Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/720 E. 2019/254 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/720 Esas
KARAR NO : 2019/254
DAVA : ŞİRKETİN FESİH VE TASFİYESİ
DAVA TARİHİ: 29/06/2016
KARAR TARİHİ: 12/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan şirketin fesih ve tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı şirketin müvekkilinin tasarladığı mücevherlerin satışını yaptığını, müvekkilinin adını da taşıyan “…” markasının ait olduğu şirketin 50.000,00 TL sermaye ile kurulduğunu, şirketin değerinin 500.000,00 TL olduğunu ve 100 paya ayrıldığını, payların % 50’sinin müvekkiline, diğer % 50’sinin ise …’a ait olduğunu, şirket paylarının birçok ortak arasında paylaştırılamadığı ve kapalı bir anonim şirket olduğunu, müvekkili ile … arasında giderilmesi mümkün olmayan anlaşmazlıklar olduğunu, …’un hiçbir neden göstermeksizin müvekkilini şirketten uzaklaştırdığını, müvekkilinin şirkete ürün temin eden üçüncü kişilere teminat olarak verilmek üzere 200.000,00 USD bedelli hatır senedi imzaladığını, bu senede ilişkin şirket hakkında icra takibi başlatıldığını, …’un müvekkiline şirket ile ilgili bilgi veremediğini, şirkete organ eksikliği olduğunu belirterek davalı şirkete kayyım atanmasına, davalı şirketin sahip olduğu tüm mücevherat ürünün devrini engelleyici şekilde yeddiemine teslimine, elverişli ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı şirket hisselerinin devrini engelleyici ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı şirketin TTK’nun 531 ve 530 maddesi uyarınca feshine ve tafiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının iddialarının haksız olduğunu, davacının yetkisiz olmasına rağmen şirketi temsil eden davranışları nedeni ile şirketi zarara uğrattığını, açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; 6102 sayılı TTK’nun 530.maddesi ve 531.maddesi gereğince; haklı nedenle ve organ eksikliği nedeniyle davalı şirketin feshine karar verilmesine ilişkindir.
Şirketin feshinin ve tasfiyesinin istenmesi halinde husumetin şirkete yöneltilmesi gerekir. Somut olayda bu durum gerçekleşmiştir.
Davalı şirkete ait sicil dosyası getirtilerek incelenmiş; dava tarihi itibari ile davalı şirketin ticaret sicilinde tescilli bulunan merkez adresinin mahkememizin yargı yetkisinin bulunduğu idari sınırlar dahilinde kaldığından 6102 sayılı TTK’nun 531 ve HMK’nun 14/2. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığın çözümünde mahkememiz kesin olarak yetkili bulunmaktadır.
Davalı şirketin sicil dosyası incelendiğinde;… Ticaret Sicil Memurluğu’nun … Ticaret sicil numarasında kayıtlı olduğu, davacının davalı şirketin ortağı ve Yönetim Kurulu başkan yardımcısı olduğu, diğer ortağın ve yönetim kurulu başkanın ise … olduğu, şirketin 04/06/2014 tarihinde kurularak 8585 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilamının yapıldığı, belirlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 531. maddesinde haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az 10/1’ni ve halka açık şirketlerde 20/1’ini temsil eden payların sahiplerinin, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilecekleri belirtilmiştir. Mahkemenin fesih yerine davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer çözüme karar verilebileceği belirtilmiştir.
Haklı sebep; hukuki ilişkinin sürdürülmesini çekilmez hale getiren ve (Bozucu) yenilik doğuran bir bildirim veya dava ile hukuki ilişkiyi sona erdirmek veya değiştirmek yetkisinin kullanılmasını adil gösteren hukuki olgudur. Somut olayda, haklı sebebin varlığı olayın niteliklerine ve koşullarına göre değerlendirilecek ve hakimin takdir yetkisi haklı nedenlerin gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden önem kazanacaktır.
Davacı tarafça; şirketin ortakları arasında yönetim konusunda çözümü mümkün olmayan çekişmeler yaşandığı, bu durumun şirketin amacına ulaşmasını ve ortak gayenin gerçekleştirilmesini imkansız hale getirdiği, müvekkilinin iş tecrübesi ve iş ilişkilerini kullanan diğer ortağın müvekkilini şirketten fiilen uzaklaştırdığı, öneri ve gayretlerini dikkate almadığı, 3. Kişilere teminat olarak 200.000,00 USD bedelli “Hatır Senedi” vererek şirketi zarara uğrattığı şirket bünyesindeki ürünler hakkında bilgi vermediği, hesap ve bilgi verme borcunu yerine getirmediği ileri sürülmüş vedavacı ortağın şirketteki yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmesi nedeniyle şirketin organsız kaldığı, Genel Kurulun toplanamadığı belirtilerek; organsızlık ve haklı nedenlerle TTT nın 531 ve 530 maddeleri gereğince fesih ve tasfiye isteminde bulunulmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, şirket sicil dosyası, marka tescil belgeleri, keşide edilen ihtarname örnekleri, diğer mahkemelerde açılan dava dosyası örnekleri, getirtilerek dosya içine alınmış, şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
07/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; şirketin öz sermayesinin rayiç değerinin -880.882,65 TL olarak değerlendirildiği, rayiç değerlerle çıkarılan bilançoya göre davalı şirketin borçlarını ödeyecek varlığının kalmadığı, öz sermayesi negatif olduğu için şirketin herhangi bir ortaklıktan çıkma payı alma durumunun söz konusu olmadığı, şirketin sermayesini tamamını kaybettiği, son iki yıldır herhangi satış hasılatı kaydetmediği, ana faaliyetlerinden herhangi bir nakit yaratmadığı, ve şirketin haklı nedenlerle feshi taleplerinin oluştuğu belirtilmiştir.
Taraf vekilleri 12/03/2019 tarihli oturumda; şirketin borca batık durumda olduğunu belirterek, fesih ve tasfiye kararı verilmesini istemişlerdir. Başka bir anlatımla; şirket iki ortaklı olup, her iki ortağın fesih ve tasfiye isteminde bulunduğu ve şirketin borca batık durumda olduğu belirlenmiştir. 6102 sayılı TTK nın 529.maddesinde; anonim şirketlerin sona erme nedenleri genel olarak açıklanmıştır. TTK nın 530.maddesinde ise; gerekli olan organlardan biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa şirketin feshine karar verilebileceği belirtilmiştir.
TTK nın 531.maddesinde; haklı sebeplerin varlığı halinde sermayenin en az 1/10 onu temsil eden pay sahibinin şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceği belirtilmiştir. Somut olayda; davalı şirket iki ortaklı olup, davacının ve diğer ortağın %50 şer oranında pay sahibi oldukları anlaşılmaktadır. Ortakların iradesi ile tüzel kişilik sona erdirilebilir. TTK nın 529/1-d hükmünde; Genel kurulun şirketin feshine karar verebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda; 2 ortaklı olan davalı şirketin her iki ortağı da fesih ve tasfiye isteminde bulunmakla; TTK nın 529/1-d bendindeki koşulların gerçekleştiği kabul edilmelidir. Davacı tarafça TTK nın 530 maddesine dayalı olarak ve organ eksikliği nedeniyle de fesih isteminde bulunulmuştur. Yönetim kurulu başkan yardımcısı olan davacının istifası nedeniyle davalı şirketin yönetim kurulunun toplanamadığı, ve karar alınamadığı sabittir. Ayrıca TTK nın 531.maddesine dayalı olarak “haklı sebeple” fesip isteminde bulunulmuştur. Fesih davası açmak azlık pay sahibine tanınmış bir haktır. Bu hüküm emredici nitelikte olmadığından haklı sebeplerle fesih davasında azlık pay sahipleri için daha düşük bir oran, şirket ana sözleşmesinde öngörülebilir. Somut olayda; davacının %50 oranında pay sahibi olarak dava hakkının bulunduğu belirlenmiştir. Yapılan yargılamada toplanan delillere göre; her iki ortağı bir biri ile anlaşamadığı, şirket faaliyetlerinin yürütülemediği, şirketin amacına ulaşmasının olanaksız hale geldiği, sermayesini tamamen yitirdiği, Genel Kurulda karar alınamaz bir sürece girildiği, bunun sonucu olarak şirketin feshini haklı kılan sebeplerin somut olayda gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.
TTK nın 531.maddesi hükmüne göre, şirketi fesh etmek yerine, pay sahibinin payının gerçek değeri ödenerek şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen alternatif başka bir çözüme karar verilebilecektir. Ancak; yapılan inceleme sonucunda davalı şirketin sermayesini tamamen yitirdiği, borca batık durumda olduğu belirlendiğinden, herhangi bir ortaklıktan çıkma payı alma durumuda söz konusu olamayacaktır. Başkaca alternatif bir çözüm mümkün değildir. Bu durumda; davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Davanın KABULÜNE,
… Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasında kayıtlı bulunan davalı … Mücevher Anonim şirketin FESİH VE TASFİYESİNE Tasfiye Memuru olarak Aylık 2.000,00 TL ücretle Mali müşavir Şadi Yanık ‘ın atanmasına, ileride haksız çıkan tarafdan alınmak üzere ücretinin davacı tarafça karşılanmasına, karar kesinleştiğinde ve ilk aylık ücret yatırıldığında tasfiye memuruna tebligat yapılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 2.108,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 2.055,00-TL gider avansından geriye kalan 8,90-TL’nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
HARÇ BEYANI /
44,40- TL. KARAR HARCI
29,20- TL. PEŞİN HARÇ
15,20 -TL. KALAN HARÇ
DAVACI GİDERİ /
62,70 TL İLK GİDER
1.800,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
246,10 TL POSTA MAS.
2.108,80 TL TOPLAM