Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/693 E. 2021/758 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/693
KARAR NO : 2021/758

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/06/2016
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’ın 05/04/2016 günü …’de karşıdan karşıya geçerken … plaka sayılı aracın kendisine çarpıp kaçması sonucu yaralandığını, yarlanmış olduğu bu kaza neticesinde yaşamına eskisi gibi devam edemeyecek olan müvekkilinin malul kaldığını, mağdurun yaralanarak malul kaldığı kazaya sebebiyet veren araç kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk poliçesi veya kasko ile sigorta ettirilmediğini, davalı … Hesabına 09/05/2016 tarihinde taraflarınca bildirimde bulunulduğunu bu bildirim üzerine … numaralı dosya açıldığını, gerekli belgelerle yapmış olunan bildirime rağmen malul kalan müvekkile ödeme yapmayan davalının temerrüde düştüğünü, kaza sonrası malul kalan müvekkilinin ailesi ile birlikte çok ciddi maddi ve manevi ızdırap içinde olduğunu, uğranılan maddi zarar, yapılacak olan bilirkişi incelemeleri neticesinde belirleneceğinden dava belirsiz alacak davası olarak nitelendirilerek iş bu davanın açılma zarureti hasıl olduğunu, davanın kabulü ile fazlaya ve faize ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminatın yasal temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tazmin ve tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dayandığı ve dosyaya giren tüm yazılı delil, dosya belge örneklerinin taraflarına tebliğ edilmesini, aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesini, davanın … plakalı aracın sürücüsü konumundaki …’e ve işleteni konumunda olan …’e ihbarını talep ettiklerini, davacı tarafından dava öncesinde başvuru yapıldığını ancak incelemeye muhtaç belgeler davacı tarafından tamamlanmadığını, bu sebeple müvekkil kurum davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, dava konusu aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, bu nedenle Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını talep ettikleri, maluliyet oranını tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi nezdinde maluliyet raporu alınmasını ve aktüeryal inceleme yapılarak hesaplama yapılmasını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, usul ve esasa ilişkin olarak sunulan gerekçeler dikkate alınarak davanın reddine, karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya tahmil edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, davacıya ait tedavi evrakları, davalı … Hesabı’nın 19/07/2016 tarihli yazı ve ekindeki belgeler, … 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası, … Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 13/03/2020 tarihli yazı cevabı ve sgk kayıtları, atk raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 05/04/2018 tarihli rapor da özetle; Mevcut belgelere göre: … kızı 2010 doğumlu …’ın 05/04/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı tibia-fibula kırığı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve ileride ihraz edeceği meslek ve mevki bilinmemekle meslek grup numarası Grup 1 kabul olunarak: Gr 1 XII (32a…..1)A %5 E cetveline göre %3,3 (yüzdeüçvirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme(iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığınızca düzenlenen 20/08/2019 tarihli rapor da özetle; Sürücü… sevk ve idaresindeki otomobil ile seyirle yaya geçidine yaklaştığında, istikametine hitaben bulunan yaya geçidi levhalarını da dikkate alarak, hızını her an tedbir alabileceği asgari seviyeye düşürüp müteyakkız şekilde seyrini sürdürmesi ve istikametine göre sağ tarafında içinde dava yayanında bulunduğu yaya grubuna ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip, mahal şartlarının üzerinde bir hızla seyrettiği sırada sağ tarafından kaplamaya girip yaya geçidi üzerinden karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yayaya karşı ikazla birlikte etkin fren tedbiri almadan çarptığı olayda asli kusur olduğu, davacı yaya … kurallara uygun bir biçimde kaplamaya girip yaya geçidi üzerinden karşıya geçmeye çalıştığı sırada sürücünün sadmesine maruz kaldığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, bu nedenlerle sürücü …’in, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı yaya …’ın, kusursuz olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 07/10/2020 tarihli raporda özetle;… kızı 2010 doğumlu, …’ın 05/04/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 10/06/2021 tarihli rapor da özetle; … kızı 2010 doğumlu, …’ın 05/04/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri yararlanılarak ve ileride ihraz edeceği meslek ve mevki bilinmemekle meslek grup numarası Grup 1 kabul olunarak: Gr 1 XII (32a…..1)A %5 E cetveline göre %3,3 (yüzdeüçvirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
… 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nın .. esas sayılı dosyası celp edilmiş dosya üzerine yapılan incelemede, iş bu dava davacısı …’ın mağdur, velisi …’ın müşteki, …’in sanık olarak yer aldığı taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dolayı yapılan yargılama yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının davacının yaralanması nedeniyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacı trafik kazası neticesinde yaralanmış ise tarafların trafik kazasındaki kusur durumları ve davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik zararından oluşan maddi tazminatı davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E. 2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak kaza tarihi olan 05/04/2016 itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu yönetmeliğe göre düzenlenen 30/09/2020 tarihli atk raporuna göre davacının tüm vücut engellilik oranının %0’dır. Yani davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle herhangi bir maluliyetinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu atk raporu denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu için itibar edilmiştir. Davacı vekili bu rapora itirazında farklı raporlar bulunduğunu ileri sürmüş ise de, dosyadaki diğer raporların ise farklı yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olması nedeniyle diğer raporlara itibar edilmemiş bu anlamda da raporlar arasında çelişki bulunmadığı anlaşılmıştır. Atk tarafından davacının muayenesini yapılması da dikkate alınarak davacı vekilinin itirazlarına itibar edilememiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi içeriği kapsamında 19/10/2019 tarihli dilekçesi ile açıkça maddi tazminat taleplerini 500,00 TL kalıcı iş göremezlik ve 500,00 TL geçici iş göremezlik zararı olarak açıklamıştır. Davacının maluliyetinin bulunmaması nedeniyle kalıcı iş göremezlik zararına yönelik maddi tazminat talebinin reddi gerekmiştir. Davacının gelir getiren bir işte çalıştığı iddia ve ispat edilememiştir. Davacı …’ın 24/02/2010 doğumlu olması kaza tarihi olan 05/04/2016 tarihi itibariyle 6 yaşında olması da dikkate alınarak kazanç getiren herhangi bir işte çalışması sözkonusu olamaz. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/2477 E. 2021/2949 K. ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/15525 E. 2018/8321 K. Sayılı içtihatları da bu doğrultudadır. Davacının geçici iş göremezlik zararına yönelik maddi tazminat talebinin de reddi gerekmiştir. Tüm bu hususlar dikkate alınarak davanın reddine dair karar gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davanın reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 30,10 TL harcın davacı taraftan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’ye göre belirlenen 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve ihbar olunan Selim Baluken’in yüzlerine karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kanuni süre içinde HMK’nun 341/1. Maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/11/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır