Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/765 E. 2018/16 K. 05.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/04/2016
KARAR TARİHİ : 15/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/02/2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaesindeki… plakalı otomobil ile sürücüsü … olan …plakalı otomobile çarpması neticesinde çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle müvekkili…’ın … Devlet Hastanesinde tedavi olduğunu, kazaya ve müvekkilinin sakatlanmasına sebep olan …’ın kullandığı otomobilin tescilsiz olduğundan bahisle meydana gelen zarardan …nın sorumlu olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 1.000,00 TL daimi sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 17/05/2016 teslim tarihli cevap dilekçesinde; davanın … plakalı araç sürücüsü… ve işleteni …’a ihbar edilmesini, … Plakalı aracın 17/02/2016 tarihinde geçerli trafik poliçesinin olup olmadığının tramerden öğrenilerek trafik poliçesinin varlığı halinde davanın esastan reddini, müvekkilinin sorumluluğunun somut deliller ile ispat edilmesi halinde araca atfedilen kusur oranı ve kaza tarihindeki temanit limiti ile sınırlı olduğunu, kaza sebebiyle ödenmesi gereken miktar varsa kusur ve maluliyet oranı gözetilerek uzman bilirkişiler tarafından hesaplanması gerektiğini, davacının iddia edilen kaza neticesinde herhangi bir ödeme alıp almadığı hususunun araştırılmasını, faize ilişkin talepleri kabul etmediğini beyanla esas bakımından haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 07/04/2017 havale tarihli dilekçesi ile davanın dava dışı … plakalı aracın sürücüsü …, işleteni … ve sigortacısı … Kooperatifi’ne ihbar edilmesini talep etmiştir.
Sigorta Gözetim ve Dentim Merkezi ne yazılan müzekkere cevabından dava dışı … tarafından kullanılan aracın ZMSS poliçesinin 17/02/2016 kaza tarihi itibariyle satış nedeniyle iptal edildiği anlaşılmıştır.
ATK …İhtisas Dairesi’nin 06/09/2017 tarihli raporunda özetle; dava konusu kaza nedeniyle davacının geçici iş göremezlik süresinin 3 ay sürekli iş göremezlik oranının %15 olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişinin 09/11/2017 teslim tarihli raporunda; Kusur yönünden; dava dışı … plakalı otomobil sürücüsü…’ın olayda %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücü …’ın olayda kusursuz olduğunu, Aktüerya yönünden; davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin 12/04/2016 olduğunu, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 8.079,15 TL olduğunu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 211.057,16 TL olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekili 10/11/2017 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talep arttırımı sonucu 219.136,00 TL tazminat alacağının 12/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi ve 5634 Sayılı Kanun’un 14. maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının dava konusu kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik zararına uğrayıp uğramadığı, uğramış ise maddi zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, kazada kusur durumunun ne olduğu, davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının ne olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde; ” Bu Kanunun 13’üncü maddesi, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde … oluşturulur. Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, …” başvurulabileceği öngörülmüştür.
Anılan düzenlemeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın meydana gelişinde dava dışı kaza tarihi itbariyle Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası bulunmayan… plakalı araç sürücüsü …’ın % 100 oranında, tam ve asli kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının %15 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatı tutarının 211.057,16-TL olduğu, davalı…nın bu zarardan 5684 Sayılı Kanun’un 14 ve ise 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu anlaşılmakla, poliçe limiti 310.000,00-TL olduğu(2918 Sayılı Kanunun 93 maddesine göre), davacının 10/11/2017 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi ile dava dilekçesi ile talep edilen 1.000,00 TL maddi tazminat tutarını 218.136,00-TL daha arttırdığı, davalı …’na davadan önce başvuru bulunmadığından temerrüt tarihinin dava tarihi olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde açıkça daimi iş göremezlik tazminatı talep ettiği, geçici iş göremezlik zararına yönelik maddi tazminat talebinin bulunmadığı, talebini bu yönden ıslah da etmediği anlaşılmakla; davanın 10/11/2017 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen miktar üzerinden kısmen kabulü ile 211.057,16-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Kısa kararda sehven 212.057,16-TLyazılmış ise de; aktüeryal raporda da açıkça belirtilen sürekli iş göremezlik tazminatı tutarı olan 211.057,16-TL hükme esas alınarak karar verildiğinden, bu açık maddi hata 6100 Sayılı HMK’nun 304/1 fıkrası uyarınca re’sen düzeltilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın 10/11/2017 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde belirtilen miktar üzierinden kısmen kabulü ile 211.057,16 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 14.417,31-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 18.613,43TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.768,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
e-imzalı
Hakim
e-imzalı
HARÇ BEYANI :
14.485,62 TL KARAR HARCI
29,20 TL PEŞİN HARÇ
14.456,42 TL KALAN HARÇ
DAVACI GİDERİ :
33,50 TL BVH VE VSH.
1.400,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
335,00 TL POSTA MASRAFLARI/
1.768,50 TL TOPLAM