Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/727 E. 2020/167 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/727 Esas
KARAR NO : 2020/167

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/07/2015
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

İstanbul…Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/04/2016 tarih ve…esas…Karar sayılı görevsizlik ilamı üzerine Mahkememize tevzi edilen ve … Esas sayılı sırasına kaydı yapılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;davalılardan … AŞ’nin kasko sigortası ile sigortaladığı müvekkili…’e ait … plakalı… model … markalı araç ile davalılardan …Şti’ne ait ve diğer davalı … Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortasıyla sigortaladığı …plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı yarı römork arasında 17/12/2014 tarihli trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait aracın sürücüsünün KTK’nun 84-1-d maddesini diğer aracın ise 61/1 -a maddesini ihlal ettiğinin tespit edildiğini, Bakırköy … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Diş sayılı dosyasından verilen bilirkişi raporuna göre müvekkiline ait aracın rayiç bedelinin 110.000 TL olduğunu, kaza sonucu oluşan parça, malzeme, işçilik masrafları ve aracın değer kaybının 95.000 TL olduğunu, hurda değerinin ise 15.000 TL civarında olduğunun tespit edildiğini belirterek davalı araç sahibi şirket açısından 95.000 TL olan zararın şimdilik 10.000 TL sinin kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline ,…Sigorta Şirketi açısından 95.000 TL olan zararın poliçe ile sınırlı olan miktarı aşmamak üzere şimdilik 10.000 TL sinin kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline, müvekkili aracını kasko sigortası ile sigortalan …AŞ bakımından ise 95.000 TL olan zararın poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, faiz, masraf ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle, … plakalı aracın davalı şirket tarafından 14.04.2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no.lu trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davacıya ait olduğu iddia edilen aracın davacıya ait olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, söz konusu araç üzerinde 3.kişinin dain-i mürtehin olup olmadığının da sorulmasını talep ettiklerini, böyle bir durumda davacının herhangi bir talepte bulunmayacağını, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, kusur oranlarının tespiti için dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini istediklerini, kazanın ardından muhtemelen alkollü olan davacıya ait araç sürücüsünün kaçtığını, kaza tespit tutanağında sürücünün tespit edilemediğini, kaza aynı zamanda yaralanmalı kaza olduğundan soruşturma ve kovuşturma dosyalarının davacıdan sorularak celbini istediklerini, kusur tespitinde alkolün etkisinin bulunduğunu, değişik iş raporunun davalıya tebliğ edilmediğini, bu raporu kabul etmediklerini, hasar miktarının da ATK tarafından değerlendirilmesini talep ettiklerini, davacı delillerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, cevap verme ve delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davalı şirketin sorumluluğunun poliçedeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, olaydaki kusur dağılımı tespit edildikten sonra maddi tazminat taleplerinin netleştirilmesi için hasar raporu alınmasını talep ettiklerini, davacının yaptığı masrafları ispatlayan belge sunması gerektiğini, temerrüt süresinin ihbar tarihinden değil, delillerin tümünün davalı şirkete tebliğinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce sigorta şirketinin temerrüdünün gerçekleşemeyeceğini, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı …Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde 3 ayrı davalının her birinden 10.000,00 TL olmak üzere 30.000,00 TL talep edildiğini, harcın 10.000,00 TL üzerinden yatırıldığım, davacının, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilden de bahsetmemesi nedeniyle eksik harcı tamamlaması gerektiğini, yazılı yargılama usulüyle yürüyen davada, davacının dilekçe ekinde yer alan belgeleri kendilerine tebliğ etmediğini, HMK-‘nın 121, Maddesine uygun usulü işlemler yapılmadan cevap verme süresinin başladığından söz edilemeyeceğini, belgelerin tebliği gerektiğini, dava konusu aracın aşırı süratli olması nedeniyle kazaya sebebiyet verdiğini, kazadan hemen sonra olay yerinden kaçtığını, davalı şirket araç sürücüsünün beyanına göre davacıya ait araç sürücüsünün alkollü ve muhtemelen ehliyetsiz olduğunu, her iki durumunda kusuru doğrudan etkileyen ve hasardan sorumluluğu doğuran sebepler olduğunu, 1960 doğumlu olan v ehliyeti dahi olmayan davacının, olay anında ve sonrasında sürücüyü saklayarak bu haksız duruma rağmen tazminat talep etmesinin kötü niyetli olduğunu, davalı şirket araç sürücüsünün beyanına göre kazanın tamamıyla davacı araç sürücüsünün hızlı, alkollü ve ehliyetsiz olmasından kaynaklandığım, ehliyetsiz sürücü nedeniyle talepte bulunulmayacağını, hasar tespiti yaptırıldığı belirtilen değişik iş dosyasındaki raporun kendilerine tebliğ edilmediğini, davacının ve meçhul araç sürücüsünün davalı şirketten hasar talebi olmadığını, tek taraflı yapılan tespitin delil kabiliyeti bulunmadığını, bu rapora itiraz ettiklerini, davacının, sürücünün kusurunu bilmesine rağmen sebepsiz zenginleşme gayreti içinde hareket ettiğini, HMK’nın 329.maddesi gereğince tazminata mahkum edilmesi gerektiğini, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın sigorta sözleşmesine dayanan tazminat davası olduğunu, görevli ve yetkili mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, davacının alacak isteminin belirsiz alacak davası koşulları taşımadığından hukuksal yarar yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davanın HMK’nın 107.maddesi koşullarını taşımadığını, davacının aracında meydana gelen zararın Bakırköy … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından alınan 08.04.2015 tarihli bilirkişi raporu ile belirlenmiş olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının HMK’nın 121.maddesine aykın olarak delillerini tebliğ ettirmediğini, delillerin tebliğine kadar cevap ve delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, davacıya ait … plakalı aracın, davalı şirkete 18.11.2014-2015 tarihleri arasında geçerli … no.lu Genişletilmiş Mavi Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, hasar ihbarı sonucunda … sayılı hasar dosyası açıldığını, yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda kazada sürücünün geçerli bir neden olmaksızın kaza yerinden ayrılması, firar etmesi nedeniyle sürücü kimliğinin tespit edilememesi ve sigortalı araç sürücüsünün alkol tespitinin de yapılamamış olması nedeniyle Poliçe Genel Şartlan ve TTK hükümleri gereğince talebin 17.02.2014 tarihli yazı ile reddedildiğini, davacının kaza anında sigortalı aracı kullandığı iddia ettiği sürücünün gerçek sürücü olduğunu, yeterli ehliyete sahip olduğunu ve kazanın sigortalı araç sürücüsünün almış olduğu alkolün etkisiyle meydana gelmediğini ispatla mükellef olduğunu, somut durumun teminat dışı olduğunu, sigortalı araçta hasara neden olan maddi hasarlı trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmiş/firar etmiş olması nedeniyle Kasko Sigortası Genel Şartlan A.5.10 maddesi gereği poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, sigortalı araç sürücüsü olduğu iddia edilen …’in alkollü olduğu ve aldığı alkolün etkisiyle kazanın meydana gelmiş olduğunu, sürücünün hastanede tedavi yaptırmış olmasına karşın alkol testine girmeme ve kan örneği vermeme nedeninin de durumun ortaya çıkmasına yönelik olduğu kanaatine vanlarak talebin reddedildiğini, ekspertiz raporunda …’in ehliyetinin ve alkol tespit raporunun iletildiği, ancak saat bilgisinin bulunmadığının belirtildiğini, 04.02.2015 tarih ve… rapor no.lu araştırma raporu alındığını, Emniyet Müdürlüğü Bilgi İşleminden alınan bilgilerde … plakalı aracı kimlerin kullandığı ile ilgili bilginin olmadığı, MOBESE kaydı, görgü tanığı bulunmadığı … Hastanesi defter kayıtlannda … ve …’in isminin bulunmadığı, barkot masasından …in 03.56’da hastaneye geldiği bilgisinin alındığını, polis memuru …’nin görüşme sırasında, olay yerinde araç içinde sıkışmış durumdaki kişilerden sürücünün kazadan sonra kaçtığı bilgisinin alındığını, …’e de olay mahallinde sürücünün sorulduğunu, kendisinin sürücünün kaçıp gittiğini söylediğini, beyanlarının inandırıcı olmadığını, … ve araç içindekilerin alkollü olduklarının belli olduğunu, kimlik tespiti sırasında …’in ehliyetini verdiğini, olay yerine üç kişinin geldiğini, gelenlerden birinin araç sürücüsü olduğunu söylediğini, ancak kabul edilmediğini, yaralıların ambulansla hastaneye gittiğini, …’in kendi imkanları ile gittiğini beyan ettiğini, … Polis Merkezi Asayiş Ekibinin tuttuğu tutanakta ismi geçen polis memuru Mazlum Töremiş ve İbrahim Baysu ile görüşüldüğünü, ayrıca … plakalı araç sürücüsü olay mağduru… ile görüşüldüğünü, sonuç olarak …’in kaza anında aracın sürücüsü olduğu, kaza anında da alkollü olduğu, kanaatin olumsuz olduğu yönünde tespitlere yer verildiğini, talebin teminat kapsamı dışında olduğunu, sigortalı araçta hasara neden olan olayın sigortalı tarafından davalı şirkete doğru ihbar edilmediğinden, sigortalının haklarının TTK.nun 1445/5.maddesi gereğince zayi olduğunu, davacının, rizikonun teminat içerisinde kaldığım ispat etmesi gerektiğini, yapılan araştırma ve tespitlerde sigortalının doğru beyan ve ihbar mükellefiyetini kasten ihlal ettiğinin anlaşıldığını ve haklı nedenle talebin reddedildiğini, gerçek zarar miktarının tespit edilmesi için aracın tamir edilip edilmediğinin, tamir edilmiş ise tamirata ilişkin belgelerin, tamir edilmeden satılmış ise satışa ilişkin belgelerin mahkemeye bildirilmesi ve ibra edilmesi gerektiğini, davacının TTK ve Kasko Sigorta Genel Şartları uyarınca üzerinde düşen sorumlulukları yerine getirip getirmediğinin irdelenmesi, aracın kaza tarihindeki piyasa rayiç değeri ile hasarlı haliyle değerinin uzman bilirkişiler vasıtasıyla tespiti gerektiğini, tespit raporuna itiraz ettiklerini, davacı, davalı şirkete usulüne uygun şekilde ihbarda bulunmadığından, davalı şirketin temerrüdünün söz konusu olmadığını, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin 21/11/2016 tarihli talep arttırım dilekçesi ile Islah taleplerinin kabulü ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; trafik kazası nedeniyle oluşan zararı sebebiyle şimdilik 10.000-TL’lik maddi tazminat taleplerini 85.000-TL yükselterek toplamda 95.000-TL’lik maddi tazminatın, davalı sigorta şirketleri yönünden poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla, kaza tarihinden itibaren en yüksek faizi, vekalet ücreti ve yargılama giderleriyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı tanığı …, …, Davalı … tanığı …, …, …, Tanık … bizzat celp edilerek dinlenmiştir.
İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. … tarafından tanzim edilen 08/10/2018 teslim tarihli bilirkişi raporunda; Dava konusu olayda davacıya ait ve davalılardan … A.Ş.’ye kasko sigortalı… plakalı aracın sürücüsü …’in %75 oranında asli kusurlu olduğu, davalılardan … Şti.’ye ait ve davalılardan … Şirketi’ne ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün % 25 oranında tali kusurlu olduğu, davacının toplam maddi zararının 55.000,00-TL olduğu görüşü bildirilmiştir.
İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr….ve MÜHF Ticaret Hukuku ABD Öğretim Üyesi Dr. … Eldeleklioğlu tarafından tanzim edilen 08/02/2019 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda; Somut olayda kasko sigortası tazminatı ödemenin şartları gerçekleşmemiş olduğundan davalı … A.Ş’nin davacı sigortalısına … no’lu Genişletilmiş Kasko Sigortası Poliçesi kapsamında kasko sigortası tazminatı ödemekle yükümlü olmadığı, teknik yönden yeniden yapılan incelemede kök rapordaki teknik görüşlerin aynen geçerli olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Sigorta bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 15/08/2019 teslim tarihli bilirkişi raporunda; Kusur durumu değerlendirilmesi neticesinde: Davacıya ait davalı … A.Ş.ye kasko sigortalı … Plakalı aracın sürücüsü …’in %75 oranında asli kusurlu, …’e ait ve davalılardan … Şirketi’ne zorunlu mali sorumluluk sigortalı … Plakalı aracın sürücüsünün %25 oranında tali kusurlu olduğu; Maddi hasar tutarı yönünden değerlendirme: Davacının toplam maddi hasarının 55.000,00-TL olduğu; Kasko poliçesi teminatı yönünden değerlendirme: … Plaklı aracın … … Kasko poliçe kapsamında değerlendirilerek tazminat tutarının sigortalısına ödenmesi gerektiği sigortalının ihbar yükümlülüğü de dahil yükümlülüklerini yerine getirdiği, zorunlu olarak kaza yerinden ayrılıp tedavi amacıyla hastaneye gittiği kanaati bildirilmiştir.
İddia, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davacıya ait … plakalı dava konusu araç ile davalılardan … Şti’ne ait ve diğer davalı … Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortasıyla sigortaladığı … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı yarı römork arasında 17/12/2014 tarihinde trafik kazası meydana geldiği ve davacıya ait aracın davalı … şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu ve araçtaki hasarın poliçe yürürlük süresi içinde meydana geldiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında, gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyiniyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir. Mal sigortaları türünden olan Kasko Sigortası Genel Şartlarının teminat kapsamını belirleyen A.1. maddesine göre, gerek hareket, gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında aracı ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsadamesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötü niyet ve müziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüsü sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 1410; 1421 maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı yasanın 1409 maddesi hükmü uyarınca da, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşme halinde ise, bu oluş şeklinin KSGŞ’nın A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacı ile davalı kasko sigorta şirketi arasındaki uyuşmazlığın, sigortalı aracın sürücüsünün kaza yerinden ayrılmasını gerektirecek haklı nedeninin bulunup bulunmadığı dolayısıyla hasarın teminat dışı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. Mahkememizce tesbit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun bulunan 15/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı aracın sürücüsünün yaralamalı ve maddi hasarlı kaza sonucu hasarın kasko poliçesi teminat kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, tedavi amaçlı hastaneye gitmenin teminat dışı kalan haller başlıklı zorunlu haller olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiş, sürücünün alkollü olduğunun ispat yükünün sigorta şirketi üzerinde olduğu, dosya kapsamında sürücünün alkollü olduğuna ilişkin bir delil bulunmadığı, bu nedenle poliçe teminatı kapsamında gerçekleşen riziko nedeniyle sigortalı araçta meydana gelen gerçek zarar miktarının aracın kasko sigorta şirketinin sorumlu olduğu, Makina mühendisi bilirkişi tarafından sunulan 03/10 2018 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu aracın tamirinin ekonomik olmadığı ve pert total sayılması gerektiği, araçtaki gerçek hasar miktarının 55.000,00TL olduğu yönünde görüş bildirildiği, bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve denetime elverişli olduğu anlaşılmış, davaya konu aracın hasar bedeli olan 55.000 TL tazminatın sigorta teminat limiti ile sorumlu olmak üzere davalı … A.Ş. den alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan…Şti. , davacının aracına zarar verdiği ileri sürülen aracın maliki, davalı … Şirketi ise bu aracın ZMSS şirketidir. Buna göre, araç işletenin sorumluluğunun dayanağı 2918 sayılı KTK.nın 85. maddesi, sigorta şirketinin sorumluluğu aynı kanunun 91. Maddesi olup, KTK.nın 88 maddesi gereğince “ Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesi yer almaktadır. Yani sigortalıya ait aracın neden olduğu kaza sonucu araç sürücüsü, işleten ve sigorta şirketi ve varsa başka sorumlular müteselsilen sorumludur.
Bu nedenle davalı …A.Ş. (sigorta teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) ile davalı …Şti’nin, 55.000,00-TL tazminatın izafe edilen % 25 kusur oranına göre hesap edilen 13.750 TL ‘lik kısmından diğer davalı … A.Ş. ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulüne,
1-Davaya konu aracın hasar bedeli olan 55.000 TL tazminatın sigorta teminat limiti ile sorumlu olmak üzere davalı … A.Ş. den alınarak davacıya verilmesine,
-diğer davalı …A.Ş. (sigorta teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) ile …Şti’nin bu miktarın 13.750 TL ‘lik kısmından davalı … A.Ş. İle birlikte müştereken ve müteşelsilen sorumlu olmasına,
-bu tazminata davalı …A.Ş.yönünden dava tarihinden, diğer davalı şirket yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
-fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.757,05-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsiline, peşin alınan 1.622,37-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.134,68-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından toplam yatırılan 1.622,37-TL peşin harç ile başvuru harcı olarak yatırmış olduğu 27,70-TL olmak üzere toplam 1.650,07-TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Kabul edilen miktar üzerinden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.950,00-TL nispi vekalet ücretinin (davalı …Şti ile davalı …A.Ş.nin 3.400,00TL sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen miktar üzerinden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.000-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.ye verilmesine,
6-Reddedilen miktar üzerinden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.950,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …A.Ş. ye verilmesine,
7-Reddedilen miktar üzerinden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.950,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Şti ye verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 1.850,00-TL bilirkişi ücreti ve 294,00-TL posta vs masrafları olmak üzere toplam 2.144,00-TL yargılama giderinin, davadaki kabul oranına göre %57’sine tekabül eden 1.222,08TL yargılama giderinin, (305,52TL sinden davalı …Şti ile davalı …A.Ş. Sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan toplam 300,00-TL yargılama giderinin davadaki red oranına göre %43’ünün davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ne verilmesine,
10-Davalı …Şti tarafından yapılan toplam 110,30-TL yargılama giderinin davadaki red oranına göre %43’ünün davacıdan alınarak Davalı …Şti ‘ne verilmesine,
11-Davalı … A.Ş. tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
12-HMK 333.maddesi gereğince davacı ve davalı …Şti tarafından yatırılan gider avanslarından geriye kalan kısımların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Davacı vekilleri ile davalı …vekili dışındaki diğer davalı vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı