Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/886 E. 2019/557 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/886 Esas
KARAR NO : 2019/557
DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/08/2016
KARAR : RED
KARAR TARİHİ: 12/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili Şirketin, günümüz modern çağında projelerin tanıtımı için gerek foto realistik perspektif çalışmaları, gerek animasyon videoları ve gerek interaktif sunum çeşitlilikleri alanında hizmet veren bir mimarlık şirketi olduğunu, Davalı …Ş. (propa) ise gayrimenkul yatırımı, geliştirme, projelendirme, inşaat yönetimi, pazarlama-s atış, tesis işletme-yönetimi ve aktif varlık yönetimi alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, Müvekkil ile Davalı … arasında aşağıda ayrıntıları verileceği üzere 2014 yılında başlayan ticari ilişkide Davalı tarafından en son 10.02.2015 tarihinde “… Mahallesi Pendik yolu sınırları içinde bulunan 113 pafta, 2677 ada, 61 parselde bulunan 7.336 m2 arsa üzerinde MİMAR (3D Atölye) tarafından işbu sözleşme şartları çerçevesinde konut + ticaret yerleşmesi, sosyal tesisler ve çevre düzeni ve tüm mimari proje ve hizmetlerinin yapılması” konulu Sözleşme imzalandığını, Dava konusu uyuşmazlığın öncelikle bu Sözleşme’den ve bir kısmı da bu Sözleşme öncesindeki ticari ilişkiden kaynaklandığını, Davalı … İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden Müvekkili Şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, Müvekkilinin 10 yıldır aynı işyerinde faaliyet göstermesine rağmen, posta memurunun haksız ve mesnetsiz şekilde ödeme emrini TK 35. maddesine göre tebliğ etmesi sonucunda Müvekkil Şirketin haberi olmaksızın işbu ilamsız takibin kesinleştiğini, Müvekkili Şirketin işbu takipten 10.08.2016 tarihinde Şirket yetkilisinin bankada işlem yaptığı sırada, Şirket hesaplarına haciz konulması vesilesiyle haberdar olduğunu beyan ederek müvekkilinin telafisi güç ve imkansız zararların meydana gelmesini engellemek için uygun görülecek bir teminat karşılığında İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından müvekkili lehine tedbir kararı verilmesini, Müvekkilinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalıya borcu bulunmadığının tespitini, Haklı çıkmaları halinde, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya üzerinden davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere % 100 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, Müvekkilinin Gayrimenkul Geliştirme Süreci danışmanlık ücreti olarak 30.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte TAHSİLİNİ, Müvekkilinin 10.02.2015 tarihli sözleşme uyarınca yapmış olduğu çalışmalar nedeniyle hak etmiş olduğu ücretin ve işbu sözleşmenin haksız feshi nedeniyle doğmuş olan tüm zararların HMK 107. Madde uyarınca bilirkişi marifetiyle tespiti sonrasında artırılmak üzere şimdilik 30.000,00 TL’nin yine dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan TAHSİLİNİ, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı Şirket ile Müvekkili Şirketin yeni bir inşaat projesi başlatmak için arsa bulma çalışmaları yaptığı zamanda görüşülmeye başlanıldığını, uygun arsanın bulunması halinde Mimari projeler için birlikte çalışılma konusunda anlaşmaya varıldığını, Akabinde de muhtemel arsaların uygun olup olmadığı konusunda fikir vermek amaçlı ve her Mimarlık ofisinin herhangi bir ücret almadan iyi niyet ilişkileri içerisinde yaptığı eskizler ve emsal etüd çalışmalarını da bu şekilde hazırladığını bunların herhangi bir mimari proje de olmadığını, inceleme yaptırılması halinde bu durumun net bir şekilde ortaya çıkacağını,. 29.01.2015 tarihinde, aylarca görüşmeleri devam eden ve davacı tarafın da sözleşmesine konu Yakacık’da bulunan arsa müvekkil Şirket tarafından satın alınmış ve davacı taraf ile de 10.02.2015 tarihinde yapılacak inşaatın mimarlık projelerinin hazırlanması için sözleşme imzalandığını, Belirtilen bu arsanın alımı için görüşmeler devam ederken, davacı tarafın elinde başka bir iş olmadığını ve bu işi beklediğini, bu sebeple banka dekontlarında da özellikle belirtildiği üzere avans olarak, 31.10.2014 tarihinde 10.000.-TL, 09.01.2015 tarihinde 10.000.-TL olmak üzere 20.000.-TL lık ödemeler yapıldığını, Taraflar arasında imzalanan 10.02.2015 tarihli sözleşme ile de tamamen iyiniyetli olarak kabul edildiği üzere davacı tarafa avans niteliğinde 11.02.2015 tarihinde 82.500.-TL lık ödeme yapıldığını beyan ederek aleyhe açılan davaların reddini ve davacı yanın her bir dava yönünden ayrı ayrı olmak üzere icra inkar ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, davacı tarafından yatırılan teminatın doğmuş ve doğacak zararları için, mahkememiz nezdinde tutulmasını, karşılamaması halinde teminatın arttırılmasını, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, dava harç, masraf ve her bir dava için ayrı hesaplanacak ücreti vekaletin davacı yana tahmil edilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı, davalı ile aralarındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan danışmanlık ücretinden kaynaklanan alacağın varlığının çekişmeli olduğunu ileri sürerek İstanbul … İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı takip nedeni ile borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı, genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan edimlerin yerine getirilip getirilmediği, davacının borçlu olup olmadığı, borçlu değilse ne kadar miktar borçlu olmadığı, borçlu ise ne kadar miktar borçlu olduğu, teminat mektubunun paraya çevrilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı sonuç olarak; menfi tespite ilişkindir.
Davacı, neden paranın verilmesinin lazım gelmediğini ispatlamalı, neden borçlu olmadığını ispatlamalı bu nedenle ispat yükü davacı üzerindedir. İstanbul … İcra Dairesi’ nin …Esas sayılı takip dosyası incelenmiştir. Tarafların iddia- savunma ve toplanan delilleri, bilirkişi raporu ile tarafların ticari kayıtları incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu alınmış ve deliller hakimce taktir hakkı kapsamında değerlendirilmiştir. TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. Tarafların ticari defter ve kayıtlarının usule uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil olduğu hususuna dikkat edilmiştir. Bilirkişiler …, …ve …’ın 08/05/2018 tarihli kök raporu incelenmiştir. Bilirkişiler …, … ve …’ın 01/02/2019 tarihli ek raporu incelenmiştir.
İncelenen davacı şirkete ait 2014-2015-2016 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonu kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, incelenen davalı şirkete ait 2014-2015-2016 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yılsonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalının dava konusu sözleşmeyi feshinin davacının temerrüte düşürülmemesi nedeni ile haksız fesih niteliğinde olduğu, davacının sözleşmenin kurulmasından önce almış olduğu 20.000 TL’nin avans niteliğinde olduğu, sözleşmede 82.500 TL’nin işin bedelinin bir kısmı olarak belirlenmiş ve ifa zamanı olan sözleşmenin imza tarihinde davacıya ödenmiş olmasına rağmen, her iki taraf ticari defterlerinde 20.000+82.500 TL’nin avans olarak kayıtlı olduğu ve karşılıklı avans hesaplarının 102.500,00 TL üzerinde mutabık oldukları, davacının avans proje etabına ilişkin yapmış olduğu çalışmalara istinaden 48.125 TL’ye hak kazandığı, 82.500 TL’nin avans niteliğinde olduğu kanaatine varılarak proje etabı çalışması sebebiyle 48.125TL hak kazanılan miktarın 85.200 TL+ 20.000TL= 102.500 TL içerisinde karşılandığı değerlendirilerek davacının davalıdan herhangi alacağının olmadığı, davacının uğramış olduğu zararları ispat edemediğine kanaat getirilmiştir. Saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, takdiren ve vicdanen hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.973,64 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 2.929,24 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa talebi ile iadesine, başvuru ve vekalet harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 16.397,56 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır