Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/954 E. 2023/506 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/954 Esas
KARAR NO : 2023/506

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/01/2013
KARAR TARİHİ : 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalardaki beyanlarında özetle; Müvekkilinin 28/02/2012 günü davalı …’ın kullandığı araçla seyir halindeyken çarpması sonucu yaralandığını, bu kazaya ilişkin … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin kaza nedeniyle sol kolunun ve yüz kemiğinin kırıldığını, vücudunun çeşitli yerlerinde derin kesiklerin oluştuğunu, müvekkilinin uzun süre tedavi gördüğünü, yine bu kaza nedeniyle müvekkilinin telafisi mümkün olmayan ızdıraplar yaşadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 10.000,00-TL maddi ve 30.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden, diğer davalı … Sigorta A.Ş.yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; kazanın sebebinin yolun gizli buzlanmasının olduğunu, kazayı bilerek yapmadığını, davacının istemiş olduğu maddi ve manevi tazminatın yerinde olmadığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde ve özetle; kazaya karışan aracın müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sigortalısının kusuru ve ancak kaza sonucu oluşan gerçek zarardan sorumlu olduğunu, sigortalının hatır taşımacılığı yaptığını belirterek davanın reddine karar verilerek, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Hastane kayıtları ve doktor raporlarına, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … nolu soruşturma dosyasına, … Plaka sayılı vasıtaya ait trafik sicil kayıtlarına, Trafik kaza tespit tutanağına, taraflara ait mali ve sosyal durum araştırmalarına, tanık beyanlarına ve her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
Davacı vekili delil dilekçesinde; …plaka sayılı araç kayıtlarına, trafik kazasına ilişkin tutulan kolluk kayıtlarına, … A.Ş. Ve … Sigorta A.Ş. Sigorta poliçelerine, hastane kayıtları ve doktor raporlarına, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasına, mali ve sosyal durum araştırmalarına, tanık beyanlarına delil olarak dayanmıştır.
05/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda “heyetleri tarafından dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde söz konusu kazada, …’ın aracında karlı hava şartlarına uygun gerekli düzenlemeleri yapmadığını, hava ve yol şartlarının gerektirdiği hız konusunda gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden asli kusurlu sayılması gerektiği ve kusur oranının %100 (Yüzde Yüz) olduğu kanaatine varıldığını, heyetimiz 27.05.2015 tarihli Adli Tıp Kurumu Raporu’nu isabetli bulduğu” bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 20/12/2021 tarihli raporunda “… oğlu 20.08.1986 doğumlu …’ın 28.02.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği ” bildirilmiştir.
14/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda “… ‘ın Çalışma Gücü ve Meslekte Karanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre sürekli maluliyetinin olmadığı görüldüğünden kazazede yönünden sadece Geçici İş Göremezlik hesabı yapıldığı, Geçici İş Göremezlik Kesabının Geçmiş (Bilinen) Dönem içerisinde sonlanan bir hesap olması sebebiyle, gerek yapılan ödeme tarihine göre, gerekse rapor/hesap tarihine göre yapılacak hesaplamalarda hangi Yaşam Tablosunun kullanıldığının ve hesap yöntemi olarak Progresif Ramt Yöntemi ya da Aktöeryal Yöntem kullanılmasının hesaplamaya herharıgi bir etkisinin bulunmadığı, davalı … Sigorta A-Ş. tarafından davacıya yapıları herharıgi bir ödeme tespit edilemediğinden davacının hesaplanan zararından bu açılardan herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, dava dışı … tarafından davacıya 04.03.2012 – 15.05.2012 dönemini kapsayatı 70 gün için 1.358,47 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, yapılan ödemenin davalıran kusuru oranında rücuya tabi kısmı davacının hesaplanarı geçici iş göremezlik zararından tenzil edildiği, davacı … ‘ın hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 2.986,36 TL olduğu, Dava dışı … tarafından yapıları 1.358,47 TL geçici iş görernezlik ödemesinin davalının kusuru oranında rücuya tabi kısmının davacının hesaptanan geçici iş göremezlik zararından tenzili sonrası davacı … ‘ırı bakiye Geçici İş Göremezlik zararının 1.627,89 TL olduğu” bildirilmiştir.
02/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda “Davalı …’nın davacı için ilgili hastanelere ödeme yapmış olduğu ve yasanın kendisine yüklediği yükümlülüğü yerine getirdiği, dolayısıyla başkaca bir borcunun bulunmadığı, … haricindeki davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, yapılan tetkik ve tedavilerin yaşanan trafik kazasıyla illiyet bağı bulunduğu, dosya içerisine davacı tarafından sağlık harcaması yapıldığına dair herhangi bir belge sunulmamış
olduğu ayrıca ilaç, tıbbi malzeme, tetkik ve tedavi masraflarının … tarafından karşılanmış olduğu anlaşıldığından herhangi bir hesaplamaya gerek bulunmadığı, ulaşım giderleri toplamının yasal faizi hariç 29,70 TL x 24 = 712,80 TL olabileceği” bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı toplanan deliller ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; dava, yaralanmalı trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dava konusu kazanın, 28.02.2012 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın …’den Habibler yönüne giderken … önünde kayarak karşı yöne geçmesi ve yan yatarak durması sonucu meydana geldiği ve trafik kazası sonucu araçta bulunan davacının yaralandığı anlaşılmıştır. Kazaya karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta şirketine 12/05/2011-12/05/2012 tarihleri arasında … poliçe numarası ile zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğu ve sigorta üst limitinin 225.000,00-TL olduğu anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 20/12/2021 tarihli raporunda, … oğlu 20.08.1986 doğumlu …’ın 28.02.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. 05/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda, söz konusu kazada, …’ın aracında karlı hava şartlarına uygun gerekli düzenlemeleri yapmadığı, hava ve yol şartlarının gerektirdiği hız konusunda gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden asli kusurlu sayılması gerektiği ve kusur oranının %100 (Yüzde Yüz) olduğu kanaatine varıldığını bildirilmiştir. 14/06/2022 tarihli aktüer bilirkişi raporunda, … ‘ın Çalışma Gücü ve Meslekte Karanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre sürekli maluliyetinin olmadığı görüldüğünden kazazede yönünden sadece geçici iş göremezlik hesabı yapıldığı, geçici iş göremezlik hesabının geçmiş (bilinen) dönem içerisinde sonlanan bir hesap olması sebebiyle, gerek yapılan ödeme tarihine göre, gerekse rapor/hesap tarihine göre yapılacak hesaplamalarda hangi yaşam tablosunun kullanıldığının ve hesap yöntemi olarak Progresif Ramt Yöntemi ya da Aktöeryal Yöntem kullanılmasının hesaplamaya herhangi bir etkisinin bulunmadığı, davalı … Sigorta A-Ş. tarafından davacıya yapıları herhangi bir ödeme tespit edilemediğinden davacının hesaplanan zararından bu açılardan herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, dava dışı … tarafından davacıya 04.03.2012 – 15.05.2012 dönemini kapsayan 70 gün için 1.358,47 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, yapılan ödemenin davalının kusuru oranında rücuya tabi kısmı davacının hesaplanan geçici iş göremezlik zararından tenzil edildiği, davacı … ‘ın hesaplanan geçici iş göremezlik zararının 2.986,36 TL olduğu, dava dışı … tarafından yapıları 1.358,47 TL geçici iş görernezlik ödemesinin davalının kusuru oranında rücuya tabi kısmının davacının hesaptanan geçici iş göremezlik zararından tenzili sonrası davacı … ‘ın bakiye geçici iş göremezlik zararının 1.627,89 TL olduğunun hesap edildiği, yine 02/02/2023 tarihli doktor bilirkişi raporunda, davalı …’nın davacı için ilgili hastanelere ödeme yapmış olduğu ve yasanın kendisine yüklediği
yükümlülüğü yerine getirdiği, dolayısıyla başkaca bir borcunun bulunmadığı, … haricindeki davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, yapılan tetkik ve tedavilerin yaşanan trafik kazasıyla illiyet bağı bulunduğu, dosya içerisine davacı tarafından sağlık harcaması yapıldığına dair herhangi bir belge sunulmamış
olduğu ayrıca ilaç, tıbbi malzeme, tetkik ve tedavi masraflarının … tarafından karşılanmış olduğu anlaşıldığından herhangi bir hesaplamaya gerek bulunmadığı, ulaşım giderleri toplamının yasal faizi hariç 29,70 TL x 24 = 712,80 TL olabileceği” bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 20/12/2021 tarihli maluliyet raporu, 05/03/2016 tarihli kusur bilirkişi raporu, aktüerya hesap bilirkişi tarafından sunulan 14/06/2022 tarihli bilirkişi raporu ve 02/02/2023 tarihli bilirkişi raporlarınınn tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun ve denetime elverişli mahiyette olduğu görülmüştür.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır.
Somut olayda davacının yaralanması nedeniyle oluşan 1.627,89 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 712,80-TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 2.340,69-TL zararından; davalı …’ın TBK’nun 49 maddesi kapsamında haksız fiil faili ve 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi kapsamında aracın işleteni sıfatıyla, davalı sigorta şirketinin … plaka sayılı aracın 2918 sayılı Kanunun 85 ve 91 ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sıfatı ile sorumlu olduğu ve hesap edilen toplam maddi tazminatın poliçe teminat üst limitini aşmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde hükmedilecek tazminattan hatır taşıması indirim yapılmasını talep etmiştir.2918 sayılı KTK’nın 87/1. maddesinde; “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir” düzenlemesine yer verilmiş; aracın hatır için verildiği ya da hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Hatır taşıması; bir kimseyi ücretsiz olarak, bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Hatır taşıması, sigorta teminatı kapsamında ise de, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Dava dosyası içeriğine göre davacının … plakalı araçta yolcu konumunda bulunduğu ve kazanın meydana geldiği aracın servis aracı olduğu anlaşılmakla Mahkememizce hatır taşıması indirimi yapılmamıştır.
İzah edilen gerekçe ile davacı tarafından açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile 1.627,89-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 712,80-TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 2.340,69-TL tazminatın davalılar … yönünden kaza tarihi olan 28.02.2012 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.nin ZMMS poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; 6098 TBK’nın 56/1. maddesi hükmüne göre “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.””Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir.
Somut olayda 28.02.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanmasının derecesi, söz konusu eylem nedeni ile duymuş olduğu elem ve üzüntü ile orantılı olacak şekilde bir nebze telafisi açısından, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı sigorta şirketli tarafından düzenlenen poliçe kapsamında manevi zararların teminat altına alınmadığı ve bu nedenle manevi zararlardan sorumlu tutulamayacağı sonucuna varılarak, davacının … Sigorta A.Ş. yönünden açtığı manevi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Mahkememizin 09/11/2017 tarihli duruşmasının 2 numaralı ara kararı ile; … Başkanlığının dahili dava yoluyla husumet yöneltidiği anlaşılmakla HMK da bu konuda bir düzenleme bulunmadığı da dikkate alınarak dahili davalı sıfatından çıkartılmasına davacı vekilinin isteği halinde … hakkında ayrı bir dava açarak bu dosya ile birleştirilmesi için davacı vekiline süre verilmesine karar verildiği anlaşılmakla … yönünden herhangi bir hüküm kurulmamıştır.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile 1.627,89-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 712,80-TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 2.340,69-TL tazminatın davalılar … yönünden kaza tarihi olan 28.02.2012 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.nin ZMMS poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının … yönünden açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28.02.2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacının … Sigorta A.Ş. Yönünden açtığı manevi tazminat davasının reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 179,90 TL harcın, davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 1024,65 TL nispi karar ve ilam harcın davalı …’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 TL bilirkişi raporu ücreti,24,30 TL başvuru harcı, 1.652,90 TL tebligat ve posta masrafları ile 1.070,00 TL Adli Tıp Kurumu Fatura gideri olmak üzere toplam 4.747,20 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına 2057,99 TL’sinin göre davalılardan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen maddi tazminat davası yönünden AAÜT’nin uyarınca hesap edilen 2.340,69-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Reddedilen Maddi tazminat davası yönünden AAÜT’nin uyarınca hesap edilen 2.340,69- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta Şirketi’ne verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden AAÜT’nin 10/1-4. maddesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Reddedilen Manevi tazminat davası yönünden AAÜT’nin uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta Şirketi’ne verilmesine,
11-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve dahili davalı olduğunu beyan eden … vekilinin huzurunda, diğer tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/07/2023

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır