Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/54 E. 2019/530 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/54 Esas
KARAR NO: 2019/530

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 19/01/2016
KARAR TARİHİ: 23/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 20/07/2015 tarihinde sürücüsü tespit edilemeyen … plakalı aracın müvekkili sevk idaresindeki…plakalı araca çarpıp kaçmasıyla meydana gelen trafik kazasında müvekkili …’ in yaralandığını ve sakat kaldığını, davalı sigorta şirketinin … numaralı poliçe kapsamında kaza tarihindeki kişi başına teminat çerçevesinde sorumluluğunun bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin poliçesi kapsamında belirlenecek tutarın sakatlık ve ölüm teminatından, bakıcı giderine ilişkin zararın ise sağlık gideri- tedavi teminatından tahsiline karar verilmesini, şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 250-TL tedavi gideri, 500-TL kalıcı maluliyet tazminatı, 150-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.000,00-TL ‘ nin sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans fazii ile tahsili ile birlikte yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz14/11/2016 tarihli duruşma ara kararı gereğince dava dosyasında davalı tarafın … olarak HMK 214. Maddesi gereğince değiştirilmiştir.

SAVUNMA /
Davalı…Şirketi vekilinin davaya cevap dilekçesi özetle; dava dilekçesinde belirtilen … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete 10.07.2015-2016 tarihleri arasında … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi sigortalı olduğunu, öncelikle …plakalı aracın dava konusu kazaya karıştığının ispat edilmesini gerektiğini, kazaya karıştığı iddia edilen sigortalı aracın 10/07/2015 tarihinde çalındığı ve bununla ilgili sigorta ettiren … 10/07/2015 tarihinde …Polis Merkezi’ ne araç hırsızlığı sebebiyle müracaatta bulunduğunu, müvekkili şirketten talep edilen tazminatın kabul edilmesinin mümkün olmadığını, poliçenin teminat kapsamında girmediğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere; davaya konu talebin zamanaşımına uğramış olduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, hasar ile kazanın illiyet bağının hasar miktarının ayrı ayrı kanıtlanması gerektiğini, davacının gerçek zararının ve kusurun bilirkişi kanalıyla belirlenmesi gerektiğini, ticari faiz talebinin tamamen haksız olduğunu, belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekilinin davaya cevap dilekçesi özetle; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacı vekilinin geçici ödeme talebinin reddi gerektiğini, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının tespitinin gerektiğini, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin adli tıp vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına adli tıp kurumu 3. İhtisas dairesinden maluliyet ilişkin sağlık raporu alınması gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının talep edilmemi gerektiğini, davacının müvekkil kurumdan talep etmiş olduğu tedavi ve bakıcı giderlerine bağlı maddi tazminat isteklerinin reddi gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödenmiş ve ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, güvence hesabının sorumluluğunun kaza tarihindeki poliçeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinin haksız olduğunu, ancak davanın müvekkil kuruma bildirildiği 28/11/2016 tarihinden itibaren yasal faizin talep edilebileceğini beyan ederek davaya cevap vermiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava trafik kazası nedeniyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi tazminat talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu kazada tarafların kusur durumlarının ne olduğu, maddi ve manevi tazminat talep edebilme şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminat tutarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde; ” Bu Kanunun 13’üncü maddesi, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde …oluşturulur. Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, …” başvurulabileceği öngörülmüştür.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, hasar dosyası, trafik kaydı, soruşturma dosyası, sed araştırması, celbedilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …İhtisas Kurulu’nun 11/07/2018 tarihli, … karar sayılı raporu ile …’ in ‘ nin 20/07/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yaralanmak suretiyle ve meslek grup numarası bildirilmekle Gr1 (bir) kabul olunarak; E cetveline göre %2.2 (yüzdeikinoktaiki ) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) ay kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
26/07/2018 tarihli bilirkişi heyet raporu özetle; kusur durumu değerlendirilmesi neticesinde; kimliği tespit edilemeyen … plakalı otomobil sürüsünün olayda % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ in olayda kusursuz olduğu, aktürelya yönünden değerlendirme neticesinde; davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 6.370,15-TL olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 12.287,14-TL olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı vekilinin 11/02/2019 harç tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde talep edilen 1.000,00-TL maddi tazminatın 17.657,29-TL artırılarak toplam 18.657,29-TL olacak şekilde temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle ödenmesini ıslah etmiştir.
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın meydana gelişinde kimliği tespit edilemeyen sigortasız … plakalı otomobil sürücüsünün asli ve tam kusurlu, davacının kusursuz olduğu, kaza nedeniyle davacının geçici iş göremezlik süresinin 6 ay, sürekli iş göremezlik oranının %2,2 olduğu, davacının geçici iş göremezlik zararının 6.370,15-TL sürekli iş göremezlik zararının 12.287,14-TL olduğu, davalının bu zarardan 2918 Sayılı Kanunun 91 ve davamı maddeleri ile 5684 Sayılı Kanunun 14 maddesi kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın 11/02/2019 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabülü ile 18.657,29-TL maddi tazminatının 22/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /
Davanın 11/02/2019 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden KABÜLÜ ile 18.657,29-TL maddi tazminatının 22/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.274,47-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 1.157,27 -TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 90,20-TL peşin harç, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 499,50-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 2.118,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan avansın talep halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır