Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/580 E. 2018/1332 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/589
KARAR NO : 2018/1286
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 10/06/2015
KARAR TARİHİ: 20/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; tescilsiz-plakasız, sürücüsü … olan motosiklet sürücüsünün, sürücüsü … olan… plakalı araçla karıştığı ve 23/06/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında motosiklette yolcu konumundaki davacı E…’ un yaralanması tedaviye rağmen sakat kalması nedeniyle, E… için 100,00-TL geçici iş göremezlik, 100,00-TL maluliyet zararı olmak üzere toplam 200,00-TL tazminatın fazlaya dair hakları saklı tutularak belirsiz alacak faizi ile birlikte yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesi özetle; kazaya sebebiyet veren ve tescilsiz olduğu iddia edilen araç sürücüsüne davanın ihbarının gerektiğini, davanın kabulü halinde … tarafından davacıya ödenecek tazminatın davacının kocasından rücuen tahsil edileceğini, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen sigortasız taşıtın cinsinin tespitinin gerektiğini, kazaya karışan araçların kusur oranlarının tespitinin yapılması gerektiği, tespit edilecek kusur oranlarına göre hüküm kurulması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına adli tıp kurumundan maluliyete ilişkin sağlık raporunun alınması gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatından kaynaklanan sorumluluğunun bulunmadığını, sosyal güvenlik kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkil kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, …nın sorululuğunun poliçedeki teminat limiti ile kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacının müterafik kusurunun varlığı halinde tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacı tarafından temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yana üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
ATK … İhtisas Dairesi’nin 19/04/2017 tarihli raporunda özetle; dava konusu kaza nedeniyle davacının geçici iş göremezlik süresinin 9 ay sürekli iş göremezlik oranının % 30,2 olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişinin 02/10/2017 teslim tarihli heyet raporunda; dava dışı …’ ın % 25 oranında kusurlu olduğunu, dava dışı …’ un % 75 oranında kusurlu olduğunu, geçici iş göremezlik zararıyla tedavi sonrasında ortaya çıkan bedensel maluliyetin fonksiyonel varlık değeri dikkate alınarak maluliyete bağlı kaybın 102.092,00-TL olduğu, taraf sorumluluğu kapsamında davalı … sorumluluğunda bulunan tescilsiz motosiklet sürücüsünün davacının kocası olması/menfaat birlikteliği-müterafık kusur ve kazada % 75 oranında kusurlu bulunmasıyla bu kusur durumuna göre indirim uygulanması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ nin 31/07/2018 tarihli raporunda özetle; dava dışı …’ ın % 25 oranında kusurlu olduğunu, dava dışı …’ un % 75 oranında kusurlu olduğunu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 16/11/2017 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talep arttırımı sonucu 76.569,00- TL tazminat alacağının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi ve 5634 Sayılı Kanun’un 14. maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının dava konusu kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik zararına uğrayıp uğramadığı, uğramış ise maddi zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, kazada kusur durumunun ne olduğu, davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının ne olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde; ” Bu Kanunun 13’üncü maddesi, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde … oluşturulur. Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, …” başvurulabileceği öngörülmüştür.
Anılan düzenlemeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın meydana gelişinde dava dışı …’ ın % 25 oranında kusurlu olduğunu, dava dışı …’ un % 75 oranında kusurlu olduğu, davacının dava dışı …’un kullandığı motosiklette yolcu olduğu, kaza nedeniyle davacının %30,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatı tutarının 76.569,00-TL olduğu, davalı … Hesabının bu zarardan 5684 Sayılı Kanun’un 14 ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu anlaşılmakla, poliçe limiti 310.000,00-TL olduğu(2918 Sayılı Kanunun 93 maddesine göre), davacının 15/11/2017 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi ile dava dilekçesi ile talep edilen 100,00-TL geçici iş göremezlik, 100,00-TL maluliyet zararı olmak üzere toplam 200,00-TL’ nin 76.369,00-TL daha arttırdığı anlaşılmakla; davanın 15/11/2017 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen miktar üzerinden kısmen kabulü ile 76.569,00-TL geçici ve sürekli iş göremezlik zararının 30/01/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın 15/11/2017 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile; 4.117,50-TL geçici ve 72.451,50-TL sürekli iş göremezlik zararı toplamı 76.569,00-TL nin 30/01/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.230,43.-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 8.772,59.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.904,40.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.605,00.-TL gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davalı tarafından yatırılan 50,80.-TL gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
HARÇ BEYANI /
5.230,43.-TL KARAR HARCI
288,70.-TL PEŞİN HARÇ /
4.941,73.-TL KALAN HARÇ
DAVACI GİDERİ /
316,40.-TL İLK GİDER
1.300,00.-TL B.KİŞİ ÜCRETİ
288,00.-TL TEBLİĞLER /
1.904,40.-TL TOPLAM