Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/646 E. 2018/356 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/646
KARAR NO : 2018/356
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2016
KARAR TARİHİ : 05/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekilinin 31/03/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete ait davaya konu… plakalı kamyonun ön kesimine, 16/02/2016 tarihinde davalı şirkete ait kamyonun geri geri gelerek çarpması sonucu müvekkil aracında hasar oluştuğunu, hasarın davacı yan sigorta edeni tarafından karşılandığını, ancak araçta oluşan 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar Ekinde belirlenen Değer Kaybı Hesaplama Esasları uyarınca hesaplanan 26.725-TL değer ve kazanç kaybının davalının sigorta edeni tarafından poliçe teminat limiti kalmadığından karşılanamadığını, oluşan kazada davalıya ait araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, davalı şirket aracını sigorta eden … Sigorta tarafından 28/03/2016 tarihinde sigorta eksperi …’ a yaptırılan Değer Kaybına ilişkin raporunda müvekkil aracında 26.725-TL değer ve kazan kaybının tespit edildiğini belirterek söz konusu zarar miktarının kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesini özetle; davaya yetki hususu yönünden itiraz ettiklerini, davanın haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olduğunu ve yetkili mahkemenin Silivri Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu, davaya konu araç malikleri ile müvekkil firma arasında herhangi bir ticari ilişki söz konusu olmadığından bu hususta dosyanın görevli olan Silivri Asliye Hukuk Mahkemisine gönderilmesini, davanın esası yönünden müvekkili firmanın dava konusu kaza ile kazaya karışan aracın ruhsat sahibi olmasının dışında herhangi bir bağı ya da sorumluğunun bulunmadığını, ilgili ekspertiz raporunun davacı tarafından tutulmuş özel bir kuruluşça hazırlanmış, taraflı bir rapor olduğunu, davanın esas yönünden reddine karar verilmesini, yargılama masrafı, harç ve giderlerin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER /
Hasar dosyası, trafik kayıtları, tramer kaydı celbedilmiştir.
Bilirkişi Tarkan Sandalcı’ nın 15/11/2017 teslim tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu… plakalı aracın görmüş olduğu onarım nedeniyle meydana gelecek değer kaybının olay tarihinde 11.000-TL , kazanç kaybının ise 1.750-TL olduğunu belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesi kapsamında açtığı tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu kaza nedeniyle ortaya çıktığı iddia olunan değer ve kazanç kaybı zararının varlığı ve miktarı noktalarında toplanmaktadır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Anılan düzenlemeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; 16/02/2016 tarihli kazanın davalıya ait … plakalı kamyon şoförünün geri manevra yaparken park halindeki davacıya ait… plakalı araca çarpması sonucu meydana geldiği, kusur durumuna ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, teknik bilirkişi raporuna göre; kaza nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybı zararının 11.000,00-TL, kazanç kaybı zararının 1.750,00-TL olduğu, bu zarardan 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi kapsamında işleten sıfatıyla davalının sorumlu bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 11.000,00.-TL değer kaybı ve 1.750,0.-TL kazanç kaybı zararı olmak üzere 12.750,00.-TL maddi tazmitanın 16/02/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Davanın KISMEN KABULÜ ile 11.000,00.-TL değer kaybı ve 1.750,0.-TL kazanç kaybı zararı olmak üzere 12.750,00.-TL maddi tazmitanın 16/02/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesaplanan 870,95.-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Davacı tarafından yatırılan 456,40.-TL peşin harcın davalıdan tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen toplam 808,20.-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren %48’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 14,00.-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren %52’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan 985,00.-TL gider avansından arta kalan 210,30.-TL’nin talep halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafça yatırılan 50,00.-TL gider avansından arta kalan 36,00.-TL’nin talep halinde ve hüküm kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır