Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/669 E. 2018/891 K. 10.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/473 Esas
KARAR NO : 2018/738
DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 08/05/2015
KARAR : RED
Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacının 15/01/1996 tarihinde … ünvanlı firma ile ticari faaliyet başladığını, zarar nedeniyle 30/03/1996 tarihinde kapattığını, kapatsa da 07/06/2013 tarihine kadar İstanbul Ticaret Sicilindeki kaydının devam ettiğini öğrendiğini ve bu tarihte re’sen sicil kaydının kapatıldığını, sicil kaydındaki bu hata nedeniyle emeklilik işlemlerinin uzadığı ve fazladan 3.900,00 TL prim borcunun tahsil edildiğini ve bu haksız ödemenin iadesi için hatalı sicil kaydının düzeltilmesi için bu davanın açılması zorunluluğunun doğdunu beyan ederek sicil kayıtlarının hatalı olduğunun tespitine ve düzeltilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğünün 6102 Sayılı TTK geçici 7. Maddesi kapsamında işlem yapıldığını, kanunun bu maddesine uygun olarak tebligat ve ilan prosedürlerini yerine getirilerek dava konusu şirketin re’sen terkin edildiğini, terkin işleminden önce davacı tarafından sicil kaydının kapatılmasına ilişkin olarak yapılan hiçbir başvurunun saptanmadığını, gerçek kişi tacirlerin sicil kaydının sicilden terkin edilmesinde beyanla birlikte ilgililerin ticareti terk ettiklerini beyan eden dilekçe ve mal beyanlarının ibrazı suretiyle terkine ilişkin başvurularına müteakip ticareti terk hususunun 6102 Sayılı TTK gereğince tescil edildiğini ve 6762 Sayılı eski Türk Ticaret Kanununun yürürlükte olduğu dönemde ki düzenlemelerin aynı şekilde olduğu ve tacirlerin ticareti terk tarihinin sicilden terkinin tescil edildiği tarih olarak kayıtlara geçtiğini, davacının mevzuat gereği yapılması gerekenleri yaparak sicil kayıtlarından şahıs işletmesinin kaydını silmek için başvuruda bulunmadığını, basiretli bir tacir olmanın gereğini yerine getirmediğinin açık olduğundan müvekkilin davanın açılmasından ve davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
*Bilirkiş… tarafından hazırlanan 10/03/2017 tarihli bilirkişi raporu,
Davacı taraf; kapatılan şirketin sicil kayıtlarında yapılan hata nedeni ile emeklilik işlemlerinin uzaması nedeni ile prim borcu ödediğini bu nedenle sicil kayıtlarının hatalı olduğunun tespiti ile düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı taraf genel mahiyette davanın reddini savunmuştur. Dava; ticaret sicil kayıtlarının hatalı olduğunun tespiti ile düzeltim ( ticaret sicil memuru kararına itiraz) davasıdır. Dosya tüm veriler, deliller toplanarak bilirkişiye tevdi edilmiş; TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. Teknik inceleme sonucu; Bak Tekstil- Begali Kurnaz unvanlı şahıs şirketinin 30.03.1996 tarihinde vergi mükellefiyetinin sona ermesine rağmen sicil kaydının silinmesine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, bu hususun davacı tarafından ispatlanmadığı, yani bildirimin yapılmadığının anlaşıldığı, oluşan hata sonucu ödendiği iddia olunan prim borcunun davacının iddiası gibi değil aynı dönemde üç farklı şirket ortaklığı nedeni ile devam ettiğine kanaat getirildiği, bu nedenle ödemenin yasa gereği olduğu, bunun sonucu olarak talep edilen düzeltim koşullarının da oluşmadığı anlaşılmakla saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 35,90 TL ‘nin davacıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
3- İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4- İşbu dava nedeni ile davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı asilin ve davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip
Hakim
¸e-imzalıdır