Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/769 E. 2019/1044 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/769 Esas
KARAR NO : 2019/1044

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2016
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
ASIL DAVADA TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin …Büyükşehir Belediyesinden ihale yoluyla aldığı işleri yapmak için personel istihtam ettiğini, müvekkili şirket bünyesinde 01/01/2014 – 30/06/2015 tarihleri arasında çalışmış olan dava dışı…’un Malüllük, Yaşlılık Sigortasından aylık bağlanması için 01/07/2015 tarihinde …’na müracat ettiğini, müvekkili şirketin dava dışı…’un son çalıştığı iş yeri olması nedeniyle dava dışı…’a tüm yıllara ait kıdem tazminatını ödediğini ancak dava dışı…’un müvekkili şirkette 18 ay çalıştığını, çalışma süresinin geri kalanının alt işveren davalı şirketlerde geçtiğini, müvekkili şirketin davalı şirketlere tekabül eden kıdem tutarını da onlar adına ödediğini iddia ve beyan ederek fazla ödenen 10.133,51.-TL kıdem tazminatı tutarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıların üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

ASIL DAVADA SAVUNMA:
Davalılardan … Şti. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Öncelikle görev itirazlarının olduğunu, görevli Mahkemenin İstanbul İş Mahkemeleri olduğunu, dava dışı işçinin davacı şirkette 18 ay çalıştığı beyanının doğru olmadığını, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu olmadığını, dava dışı işçinin işe giriş tarihinin 01/03/2010 ve işten çıkış tarihinin 31/12/2013 olduğunu, davacı şirketin bir takım işçi alacakları yönünden sorumluluklarından kurtulmak için kendi personelini kısa dönemli periyotlar şeklinde başka firmalar üzerinden istihdam ettirerek işini gördüğünü, müvekkili şirketin işçinin ekemli ikramiyesi ya da bir bölümündne sorumlu olmasının mümkün olmadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Şti. ve … Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; rücu talebine konu alacaklı işçilerin yaptığı iş davacının asıl işi kapsamında kaldığını, asıl işin bölünerek alt işverene verilemeyeceğini, rücu talebine konu edilen işçilik alacağının sahini olan işçinin en son davacı şirkette istihdam edildiğini, davacı şirketin işyerinde aynı ihale kapsamında çalışan dava dışı işçi tarafından müvekkili … Şti.’ne ve davacı şirkete işçilik alacaklarına ilişkin İstanbul Anadolu …İş Mahkemesi’nde dava açıldığını, Mahkemenin 26/02/2015 tarih, … Esas ve … Karar sayılı kararı ile müvekkili şirket yönünden davanın husumetten reddine karar verildiğini, müvekkili şirketler ile davacı arasında İş Kanununun ve Alt İşveren Yönetmeliğinin belirlediği prensipler çerçevesinde geçerli asıl işveren alt işveren sözleşmesinin olmadığını, kıdem tazminatının ücret ve yan ödeme olmadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine yargılama ücreti ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN DAVADA TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin yaptığı ihale sözleşmeleri kapsamında dava dışı …’a 01/03/2010- 30/12/2013 tarihleri arasında alt taşeron firmalarda çalışmış ve taşeron firmalarda çalışmasına karşılık gelen 10.133,51.-TL bürüt , 01/01/2014 – 30/01/2015 tarihleri arasında ise şirketin kendi bünyesinde çalışmış ve kendi bünyesinde çalışmış olduğu döneme denk gelen 4.162,33.-TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, alt işverendeki çalışmasının karşılığı olan 10.133,51.-TL bürüt kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında alt işveren şirketlerden tazminatı rucüen tahsili için dava açıldığını iddia ve beyan ederek söz konusu davaların birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, süresi içerisinde cevap dilekçesi vermediğinden, Hukuk Muhakemeleri Yasası’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, hizmet alım sözleşmesi ile çalıştırılan dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatının, asıl ve birleşen dava davalılarından rücuen istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Dava dışı…’un hangi iş yerlerine çalıştığı da belirtilmek suretiyle hizmet döküm cetvelinin gönderilmesi için …’na yazılan müzekkere cevabı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Asıl ve birleşen dava davacısı 06/04/2017 teslim tarihli dilekçesi ile; davalılardan … Şti.’den 01/03/2010-31/01/2012 tarihleri arası çalışmasına karşılık 5.027,00.-TL, … Şti.’den 01/01/2013-31/01/2013 tarihleri arası çalışmalarına karşılık 218,00.-TL, … Şti.’den 01/02/2013-30/12/2013 tarihleri arasında çalışmalarına karşılık 2.404,00.-TL, …Şti.’den 01/02/2012-31/12/2012 tarihleri arası çalışmasına karşılık 2.404,00.-TL net rücu taleplerinin olduğuna dair beyanda bulunmuştur.
İddia, savunma ve dosya içeriği delillere ve asıl ve birleşen davada davacı vekilinin 06/04/2017 teslim tarihli dilekçesine göre; davacı tarafından dava dışı…’a ödenen kıdem tazminatı tutarının asıl dosya ve birleşen dosya davalılarından istenip istenemeyeceği, davalıların sorumlu olmaları halinde ayrı ayrı sorumluluk tutarının hesaplanması yönünden dosya içeriği deliller üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, 09/07/2018 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; dava dışı…’un birleşen dosya davalısı …Şti. nezdinde geçen çalışmalarının olduğuna dair bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığını bu yönden bir hesaplama yapılamadığı, asıl dosya davalıların 1/2 oranında sorumluluğunun kabulü halinde davalıların sorumlu olabileceği net miktarın; davalılardan … Şti.’nin 3.720,94.-TL, … Şti.’nin 100,53.-TL, … Şti.’nin 1.206,79.-TL olacağı, tamamından sorumlu olduklarının kabulü halinde davalıların sorumlu olabileceği net miktarın; davalılardan … Şti.’nin 7.441,88.-TL, … Şti.’nin 201,14.-TL, … Şti.’nin 2.413,58.-TL olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Asıl ve birleşen davada taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi, birleşen davada davacı vekilinin itirazları ve birleşen davalı …Şti. ile ilgili taleplerin değerlendirilmesi yönünden ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, 07/01/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; asıl ve birleşen dosya davalıların 1/2 oranında sorumluluğunun kabulü halinde davalıların sorumlu olabileceği net miktarın; davalılardan … Şti.’nin 2.514,15.-TL, … Şti.’nin 100,57.-TL, … Şti.’nin 1.206,79.-TL, …Şti.’nin 1.206,79.-TL olacağı, tamamından sorumlu olduklarının kabulü halinde davalıların sorumlu olabileceği net miktarın; davalılardan … Şti.’nin 5.028,30.-TL, … Şti.’nin 201,14.-TL, … Şti.’nin 2.413,58.-TL, …Şti.’nin 2.413,58.-TL olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davanın, hizmet alım sözleşmesi ile çalıştırılan dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatının, asıl ve birleşen dava davalılarından rücuen tazmini istemine ilişkin olduğu, dava konusu olayda da davacı ile davalı/davalılar arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işverenin, alt işverenlerin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenlerle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. 6098 s. TBK’nun 167. maddesinde; “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” düzenlemesinin yer aldığı, bu durumda işçinin çalışmış olduğu alt işverenlerin, üst işverene karşı, kendi dönemleriyle sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından dava dışı…l’un asıl dava davalıları şirketler nezdinde çalışmasının bulunduğu, 01/07/2015 tarihinde emeklilik nedeniyle son işveren olan davacı şirket nezdindeki iş akdinin sona erdiği, davacı tarafça 01.03.2010-31.12.2013 dönemler arası çalışmaya ilişkin 10.056,00TL nin dava dışı işçiye 07.07.2015 tarihinde ödendiği, dava dışı işçinin kıdem tazminat bordrosunda belirtildiği ve asıl dava davalıları alt işverenler nezdinde 01.03.2010-31.12.2013 tarihleri arasında geçen toplam çalışmasına göre hak kazanacağı kıdem tazminatının Mahkememizce aldırılan 09/07/2018 tarihli hesap bilirkişi raporunda hesap edildiği anlaşılmış, rapor hüküm kurmaya yeterli ve elverişli görülmüştür. T.B.K. 167.maddesi gereğince kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan davacının, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan talep edebileceği, bu nedenle dava dışı işçinin kıdem tazminatından davalıların işçiyi çalıştırdıkları dönem itibariyle (paylarına düşen miktarın tamamından) sorumlu oldukları kanaatine varılarak asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/6057 E,- 2019/1285 K, 10.04.2019)
Mahkememizce hükme esas alınan 09.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda, dava dışı işçinin birleşen dava davalısı nezdinde geçen çalışmalarının olduğuna dair bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığı yönünde tespite yer verilmiştir. Davacı vekili kök rapora itiraz dilekçesinde ise bu kez birleşen davanın davalısı için taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi ile hizmet dökümünün suretlerinin sunulduğu, 07.01.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda da birleşen dava davalısı taraf şirketi de dahil edilerek hesaplamanın yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde gösterilen ve tarafın elinde bulunan belgelerin dilekçeye eklenerek mahkemeye sunulması, başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur (HMK m. 121, 129/2). Dilekçelerin teatisi aşamaları bu şekilde net sürelere bağlı olarak düzenledikten sonra, Yasa Koyucu, “delil” bildirmenin “süreye” bağlı olduğunu tekrar vurgulayan 145. maddeye yer vermiştir. Anılan hüküm; “Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir.” şeklindedir. Mahkememizce 19/04/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında birleşen davanın davacı vekiline HMK’nın 140/5 maddesi uyarınca iki hafta süre verilmesine rağmen ön inceleme duruşmasında hazır bulunan ve beyanında dava dilekçesini tekrar ettiğini ifade eden davacı vekilinin yasanın amir hükmüne aykırı olarak verilen sürede, birleşen davanın davalısı için taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi ile hizmet dökümünün suretlerinin sunulmadığı, 09/07/2018 tarihli hesap bilirkişi ile bu hususta bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığı yönündeki değerlendirmesi üzerine davacı vekilince ön incelemede verilen sürede sunulması gereken delilerinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde sunulmasının yasanın emredici hükmüne aykırı olduğu, davacı vekilince delilin süresinde ileri sürülememesinin kendi kusurundan kaynaklanmadığı yönünde herhangi bir iddia ileri sürmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin süresinden sonra Mahkememize ibraz ettiği bilgi ve belgelere göre değerlendirme yapılan ek bilirkişi raporuna itibar edilmemiş, birleşen davada davacı tarafından ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunmadığı ve davanın mahiyeti gereği objektif dava birleşmesi niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla her bir davalı aleyhine hükmedilen miktarla orantılı olarak harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalıların sorumlu tutulmaları gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
A)ASIL DAVADA; Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
1-)7.441,88.-TL alacağın ödeme tarihi olan 07.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Şti.’nden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-)201,14.-TL alacağın ödeme tarihi olan 07.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Şti.’nden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-)2.413,58.-TL alacağın ödeme tarihi olan 07.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Şti.’nden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 686,97.-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan ayrı ayrı tahsiline, peşin alınan 151,70-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 535,27-TL’nin; 397,10-TL’nin davalılardan … Şti.’nden, 10,70.-TL’nin davalılardan … Şti.’nden, 128,47.-TL’nin davalılardan … Şti.’nden ayrı ayrı tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-)Davacı tarafından yatırılan 151,70.-TL peşin harcın; 111,26.-TL’nin davalılardan … Şti.’nden, 3,40.-TL’nin davalılardan … Şti.’nden, 36,40.-TL’nin davalılardan … Şti.’nden ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin; 2.016,50.-TL’nin davalılardan … Şti.’nden, 54,50.-TL’nin davalılardan … Şti.’nden, 654,00.-TL’nin davalılardan … Şti.’nden ayrı ayrı tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Davalılardan … Şti. tarafından yapılan 50,00.-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre -TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-)Diğer davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-)Davacı tarafından yapılan 1.020,00.-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre 1.012,25.-TL’sinin; 749,06.-TL’nin davalılardan … Şti.’nden, 20,25.-TL’nin davalılardan … Şti.’nden, 242,94.-TL’nin davalılardan … Şti.’nden ayrı ayrı tahsili ile davacıya verilmesine,
B)BİRLEŞEN DAVADA; Davanın REDDİNE,
1-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 173,05.-TL harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye 128,65.-TL harcın davacıya iadesine,
2-)Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-)Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı tarafından yapılan 11,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Bir kısım davalılar vekilinin huzurunda, diğer tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır