Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/595 E. 2022/128 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/595
KARAR NO:2022/128

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:26/08/2015
KARAR TARİHİ:17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in 09/02/2015 günü … ili, … ilçesinde karşıdan karşıya geçerken plakası ve sürücüsü bilinmeyen bir motorsikletin kendisine çarpıp kaçması sonucu yaralandığını, müvekkilinin maluliyetine sebebiyet veren aracın plakası ve kime ait olduğunun bilinmediğini, davalı … Hesabına 10/07/2015 tarihinde bildirimde bulunulduğunu, 128648 numaralı dosya müvekkilinin poliçe kapsamında belirtilen teminatının tazminini, müvekkilinin maluliyet durumunun kesin tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılmasını, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tazminine ve tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılması gerektiğini, gerekli belgelerle başvuru yapılmadığından, iş bu davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacının dayandığı tüm yazılı delil, dosya belge örneklerinin taraflarına tebliğini, aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesini, kazanın beyan edilen şekilde gerçekleştiği kesin olarak ispatlanması gerektiğini, ve dava dilekçesi delillerle ispatlanamadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan aracın ve sürücüsünün araştırılmasını, maluliyet oranını kaza sonucu oluşan arazların kaza ile illiyetlerini de tespit edilmek suretiyle belirlenmesini, bu nedenle Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden iş görememezlik oranını belirlenmesi ve zararın buna göre hesaplanması gerektiğini, daha sonra ise aküeryal inceleme yapılmasını, davacının SGK’dan geçici iş göremezlik ödeneği alıp almadığının sorulmasını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, davacıya ait nüfus kaydı, zmss poliçesi, hasar dosyası, trafik tescil kaydı, davacıya ait tedavi evrakları, davacıya ait sosyal ve ekonomik durum araştırmasına araştırması,… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası, atk ve bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 29/08/2018 tarihli rapor da özetle; … oğlu, 1988 doğumlu, …’in 09.02.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 XII (33C ……….20)A %24 E cetveline göre %20.2 (yüzdeyirminoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 24/05/2019 tarihli rapor da özetle;03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle, Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 27/08/2018 tarih ve 7284 karar nolu mütalaasına eklenecek bir husus bulunmadığı oy birliği ile görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce kusur raporu alınmak üzere dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderildiği, Adli Tıp Kurumunca düzenlenen 25/06/2019 tarihli rapor da özetle; Kaza sonrası kaza tespit tutanağı düzenlenmediği anlaşılmakla, olay mahalli özelliklerini, olay yeri krokisini, kazaya karışan aracın ve yayanın hareket yönlerini, olay mahallinde yaya geçidinin bulunup bulunmadığı bilgisini ve çarpma noktasının ölçekli konumunu gösterir bilirkişi raporunu ve basit krokisini dosya içerisinde bulunmaması sebebiyle dosyadaki mevcut verilerle rapor tanzimi mümkün olmadığından dosyanın işlem görmeksizin Mahkememiz iadesine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememiz 26/12/2019 tarihli celse 2 nolu ara kararı gereğince ATK kusur raporu gereğince talimat yazılarak dava konusu kaza mahallinde keşif yapılmasına karar verildiği ve … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/8 Talimat sayılı dosyasında alınan raporda özetle;Plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen motosiklet sürücüsü meskun mahalde, bölünmüş, tek yönlü yolda, gündüz vakti görüş mesafesinin açık olduğu … caddesi üzerinde seyir halinde iken yola gereken dikkat ve özeni göstermemesi, trafik ışıklı kavşağa yaklaşırken, kırmızı ışıkta durarak ışık dönüşümünü ve trafik durumunun kendi geçişine olanak sağladığı zamanı beklemesi gerekir iken, bu hususlara riayet etmediği, sağ tarafından yayalara yanan yeşil ışıkta, yaya geçidi üzerinden yolu tamamlamak üzere olan yayaya rağmen kırmızı ışık ihlali yaparak karıştığı olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/1-a (Aracın hızını, Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarla ilerlerken yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmamak) ve 47/1-b (Kırmızı Işık Kuralarına Uymamak.) maddelerini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda %100 (yüzde yüz) oranında asli ve tam kusurlu bulunduğu, davacı yaya …’in trafik kurallarına ve nizamlarına uygun bir şekilde, kendisine yeşil ışık yanarken, yaya geçidi üzerinden yolun karşısına geçip yolu tamamlamak üzere iken kırmızı ışık ihlalinde bulunup kendisine çarparak olay mahallinde firar eden motosiklet sürücüsünün hatası ve kusuru ile karışmış olduğu olayda dosyadaki mevcut bilgilere göre kusursuz bulunduğu ve bilirkişi raporunda olay yeri keşif incelemesi ile kazanın meydana geliş şekli ve kaza krokisinin çizildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce kusur raporu alınmak üzere dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderildiği, Adli Tıp Kurumunca düzenlenen 24/07/2020 tarihli rapor da özetle; Kimliği tespit edilemeyen sürücü sevk ve idaresindeki plakası tespit edilemeyen motosiklet ile seyri sırasında olay mahalli trafik ışıklarına geldiğinde, istikametine yanan kırmızı ışık nedeniyle durup, ışıkların yeşil yanmasına müteakip harekete geçerek seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, istikametine yanan kırmızı ışıkta geçip, ışık ihlali yaparak seyrini sürdürmek istediği sırada istikametine göre sağ tarafından kaplamaya girip, yaya geçidi üzerinden yayalara yeşil ışık yanarken kaplamaya girip karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yayaya ilk geçiş hakkını vermeyip, önlemsizce çarptığı olayda asli derecede kusurludur. Davacı yaya … olay mahallinde yayalara yeşil ışık yanarken kaplamaya girip, yaya geçidi üzerinden karşıdan karşıya geçmekte olduğu sırada istikametine göre sol tarafından ışık ihlali yaparak gelen kimliği tespit edilemeyen sürücü idaresindeki motosiklete karşı alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığından meydana gelen olayda atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır. Kimliği tespit edilemeyen motosiklet sürücüsünün % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu, davacı yaya …’in kusursuz olduğu kanaatini kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 22/12/2020 tarihli rapor da özetle; 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle; Kurulumuzun 24/05/2019 tarihli ve 2019/31149 sayılı yazısı ekinde gönderilen 27/08/2018 tarih ve 7284 karar nolu mütalaasına eklenecek bir husus bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 11/03/2021 tarihli celsede dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş ve bilirkişi Vedat Aykırı tarafından mahkememize sunulan 24/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 17.07.2020 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı ve Karayolları Trafik Kanun’undaki
değişiklik uyarınca, en güncel tarihli Yüksek Yargı Kararları olan T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2598E. 2021/34K. Sayılı İlamı ve de T.C. İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesi 2020/1555E. 2021/348K. Sayılı İlamı da dikkate alınarak takdir Sayın Mahkeme ‘ye ait olmak üzere; kurumlar arasında ortak görüş ve uyum sağlanıncaya ve ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde … Hesabı ya da SGK tarafından davacıya yapılan herhangi bir Geçici veya Sürekli İş Göremezlik ödemesinin bulunmadığı görüldüğünden davacının zararından herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, davacı kazazede … ‘un hesaplanan Geçici İş Göremezlik Tazminatı tutarının 8.541,63
TL olduğu, davacı kazazede … ‘un hesaplanan Sürekli İş Göremezlik Tazminatı tutarının 299.144,16 TL olduğu, davacı kazazede … ‘un hesaplanan toplam 307.685,79 TL Geçici + Sürekli İş Göremezlik Tazminatı tutarının kaza tarihi itibariyle geçerli olan teminat limitleri kapsamında 290.000,00 TL kısmında … Hesabı ‘nın sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava, 26/08/2015 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde açılmış, … 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/… esas sırasına kayıt edilen iş bu davada, 02/09/2015 tarihinde 2015/… karar numarası ile Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine dair karar verilmiş, 23/05/2016 tarihinde kararın kesinleşmesi üzerine dosya iş bu esas sırasına kaydı yapılarak mahkememize gönderilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyası üzerinde yapılan incelemede, müştekisinin …, şüphelisinin meçhul sanık olduğu, 09/02/2015 tarihli taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dolayı yapılan soruşturmada 02/03/2015 tarihinde şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının trafik kazası nedeniyle yaralanıp yaralanmadığı, davalının davacının yaralanması nedeniyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacı trafik kazası neticesinde yaralanmış ise tarafların trafik kazasındaki kusur durumları ve davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik zararından oluşan maddi tazminatı davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
09/02/2015 günü kimliği belirlenemeyen sürücünün sevk ve idaresinde altındaki plakası belirlenmeyen motorsiklet ile Agora meydanında bulunan trafik ışıklarına geldiği motorsiklet sürücüsünün kırmızı ışık yanar vaziyette iken yaya geçidinde karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yaya …’e çarpması sonucu dava konusu olay meydana gelmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/786 E. 2021/2254 K. sayılı içtihatı ile … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca meydana gelen yaralanma sebebi ile şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, … Üniversitesi Tıp Fakültesi 10/09/2015 tarihli adli olgu bildirim formunda araç dışı trafik kazasına ilişkin bildirim dikkate alındığında kazanın çift taraflı olduğu, diğer bir anlatımla davacının yaralanmasına neden olan kazada bir başka aracın/sürücünün de varlığı, soruşturma konusunda yetkili resmi makamın da kabulündedir. Kazanın varlığını ispat yükü davacıda olup, davacı taraf, soruşturma dosyası ile kazanın varlığını ve kazaya plakası tespit edilemeyen başka bir aracın/sürücünün neden olduğunu ispatlamıştır. Bu durumda kazanın tek taraflı olduğu, kazaya karışan başka bir aracın bulunmadığını ispat yükü, bunu iddia eden davalı taraftadır. Davalı tarafçada bu yönde ispata elverişli bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle de davalı vekilinin bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
09/02/2015 tarihli trafik kazasında kimliği belirlenemeyen araç sürücüsünün KTK’nun 52/1-a. maddesindeki “…yaya geçitlerine, … yaklaşırken, …. hızlarını azaltmak, …zorundadırlar.” ve KTK’nun 84/1-a. Maddesindeki kırmızı ışık ihlaline dair kuralları uymadığı ihlal ettiği, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara riayetsizliği ile kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’in ise herhangi bir kural ihlallinin bulunmadığı ve atfedilecek bir kusur olmadığı kanaatine varılmıştır. Mahkememizce bu konuda aldırılan aynı mahiyetteki bilirkişi ve atk raporlarına da objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık olması nedeniyle itibar edilmiştir.

Davaya konu trafik kazasında kimliği belirlenemeyen sürücüsünün sevk ve idaresinde altındaki plakası belirlenen aracı ile sebebiyet verdiği kazada davalı … Hesabı’nın 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-a. maddesi ve … Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-a. maddesi gereği sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E.2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak kaza tarihi olan 09/02/2015 itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı hem çeşitli yargı kararları hem de adli tıp kurumu raporları ile sabit olduğundan bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu yönetmeliğe göre düzenlenen 29/01/2021 tarihli atk raporuna göre davacının %20,2 oranında maluliyetinin, 9 ay süreyle de geçici iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bu atk raporu denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu için itibar edilmiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararlarının da bu kapsamda olmasına, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının geçici iş göremezlik tazminatını, davalıdan talep edebilmesine bir engel bulunmamaktadır.
Davacı vekilince 10/05/2021 tarihinde bedel arttırım dilekçesi ve harcın yatırıldığına dair sayman mutemedi alındısının uyap sistemi üzerinden sunulmuş, bedel arttırım dilekçesinden bir suret davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Davacının tespit edilen maluliyet oranına ilişkin olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/14963 E. 2021/2953 K. sayılı içtihatında belirtilen TRH 2010 yaşam tablosuna progresif rant yönetim uygulanarak sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması gerekmektedir. 24/03/2021 tarihli nitelikli hesaplama/aktüerya uzmanı bilirkişinin raporunda da bu şekilde hesaplama yapılmış olması nedeniyle rapora itibar edilmiştir. Bu nedenlerle davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle 8.541,63 TL geçici iş göremezlik ve 299.144,16 TL kalıcı iş göremezlik zararının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde avans faizi talep etmiş ise de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/2404 E. 2017/9996 K. Sayılı içtihatı ve aynı mahiyetteki yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince avans faize hükmedilmek için aracın ticari nitelikte olması gerekmekte olup dava konusu trafik kazasında yer alan aracın tespit edilememesi ve davacı beyanı ile de aracın ticari nitelikte olmayan motorsiklet olduğunun sabit olması dikkate alındığında aracın ticari nitelikte olduğunun ispatlanamamış olması nedeniyle yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. 2918 Sayılı Kanunun 99. maddesindeki başvurunun iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü dikkate alındığında temerrüt tarihinin 23/07/2015 olduğu tespit edilmiştir.
Bu nedenlerle teminat limiti ve davacı tarafça yapılan talep arttırım da dikkate alınarak davanın kabulü ile, 8.541,63 TL geçici iş göremezlik ve 281.458,37 TL kalıcı iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 290.000,00 TL miktarındaki maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 23/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, 8.541,63 TL geçici iş göremezlik ve 281.458,37 TL kalıcı iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 290.000,00 TL miktarındaki maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 23/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 19.809,90-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 988,00 TL olmak üzere toplam 1.015,70 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 18.794,20TL daha harcın davalı taraftan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 459,90 TL posta masrafları, 885,00 TL (562,00 + 323,00) Adli Tıp Kurumu rapor ücretleri, 1.015,70 TL mahsup edilen toplam harç, 384,90 TL keşif harcı ve 27,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 4.573,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 28.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır