Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1004 E. 2022/636 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1004 Esas
KARAR NO : 2022/636

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ : 15/11/2017
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin, … adında bir dükkanda ayakkabı alıp satan bir tacir olduğunu, 14/09/2017 tarihinde müvekkilinin aracı olarak tanıdığı dava dışı …’nin, müvekkilinin iş yerine diğer davalılar … ve … adındaki kardeşleri getirdiğini, …’nin, bu kardeşlerin kendisinin halasının oğlu olduğunu, ayakkabı imal ettiklerini beyan ettiğini ve davalıların da kendilerine sipariş verilmesi suretiyle müvekkili ile mal alışverişi yapabileceklerini, güçlü ve devamlı sürecek olan bir ticari ilişkilerinin olacağına müvekkili ikna ettiklerini, bu görüşmeyi takiben müvekkilinin, davalılara ayakkabı siparişinde bulunduğu ve bu siparişlere istinaden dökümü aşağıda yazılı olan 100.000,00-TL tutarında 3 ayrı çek verdiğini, ilgili çeklerin;
-… … Şubesine ait, … çek seri numaralı, 01/12/2017 keşide tarihli, keşidecisi … olan ve 30.000,00-TL bedelli,
-…bank … Şubesine ait, … çek seri numaralı, 15/03/2018 keşide tarihli, keşidecisi… olan ve 30.000,00-TL bedelli,
-…bank … Şubesine ait, … çek seri numaralı, 20/04/2018 keşide tarihli ve 40.000,00-TL bedelli,
Çekler olduğu, çekleri alan davalıların halen sipariş aldıkları ayakkabıları teslim etmediklerini ve üstelik borçlarını ifa etmedikleri gibi almış oldukları çekleri de iade etmediklerini, üstelik davalıların, dava konusu çekleri iade etmemek için müvekkili ve kardeşlerini ölümle tehdit ettiklerini ve hatta silahlı saldırıda bulunduklarını, bu saldırının … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …soruşturma numaralı dosyası ile işlemlerinin sürdüğünü, bu süreç neticesinde müvekkilinin, hem maddi hem manevi zarara uğradığını, gelinen aşamada dava konusu çeklerin ödeme süresi yaklaşmış olup halen davalılar ile uzlaşma sağlanamadığını ve olumlu bir netice alınamadığını, hatta zaman geçtikçe taraflar arasında daha kötü olayların yaşanmasına sebebiyet verdiğinden işbu dilekçe ile mahkemeden söz konusu çeklerin icra takibine konulmasını engellemek suretiyle tedbir kararının verilmesini, çeklerin iptalini, ödeme yasağı kararı verilmesini ve çeklerin müvekkiline tekrar istirdadını istemenin zorunlu hale geldiğini beyanla davanın kabulüne, dava konusu çeklerin icra takibine konulmasının tedbiren durdurulmasına, dava konusu çeklerin iptaline ve taraflarına istirdadına, dava konusu çeklere ödeme yasağı konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılara yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmedikleri gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettikleri varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, menfi tespit davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı ve … 13.Asliye Ceza Mahkemesinin… E. Sayılı dosyaları UYAP üzerinden dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacı tarafından davalılara ayakkabı imalatı işi için verildiği iddia olunan çeklerin avans çeki olup olmadıkları, bedelsiz kalıp kalmadıkları, davacının dava konusu çeklerden ötürü davalılara borçlu olup olmadığı ve menfi tespit talebinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 22/11/2017 tarihli tensip tutanağının (12) numaralı ara kararı ile; ”Davanın İİK. ‘nın 72 maddesi kapsamında icra takibinden önce açılan menfi tespit davası olduğu İKK’nın 72/2 ve 72/3 fıkralarında menfi tespit davalarında talep edilecek tedbir türlerinin özel olarak düzenlendiği, çekler üzerine ödeme yasağı konulmasına yönelik tedbir karar verilmesine İİK’nın 72/2 ve 3 fıkraları kapsamında yasal olanak bulunmadığı; öte yandan HMK’nın 389 maddesi kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmesinin ön koşulu olarak “yaklaşık ispat” şartının somut olayda oluşmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin menfi tespit talebine konu çekler üzerine ödeme yasağı konulmasına yönelik talebin reddine,” karar verilmiştir.
Mahkememizin 29/11/2017 tarihli ara kararı ile; ”Davanın icra takibinden önce açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmakla; Talebin kabulü ve İİK’nın 72/2 fıkrası uyarınca toplam alacağın %15’i oranında teminat mukabilinde, dava konusu … nolu hesaba tanımlı …, … ve … seri numaralı çekler yönünden davanın tarafları ile sınırlı olmak üzere icra takibinin tedbiren durdurulmasına,” karar verilmiştir.
…bank A.Ş’nin 22/12/2017 tarihli cevabi yazısında; araştırmalarına konu olan…’ün … numaralı hesabına tanımlı … seri numaralı çekin 08/12/2017 tarihinde …Bankası A.Ş. Tarafından elektronik takas ortamında ibraz edilmiş olup çek tutarının ödendiği, söz konusu çek ve çeki ibraz eden hamil bilgilerinin karşı banka nezdinde olduğu, … ve … seri numaralı çeklerin ibrazıyla ilgili Bankaları kayıtlarında herhangi bir bilgiye rastlanılmadığı bildirilmiştir.
…bank A.Ş’nin 12/02/2020 tarihli cevabi yazısında; araştırmalarına konu olan …’ün … numaralı hesabına tanımlı … seri numaralı, 30.000,00-TL bedelli çekin 08/12/2017 tarihinde … Bankası A.Ş. Tarafından elektronik takas ortamında ibraz edilmiş olup çek tutarının ödendiği, söz konusu çek ve çeki ibraz eden hamil bilgilerinin karşı banka nezdinde olduğu, … seri numaralı çekin ibrazıyla ilgili Bankaları kayıtlarında herhangi bir bilgiye rastlanılmadığı bildirilmiştir.
… 13.Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; katılanın …, katılan sanıkların …, …, …, … ve …, suç tarihinin 19/09/2017, suç yerinin …, katılan sanıkların üzerine atılı suçların ”Kasten Öldürmeye Teşebbüs, Ruhsatsız Ateşli Silahlarla Mermileri Satın Alma veya Taşıma veya bulundurma” olduğu ve Mahkemenin 04/05/2021 tarihli kararı ile; ”Mahkemenin Görevsizliğine, dosyanın nöbetçi … Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine” kararı verildiği ve verilen kararın 07/12/2021 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir. İşbu ceza dosyası kapsamında dosyamız davalısı …’ın kovuşturma aşamasında verdiği 20/01/2019 tarihli ifadesinde; “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Biz …, … ve … ile ticari anlaşma yaptık, bunlar bize 6 aylık çek verdiler. Aramızda bu çek meselesi yüzünden anlaşmazlık oldu, ben …’yi çıkan kavga sonucu kurtarmaya çalışırken, … da belinden çıkardığı tabanca ile beni sırtımdan vurdu. … ve …, …’yi kaçırmaya çalıştı, ben de kardeşimi kurtarmak için silahı …’dan aldım ve ateş ettim. Bende silah yoktu. …’dan silahı aldım ve kendimizi korumak amacıyla …’a ateş ettim. Silah bana ait değildi. …’ın elinden silahı aldım. Bu olay nedeniyle biray hastanede yattım, ben öldürmek isteseydim vururdum, fakat korkutmak amacıyla …’un bacağına ateş ettim, bu olayın görüntüleri benim elimde var isterseniz mahkemenize sunabilirim. … beni yaraladı. Sırtımdan vurdu, bu nedenle uzun süre hastanede kaldım, bu nedenle … hakkındaki şikayetim devam etmektedir, davaya katılma talebim vardır” şeklinde, diğer davalı … ‘ın ise yine kovuşturma aşamasında verdiği 21/01/2020 tarihli ifadesinde; ”Daha önce bu konuda beyanda bulunmuştum. Aynen tekrar ederim. Olay günü 19.09.2017 günü, saat 10:30 sıralarında …, kardeşi … ve ismini bilmediğim ağabeyleri evimizin önüne geldiler. … ile … bizi apartmanımızın giriş kapısında sardılar ve tuttular. Bunun üzerine aramızda arbede ve boğuşma yaşandı. Bu esnada Hıdır üzerindeki bir silahı çıkardı, fakat ağabeyim … bu silahı …’ın elinden aldı. … ateş etmeye fırsat bulamadı. … ile ağabeyim … kavgaya tutuştular. Bu sırada ben de … ile boğuşuyordum. …’ın ismini bilmediğim ağabeyi elindeki silahı benim ağabeyim …’ın başına dayadı. …’un elinden kurtulduktan sonra ismini bilmediğim şahsa tekme attım. Ağabeyim … da bu sırada onun elinden kurtularak kaçmaya çalıştı. Bu anda şahıs elindeki silahla ağabeyime birkaç el ateş etti. Ağabeyim olay yerinden kaçarken sırtından vurularak yaralandı. Daha sonra … beni tekrar sardı. İsmini bilmediğim şahıs elindeki tabancaya mermi doldurarak ateş edeceği esnada eline tekme attığım için ateş edemedi. Diğer ağabeyim … bu anda yanımıza gelerek beni …’un elinden kurtardı. Beni kurtarırken sanık … tarafından silahla vuruldu. Ardından … bana silahla ateş edeceği esnada eline tekme ile vurarak silahı düşürdüm ve ardından da oradaki bir lokantaya sığındık. Biz olay yerinde ilk etapta ağabeyim … ile birlikteydik. Diğer ağabeyim … olay yerine sonradan geldi. Bizden sadece …’ın elinde silah vardı. Bu silahı …’ın elinden almıştı. … ile karşı taraftan ismini bilmediğim şahıs birbirlerine çok sayıda ateş ettiler. … ile bense hiçbir şekilde silah kullanmadık. Benim vücuduma mermi isabet etmedi. … ile … ise o şekilde yaralandılar. Yaşanan hadiseler nedeniyle karşı taraftaki şahıslardan şikayetçiyim, karşı taraf uzlaşmak isterse bizde uzlaşmak isteriz, davaya katılma talebim vardır” şeklinde beyanda bulunduğu tespit edilmiştir. Yine işbu dosya kapsamında davalı … …’ın soruşturma aşamasında 20/09/2017 tarihinde savcı huzurunda verdiği ifadesinde ise; ”Ailem ile birlikte ayakkabı imalatı işi yapmaktayız. … isimli şahıslar kısa zaman önce tanıştıktan sonra ayakkabı alışverişi yapmaya karar verdik. Bu şahıs bizden aldığı ayakkabılar karşılığında bize çek verdi. Ancak daha sonra bu çek ile ilgili aramızda anlaşmazlık yaşandı. 19.09.2017 günü, saat 10:30 sıralarında …, kardeşi … ve ismini bilmediğim ağabeyleri evimizin önüne geldiler. Ardından … ile … bizi apartmanımızın giriş kapısında sardılar ve tuttular. Bunun üzerine aramızda arbede ve boğuşma yaşandı. Bu esnada … üzerindeki bir silahı çıkardı ve fakat ağabeyim … bu silahı …’ın elinden aldı. … ateş etmeye fırsat bulamadı. … ile ağabeyim … kavgaya tutuştular. Bu sırada ben de … ile boğuşuyordum. …’ın ismini bilmediğim ağabeyi elindeki silahı benim ağabeyim …’ın başına dayadı. …’un elinden kurtulduktan sonra ismini bilmediğim şahsa tekme attım. Ağabeyim … da bu sırada onun elinden kurtularak kaçmaya çalıştı. Bu anda şahıs elindeki silahla ağabeyime hatırlamadığım kadar ateş etti. Daha sonra … beni tekrar sardı. İsmini bilmediğim şahıs elindeki tabancaya mermi doldurarak ateş edeceği esnada eline tekme attığım için ateş edemedi. Diğer ağabeyim …bu anda yanımıza gelerek beni …’un elinden kurtardı. Ardından da oradaki bir lokantaya sığındık.
Müşteki şüpheliye soruldu, cevaben: Biz olay yerinde ilk etapta ağabeyim … ile birlikteydik. Diğer ağabeyim … olay yerine sonradan geldi. Bizden sadece …’ın elinde silah vardı. Bu silahı …’ın elinden almıştı. … ile karşı taraftan ismini bilmediğim şahıs birbirlerine çok sayıda ateş ettiler. … ile bense hiçbir şekilde silah kullanmadık. Benim vücuduma mermi isabet etmedi. … ile … ise o şekilde yaralandılar. Yaşanan hadiseler nedeniyle karşı taraftaki şahıslardan şikayetçiyim. Söyleyeceklerim bunlardan ibarettir” şeklinde, diğer davalı …’ın ise soruşturma aşamasında kollukta verdiği 24/09/2017 tarihli ifadesinde; ”…Kardeşlerim … ve … ile birlikte ayakkabı imalat işi yapmaktayım. İsimlerini kardeşimden öğrendiğim … isimli şahısla 100.000,00-TL değerinde ayakkabı karşılığında anlaştık. Ödemeyi 3 ayrı çek ile yaptılar. Daha sonrasında çeki geri istediler. Biz de çekleri müşterilerimize verdiğimizi söyledik. Bu sebeple bizi tehdit etmeye başladılar. Şikayetçi olacağımızı söylediğimizde ise onlar da şikayetçi olacaklarını söylediler…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf, …adında bir dükkanda ayakkabı alıp satan bir tacir olduğu, kendisinin, davalılara ayakkabı siparişinde bulunduğu ve bu siparişlere istinaden 100.000,00-TL tutarında 3 ayrı çek verdiği, çekleri alan davalıların halen sipariş aldıkları ayakkabıları teslim etmedikleri ve üstelik borçlarını ifa etmedikleri gibi almış oldukları çekleri de iade etmedikleri, davalıların, dava konusu çekleri iade etmemek için kendisini ve kardeşlerini ölümle tehdit ettikleri ve hatta silahlı saldırıda bulundukları, bu saldırının … CBS’nin … soruşturma numaralı dosyası ile işlemlerinin sürdüğü iddiası ile dava konusu çeklerin iptalini ve taraflarına iadesini talep ettiği, davalıların ise davaya süresinde cevap dilekçesi sunmadıklarından davayı inkar ettikleri kabul edilmiştir. Yukarıda detaylı olarak yer aldığı üzere; ceza dosyasında yer alan tarafların beyanlarından taraflar arasında ayakkabı siparişine ilişkin ticari ilişki bulunduğu ve davaya konu çeklerin de bu ilişki çerçevesinde davalılara verildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf ise; davacı tarafından davalılara ayakkabı imalatı işi için verildiği iddia olunan çeklerin avans çeki olup olmadıkları, bedelsiz kalıp kalmadıkları, davacının dava konusu çeklerden ötürü davalılara borçlu olup olmadığı ve menfi tespit talebinin yerinde olup olmadığıdır. Burada tespit edilmesi gereken ilk husus, davacı tarafından davalılara ayakkabı imalatı işi için verildiği iddia olunan çeklerin avans çeki olup olmadıkları ve bedelsiz kalıp kalmadıkları hususudur. Yukarıdaki açıklamalar, dosya kapsamı ile ceza dosyası kapsamında alınan ifadeler nazara alındığında Mahkememizce davacı tarafından davalılara ayakkabı imalatı işi için verilen çeklerin avans çeki olduğu, işbu sipariş doğrultusunda dosyada davalıların ayakkabı teslimine ilişkin bir bilgi/belgeye rastlanılmadığı gibi davalıların da sipariş edilen malları teslim ettiğini ispata yarar bir delili dosyaya sunmadıkları ve ceza dosyasında alınan ifadelerde de siparişin teslim edildiğine ilişkin bir beyanlarının olmadığı nazara alınarak Mahkememizce davaya konu çeklerin bedelsiz kaldıkları kanaatine varılmıştır.Burada tespit edilmesi gereken ikinci husus ise, davacının dava konusu çeklerden ötürü davalılara borçlu olup olmadığı ve menfi tespit talebinin yerinde olup olmadığıdır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında Mahkememizce davacının dava konusu çeklerden ötürü davalılara borçlu olmadığı, bununla birlikte …bank A.Ş’nin 22/12/2017 ve 12/02/2020 tarihli cevabi yazılarında davaya konu çeklerden … ve … numaralı çeklerin ibraz edilerek ödendiği bildirildiğinden İİK md.72/6 hükmü de gözetilerek Mahkememizce davanın kabulü ile, davaya konu …bank … Şubesine ait, … çek seri numaralı, 01/12/2017 keşide tarihli, keşidecisi …olan ve 30.000,00-TL bedelli çek ile … Şubesine ait, … çek seri numaralı, 15/03/2018 keşide tarihli, keşidecisi … olan ve 30.000,00-TL bedelli çekin bankaya ibrazı neticesinde ödenmesi nedeniyle çek bedelleri toplamı olan 60.000,00-TL’nin davalılardan istirdadı ile davacıya verilmesine, davacının davaya konu …bank … Şubesine ait, … çek seri numaralı, 20/04/2018 keşide tarihli ve 40.000,00-TL bedelli çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE,
A)Davaya konu …bank … Şubesine ait, … çek seri numaralı, 01/12/2017 keşide tarihli, keşidecisi … olan ve 30.000,00-TL bedelli çek ile …bank … Şubesine ait, … çek seri numaralı, 15/03/2018 keşide tarihli, keşidecisi … olan ve 30.000,00-TL bedelli çekin bankaya ibrazı neticesinde ödenmesi nedeniyle çek bedelleri toplamı olan 60.000,00-TL’nin davalılardan istirdadı ile davacıya verilmesine,
B)Davacının davaya konu …bank … Şubesine ait, … çek seri numaralı, 20/04/2018 keşide tarihli ve 40.000,00-TL bedelli çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 6.831,00-TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 1.707,75-TL harcın mahsubuna, bakiye 5.123,25-TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 16.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 615,40-TL posta masrafları, 1.707,75-TL peşin harç ve 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.354,55-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılarca yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸