Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/753 E. 2018/238 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/753 Esas
KARAR NO : 2018/238
DAVA : İtirazın İptali (Rücu- Halefiyet İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2016
KARAR : USULDEN RED- GÖREVSİZLİK
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; … adresindeki …’a ait ve müvekkil şirketçe sigortalanan iş yeri, 07/11/2015 tarihinde binanın giriş katında bulunan davalıya ait trafonun patlaması sonucu hasara uğradığını yapılan ekspretiz sonucu belirlenen 1000 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, gene davacı şirketçe sigortalanan …adresinde…’ya ait iş yerinde 28.09.2015 tarihinde davalıya ait trafonun patlaması sonucu hasar oluşmuş olup belirlenen 2018 TL lik hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini beyan ederek İstanbul… İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyasına ve İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyasına yapılan haksız itirazların iptali ile icra takiplerinin kaldığı yerden devam etmesine, kötü niyetli olarak icra takiplerine itiraz eden davalılar hakkında en az %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; 28/09/2015 Tarihinde meydana gelen Hasarla ilgili olarak; Söz konusu hasarla ilgili iki ayrı raporun mevcut olduğunu, bunlardan İBB İtfaiye Müdürlüğü tarafından düzenlenen 28/09/2015 tarihli raporda söndürme sonrası yapılan inceleme ve araştırmada 3 katlı betorname iş hanının giriş kat merdiven boşluğunda ana girişe göre sağ koridor boyunda otomatik kepenk ile kapanan bölümdeki çantaların olduğu yerde bulunan, elektrik kofralarının kablo bağlantı yerlerinde meydana gelen ark sonucu oluşan şerarelerin kablo izolasyonunu tutuşturmasıyla yangının meydana geldiğini bilahare yangının çantalara ve dahiline sirayet ettiğini beyan etmiştir , ifadesinin mevcut olduğu aynı hasarla ilgili 13/11/2015 tarihli ekspertiz raporunda ise 28/09/2015 günü saat 09:30 sularında iş yerinin bulunduğu …’nın girişinde bulunan ana trafonun patlaması sonrası iş hanının giriş noktası yanmaya başlamış, hemen girişe göre solda bulunan sigortalı iş yerine sirayet eden iş tesiri ile ve ayrıca patlama anında oluşan yüksek voltaj nedeni ile iş yerinin dahili elektrik tesisatlarının, aydınlatmalarının ve klima dış ünitesinin yanarak kullanılamaz hale geldiğini beyan ederek , iki raporun birbirinden farklı olması cihetiyle, yapılacak teknik inceleme sonucu yangının çıkış nedeni ve sorumluluk açısından açıklığa kavuşturulmasının gerektiğini arz ve talep etmiştir.
07/11/2015 tarihinde meydana gelen hasarla ilgili olarak; 07/11/2015 günü öğle saatlerinde … isimli iş yerinde normal faaliyetin devam ettiği süre zarfında giriş katta bulunan elektrik ana trafosunun patladığını, elektriklerin kesildiğini, trafoda yangın çıkması üzerine tüp ile müdahalede bulunduklarını, … ekiplerinin olay yerine gelerek olayın dışarıdan elektrik hattından ( şehir şebeke hattından ) kaynaklı olduğunu söylediklerini, giriş kat bölümünde dekorasyon hasarlarının olduğunu, ekspertiz bulgularına göre fiziki görünümün beyan edilenle uygun olduğunu, hadisenin sigortalının beyan ettiği zaman ve şekilde meydana gelmiş olabileceğini beyan etmiştir, ifadesinin mevcut olduğu her iki ekspertiz raporunun da tamamen sigortalıların şifahi beyanları doğrultusunda hazırlanmış olup teknik inceleme ve değerlendirmelere dayanmayan raporlarının kabul edilmesinin mümkün olmadığı vurgulanmıştır. Her iki hasarla ilgili olarak yürürlükteki mevzuat gereği, binaların içindeki kofre, sayaç, sigortalılar, kablolar v.b. Tesisatla ilgili davalı şirketin (…) bunlarla ilgili herhangi bir sorumluluğun bulunmadığını, sorumluluğun tamamen müşterilere (abone) ait olduğunu; dava konusu olayın gerçekleştiği binanın sayaç girişinde tesisatı besleyen hatta ve daire içinde ya da sayaç girişine kaçak akım rölesi koyulması Elektrik İç Tesisatları Yönetmeliğine göre zorunlu olup bunun sorumluluğunun tamamen abonelere ait olduğunu, rölenin bulunmadığı durumlarda oluşabilecek yangınlardan müvekkil şirket yani … ın sorumlu tutulamayacağını arz ve talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir.
Hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenmiştir.
Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2 nci maddesiyle de teyit edilmiştir. Anılan maddenin ikinci bendi Hukuk Muhakemeleri Kanununda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğunu vurgulamıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri de 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4 üncü madde-sinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin 1 inci bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.
Dava; haksız fiilden kaynaklanan halefiyete dayalı sigorta ödemesinden doğan rücuen tazmin davasıdır.
Mahkememiz dosyasının incelenmesinde; davacının, sigortalısı olan …’ a yaptığı ödemenin haksız fiilden kaynaklanan halefiyet ilkesi gereği davalıya rücu edildiği, sigortalının tacir olmadığı görülmüş ve uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında haksız fiilden kaynaklandığı ve halefiyet temelli olduğu değerlendirilmiştir. Halefiyet davası, ticari dava olarak nitelendirilemez. Bu dava sigortalının sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; 6100 Sayılı HMK.nun 1. maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, m. 2 gereğince asliye hukuk mahkemelerinin de görevi belirlendiğine göre; aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, bu dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden reddine,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına,
4- HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır