Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/610 E. 2019/203 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/610 Esas
KARAR NO: 2019/203

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/06/2016
KARAR TARİHİ: 28/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; mülkiyeti müvekkiline ait … plakalı aracın 01/03/2015 tarihinde kendi şeridinde seyrederken …plakalı aracın sürücüsü …’ in hızını ve mesafesini ayarlamaması nedeniyle müvekkilinin aracına arkadan çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında müvekkiline ait araçta hasarın meydana geldiğini, bu maddi hasarlı trafik kazasına … plakalı aracın tam kusurlu olarak sebep olduğununu,… plakalı aracın kaza tarihinde … A.Ş. Tarafından sigortalı olduğunu, kusurdan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren araçların 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için araçların trafik kaydına tedbir konulmasına, müvekkilinin aracında gerçekleşen 1.000,00-TL değer kaybının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline davalılardan alınarak taraflarına verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı … A.Ş. Vekilinin dava dilekçesine cevap dilekçesi özetle; kazanın arkadan çarpma ile meydana geldiğini, hasar da sadece aracın bagaj kısmında oluşan kaporta hasarında ibaret olduğunu, kaza sonrasında davacıya ait araç yetkili serviste orjinal yedek parça kullanılmak suretiyle onarıldığını, aracın yetkili serviste onarılmış olmasına karşın model yılı da nazara alındığında değer kaybının olmayacağını, kazada kusur oranları tespit edildiğinde davacının da kusuru bulunduğunun ortaya çıkacağını, değer kaybı tespit edildiği takdirde maddi sorumluluk sigorta şirketine ait olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekilinin davaya cevap dilekçesi özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen kazaya karıştığı belirtilen … plakalı araç için; müvekkili şirketçe … nolu 11.09.2014/2015 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat altına alındığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya konu hiçbir meblağı kabul teşkil etmemek kaydıyla, poliçeden dolayı müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 29. 000,00-TL olduğunu, talep edilen faiz türüne itiraz ettiklerini, uyuşmazlık tutarına uygulanacak faiz türünün ancak kanuni faiz olacağını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, masraf, faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı …’ e yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi , yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
Davacı vekili 08/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesindeki talep miktarını dosyada toplanan deliler doğrultusunda kısmen ıslah etmek sureyitle ve yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müspet zarar kapsamında değer kaybına ilişkin 3.500,00-TL’ nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, hasar dosyası, poliçe, araç trafik kayıtları kaydı celbeildmiştir.
Mahkememiz 31/10/2018 havale tarihli bilirkişi raporu özetle: kusur yönünden incelemede; davalı … şirketi …Sigorta Şirketine ait … sayılı Z.M.S.S. Trafik poliçesi bulunan … plakalı otomobil sürücüsünün olayda % 100 oranında kusurlu olduğu, olayın 01/06/2015 tarihinden önce olmuş olduğu ve değer kaybı konusunda Yargıtay’ ın yerleşik kararları dikkate alındığında yapılan piyasa analizine göre araçtaki değer kaybının aracın daha önceki hasar kaytıları göz önünde bulundurulduğunda reel piyasa şartlarında 3.500,00-TL olacağı kanaat ve takdirinde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 49 maddesi kapsamında haksız fiil failine, 2918 Sayılı Kanun’un 85 maddesi kapsamında işletene ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada kusur ve zarar durumunun ne oluğu noktalarında toplanmaktadır.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6704 sayılı kanunla değişik 2918 Sayılı Kanunun 97 maddesi uyarınca, zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
Anılan düzenlemeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; hükme esas almaya elverişli, denetime açık bilirkişi raporuna göre; dava konusu kazanın meydana gelişinde … plakalı otomobil sürücüsü …’in % 100 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybı zararının 3.500,00-TL olduğu, bu zarardan davalı …’in haksız fiil faili sıfatıyla TBK’nun 49 maddesi uyarınca, davalı … A.Ş.’nin işleten sıfatıyla 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi uyarınca, davalı … şirketinin ise zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sıfatıyla 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri uyarınca sorumlu oldukları, buna karşılık davacının dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6704 sayılı kanunla değişik 2918 Sayılı Kanunun 97 maddesi uyarınca dava açmadan önce sigorta şirketine başvuruda bulunmadığı, bu hususun özel dava şartı niteliğinde olduğu ve mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmasının gerektiği anlaşılmakla, davalı …Ş yönünden açılan davanın 2918 sayılı kanunun 6704 sayılı kanunla değişik 97. Maddesi uyarınca ve HMK nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan usulden reddine; davalılar … ve … A.ş yönünden açılan davanın 08/11/2018 harçlandırma tarihli bedel arttırım dilekçesinde istenilen tutar üzerinden kabulü ile 3.500,00-TL değer kaybı tazminatının kaza tarihi olan 01/03/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /
Davanın davalı …Ş yönünden 2918 sayılı kanunun 6704 sayılı kanunla değişik 97. Maddesi uyarınca ve HMK nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Davalılar … ve … A.ş yönünden açılan davanın 08/11/2018 harçlandırma tarihli bedel arttırım dilekçesinde istenilen tutar üzerinden kabulü ile 3.500,00-TL değer kaybı tazminatının kaza tarihi olan 01/03/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesaplanan 239,08-TL nispi karar ve ilam harcımdan peşin alınan 72,20-TL harcın mahsubu ile bakiye harcın davalılar … ve … A.ş’den alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …A.ş’den alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş.’ye verilmesine,
Davacı tarafından yapılan, 29,20-TL başvuru harcı 72,2-TL peşin harç, 650,00-TL bilirkişi ücreti, 285,6-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.037,00-TL yargılama giderinin davalılar … ve … A.ş’den alınarak davacıya verilmesine,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan avansın talep halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı … ve … vekili yüzüne karşı davalı … vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır