Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/97 E. 2018/504 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/97
KARAR NO : 2018/504
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/02/2016
KARAR TARİHİ : 10/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 25/11/2010 tarihli “… Müşteri Sözleşmesi” akdedildiğini, bu sözleşmenin 2.maddesine göre de davalı şirket, …’e dahil edilmek suretiyle müşteri araçlarına yani davacı şirket araçlarına akaryakıt ikmal ve data hizmeti vermeyi buna mukabil davacı şirket de muhtelif bayilerden satın almış olduğu akaryakıt ve … kullanım bedellerini davalı şirkete ödemeyi kabul ettiğini, davalı ile yapmış oldukları sözleşme 25.11.2010 tarihli olup, sözleşmenin 3.maddesine göre devam eden bir sözleşmenin olduğunu, ayrıca davacı şirket ve davalı şirket tarafından feshedilmiş bir sözleşmenin bulunmadığını, davacı şirketin muhtelif tarihlerde kiralık olarak kullandığı araçları kiraladığı firmaya teslim ettiğini, şirkete ait bir kısım araçlarında satıldığının davalı şirkete bildirildiğini, teslim edilen ya da satılan araçlarda bulunan taşıt matiklerin bir kısmı davalıya teslim edildiği, kalan taşıt maliklerin ise diğer araçlarda kullanılmak üzere müvekkili şirkette kaldığını, ayrıca araçlar ile ilgili gerekli bilgilerin verilmesi ile birlikte davalı şirkete kalan araçların yatık alımına devam edileceği ve bu durum ile ilgili bir satış temsilcisinin yönlendirilmesi ile de yeni bir sözleşmenin yapılabileceği davalı şirkete bildirdiğini, buraya kadar belirtmiş olduklarını, davalı ile yapılan sözleşmeye aykırı hareket edilmediğini, davalı şirket davacı şirket hesabından çekmiş olduğu nakdi paranın iadesi konusunda sözleş ve mail yazışmalı olarak görüşülmüş ve uyarılmış ise de; davacı şirkete yapılan bir iade olmadığını, bu nedenle de davacı şirket davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davanı kabulü ile davalı itirazının iptali ve takibin devamına, alacağın tahsiline ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı ile müvekkili şirket arasında 25.11.2010 tarihinde üç yıl süreli … Müşteri Sözleşmesi imzalanmış ve bu kapsamda davalıya ait araçlara “Taşıt Kimlik Ünitesi” takıldığını, sözleşmesel ilişki devam ederken davacı, müvekkile hiçbir bildirimde bulunmaksızın 6 aydan daha uzun bir süre akaryakıt alımını durdurduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “fesih” başlığını taşıyan 16.maddesi ile “sistemde kayıtlı bulunan beher aracın üç ay süresince yakıt almaması durumu”nda müvekkili sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkı tanındığını, davacının 6 aydan daha uzun bir süre yakıt alımını durdurarak sözleşmenin süresinden önce feshine sebebiyet verdiğini, müvekkili sözleşmenin 16.maddesi doğrultusunda, davacının sisteme dahil ettiği araçlara programlanan TKÜ başına 150 USD fesih bedeli (16.004,78 TL) ve teslim edilmeyen TKÜ başına 150 USD cihaz bedeli (10.974,71 TL) olmak üzere toplam 26.979,49 TL hesaplandığı ancak davacının taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8.maddesi doğrultusunda açtırmış olduğu kredi limiti yetersiz olduğundan 9.000,00 TL’lik fatura düzenlendiği ve bu tutarın tahsil edildiğini belirterek, davanın reddi ile davacının alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava İİK’nun 67 ve devamı maddeleri kapsamında itirazın iptali davasıdır.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası celbedilmiş, takibe itirazın ve davanın süresinde olduğu tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … müşteri sözleşmesi, taraf şirketlerin sicil kayıtları,davacı şirkete ait hesap hareketlerini gösterir banka kayıtları, sözleşme kapsamında sisteme alınan araçlara ait listeler, takip dosyası incelenmiş ve taraf şirketlerin uyuşmazlık konusu döneme ilişkin ticari ve defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi heyeti aracılığıyla inceleme yapılarak rapor düzenlenmiştir.
27/11/2017 Tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirket ticari defterinin açılış ve kapanış noter tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, davalı şirket ticari defterlerinin GİB onaylarının süresinde yapıldığı, envanter defterinin noter açılış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, davacı şirket ticari defterlerinde 26/05/2015 takip tarihi itibariyle davalı şirketten 9.000,00 TL alacaklı olduğu, davalı şirket ticari defterlerinde davacı şirket alacağı bulunmadığı, davalı şirket davacı şirkete Auto Araş Çıkarma Bedeli açıklamalı 08/04/2015 tarih ve 9.000,00 TL tutarındaki fatura düzenlediği bu tutarı da 15/04/2015 tarihinde davacı şirket banka hesabından tahsil ettiği, davacı şirket son olarak 15/11/2014 tarihinde akaryakıt alımı yaptığı davacı şirket sözleşmenin 16maddesine aykırı davrandığı davalı şirketin 9.000,00 TL tahsil ettiği 15/04/2015 tarihine kadar 5 aylık süre içerisinde davacı şirketçe yakıt alımı yapılmadığı, davacı şirket davalı şirket sistemine tanımlanan taşıtlara takılan TKÜ’leri davalı şirkete iade edildiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz etmediği bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasında beş yıl süreli 25/11/2010 tarihli … sözleşmesinin yapıldığı, davalının davacı adına düzenlediği 08/04/2015 tarihli, 9.000,00-TL bedelli, “Auto Araç Çıkarma Bedeli” başlıklı faturaya istinaden davacının hesabından 15/04/2015 tarihinde fatura tutarının tahsil ettiği, davacının tahsil edilen tutarın haksız olduğu iddiası ile davalı aleyhine dava konusu takibi başlattığı, davalı vekilinin anılan tutarın sözleşmenin 16 maddesine göre kapsamında tahsil edilen ceza tutarı olduğunu savunduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 16. Maddesine göre; davacının sözleşme ile üstlendiği edimleri yerine getirmemesi ve/veya sözleşmenin süresinden önce feshine sebebiyet vermesi; bankada kredi açılmamamsı, açılan kredinin limitlerinin yetersiz olması veya kredinin banka tarafından iptal edilmesi durumları dahil olmak üzere sistemde kayıtlı bulunan beher aracın üç (3) ay süresince yakıt almaması durumunda davalı sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir. Davalı sözleşmeyi feshetmeyerek yakıt alınmayan beher aracın sistemden çıkarılmış olduğunu varsayabilir.
Yukarıda sayılan hallerde ve satılan taşıtlar üzerinden TKÜ’lerin sökülmemesi veya söküldüğü halde davalıya teslim edilmemesi, davalı tarafından iadesi istendiği halde iade edilmemesi veya davalı tarafından zayi olduğunun tespit edilmesi hallerinde davalı, taşıt başına ve/veya her bir TKÜ için 150 USD cezai şartı, işlemin yapıldığı tarihteki T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden yeni Türk Lirası ve KDV’si karşılığı olarak talep ve tahsil hakkına sahiptir. Bu şekilde tahakkuk eden cezai şart tahakkuk tarihini takip eden ayın 21 inde tahsil edildir.
Sözleşmenin anılan maddesi somut olaya uygulandığında; davacı tarafın sistemde kayıtlı beher aracı için üç ay süre ile yakıt almaması durumunda, davalının sözleşmeyi tek taraflı feshetme veya yakıt alınmayan araçların sistemden çıkarılmış sayıldığını varsayma hakkının olduğu; sistemden çıkarılmasına karar verilen araçların üzerine takılı TKÜ(Taşıt kimlik ünitesi)’lerin sökülmemesi veya söküldüğü halde davalıya teslim edilmemesi, davalı tarafından iadesi istendiği halde iade edilmemesi veya davalı tarafından zayi olduğunun tespit edilmemesi hallerinde davalının, taşıt başına ve/veya her bir TKÜ için 150 USD cezai şartı, işlemin yapıldığı tarihteki T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden yeni Türk Lirası ve KDV’si karşılığı olarak talep ve tahsil hakkına sahip olduğu, sözleşmenin feshedilmemesi halinde talep edilebilecek cezai şartın ifa yerine(seçimlik) cezai şart mahiyetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Zira taraflarca bu halde sözleşmnin devam edeceği; ancak sistemden çıktığı varsayılan araçlara takılı TKÜ’lerin iadesi borcunun ifa edilmemesi halinde cezai şart talep edilebileceği kararlaştırılmıştır. Alınan bilirkişi raporu, davacı tarafça dosyaya sunulan sistemde kayıtlı olup daha sonra sistemden çıkartılan araçlara ilişkin sunulan teslim tutanakları ve araç satış sözleşmeleri mahkememizce incelenmiş, sözleşme boyunca davacının sistemde kayıtlı 32 adet aracının bulunduğu, sözleşme süresi içerisinde bunlardan 20 adedinin davacı tarafça kiralandıkları firmalara iade edildikleri veya üçüncü kişilere satıldıkları, başka ifade ile sistemden çıkarıldıkları, bu hususun bizzat davacı tarafından dosyaya sunulan teslim tutanakları ve satış sözleşmelerinden mahkememizce tespit edildiği, bilirkişi raporunun 9. Sayfasında sözleşme boyunca sistemde olan 32 adet araçtan cezai şart faturasının tanzim tarihi itibariyle halen TKÜ takılı bulunan araçlar(aktif) ile TKÜ takılı olmayan araçların(pasif) listelendiği, davacının davalı firmadan en son 15/11/2014 tarihinde akaryakıt aldığı, bu tarih ile cezai şart faturasının tanzim tarihi arasında beş ay bulunduğu, başka ifade ile davacının sistemde kalan 12 adet araca üç aydan fazla süre ile yakıt almayarak sözleşmeyi ihlal ettiği anlaşılmıştır. Buna karşılık davalının sözleşmenin 16 maddesi uyarınca sözleşmeyi tek taraflı feshettiğine dair soyaya herhangi bir delil sunmadığı gibi, son yakıt alım tarihi olan 15/11/2014 tarihinde sistemden çıkarıldığı anlaşılan 20 adet araçtan yalnızca 11 adedinin TKÜ’sü iade edilmesine rağmen kalan araçlarda bulunan TKÜ’ler için herhangi bir cezai şart tahakkuk ettirmediği ve tahsil etmediği, sistemde kalan 12 adet aracın en son yakıt alımını 15/11/2014 tarihinde yaptığı, üç aylık sürenin sonunda 15/02/2015 tarihi itibariyle sözleşmeyi tek taraflı feshetmediği gibi, bu araçların sistemden çıkmış sayıldığını varsaydığına ve araçlar üzerindeki TKÜ’lerin iadesini talep ettiğine dair davacıya herhangi bir bildirimde bulunmadığı, ifa yerine(seçimlik)cezai şart mahiyetinde ki bu cezai şartın talep edilebilmesi için taraflar arasındaki sözleşmeye göre TKÜ’lerin sökülmemesi veya söküldüğü halde davalıya teslim edilmemesi, davalı tarafından iadesi istendiği halde iade edilmemesi veya davalı tarafından zayi olduğunun tespit edilmesinin gerektiği, taraflarca sözleşmede önce asıl edimin ifasının talep edileceğinin, bunun yerine getirilmemesi halinde cezai şart istenebileceğinin kararlaştırıldığı, davalı tarafça TKÜ’lerin iadesine yönelik davalıya ifa talebinin iletildiğine dair delil sunulmadığı, bu haliyle ceza koşullarının oluşmadığı, nitekim davalı yanca tanzim edilen faturanın davacıya tebliğ ettirildiğine dair de dosyada delil bulunmadığı, davacı tarafın haksız tahsil edilen cezai şart tutarının iadesi amacıyla başlatığı takibe davalı tarafça yapılan itirazın haksız olduğu mahkememizce kabul edilmiş; buna karşılık davacının davalıya iade alacağı ile ilgili takip tarihinden önce temerrüde düşürmediği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan alacağın takdiren %20 si oranında (1.800,00.-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın 9.000,00-TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile, takibin 9.000,00-TL alacağa takip tarihinden değişen oranlarda işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte DEVAMINA,
Alacak likit olduğundan alacağın takdiren %20 si oranında (1.800,00.-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 614,79 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Davacı tarafından yatırılan 155,47.-TL peşin harcın davalıdan tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 103,56.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.449,80 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren %99’nun davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 88,50 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren %1’nin davacıdan alınarak davacıya ödenmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.739,60 TL gider avansından geriye kalan 321,60 TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan 111,50 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı
HARÇ BEYANI /
614,79 TL KARAR HARCI
155,47 TL PEŞİN HARÇ /
459,32 TL KALAN HARÇ
DAVACI GİDERİ /
31,80 TL BVH VE VSH.
1.350,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
68,00 TL TEBLİĞLER /
1.449,80 TL TOPLAM
DAVALI GİDERİ /
88,50.-TL TEBLİĞLER /