Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/546 E. 2018/204 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/437 Esas
KARAR NO : 2018/260
DAVA : Menfi Tespit- Islah ile İstirdat
DAVA TARİHİ : 22/04/2016
KARAR : KABUL
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı tarafın İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibi ile müvekkil şirket aleyhine faturaya müstenit icra takibi başlattığını, davalı şirket tarafından 30/07/2015 tarihinde tanzim edilen … sıra nolu ve 17.066,93 TL tutarlı 1 adet faturanın icra takibine dayanak yapıldığının anlaşıldığını, müvekkilin davalı şirkete bahsi geçen faturaya dayalı olarak herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil şirkete böyle bir faturanın tebliğ ve teslim edilmediği gibi içeriği mallarında teslim edilmediğini, nitekim takibe dayanak fatura incelendiğinde de altında teslim alındığına dair bir imzanın bulunmadığının açıkça görüleceğini, müvekkilinin ticari defter kayıtlarında da böyle bir fatura ve borç kaydının olmadığını beyan ederek icra dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkil aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli takip nedeni ile davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafından açılan huzurdaki davanın tamamıyla haksız ve mesnetsiz olduğunu, borçlunun müvekkile toplamda 4 tane icra dosyasında borcu bulunmaktayken bunların 2 tanesini gayrimenkul satış aşamasına geldiğinde ödediğini, huzurdaki davaya konu icra takibinde ödeme emrinin davacıya 30/09/2015 tarihinde tebliğ edildiğini ve süresi içinde itiraz edilmediği için takibin kesinleştiğini, bunun üzerine menkul ve gayrimenkul haczi gerçekleştirildiğini, davacının ısrarla borcunun ödemediği için satış işlemlerine geçildiğini, tanzim edilen kıymet takdir raporu davacıya 11/04/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının 22/04/2016 tarihinde huzurdaki davayı açtığını, davacının iş bu davayı açmasındaki maksatın borcun ödenmesini geciktirmeden başka bir şey olmadığını, … Noterliğinin 06/08/2015 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tebliğ şerhinin incelendiğinde takip dayanağı faturanın davacıya 19/08/2015 tarihinde tebliğ edildiğinin görüleceğini, davacı faturanın içeriğine yasal süresinde itiraz etmediğini beyan ederek davacının davasının reddi ile tüm yargılama giderlerinin vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, haksız dava açan davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Davacı, İstanbul … İcra Dairesi’ nin … E sayılı dosyasında davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini ve davalı taraftan kötü niyet tazminatı talep etmiştir.
Davalı taraf genel mahiyette davanın reddini savunmuştur.
13.04.2017 tarihinde davanın ıslah ile istirdat davası olarak devam ettiği anlaşılmaktadır.
Dava istirdat davasına ilişkindir.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’ na göre; Menfi tesbit ve istirdat davaları: Madde 72 :
” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdu-rulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.
Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip du-rur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umu-mi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur. ” hükmünü içermektedir.
Dava konusu yapılan İstanbul … İcra Dairesi’ nin … E sayılı dosyası incelendiğinde takibin ürün teslimine ilişkin faturaya dayandığı, dosya kapsamında tarafların ticari kayıt defterlerinin incelenmesi neticesinde tarafların defter ve kayıtlarının birbirini teyit eder mahiyette olduğu, ürünlerin teslimine dair herhangi bir delilin bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafa takip konusu faturadan dolayı borçlu olmadığı, buna rağmen yargılama devam ederken davacı tarafın dava konusu olan takip bedelini fer’ ileri ile 17.03.2017 tarihinde ödemiş olduğu, ıslah ile bedel artırılarak davaya istirdat davası olarak devam olunduğu anlaşılmaktadır. Davacının borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kaldığı değerlendirilmiştir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir hükmü gereğince yetkili ve görevli mahkemede davanın açıldığı hususuna dikkat edilmiştir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur ve ürünün teslim edildiğine dair belge, delil… vb bulunmaması ve tarafların defterlerini birbirini teyit etmesi karşısında davasını ispat etmiştir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının istirdat davasının kabulü ile; 23.348,93 TL ödeme tarihi olan 17/03/2017 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine,
2-Teminat bedeli olan 4.670 TL’nin karar kesinleşince davacı tarafa iadesine,
3-Davacı taraf lehine 4.669,78 TL kötüniyet tazminatına davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 1.594,97-TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 291,47-TL ile ıslah harcı olarak yatırmış olduğu 107,28-TL olmak üzere toplam 398,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.196,22-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 291,47-TL peşin harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 107,28-TL olmak üzere toplam 3908,75-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 718,75-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.801,87-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.
Katip …
Hakim …
¸e-imzalıdır