Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/551 E. 2018/588 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/551 Esas
KARAR NO : 2018/588
DAVA : TAPU SİCİL KAYDININ İPTALİ VE TESCİL VE KISMİ ALACAK
DAVA TARİHİ : 17/05/2016
KARAR : USULDEN RED- GÖREVSİZLİK
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan tapu iptal- tescil ve kısmi alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili ile davalı … Mühendislik (…-…) arasında doğalgaz malzemesi alım satımından kaynaklanan 2006 yılında mevcut olan borçları için taraflar arasında antlaşma yapıldığını, müvekkili ile davalılar arasında 09/01/2007 tarihinde yapılan anlaşma uyarınca davalıların müvekkiline olan 254.500,00 TL geçmiş dönem borcu, müvekkilinin davalılara 155.000,00 TL ek mal vermesi üzerine 405.000,00 TL ‘ye ulaştığını ve borcun vadelendirildiğini, yapılan anlaşma uyarınca davalıların vade farkı ile birlikte müvekkiline olan toplam borcunun 509.000,00 TL olduğunu, davalıların müvekkiline borçlarına karşılık 30/01/2007 tarihinden 30/12/2008 tarihine kadar ödenmek üzere toplam 38 adet 509.000,00 TL meblağlı senetleri düzenleyip müvekkiline verdiklerini, anlaşma uyarınca davalıların müvekkiline borçlarına karşılık …İli … İlçesi 216 ada, 4 parsel de tapu tahsis belgeli gayrimenkullerini devredeceklerini, davalıların anlaşma gereği ödemelerini yapmaları halinde müvekkilinin gayrimenkulu davalılara iade edeceğini, müvekkilin yapılan anlaşma gereği davalılara 155.000,00 TL daha mal verdiğini, anlaşmadan önce karşılığı çıkmayan çekleri ve ödenmeyen senetleri iade ettiğini ancak davalıların müvekkiline borçlarına karşılık ödemeleri gereken senetlerini ödemedikleri gibi gayrimenkülü de müvekkiline devretmediklerini, müvekkilinin davalıların bu tutum ve davranışları nedeni ile ekonomik olarak sıkıntıya girdiğini, ticari hayatının bitme noktasına geldiğini, müvekkilinin davalılardan alacağı davalıların imzalamış olduğu anlaşma ile sabit olduğunu beyan ederek öncelikli olarak davalılardan …’nin hak sahibi olduğu … İlçesi 216 ada, 4 parsel de tapu tahsis belgeli gayrimenkulün üzerine ihtiyati tedbir, gayrimenkulün dava konusu olarak değerlendirilmemesi halinde ihtiyati haciz konulmasını ve yargılama sonunda gayrimenkul üzerindeki …’nin sahip olduğu hakların müvekkiline devrine, toplam alacağın 509.000,00 TL olmakla birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000,00 TL’nin anlaşmada belirtilen ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama harç ve masrafları ile ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın yerinde olmadığını, dava dilekçesinde taleplerin incelendiğinde hiçbirisinin gerçek olmadığını ve iyi niyetten yoksun olduğunu, ayrıca davada zamanaşımı söz konusu olduğundan davanın reddine karar verilmesinin talep edildiğini, dosyanın ve dava dilekçesinin incelenmesinde borçlu olarak …nin de gösterildiğini, …n’in … ile yapılan borç belirleme protokolünde herhangi bir imzasının söz konusu olmadığını, protokolde …nin imzasının mevcut olduğunu, bu durumda …nin dava dilekçesinde aktif davalı ehliyetinin söz konusu olmadığını, bu bakımdan öncelikle davanın …n yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, protokolün 2004-2005 yıllarından geldiğini, borç bildirim protokolünün incelenmesinde ve davacının dilekçesinde beyan etmesi karşısında borç belirleme protokolünün 30/01/2007 tarihinde yapıldığına göre alacağın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ekte sunulan …Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünden alınmış olan 15/07/2016 tarihli… sayılı yazılarından da anlaşılacağı üzere müvekkili üzerine … adına … İlçesi 2016 ada 4. Parsel sayılı taşınmazda ayni hak sahibi olmadığı gibi tapu tahsis kayıtlarına da rastlanılmadığına dair bilgi belgesinde açık olarak belirtildiğini, müvekkilinin hiçbir taşınmasının söz konusu olmadığını, Doğdular firmasının kampanya düzenleyip 30’un üzerinde kişilerle irtibat kurduğunu, müvekkilinin de dahil olduğunu, müvekkiline de kampanya vaadi ile senet imzalattığını, senetlerin karşılığında mal vaat ettiğini, ancak taahhütlerin yerine getirilmediğini, müvekkilini güç duruma düşürdüğünü beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir.
Hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenmiştir.
Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2 nci maddesiyle de teyit edilmiştir. Anılan maddenin ikinci bendi Hukuk Muhakemeleri Kanununda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğunu vurgulamıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri de 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4 üncü madde-sinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin 1 inci bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir. Ayrıca iş bu davada taşınmazın aynına ilişkin tapu iptali ve tescil de talep edilmekle iş bu dava konusunda taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesi görevli ve yetkilidir.
Dava; tapu iptali ve tescil ile kısmi alacağa ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının incelenmesinde, her davanın açıldığı tarihte dava şartları incelenir hükmü de dikkate alınarak, davacı tarafın tacir olmadığı ve uyuşmazlığın davacı ile davalı taraf arasında bağıtlanan sözleşmeden kaynaklandığı değerlendirilmiştir.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; 6100 Sayılı HMK.nun 1. maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, m. 2 gereğince asliye hukuk mahkemelerinin de görevi belirlendiğine göre; aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, bu dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsiz olması nedeniyle usulden reddine,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır