Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/803 E. 2018/17 K. 05.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/803 Esas
KARAR NO : 2018/17
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2016
KARAR : GÖREVSİZLİK
KARAR TARİHİ : 05/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili …Şti’nin toptan kağıt alım satım ile ile iştigal ettiğini, müvekkilinin ekte sureti sunulan ve müşterisinden alacağına karşılık olmak üzere diğer davacı olan…A.Ş’den alıp meşru hamili olduğu ve müvekkil namına yazılı halde ve dahi cirosu dahi yapılmaksızın zayi olduğunu, zayi olan ve iptali istenen dava konusu çekin …bank… Şubesine ait 31/07/2016 keşide tarihli … çek nolu 35.000 TL bedelli… nolu hesaptan kesilme keşidecisinin…A.Ş olduğunu, davalılara iş bu çek sebebi ile herhangi bir borçlarının bulunmadığını, iş bu çekin devretme cirosu olarak cirolaması gereken müvekkillerden Nobel Kağıt firmasının yetkili imzası ve kaşesi olmaksızın zayi olduğunu, iş bu zayi sebebi ile davacısının Nobel Kağıt olduğu İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı davası ile hasımsız olarak çek iptali davası ikame edildiğini, iş bu dava da dava konusu çeke dair ödeme yasağı kararı verildiğini, çekin nama yazılı olduğu için 3. Bir kişiye ciro ile devrini sağlamak adına sahte ciro atıldığını, çekte ki ciranta sıfatıyla yer alan … Şti. Kaşesi üzerindeki imzanın şirketi temsile yetkili kişice atılmış bir imzanın olmadığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı Farklı Yayın vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacıların gerçeği yansıtmayan ve asılsız olan davasının esastan reddinin gerektiğini, huzurdaki davanın kötü niyetle ve gerçeği yansıtmayan iddia ve bayanlara dayanarak açtığını, davacının, dava dilekçesinde öncelikle hamili olduğu ve namına yazılı halde ve cirosu dahi olmadan dava konusu çekin zayii olduğunu beyan ettiğini, yine dava konusu çek üzerinde imza ve kaşenin olmadığını beyan ettiğini, ancak, dava dilekçesinin açıklamalar kısmının beşinci bendinde ise dava konusu çek üzerinde kendilerine ait ciranta olduğunu ikrar ettiğini, davacının bu yöndeki çelişkili beyanları huzurda ki davanın kötü niyetli açıldığını ve çeki ödemekten imtina edildiğini açıkça ortaya koyduğunu, dava konusu çekin mahkememiz tarafından incelenmesi sonucu davacıya ait kaşe ve imzanın bulunduğunun açıkça gözükeceğini, müvekkil şirketin basım ve yayın hizmeti vermekte olduğunu ve davacı ile geçmiş zamana dayalı ticari ilişkisinin bulunduğunu, dava konusu çekin hamilinin müvekkil şirket olduğunu ve ödemek ile yükümlü olanın davacılar olduğunu, davacı…Şti. tarafından dava konusu çekin müvekkil şirkete ciro edildiğini ve imzalandığını, söz konusu sahte kaşe ve imza iddiaları gerçeği yansıtmadığını, bu durumun müvekkil şirketin ticari kayıtlarında da mevcut olduğunu, ayrıca, davacı şirket yetkilileri tarafından dava konusu çekin ciro edilerek müvekkil şirkete verilmesi karşılığında tahsilat makbuzu da müvekkil şirkete verildiğini ve söz konusu tahsilat makbuzlarının şirket kayıtlarında yine mevcut olduğunu, dava konusu çek suretinin mahkememiz tarafından incelenmesi ile davacı şirkete ait kaşe ve imzasının yer aldığı cirantanın açıkça gözükeceğini, davacının, davasında müvekkil şirketi davalı olarak göstermiş olmasının aslında çekin kendileri tarafından müvekkil şirkete verildiğini de ispatladığını, şöyle ki, davacının öncelikle dava konusu çekin zayii olduğunu beyan ettiğini, bu durumda çekin hamilinin kim olduğunu biliyor olmasının mümkün olmadığını, huzurdaki davanın hasımsız olarak açılması gerekir iken davacılar tarafından müvekkil şirket davalı olarak gösterildiğini, bu durumun davacıların çeki ödemekten imtina etmeye çalıştıklarını açıkça ortaya koyduğunu, ayrıca, davacı tarafından dava konusu çekin ne şekilde, nasıl, ne zaman , nerede çekin kaybedildiğine dair hiçbir açıklayıcı beyanda bulunulmadığını, bu durumda, çekin ne şekilde zayii olduğu yahut gerçekten zayii olup olmadığının ispatlanamadığını, kaldı ki, dava konusu çekin davacılar iradesinde müvekkil şirkete verildiğini ve karşılığında tahsilat makbuzu kesildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sedef Davetiye vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın yetkisiz mahkemede açılması nedeni ile yetki ilk itirazında bulunmuş ayrıca genel mahiyette davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir: Dava menfi tespit davasına ilişkindir. Davalı …Davetiye … ‘ nin adresi … ‘ dir. Davalı Farklı Yayın … ‘ ın adresi …’ dur. Davalı …davetiye yetki ilk itirazında bulunmuştur. 6100 sayılı HMK gereğince davada yetkili mahkeme; genel olarak davalının ikameti mahkemesidir. Somut olayda; itiraz eden Davalının adresi …’dur. Mahkememiz davalının yerleşim yeri mahkemesi değildir. Davacı davasını İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ nde açmıştır. Davalı süresi içinde yetki ilk itirazında bulunmuştur, ilk itirazda yetkili yer …adresinin bağlı olduğu adli yargı çevresi olan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olarak bildirilmiştir. Mahkememizce usulüne uygun olan yetki ilk itirazı mahkememizin yetkisiz olduğu gözetilerek kabul edilmiştir. HMK.nun 114/1-ç ve 115/2 ile 116, 6 ve 117. maddeleri gereğince mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulen reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacıların davasının 6100 Sayılı HMK’nın 114/1, 115/2, 116 ve 117. Maddeleri uyarınca yetki ilk itirazda gözetilerek mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli ve yetkili BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- Yargılama giderlerinin yetkili mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı…Şti. vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır