Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/802 E. 2022/856 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/802 Esas
KARAR NO : 2022/856

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/08/2016
KARAR TARİHİ : 24/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMSS(trafik) poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 21.01.2016 tarihinde karışmış bulunduğu kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve kalıcı şekilde sakatlandığını, söz konusu kazada müvekkilinin yaya konumunda olup herhangi bir kusurunun bulunmadığını, … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 Sayılı KTK’nın 84.maddesinde yer alan diğer kusur sayılan hallerden 53/1-b (Sola dönüş kurallarına riayet etmemek) kanun maddesini ihlal ettiğinden tam ve asli kusurlu olarak yaralamalı trafik kazasının meydana gelmesine sebep olduğunu, davalıların zararın tazmini hususunda müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkilinin bu kaza neticesinde yaralandığını, … Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, Mahkemece yapılacak işin, kişinin maruz kaldığı olay nedeniyle kalıcı hale gelen sakatlığı nedeniyle Meslekte kazanma gücü kaybı ile efor kaybını tespit ederek bu kayıplar nedeniyle ne kadar maddi zarara uğradığının belirlenmesi olduğunu, davacının kazadan önce gelir durumunun asgari ücretin üzerinde olduğunu, davalı sigorta şirketin sorumluluğunun maddi tazminatın ödenmesinden ilgili şirket poliçe limiti kapsamında, kaza neticesinde meydana gelen maluliyete istinaden maluliyet teminatının tamamından ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı gidetleri teminatı için tedavi gideri teminatının tamamından sorumlu olduğunu, gerek davalıların ticari faaliyet yürüten şirketler olmasından gerekse de taraflar arasında kurulan sigorta sözleşmesinin TTK’da düzenlenmesinden dolayı davada kaza tarihinden itibaren işleyecek avans/ticari faizin uygulanması gerektiğini, müvekkilinin bu kaza neticesinde yaralandığını ve uzun tedavi süreçlerinden geçtiğini, uğramış olduğu bedensel zararlar nedeniyle manevi yönden büyük acı ve ızdırap çektiğini, haksız eylem sebebiyle, müvekkilinin ekonomik zararlar bir yana sosyal yönden de büyük zarara uğradığını beyanla müvekkili için yaşamış olduğu elem ve kederin bir nebze olsun telafisi için, 20.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan araç maliki ile sürücüsünden olay tarihi ile ticari temerrüt/avans faizi ile tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacının meslekte kazanma gücü kaybı zararı için şimdilik 200,00-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ile yol yemek refakatçi vs. sağlık giderleri için 200,00-TL, geçici bakıcı gideri için 200,00-TL olmak üzere şimdilik toplam 600,00-TL maddi tazminatın, 20.000,00-TL manevi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihi ile ticari temerrüt-avans faiziyle tahsil edilerek davacıya ödenmesine, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin de tüm davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı …. Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafın huzurdaki davadan önce müvekkili sigorta şirketine yapmış olduğu herhangi bir başvurunun bulunmadığını, işbu nedenle davadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunulmadığından özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, davacının, dava dilekçesinde 21.01.2016 tarihinde maluliyetle sonuçlanan yaralamalı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı aracın 10.05.2015 başlangıç – 10.05.2016 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu ZMSS(Trafik) Poliçesi ile maluliyet halinde kaza tarihi itibarıyla şahıs başına azami 310.000,00 TL poliçe limiti ile Mümüne Kırmaç adına müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, işbu davada tedavi masrafı olarak talep edilen maddi tazminatın Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğunu, davacının maluliyet tazminatı talebinde de bulunduğundan bu talebin işbu teminattan karşılanacak olup, tedavi giderinin karşılanabileceği başkaca bir teminat bulunmadığını, davacının geçici iş göremezlik tazminatını taleplerinin trafik sigortası genel şartları gereği teminatı dışı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, geçici iş göremezlik talebinin tedavi giderleri kapsamında olduğunu, 6111 sayılı yasa uyarınca müvekkili şirketin tedavi giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı vekilinin geçici ve sürekli iş göremezlik ile ilgili maddi tazminat talebi bakımından ise kabul anlamına gelmemek kayıt ve şartı ile bir an için davalı müvekkili sigorta şirketinin dava konusu talep ile sorumlu olduğu düşünüldüğünde davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu sorumluluğunun KTK’nın 85/1 ve Trafik Poliçesi Genel Şartlarının 1.maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlulukta olduğunu, bu sebeple Mahkemece sebepsiz zenginleşmeye mahal vermemek amacıyla öncelikle Adli Tıp Kurumundan (“Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre) davacının maluliyet oranı konusunda heyet raporu alınmasını, sonrasında sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranının belirlenmesini ve bilahare de belirlenecek kusur oranına göre maddi tazminat miktarının tespitinin gerektiğini, maluliyet oranlarının tespitinde meydana gelen sakatlığın kalıcı hale gelip gelmediğinin de tespit edilmesi gerektiğini, meydana gelen sakatlığın sürekli hale geldiğinin tespitinin de Adli Tıp Kurumunca yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin davacıya karşı herhangi bir temerrüdünün söz konusu olmadığını, yine ekli tasdikli poliçe örneğinden de anlaşılacağı üzere sigortalı aracın hususi (özel) araç olup olayın da haksız fiilden ibaret olduğunu, bu nedenlerle kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin dava konusu talepten sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini beyanla davanın reddine, aksi halde sürekli iş göremezlik ile ilgili maddi tazminat talepleri bakımından belirtilen şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine, tedavi giderlerine yönelik maddi tazminat talebinin reddine, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinin reddine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olarak Tebligat Kanunu md.16’ya göre yapıldığını, huzurdaki davanın konusunun haksız fiil olması ve haksız fiillerden kaynaklı maddi taleplerin BK’nda düzenlenmiş olması, Ticaret Hukukunda haksız fiil kaynaklı alacaklar ile ilgili bir düzenleme olmaması ve taraflardan her ikisinin de tacir olmaması nedeniyle Sayın Mahkemenin İşbölümüne İtirazları ile Görevsiz olduğu yönünde karar vererek dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, müvekkilinin mesnetsizce suçlanmasına itiraz ederek ceza yargılamasının akıbetinin beklenmesini, davacı yanın müvekkillerinin sakat kaldığı iddialarının gerçeklikten uzak olduğunu, davacı yanın müvekkillerinin kaza öncesi gelir durumunun asgari ücret üzerinde olduğunu beyan etmiş ise de nedense ne iş yaptığını açıklamadığını, çalıştığı işyeri, kıdemi, SGK bilgileri hakkında da bilgi vermediğini, bu bilgilerin de davacı tarafından dosyaya sunulmasını, davacı tarafın faiz türü hakkındaki taleplerinin haksız ve mesnetsiz olup kabul anlamında olmamak kaydı ile dosyadan bir tazminat kararı çıksa dahi bu tazminatın kaynağının haksız fiil olduğunun gözden kaçırılmaması gerektiğini, davacı tacir olmadığına göre, faizin neden ticari avans faizi olarak istenildiğinin taraflarınca anlaşılamadığını, davacının kazanın oluşumunda asıl kusurlu taraf olduğunu ceza Yargılamasının sonucunda işbu iddialarının gerçek olduğunun ortaya çıkacağını, davacının manevi Tazminat talep etmesinin mesnetsiz olduğunu, kusurlu tarafın manevi tazminat talep edemeyeceğini beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Tedavi evrakları, tarafların sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları, hasar dosyası, SGK kayıtları, trafik kayıtları celbedilmiş, … 25.Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyaları UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmış ve bilirkişi raporu ile ATK raporları alınmıştır.
… 25.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; katılanın Maria Mihailova, sanığın …, sanığın üzerine atılı suçun ”Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma”, suç tarihinin 21/01/2016 olduğu ve Mahkemenin 20/11/2018 tarihli kararı ile; ”1- Sanığın üzerine atılı “taksirle yaralama” suçunu işlediği anlaşılmakla;… sanığın NETİCETEN 3.000 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA…” KESİN olarak karar verildiği ve verilen kararın kesin karar olması nedeniyle karar tarihi olan 20/11/2018 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu’nun 04/05/2018 tarih ve 8366 karar numaralı raporunda özetle;… kızı 09.09.1977 doğumlu …’nın 21.01.2016 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına sağ diz hareketler kısıtlığı ve sol kruis kırığı arızası nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak:
Gr1 XII (22Ha……….15)A %19
Gr1 XII (32a……….1)A %5
Balthazard formülüne göre %23.05
E cetveline göre % 23.0 (yüzdeyirmiüçnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6(altı) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 05/04/2019 tarih ve 6881 karar numaralı raporunda özetle;… ve … kızı, 09/09/1977 doğumlu …’nın 21.01.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerini kapsamında Kas-İskelet Sistemi – Alt Ekstremite Tablo 3.9’a göre %10, Tablo 3.33b’ye göre %5, Balthazard formülüne göre %15, Tablo 3.2’ye göre tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 04/07/2019 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; ”…Dosyanın kusur ve hesap uzmanı bilirkişi heyetine günsüz tevdii ile rapor tanziminin istenilmesine” dair karar verildiği ve işbu doğrultuda…ve …tarafından tanzim edilen 04/09/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; Kusur Yönünden İnceleme Neticesinde; Davalı … plakalı otomobil sürücüsü …’ın, davacı mağdur yaya … yaralanması ile neticelenen dava konusu olayda %75 (yüzde yetmiş beş) oranında asli derecede kusurlu, davacı mağdur yaya … kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu olayda %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, Aktüeryal Yönünden Değerlendirme Neticesinde; Davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 42.727,52 TL olduğu, tedavi giderleri ve bakıcı gideri yönünden doktor bir bilirkişiden rapor alınmasının uygun olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 12/12/2019 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekilinin tedavi, bakıcı ve refakatçi giderleri yönünden inceleme yapılmak ve sağlık uygulama tebliği kapsamında olmayıp SGK tarafından da karşılanmayan tedavi, bakıcı, refakatçi giderlerinin tespiti için dosyanın bir uzman doktor( ortapedi uzmanı) bilirkişiye tevdii ile rapor tanziminin istenilmesine” dair karar verildiği ve iş bu doğrultuda ortapedi uzmanı bilirkişi İlhan Açıkgöz tarafından tanzim edilen 11/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; SGK kapsamında olmayan, Tedavi gideri olarak, Özel Türkiye Hastanesine ödenen 3.300,00-TL, Bakıcı gideri olarak, iki ay için brüt asgari ücret, Kontrol gideri olarak, ikamet adresi-hastane arası mesafenin binek araçla 10 kez gidiş dönüşü, Pansuman ve enjeksiyon gideri olarak, kaza tarihi piyasa rayiç değeri ile 1.000,00 TL, Aktuerya hesabında, Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranının mı (%23), Özürlülük Ölçütü Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre hesaplanan Tüm Vücut Engellik Oranının mı (%8) dayanak alınacağına, ya da hangi davalı için hangi oranın dayanak alınacağına ve Kusur oranlarına dair ara karar sonrası Aktüerya uzmanından ek rapor alınabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 17/07/2020 tarihli değer arttırım dilekçesinde ve özetle; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 48.423,02-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari-temerrüt avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 20.000,00-TL manevi tazminatın ise temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birikte davalı gerçek kişiden tahsili ile davacıya ödenmesine her türlü harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 21/12/2020 tarih ve 16498 karar numaralı raporunda özetle;03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle;
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu … karar no’lu mütalaasında eklenecek ya da değiştirilecek bir husus bulunmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 07/10/2021 tarihli duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile; “…davacının dava dilekçesi ile talep ettiği alacak kalemlerinin hesaplanması ve ATK 2.İhtisas Kurulunun 05/04/2019 tarih ve 6881 karar sayılı maluliyet raporu, 04/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranları ile bu celse yazılan müzekkere cevabi yazıları ile dosyadaki diğer deliller nazara alınarak ve taraf vekillerinin kusur ve maluliyet dışında kalan bilirkişi raporlarına yönelik itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosyanın önceki aktüerya ve doktor bilirkişisi heyetine tevdii edilerek ek rapor alınmasına” dair karar verildiği ve işbu doğrultuda aktüerya bilirkişisi … ve doktor bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 05/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; KTK’nın bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 tarihinde TBMM’de kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 27.09.2021 Tarihli 2021/4391 E. ,2021/5518K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde davalılar ya da dava dışı SGK tarafından davacıya yapılan herhangi bir geçici ve sürekli iş göremezlik ödemesinin bulunmadığı görüldüğünden davacının zararından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir indirim söz konusu olmadığı, davacının hesaplanan toplam Geçici İş Göremezlik zararının 5.854,46 TL, Sürekli İş Göremezlik zararının ise toplam 105.211,07 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce 04/09/2019 tarihli bilirkişi raporundaki kusur oranları ile ATK 2.İhtisas Kurulunun 05/04/2019 tarih ve 6881 karar sayılı maluliyet raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davacı vekilinin 10/10/2022 tarihli dilekçesinde ve özetle; sadece maddi tazminat yönünden her iki davalı ile de sulh olunduğundan, müvekkilinin üçlü protokol şeklinde yapılan sulh beyanına dayalı olarak ZMMS kapsamında maddi tazminata yönelik tüm alacaklarını almış olduklarını, işbu yöndeki tüm alacaklarından feragat ettiklerini, sulh anlaşması uyarınca taraflarca bu hususta anlaşılmış olduğundan karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti alacağı taleplerinin bulunmadığını, yalnızca manevi tazminata ilişkin olarak davanın devam ettiğini beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili 10/10/2022 tarihli dilekçesinde ve özetle; dava konusu olay ve poliçe sebebiyle tazmini gereken maddi zararları konusunda karşılıklı olarak sulhen mutabakata varıldığını, İşbu sulh uyarınca müvekkili şirket tarafından mutabık kalınan tazminat miktarının davacı vekili …’in ibranamede belirtilen banka hesap numarasına havale edilmek suretiyle ödenmiş ve müvekkili şirketin işbu ödemeyi yapmakla poliçeden kaynaklı sorumluluğunu tamamen yerine getirdiğini, müvekkili şirket ile müvekkili şirkete sigortalı araç maliki ve sürücüsü olay ve poliçe sebebiyle tamamen ibra edilmiş ve müvekkil şirket hakkındaki maddi tazminat davasından feragat edildiğini, davacı taraftan dava vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, davanın müvekkili şirket bakımından feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … vekili 24/11/2022 tarihli duruşmada; ”Önceki beyanlarımızı ve dilekçelerimizi tekrar ederiz, maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının ise esastan reddine karar verilsin, maddi tazminat davası yönünden vekalet ücreti ve yargılama gideri talebimiz de bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi kapsamında haksız fiil failine ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97.maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi ve manevi tazminat talepli eda davasıdır.
HMK’nın 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının, dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacının yaralanması nedeniyle sürekli iş göremezlik zararı, tedavi ve geçici bakıcı giderleri ile manevi zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi tazminat tutarının ne olduğu noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller, ATK raporları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın meydana gelişinde davalı …’ın %75 (yüzde yetmiş beş) oranında asli derecede kusurlu, davacı mağdur yaya …’nın %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacıda tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6(altı) aya kadar uzayabileceği, bununla birlikte davacı vekili ile davalı … Sigorta A.Ş vekilinin yukarıda detaylı olarak belirtilen 10/10/2022 tarihli dilekçeleri ile davalı vekilinin 24/11/2022 tarihli duruşmadaki beyanı nazara alınarak davacının maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tarafların kazadaki kusur durumları, davacının manevi tazminat olarak talep ettiği miktar ile paranın alım gücü, davacının sürekli maluliyetinin %8 olması, geçici iş göremezliğinin ise 6 ay olması, davacının iyileşme süresi ile manevi tazminatın bir ceza ve zenginleşme aracı olamayacağı ilkeleri de göz önünde bulundurularak, TBK’nun 49, 56/2 ve 2918 Sayılı Kanunun 85.maddeleri kapsamında, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 16.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/01/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacının maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 16.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.092,96-TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 31,40-TL, tamamlama harcı 166,00-TL olmak üzere toplam olan 197,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 895,56-TL karar ve ilam harcının davalı …’tan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Reddedilen Maddi tazminat talebi yönünden; Davalılar tarafından talep edilmediğinden davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti hususunda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Manevi tazminat yönünden; kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden; reddedilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvuru harcı, peşin harç ve tamamlama harçlarının toplamı olan 197,40-TL, 3.350,00-TL bilirkişi ücreti, 1.690,50-TL ATK masrafı ve 466,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 5.731,60-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre (%80) 4.585,28-TL’ nin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin kabul-red orana göre (% 20) 13,80-TL ‘ nin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
9-HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/11/2022

Katip
¸

Hakim
¸