayarak feragat sebebiyle davanın reddinden faydalanarak tekrar bonolarla hacze geldiğini, müvekkiline yeni senetler imzalattığını, müvekkilinin 36. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine … 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile itiraz ettiğini, gerekli incelemeler yapılmadan mahkemece iddiaların genel mahkemelerde yargılama gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddedildiğini iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, … 8. İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyası ve takip dayanağı senetlerle ilgili müvekkilinin davalı tarafa bir borcu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davaya bakmaya Mahkememizin görevli olmadığını, davanın görev nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının, dava dilekçesinde bonodaki imzanın kendisine ait olduğunu ikrar ettiğini, bu ikrar dolayısıyla icra takibine dayanak bononun İİK 68.maddesi anlamında kesin belge vasfı kazandığını, davacının kötü niyetli olarak ödemeyi geciktirme amacında olduğunu, davacının dava dilekçesinde davalıyı tanımadığını ve takip dayanağı bonoların davalının babası ile olan ticari ilişkiden kaynaklandığını bizzat kendisinin ifade ettiğini, müvekkilinin davacıya hiçbir zaman bonoların bedelsiz kaldığına dair belge vermediğini, 31/12/2006 ve 30/12/2010 tarihli yazıları kabul etmediklerini, bonoların tanzim tarihinin 04/02/2013 olduğunu, bahsi geçen yazı tarihlerinden 3 sene sonra bu bonoların bizzat davacı tarafından tanzim edilerek imzalandığını, müvekkiline verilen 1.500,00.-TL’lik ve … 36. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına da konu bonoların bir kısmının … Bankası …Şubesinde protesto edilerek davacıya tebliğ edildiğini, davacının bonolardan haberdar olmasına rağmen bunlara ilişkin zamanında menfi tespit davası açmadığını, davacı tarafından sunulan belgenin sahte olduğunu, bu konuda Savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını, davacı tarafından sunulan 31/12/2006 tarihli belgenin, sahteliği konusunda tereddüt olmayan bir belge olduğunu, … 36. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına konu bonoların düzenlenme tarihinin 18/12/2010 olduğunu ayrıca bonoların davacının bu 31/12/2006 tarihli kağıtta yazıldığı gibi 21 adet olmadığını, toplam 24 adet bono düzenlendiğini, bunların 3 tanesinin de müvekkiline ait … Bankası A.Ş. … Şubesindeki hesabına ödendiğini, bu ödemenin dahi davacının müvekkilini tanıdığı ve kötü niyetini ispatladığını, davacı tarafından sunulan belgelerdeki yazı ve imzaların müvekkilinin babasına ait olmadığını, … 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nce… Esas ve … Karar sayılı davanın reddine dair karar verildiğini, bu kararın iddialarını doğrular nitelikte olduğunu, davacının, iddia ettiği gibi müvekkiline bedelsiz bono vermiş olsa idi … 36. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasını ödememesi gerektiğini, hiç tanımadığı birine davacının ödeme yapmış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, icra dosyasına konu olmayan 1.500,00.-TL bedelli bonoların ödenmesinde güçlük çekildiğinden bahisle davacının müvekkiline bonoların bedellerini düşürmeyi ve vadeyi uzatmayı teklif ettiğini, müvekkilinin iyi niyetli olarak davacı tarafından tanzim ve keşide edilen 600,00.-TL’lik bonoları alarak 1.500,00.-TL bedelli bonoları iade ettiğini iddia ve beyan ederek davanın reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinde az olmamak üzere kötü niyet ve inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, davacının … 8. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takibe bonolar yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
… (Kapatılan) 26. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında verilen kararın bir örneği celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya aslı celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… 36. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasının onaylı sureti celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… 8. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası aslı celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… 8. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takibe konu 24 adet senedin celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmış, … kasa numarası ile Mahkememiz kasasına alınmıştır.
Davacı tarafça ibraz edilen 23/10/2010 ve 31/12/2006 tarihli belge asılları … kasa numasaı ile Mahkememiz kasasına alınmıştır.
… Iban numaralı hesaptan alınma … seri numaralı çeke ilişkin kayıtların gönderilmesi için … Bankası A.Ş.’ne yazılan müzekkere cevabı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Iban numaralı hesaba ait kayıtların gönderilmesi için …Bankası … Şubesi’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
İddia, savunma ve ön incelemede tespit edilen uyuşmazlığın halli için davacının 2012, 2013, 2014 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiden bilirkişi raporu alınmıştır.
19/11/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; dosyada mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı yana ait 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait ticari defterler ile sınırlı olarak yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davacı tarafından incelemeye sunulan 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait ticari defterlerin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı tarafın tacir olmaması nedeniyle herhangi bir inceleme yapılamadığı, taraflara ait herhangi bir cari hesap ekstresi veya davacı işletme defterlerinde, davalı tarafa ait herhangi bir borç veya alacak kaydının bulunmaması, dava konusu 24 adet senedin herhangi bir borca karşılık verilmediğinin görüldüğü sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, icra takibine konu bonolardan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili, ihdas nedeni malen olarak düzenlenen ve davalı tarafa verilen bonolarla ilgili olarak taraflar arasında herhangi bir mal ve hizmet tesliminin gerçekleşmediği, borç ilişkisini doğuran herhangi bir işlemin söz konusu olmadığı iddiasıyla borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Dava konusu icra takibine dayanak bonolarda davacı … keşideci, davalı … ise lehtar durumundadır. Bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu ileri süren tarafa aittir. Ancak senette borcun nedeni “mal” ya da “nakit” olarak belirtilmişse, davacının yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır (HMK’nın m. 191/1, TMK m. 6). Eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, buna senedin talili denmektedir. Talil senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma anlamına gelmektedir ve bu hâlde ispat yükü kaydın aksini iddia edene aittir. Dava konusu senetlerde “malen” kaydı bulunmaktadır. Davalı taraf, senet düzenleme sebebiyle ilgili talil niteliğinde bir açıklama yapmamıştır. Kural olarak malen kaydı ile düzenlenen bonolar malın teslim edildiğini ve bonoların da bu nedenle düzenlendiği anlamına gelir. Nitekim takip konusu bonoların ihdas nedeninin malen yazılı olması, bedelin mal teslimi suretiyle ödendiğine karine teşkil ettiğinden, bu durumda davacının, karinenin aksine olarak, malın teslim edilmediği iddiasını ancak aynı değerde yazılı bir delille ya da kesin delil niteliğindeki yemin delili ile kanıtlanması gerekmektedir. İspat külfeti kendisinde olan davacı iddiasını yazılı delille ispatlayamadığından ve delilleri arasında davacı yemin deliline dayandığından yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı tarafından yemin metni sunulmuş ve davalı asil tarafından “İcra takibine konu olmayan 1.500,00.-TL (binbeşyüzTL) tutarlı senetleri babam …’den almadığıma, davacı …’dan bizzat aldığıma, İcra takibine konu olan 600 TL (altıyüzTL) tutarlı senetlerin babam … ile davacı … arasında tanzim edilen malen yazılı senetlerle ilgisi bulunmadığına, Davacı … isimli şahısla aramızda borç ilişkisi olduğuna, ticari iş yaptığıma, davacı …’a senetler karşılığında hizmet verdiğime ya da mal teslim ettiğime, babam …’in davacıya vermiş olduğu 31.12.2006 ve 30.12.2010 tarihli borç yoktur yazılı belgelerden haberim olmadığına, tüm dava dosyası kapsamında gerçeğe uygun cevap vereceğime, hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ederim” şeklinde yemini eda ettiği; yeminin bağlayıcı (kesin) delil vasfı nazara alınarak davacının davasını kanıtlayamadığıanlaşıldığından davanın reddine ve davalı tarafın koşulları bulunmayan tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları bulunmadığı anlaşıldığından davalının tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 296,56.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 237,26.-TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.030,00.-TL gider avansından artan avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan 50,00.-TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yatırılan 50,00.-TL gider avansından artan avans olmaması nedeniyle bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.24/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır