Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/883 E. 2020/615 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/883 Esas
KARAR NO:2020/615

DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 26/08/2016
KARAR:KISMEN KABUL-KISMEN RED
KARAR TARİHİ: 22/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasında 13/02/2013 ve 17/04/2013 yürürlük tarihli iki ayrı Sözleşme akdedildiğini, sözleşmelerden 13/02/2013 tarihli Sözleşme ile …Yanı, … … adresinde bulunan …’na temin edilecek 2 adet asansörün montajı ve çalışır durumda tesliminin yapılması karşılığında 47.320 Euro + KDV bedelinin ödenmesi kararlaştırıldığı, 17/04/2013 tarihli Sözleşme ile yine aynı mevkide mukim … Yurdu’na temin edilecek 1 adet asansörün montajı ve çalışır durumda tesliminin yapılması karşılığında 22.000 Euro + KDV bedelinin ödenmesi kararlaştırıldığını, müvekkili şirket; Sözleşme ile üstlendiği taahhüdünü eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen davalı şirket; kendisine yapılan tüm ihtarlara rağmen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … e. Sayılı dosyası ile davalıya karşı 19.314,95 Euro asıl alacak için icra takibi başlatıldığını, ödeme emri ve dayanak belge suretini ihtiva eden tebligat mazbatası 24/06/2016 tarihinde usulüne uygun olarak davalı yana tebellüğ edildiği, ancak davalı icra dairesinin yetkisine ve borca 27/06/2016 tarihinde haksız yere itiraz ettiğini, taraflar arasında akdedilen her iki sözleşmenin 11. Maddesinde “ihtilafların Halli” başlığı altında yetki sözleşmesi düzenlendiğini, ilgili maddeye göre; taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıklarda “… Mahkemeleri ve İcra Daireleri” nin yetkili olacağı kararlaştırıldığı, Hukuk Muhakameleri ve İcra Daireleri”nin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 17. Maddesinde “yetki sözleşmesi” düzenlendiği, ilgili maddeye göre; taraflar arasındaki çıkacak uyuşmazlıklarda “… Mahkemeleri ve İcra Daireleri”Nin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 17. Maddesinde “yetki sözleşmesi” düzenlendiğini, ilgili maddenin ikinci fıkrasına göre; taraflar arasında aksi kararlaştırılmadıkça davanın yalnızca yetkili kılınan mahkemede açılabileceği hüküm altına alındığın, yine İcra İflas Kanunu’nun 50. Maddesinin ilk fıkrasında; HMK ‘nın yetkiye ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanacağı kararlaştırıldığı, buna göre, her iki tarafın da tacir olduğu göz önünde bulundurulduğunda; yetki sözleşmesinin geçerli olduğu ve dolayısıyla İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin yetkili olduğu sonucuna varılabileceği, bu bağlamda davalının yetki itirazının kabul edilemediği, davalının borcu olmadığı yönündeki iddiasının da kabul imkanı bulunmadığını, sunulan faturalar ve cari hesap marifetiyle görüleceğini davalı’nın müvekkili şirket tarafından tam ve eksiksiz yerine getirildiği bildirilen asansörlerin montajı ve çalışır durumda teslim edilmesi karşılığında müvekkili şirkete borcunun bulunduğunu, davalı şirketin icra takibine itiraz etmesinin kötü niyetli olduğunun gerek taraflar arasında akdedilmiş olan Sözleşme’nin gerekse müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile davalının müvekkiline borçlu olduğunun saptanacağını, bu nedenle davalının icra takibine karşı yapmış olduğu haksız itirazın iptalini, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı şirketin taraflar arasında akdedilen sözleşmeye ve müvekkili şirketle işveren şirket arasında ki teknik şartnameye uygun olarak hareket etmediğini, yapmış olduğu imalatları sözleşme şartlarına riayet ederek yapmadığını, davacı şirketin yapmış olduğu asansörlerin malzemeleri teknik şartnameye ve standartlara uygun olmadığını, işveren firma … A.Ş’nin inşaat mahallinde yaptırdığı bilirkişi incelemesinde asansörlerin teknik şartnameye uygun olarak yapmadığının tespit edildiği, davacı şirketin taraflar arasında akdedilen sözleşmeye ve teknik şartnameye riayet etmemesi, kullanılan malzemenin niteliği, montajlama işlerindeki eksik ve kusurlar sebebiyle … A.Ş müvekkili şirketin 18. Numaralı kesin hakkedişinden asansör işlerindeki kusurlar sebebiyle 83.000,00 TL kesinti yaptığını, müvekkili şirket tarafından davacı şirkete …. Noterliği’nden … yevmiye numaralı 09/02/2016 tarihli ve … yevmiye numaralı ve 30/12/2014 tarihli ihtarname gönderilerek çalışmayan asansörlerin ivedilikle şartnameye uygun olarak yapılmasını talep edildiğini, davacı şirket tarafından çalışmayan asansörlerle ilgili bir çalışma yapılmadığını, davacı şirketin yapmış olduğu asansörler gerekli dikkat ve özen içerisinde kurallara uygun olarak yapılmadığını bu nedenle mevcut asansörlerin çalışmadığını ve işveren firma … A.Ş davacı şirketin 18. Numaralı kesin hakkedişinden dolayı 70.000,00 TL kesinti yaptığını, bu nedenle müvekkili şirketin mağduriyetine sebep olduğunu, bu nedenlerden ötürü ikame edilen bu dava ve açılan icra takibi kötü niyetli olarak açıldığını, dolayısıyla davanın reddini talep ettikleri yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı- alacaklı; …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine ( taraflar arasındaki 13.02.2013 ve 17.04.2013 tarihli sözleşmeler gereğince davacının asansör montaj ve çalışır durumda teslimi ile davalının bu işlemin karşılığı olan bedeli ödeme borçları vardır ) sözleşmeler gereği düzenlenen 30.10.2013 ve 31.10.2013 tarihli faturalar ile açık hesap alacağının faizleri ile birlikte tahsili için ilamsız takip yapmıştır. Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrine 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır. Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş, davacının teknik şartnameye aykırı ifada bulunduğunu ve davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasındaki asansör montaj ve çalışır durumda teslimi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın varlığı ve varsa miktarına ilişkin davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline, koşulları varsa tazminatın varlığı ve miktarına ilişkindir.
Buna ilişkin tarafların iddia- savunma ve toplanan delilleri, bilirkişi raporu ile ticari kayıtlar incelenmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan ve hükme esas alınan bilirkişi raporları alınmış ve deliller değerlendirilmiştir. İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası incelenmiştir. Tarafların ticari kayıt ve defterleri incelenmiştir. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır hükmü dikkate alınmıştır. İş bu davada davacı taraf iddialarını somutlaştırmak ve alacağının varlığını ispatlamak durumundadır. Davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturalara hükümde belirlenen toplam miktar açısından itiraz edildiğine veya davalının davacıya faturaların bedellerini ödediğine dair dosyada bir bilgi veya belgeye bulunmamaktadır. Tarafların ticaret şirketi olup tacir olduğu, basiretli davranmaları gereği değerlendirilmiştir.
Mahkememiz 11/01/2018 tarihli duruşma ara kararları gereğince asansörlerin bulunduğu …’ nun bulunduğu … Asliye Hukuk Mahkemesine ( ATM Sıfatıyla ) talimat yazılmıştır. Bilirkişiler SMMM …, Makine Mühendisi …, Kadastro Tek. … tarafından hazırlanan 06/06/2018 havale tarihli bilirkişi raporu alınmış ve incelenmiştir. 16/10/2014 tarihinde yapılan keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporu Danışma Yanı ve Danışma karşısındaki 2 asansörü de 2 bölüm altında değerlendirmiş, 1. Bölümde asansörler yönetmelik ve standartlara göre (Kontroller) olup burada sayılan eksikliklerin, Yüklenici … San. Tic. A.Ş ‘nin uhdesinde kaldığı, 2. Bölümde ise Asansör Teknik Şartnamesine göre olup bu eksiklikler taraflar arasında imzalanan Teknik Şartnamede yer almadığından İşveren Kama Tic. Ve San. Ltd. Şti’nin uhdesinde kaldığı kanaatine varıldığı, muhasebesel yönden davacının icra takibinde delil olarak sunduğu, “30/10/2013 tarih ve … Nolu (71.361,44 TL KDV Dahil ) ve 31/10/2013 tarih ve 366520 nolu (153.279,81 TL KDV Dahil) ve toplamda KDV Dahil 224.641,25 TL tutarında 2 adet faturanın davalının ticari belgelerine ait dosyasında mevcut olduğu, söz konusu faturaların davalının Ticari Defterleri olan “Yevmiye Defteri ve Defter-i Kebir” defterine Usulüne uygun olarak işlendiği Vergi dairesine ait bildirimlerin yapıldığı, Yevmiye Defteri kayıtlarına göre davacı şirkete fatura bedelleri kadar (224.641,25 TL KDV Dahil) ödeme yapıldığı, ancak ödemeye ait dosya içerisinde herhangi bir belge ve dekont bulunmadığından ödemenin doğruluğu ile ilgili herhangi bir tespit yapılamadığı teknik görüşlerini bildirmişlerdir. Tarafların itirazları üzerine … Asliye Hukuk Mahkemesine ( ATM Sıfatıyla) yeniden talimat yazılmış, bilirkişiler SMMM …, Makine Mühendisi …, Kadastro Tek. … tarafından hazırlanan 05/03/2019 havale tarihli bilirkişi 1. ek raporu alınmış ve incelenmiştir. Davacının icra takibin de delil olarak sunduğu;”30/10/2013 tarih ve … nolu (71.361,44 TL KDV Dahil) ve 31/10/2013 tarih ve … nolu (153.279,81 TL KDV Dahil) ve toplamda KDV dahil 224.641,25 TL tutarında 2 adet faturanın davalının ticari belgelerine ait dosyasında mevcut olduğu, söz konusu faturaların davalının Ticari Defterleri olan “Yevmiye Defteri ve Defter-i Kebir” defterine usulüne uygun olarak işlendiği, Vergi Dairesine ait bildirimlerin yapıldığı, Yevmiye Defteri kayıtlarına göre davacı şirkete fatura bedelleri kadar (224.641,25 TL KDV Dahil) ödeme yapıldığı, ancak ödemeye ait dosya içerisinde herhangi bir belge ve dekont bulunmadığından ödemenin doğruluğu ile ilgili herhangi bir tespit yapılamadığı yönünde teknik görüşlerini bildirmişlerdir. Tarafların itirazları üzerine … Asliye Hukuk Mahkemesine ( ATM Sıfatıyla) yeniden talimat yazılmış, bilirkişiler SMMM …, Makine Mühendisi …, Kadastro Tek. … tarafından hazırlanan 02/09/2019 tarihli bilirkişi 2. Ek raporu alınmış ve incelenmiştir. İtirazların temelini teşkil eden 5 yıl sonra tespit yapıldığının aksine 16/10/2014 tarihinde yapılan tespite istinaden hazırlanan 06/06/2018 tarihli bilirkişi ve 28/01/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere Danışma Yanı ve Danışma karşısındaki 2 asansörü de 2 bölüm altında değerlendirmiş 1. Bölümde asansörler yönetmelik ve standartlara göre olup burada sayına eksikliklerin, yüklenici … San. Tic. A.Ş’nin uhdesinde kaldığı ve bu eksikliklerin asansörlerin giderilme tutarları; bir imalatın eksik kısımları olduğundan ancak fiili gerçekleştirmeler üzerinden bulunabilir. Bununla ilgili herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, mevcut dosya şartlarına göre ilave bir değerlendirme yapma imkanı bulunmadığını, kadastro bilirkişisi bulunması bilirkişi heyeti inisiyatifinde olmadığını, yerel belediyeden alınacak ruhsat tarihinin davayı aydınlatacağı kanaatinin hasıl olduğunu, 28/01/2019 tarihinde düzenlenerek sunulan ek raporda dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgeler doğrultusunda yapılan gerekli değerlendirmeler haricinde yeni bir değerlendirme yapılmadığı yönünde teknik görüşlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizce davacı ticari kayıtlarının varlığı da dikkate alınarak alınan bilirkişiler Makine Yüksek Müh. … ve Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 16.06.2020 tarihli bilirkişi raporu incelenmiştir. Davacı … San. Ve Tic. A.ş sorumluluğunda olan eksiklik ve uygunsuzlukların giderilme bedelinin montajın yapıldığı Ekim 2013 rayiçlerinde 20.000 TL olduğu kanaatine varıldığı, davacı … San. Ve Tic. A.Ş tarafından incelemeye 2012-2013-2014-2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı tarafın ticari defterlerine ve cari hesap ekstresine göre, 30/06/2016 tarihi itibariyle 19.314,86 EURO karşılığı 63.739,34 TL davalıdan alacaklı olduğu tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkemenin takdirinde olduğu yönünde teknik görüşlerini bildirmişlerdir.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; taraflar arasında akdedilen 13.02.2013 ve 17.04.2013 tarihli sözleşmeler gereğince davacının asansör montaj ve çalışır durumda teslimi yönündeki ifa borcunu yerine getirdiği; aksine ilişkin, dosya kapsamında tarafların tacir olduğu da gözetilerek, davalı tarafın ayıplı ifa/ gizli ayıp vb. yönden davacıyı temerrüte düşürdüğüne dair usule uygun bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafın davacının asansörleri montaj ve teslimi karşısında bedel ödeme borcunu yerine getirmediği, hatta davacı tarafından dava konusu edilen alacağın temelini oluşturan faturaların itiraza uğramadan davalının ticari kayıtlarına da işlendiği, vergi bildiriminde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulanların sahibi lehine delil olduğu hususu gereği ile bilirkişilerce usule uygun tutulan defterlere ve kayıtlarına göre hesaplanan miktara değer verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme gereğince, davacının, borçlu davalıdan aşağıda hükümde belirlenen miktar kadar alacaklı olduğu görülmüştür. Aksine dair veya borcun ödendiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Alacağın varlığı, miktarı ve faiz taraflar arasındaki sözleşme gereğince ve kayıtlar gereğince değerlendirilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeye dikkat edilerek TTK kapsamında bulunan aralarındaki ticari işin değerlendirilmesi sonucu; davalının sözleşme gereğince davacı tarafa borçlu olduğu, aksine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığına ve borcun davalı tarafından davacıya ödenmediğine kanunen kanaat getirilmiştir. Sonuç olarak davacı alacağının aşağıda hükümde yazılan miktar kadar olduğu hesaplanmıştır. Tarafların özel ve teknik olarak incelenen kayıtları gereğince aşağıda belirlendiği şekilde davalı taraftan mevzuat ve sözleşme gereğince alacağının bulunduğu, davalı tarafın yukarıda açıklamalar ışığında hesaplanan miktar kadar sorumlu olduğu, aşağıdaki miktar kadar davacının davasını ispatladığı, davalının borcu ödediğini ispat edemediği, davalı tarafın itirazında aşağıdaki hükümde belirlenen miktar kadar haksız olduğu ve sorumlu olduğu, alacağın likit olduğu ve tazminata hükmolunması gerektiği, davacının kötü niyetinin bulunmadığı bu nedenle davalının tazminat talebi koşullarının oluşmadığı, davacının toplam talebi dikkate alındığında HMK m. 26 gereği davanın kısmen kabulünün gerektiğine kanaat getirilmiş, saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir. (Davacı talebi: 19.314,95 EURO’ dur. Kısmen kabul edilen miktar: 19.314,86 EURO’ dur. Red edilen miktar: 0,09 EURO’ dur. Dava tarihi 26.08.2016 olup bu tarihte 1 EURO= 3.2333 TL dir. )
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; Davalının …. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takibe yapmış olduğu itirazın “19.314,86 EURO asıl alacak ile takip tarihinden itibaren başlayacak %9 yıllık akdi temerrüt faizi üzerinden ödeme tarihine kadar işletilecek şekilde” iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, davacı lehine 12.490,15 TL tazminata hükmolunmasına davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 4.266,01 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 783,64 TL ile icraya yatan 319,42 TL olmak üzere toplam 1.083,06 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 3.162,95 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 783,64 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 S HMK gereğince tebligat gideri, posta masrafı, bilirkişi ücreti olan 3.945,15 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 3.945,13 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İş bu dava nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığında,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 8.918,60 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekiller temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 0,29 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda Mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır