Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/786 E. 2020/367 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/786 Esas
KARAR NO : 2020/367

DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/07/2016
KARAR TARİHİ : 25/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan rücuen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; idareleri ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşme kapsamında … Posta Dağıtım ve Toplama Merkez Müd.ne davalı şirket işçisi sıfatıyla dağıtıcı sıfatıyla dağıtıcı olarak çalışan dava dışı … vekili tarafından iş akdinin 01/07/2010 tarihinde haksız sebeple feshedildiği iddiasına dayalı olarak ödenmeyen bir kısım işçilik hak ve alacaklarının tahsilini teminen idareleri ve davalı şirketleri aleyhine … 10. İş Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasına kayden tazminat davası açıldığını, açılan bu dava sonunda davacının iş akdinin feshinin haksız olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiğini, kuruluşlarınca 03/04/2012 tarihli 65,00 TL 08/11/2013 tarihinde 100,00 TL gider avansı ödenmiş olup artan gider avansı olarak 58,80 TL taraflarına iade edildiğinden toplam 106,20 TL gider avansı ile 13/08/2012 tarihinde 111,00 TL tanık masrafı ve 08/11/2013 tarihinde 16,00 TL tebliğ masrafı yatırıldığını, mahkeme kararı sonucunda 1328,65 TL bakiye karar harcına hükmedildiğinden 23/12/2013 tarihli makbuz ile bakiye karar harcı dosyasına yatırıldığını, temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından yerel mahkeme kararının onanmasına hükmedilmiş olduğunu, müvekkili şirkete yükletilen 1.349,55 TL bakiye onama harcının 18/06/2015 tarihinde taraflarınca yatırıldığını, müvekkili şirketin yukarıda zikrettikleri kararlarda üst işveren ve davalı firma alt işveren olarak kabul edildiğini, söz konusu kararın işçinin korunması ilkesi çerçevesinde işçinin alacağına kavuşmasının sağlanmasına yönelik yasal düzenlemelerin bir tezahürü olup müvekkili şirketi ile davalı firma arasında imzalanmış sözleşme hükümlerine helal getirmediğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eki şartnamelerin ilgili maddeleri gereğince taraflarınca davalı şirket çalışanı dava dışı işçi ve vekiline icraen ödenen tutarlar ile tüm yargılama giderlerinin davalı şirket tarafından müvekkili kuruluşa ödenmesinin gerekmekte olduğunu, davalı şirketten olan alacaklarının rücuen tahsilini teminen huzurda görülen işbu davayı ikame etme zorunluluklarının hasıl olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 51.660,67 TL’nin masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı taraftan herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı tarafın 6100 S. HMK m. 128 kapsamında süresinde cevap vermemenin sonucu olarak iddia olunan vakıaları tamamen inkar etmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı (üst iş veren/ asıl işveren olarak) ile davalı (alt işveren/ yüklenici olarak) aralarında posta dağıtım işi için hizmet alım sözleşmesi ve eklerini imzalamışlardır.
İmzalanan dağıtım ile ilgili sözleşme kapsamında davalı alt işverenin uhdesinde dağıtıcı sıfatıyla çalışan dava dışı işçi … iş akdinin davalı tarafından haksız sebeple feshedildiği ve bir kısım işçilik hak- alacaklarının ödenmediği gerekçesi ile …. 10.İş Mahkemesi’ nde alacak davası açmıştır. Açılan … Esas sayılı dava dosyasında işçi lehine verilen hükmün Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’ nin 2014/ 2509 Esas- 2015/ 1370 Karar 09.04.2015 tarihli onama kararı ile onanması sonucunda; davacı dava dışı işçiye karar gereği ödemek durumunda kaldığı bedellerin davalıdan aralarındaki sözleşme gereğince davalının tam sorumlu olması nedeni ile rücuen iadesini ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiz ile talep etmiştir.
Davalı taraf yasa gereği iddia olunan vakıları inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, rücuen alacağa dair alacağın varlığı ve varsa miktarına ilişkindir.
Davacı ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmesi ve ekleri incelenmiştir. … 10. İş Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dava dosyası ile bu kararın onandığı Yargıtay 9. HD’ nin 2014/ 2509 Esas- 2015/13870 Karar- 09.04.2015 tarihli onama kararı incelenmiştir. Davacının ödemek durumunda kaldığı ve dosyaya ibraz ettiği tüm ödemelere dair evraklar bilgi ve belgeler incelenmiştir. Davacının rücuen alacağının varlığını ve varsa miktarını ispatlamak durumunda olduğuna, ispat yükünün davacıda bulunduğuna dikkat edilmiştir. Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan özel ve teknik değerlendirmeyi içeren bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi …’ın 02/07/2019 tarihli raporu incelenmiştir. Hukuki denetim yetkisi Mahkememizde olup oluşan kanaat sonucuna göre hüküm tesis edilmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 24/3 ve 28/2 maddeleri gereğince; bu maddelere dayanılarak davacı tarafından, davalının işin görülmesinde çalıştırılan işçinin işçilik alacaklarından tam sorumlu olduğundan bahisle dava açıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim ilgili sözleşmenin mezkur maddeleri gereğince işin görülmesinde çalıştırılan işçilerin ” idare yüklenicinin çalıştıracağı işçinin işvereni, muhatabı ve sorumlusu değildir. Yüklenicinin kendisi veya çalıştıracağı işçi ile ilgili İş Kanunu ve diğer mevzuattan doğan sorumluluklar yükleniciye aittir. ” işçilik alacaklarından davalının tam sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Davacı davalı taraf ile aralarında işçi alacaklarından sorumlu olmadığını kararlaştırmış olsa bile dış ilişkide üçüncü kişilere karşı iş bu dava konusunun temelinde olduğu gibi davacı işçiye karşı sorumlu olmadığını ileri süremediğinden kesinleşen ve onanan yargı kararı gereğince ödemelerde bulunmuştur.
Dava dışı işçinin iş akdine davalının haksız feshi ile son verildiği ve bunun sonucu davacının ödemelerde bulunduğu görülmüştür.
TBK m. 73,167, 6552 Sayılı Kanun m. 3,4,6,8 içeriğinde asıl işveren ile alt işverenin işçi alacaklarından eşit sorumluluğunu düzenlenmektedir ancak bu kural nispi emredici nitelikte bulunmaktadır ( işçi açısından asıl işveren ve alt işveren müşterek müteselsil tam sorumludur, işverenlerin işçiye karşı sorumluluğu emredici yöndür. Ancak işverenler kendi aralarında iş bu davada olduğu gibi sözleşme akdetmiş olup sözleşme serbestisi ilkesi uyarınca sözleşmenin 24/3 ve 28/2 maddeleri gereğince işin görülmesinde çalışan işçinin alacaklarından davalı alt işveren yüklenicinin tam sorumlu olduğu kararlaştırmıştır, sadece sözleşme taraflarını işverenleri kendi aralarında bağlayan nispi yön de budur.) .
Taraflar tacir olup basiretli tacir ilkesi gereğince aralarında imzaladıkları sözleşmelerden dolayı dürüstlük ilkesi de gözetilerek sözleşme içeriği gibi sorumludurlar.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin m. 24/3 ve m. 28/ 2 varlığı karşısında; davacı tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarından davalının davacıya karşı tamamen sorumlu olduğu, davacının davalıya ödediği miktarın tamamını rücu hakkının aralarındaki sözleşme gereği bulunduğu, davacının dava konusu ödemelerde bulunduğuna dair tüm bilgi ve belgeleri sunduğu, davacının davasında haklılığını ispatladığı gözetilerek aşağıdaki şekilde ödenen miktarlar ve ödeme tarihleri gözetilerek tarafların tacir olduğu ticari faizin uygulama alanı da bulunduğu dikkate alınıp hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının tam kabulü ile;
-47.828,54 TL’nin davacının ödeme tarihi olan 23/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline davacıya verilmesine,
-1.349,55 TL’nin davacının ödeme tarihi olan 18/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline davacıya verilmesine,
-41,50 TL’nin davacının ödeme tarihi olan 26/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline davacıya verilmesine,
-568,45 TL’nin davacının ödeme tarihi olan 08/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline davacıya verilmesine,
-1.328,65 TL’nin davacının ödeme tarihi olan 23/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline davacıya verilmesine,
-65,00 TL’nin davacının ödeme tarihi olan 03/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline davacıya verilmesine,
-41,20 TL’nin davacının ödeme tarihi olan 08/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline davacıya verilmesine,
-111,00 TL’nin davacının ödeme tarihi olan 13/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline davacıya verilmesine,
-310,78 TL’nin davacının ödeme tarihi olan 16/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline davacıya verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 3.528,94 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 882,24 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 2.646,70 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 882,24 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 724,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli … deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 7.515,89 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır