Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/574 E. 2019/56 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/574 Esas
KARAR NO : 2019/56

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 25/05/2016
KARAR TARİHİ: 17/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete kasko poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı vasıtanın, davalı…’nin maliki ve sürücüsü olduğu ve davalı … A.Ş.’ne trafik sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı iş makinesinin karıştığı 30/07/2015 tarihli trafik kazası sonucu hasarlandığını, kaza nedeni ile sigortalı … plakalı araç hasarı için 18/09/2015 tarihinde 5.845,00-TL ödemiş olduğunu, 63.09.193 plakalı iş makinesinin sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunu, davalıların zararın karşılanmasından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, 5.845,00-TL’nin tazminatının 18/09/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin hasar ödemesi yaptıktan sonra müvekkili şirkete başvurarak ödenen hasarın rücuen iadesi talebinde bulunduğunu, dava konusu kazanın karayolunda değil şantiyede meydana geldiğini, zararın trafik sigortası kapsamına girebilmesi için karayolunda meydana gelmesi gerektiği, hasarın …Şantiyesi’nden davanın müvekkil yönünden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı…’ye usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLER:
Hasar dosyası, sigorta poliçesi, trafik kayıtları velbedilerek incelenmiş, kaza mahallinde keşfen inceleme yapılması ve kusur raporu tanzimi için Boyabat Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış, istinabe suretiyle yaptırılan keşif ve alınan 06/11/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda bilirkişi; kazanın daha önce şantiye sahası olarak kullanılan alanda meydana geldiğini, kazanın meydana geldiği yerin 2918 sayılı KTK kapsamında sayılan yerlerden olmadığını, meydana gelen kazada yükleme esnasında vince ait tek sorumluluğun (vinçle kaldırılacak olan yükün denge merkezini bozmayacak ve yükün bağlantı noktalarından kaymayacak şekilde bağlanması, halatların kontrolü, yükün vincin kaldırabileceği değerler arasında olup olmadığı vb) vinç operatörüne ait ise (tutanaklarda ait olmadığına dair bir ifade yoktur) vinç operatörü… ve …plakalı vincin kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu belirtmiştir.
Gerçek hasar tutarının tespiti için mahkememizce aldırılan 10/05/2018 teslim tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu olayda hasar gören 3 dingilli 2012 model 5800 kg istiap haddi olan ve 25/01/2012 tarihinde trafiğe çıkmış dorsedeki gerçek hasar miktarının 5.845,00-TL olduğu belirtilmiştir.
Kazanın meydana geldiği yerin karayolu olup olmadığının tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü’ne yazılan yazı cevabından kazanın meydana geldiği yerin karayolu olmayıp şantiye sahası olduğu anlaşılmıştır.
10/05/2018 teslim tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu olayda hasar gören 3 dingilli … model 5800 kg istiap haddi olan ve 25/01/2012 tarihinde trafiğe çıkmış dorsedeki gerçek hasar miktarının 5.845,00-TL olduğunu belirtilmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, trafik kazası sebebiyle davacının sigortalısına ait dorsede meydana gelen hasar nedeniyle yapılan ödemenin 2918 Sayılı Kanunun 85, 91 ve devamı maddeleri kapsamında davalılardan işleten ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sıfatıyla rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; dava konusu kazada kusur ve zarar durumunun ne oluğu, kazanın meydana geldiği yerin karayolu olup olmadığı, bu çerçevede davalı sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi kapsamında sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Somut olayda, hükme esas almaya elverişli, denetime açık kusura ilişkin bilirkişi raporuna göre; dava konusu kazanın meydana gelişinde 63.09193 plakalı vinç operatörü davalı…’nin % 100 kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının sigortalısına ait araçta meydana gelen gerçek hasar tutarının, 10/05/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre 5.845,00-TL olduğu, davalı…’nin bu zarardan öncelikle 6098 Sayılı Kanunun 49 maddesi kapsamında haksız fiil faili sıfatıyla sorumlu olduğu sabittir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK)’nun 2. maddesinde bu Kanunun, karayollarında uygulanacağı belirtildikten sonra, bu kural biraz daha genişletilerek aynı maddenin (a) ve (b) fıkralarındaki durumlarda da uygulanabileceği öngörülmüş; karayolu tanımına girmediği halde genel trafiğin kullanımına açık olan yerler “karayolu gibi” kabul edilmiştir. Bu bağlamda, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı; bu haliyle, toplu trafiğin bulunduğu yerler ile karayoluyla bağlantısı olan yerlerin de bu kapsama alındığı belirtilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler gereğince kamunun yararlandığı tüm yollar karayolu tanımı içindedir. Bu açıdan karayolunda taşıt trafiğine kamu yönetimince izin verilip verilmemesi önemli olmayıp fiilen bu amaçla kullanılması yeterlidir. Yine karayolu zemininin asfalt, beton, taş veya toprak olması arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Bu açıdan köy, orman, dağ, tarla ve yayla yolları da karayoludur(bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 2014/2977 esas, 2015/8600 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda ise dava konusu hasara neden olan kazanın meydana geldiği yer inşaat şantiye sahası olup, yukarıda izah edilen karayolu tanımına girmemektedir. Bu haliyle meydana gelen hasarın davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi kapsamında olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davalı…’ye karşı açılan davanın kabulü ile; 5.845,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 18/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, diğer davalı yönünden açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı…’ye karşı açılan davanın kabulü ile; 5.845,00 TL maddi tazminatın 18/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … A.Ş.’ya açılan davanın Reddine,
Davalı…’ye karşı açılan dava yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 299,45-TL nispi karar ve ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile bakiye harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, peşin harçtan mahsup edilen 299,45-TL davalı…’den tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı…’ye karşı açılan dava yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı…’den alınarak davacıya verilmesine,
Davalı…’ye karşı açılan dava yönünden; Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.912,15-TL yargılama giderinin davalı…’den alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … A.Ş.’ne karşı açılan dava yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ne verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan bakiyenin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

DAVALI… YÖNÜNDEN:
HARÇ BEYANI
399,27- TL. KARAR HARCI
99,82- TL. PEŞİN HARÇ
299,45-TL. KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
29,20- TL İLK GİDER
732,95-TL TEBLİĞ
1.150,00- TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
1.912,15- TL TOPLAM